Karanlığın Gölgesi

Konu: Karanlığın Gölgesi Perş. Ağus. 06, 2009 4:27 pm

Alan derslerin yoğunluğundan bunalmıştı. Kendisini atacak bir yer arıyordu. SYB dersinden sonra eşyalarını Ortak Salon'a götürmüştü. Ve daha sonra merdivenlerden inerken yine o iğrenç tablolarla didişip bahçeye inmişti. O'ndan ne istiyorlardı? Hepsi birbirinden iğrenç bulanık tablolar. James onlardan nefret ediyordu. Kara Göl'e gitmeye karar verdi. Bir süre sonra oradaydı. Kara Göl karşısındaydı. Tüm siyahlığı ve gizemi ile oradaydı. Gölün kenarındaki bir taşa oturdu. Düşünmeye daldı.

Ailesini özlüyordu. Durmstrang'e gitmiş olsaydı, Regina ile tanışamayacaktı. Ama ailesi oraya her hafta teftişe gidiyordu. Onları daha sık görebilirdi. Yine de burada olmaktan mutluydu. Regina buradaydı. Onun burada olması herşeye yeterdi. Bu sırada arkada çalıların oradan bir ses geldi. Dönüp baktığında karşısında siyah bir kurt vardı. Alan kurtlardan korkmazdı. Fakat burada ne işi vardı. Asasını kaldırıp O'na doğrulttu. Ve herhangi bir hareket yapmasını bekledi...

Konu: Geri: Karanlığın Gölgesi Perş. Ağus. 06, 2009 4:36 pm

George ders çıkışı kafasını dinlemek için odasına gitmişti. Fakat bugün gerçekten çok sıcaktı. Masasından kalkarak odadan çıktı. Merdivenlerden aşağıya inerken etrafına baktı. Gryffindor'lu birkaç öğrenci koşturuyordu. " Yavaş Olun, Düşebilirsiniz. " diye bağırdı. Çocuklar arkasını dönüp George'a doğru bakıyordu. George bir gülümseme atıp yoluna devam etti. Koridorlardan geçti. Ve son merdivenden indikten sonra bahçedeydi. Bir banka oturdu. Etrafta oynayan ve kitap okuyan öğrenciler vardı. Burası da sıkıcıydı. Kara Göl'e gidip kendini dinlemeyi seçti. Okul Bahçesi'nden ayrılır ayrılmaz hemen dönüştü. Oraya biraz daha hızlı varmak istiyordu. Kurt şekline girdiği gibi koşmaya başladı. Siyah tüyleri, keskin dişleri ve iri gözleri olan dehşet verici bir kurttu. Ormanın içinden gitmeyi tercih etti. Çalıların arasından hızla geçerken oluşan rüzgar onu serinletiyordu. Sonunda Kara Göl'e gelmişti. İleride bir çocuk oturuyordu. George bu çocuğu tanımıştı. James'ti bu. Slytherinli. Derse ilgisi vardı. Fakat onun hakkında bazı kötü şeyler duymuştu. O'na doğru yaklaştı. Çocuk korkup asasını kaldırdı. Korku içinde ona bakıyordu. "Bu kadar korkunç muyum James? Burada ne arıyorsun? " diyerek dönüştü. Çocuğun yüzünde hafif bir gülümseme vardı.

Konu: Geri: Karanlığın Gölgesi Perş. Ağus. 06, 2009 10:17 pm

Alan korkudan ne yapacağını bilemiyordu. Bu arada kurt konuşmaya başladı. Alan korkudan kıpırdayamıyordu. Kurt birden büyüdü, büyüdü, büyüdü. Bu Profesör Crownie'ydi. Evet O'ydu. Demek bir Animagus'tu. Alan gülümsedi. " Burası yalnız kalmak için harika bir yer, Profesör. " dedi.Bu arada eliyle taşı gösterdi. Geçip oturdu. Arkasından profesör de taşa oturdu. Dönüşmesine rağmen üzerinde hiçbir kırışma yoktu. Pantolonu hala ütülüydü. Alan okulda kurtadam olup olmadığını merak ediyordu. " Profesör, madem okulda animaguslar var, Kurtadam da var mı? " diye sordu. Gerçekten merak ediyordu. Kurtadamlardan aşırı korkuyordu.

Konu: Geri: Karanlığın Gölgesi Perş. Ağus. 06, 2009 10:23 pm

George çocuğun rahatlamasını bekliyordu. Çocuk rahatladıktan sonra taşa doğru ilerledi. George'a doğru bir işaret yapıp taşa oturmasını istediğini belli etti. George gidip oturdu. James onu süzüyordu. Birkaç saniye sonra neden geldiğini açıkladı. "Yalnız kalmak" diye geçirdi içinden. Bir çocuk neden böyle güzel bir günde yalnız kalmak isterdi ki? Herhalde sorunları vardı. Tüm bunları düşünürken James bir soru yöneltti. George soruyu dinledikten sonra gülümseyerek James'e baktı. " Okulda Kurtadam olamaz evlât. Animagus istediği zaman insana dönüşebilir. Fakat kurtadamın seçeneği yoktur. Her dolunayda biçim değiştirir. Ve kendine gelince olanları hatırlamaz. Bu yüzden böyle bir eğitim alanında kurtadamlara yer verilmiyor. Birinin kurtadam olduğunu anladığımız anda okuldan uzaklaştırıyoruz. Biliyorum, kurtadamlardan hepimiz korkarız. Ama bu okul heryerden daha güvenli. Bunu sakın aklından çıkarma." dedikten sonra ona doğru bakarak gülümsedi.

Konu: Geri: Karanlığın Gölgesi Perş. Ağus. 06, 2009 10:37 pm

Alan duydukları karşısında rahatlamış görünüyordu. Profesöre doğru baktı. Gerçekten iyi bir insandı. Ama James böyle düşündüğünü belli etmemeye uğraşıyordu. Geleceğin Ölüm Yiyen'i olacaktı. Evet isteği buydu. Belki bakanlıkta bir iş veya seherbaz hatta profesör bile olabilirdi. Fakat karanlık taraftan ayrılmayacaktı. Ne olursa olsun bu onun kaderiydi. İçinde bir burukluk vardı. Profesör ona çok iyi davranıyordu. Böyle davranmasının sebebi neydi? " Saçmalama James o bir profesör, böyle davranması normal." diye geçirdi içinden. Sadece Sihirli Yaratıklar değil KSKS ile de ilgiliydi belli ki. Kurtadamlar hakkında bayağı şey bildiği belliydi. Eğer bilmiyor olsaydı Müdür Yardımcısı olmazdı zaten. James bir şeyi biliyordu. O da profesörün iyi bir insan olduğuydu. Göle doğru baktı. Herzamankinden daha siyah görünüyordu. Profesöre dönüp " Neden Müdür Yardımcısı olduğunuz halde Profesörlük yapıyorsunuz?" diye sordu. Bunu gerçekten merak ediyordu. Tek merak eden o da değildi. Öğrencilerinin çoğu bunu merak ediyordu. Profesöre doğru bakıp gelecek cevabı bekledi.

Konu: Geri: Karanlığın Gölgesi Ptsi Ağus. 10, 2009 2:43 am

James merakla George'a doğru bakıyordu. George O'na doğru bakıp gülümsedi. Bu arada James ona neden 2 mesleği yaptığını sormuştu. George başını kaldırarak James'e baktı ve " Aslında ilk olarak Profesördüm. Fakat daha sonra görevimi iyi yerine getirdiğim için Müdür Yardımcısı seçildim. Ama Profesörlüğü bırakamadım. Çünkü SYB benim ilgi alanım. O sevdiğim meslek. O olmadan yaşayamam gibi birşey yani. Anladığını umuyorum. Nasıl sen Quidditch'siz duramıyorsan bende profesörlüğü o derece seviyorum. Öğrencilere daha yakın oluyorum bu sayede. Dersler zevkli geçiyor bana göre. Ama birde senin görüşünü almak isterim.Sence nasıl derslerim?" diye sorduktan sonra başını yeniden eğdi. Etrafına baktı. Hava kararmak üzereydi. Asasını kaldırıp Lumos diye fısıldadı. Asadan çıkan ışık süzmesi onların bulunduğu taşın etrafını aydınlatıyordu. Sanki bir ışık topu gibi görünüyordu.

Konu: Geri: Karanlığın Gölgesi Ptsi Ağus. 10, 2009 2:47 am

Alan profesör sebebini açıklayınca anlamıştı. Zaten profesörün her dediğini anlıyordu. Bu yüzden idol profesörü George Crownie'ydi. Bu arada profesör ona dersin nasıl geçtiğini sordu. " Sizin dersiniz bana göre en güzel ders profesör. Gerçekten o derste kendime geliyorum. Yaratıklara karşı benimde ilgim var. Ama aslında daha büyük ve tehlikeli yaratıklarla karşılaşsak diyorum. Çünkü bunlar çok basit geliyor." diye ekledi. Profesör Lumos diye fısıldayıp asası ile ışık yakmıştı. Alan bu büyüyü standart büyüler kitabından biliyordu. O da asasını kaldırıp Lumos diye fısıldadı. Fakat onun asasından çıkan ışık küçüktü. Gülümseyerek profesöre baktı.

RP Dondurulmuştur...