Susuzluk

Konu: Susuzluk Cuma Ağus. 07, 2009 7:01 pm

Néss son günlerde hiç iyi görünmüyordu.Belki de vampirliğin ana besini olan kan ihtiyacını karşılayamadığı içindi.Ne kadar yarı vampir olsa da bebekliğinde süt yerine kan ile beslenmişti.Şimdi de iyice acıkan bünyesi bir kurban kanı arıyordu.Nés hayvan avlamak için yasak orman'a doğru yürüdü.Gözleri dört açılmış kendine bir av arıyordu.Orman'ın içinde neredeyse kaybolmuştu.Etrafını çevreleyen sık ve karanlık bir ormandı.Normal bir insan'a göre ürtükücü gibiydi.Nés şuanda ürkmekten çok susuzluğunu dindirecek bir av arıyordu.Bir damla kan için büyük bir savaş çıkabilirdi.Ormanda bastığı dallardan çıkan hışırtılar dışında bir ses yoktu.Nés birden başını sağa çevirdi.Burnuna bir av kokusu geliyordu.Kokuyu takip ettiğinde bunun hufflepuff'lu bir çocuk olduğunu gördü."Saçmalama Nés"diyen içindeki sese ne kadar uymak istese de çocuğun kokusu Nés'in iştahını iyice arttırmıştı.Birden adımlarını ona doğru atmaya başladı ve giderek hızlandı.Ardından çocuğun ona dönmesiyle biran duraksadı.Bu çocuğu daha önce görmüş gibiydi.Ama şuanda tek düşündüğü susuzluğuydu."Nésss kendine gel sersem."içindeki sesi duyamıyor gibiydi.Nés dişlerini ortaya çıkarmış ve birden çocuğun üzerine atılmıştı.Herşey biranda olmuş bitmiş gibiydi.Kendine geldiğinde sadece çocuğun yanında can çekişiyor olması ve içindeki susuzluğun dinmiş olmasını hissediyordu.Boş gözlerle çocuğa bakıyordu.Kanının çoğunu içmişti.Çok fazla kan kaybediyordu.Nés boş gözlerle bakmaya çalışırken birden karşısındakini tanıdı.Bu Johnny'nin kuzeni James'ti.Balo'da görmüştü.

"Aman Tanrım ne yaptım ben."

dedi tiz ve panikli bir ses tonuyla.Ardından ağzını cüppesiyle sildi ve kopardığı bir parçayla James'in boynunu sardı.Ardından Cüppesini James'in üzerine örterek yerden kaldırdı.Güçlü olduğu için kendini şanslı hissediyordu.Ayrıca çocuğu öldürmediği içinde.James'e bakmaktan korkuyordu.Şuan da tek düşündüğü nasıl durabildiği ve Johnny'nin yüzüne nasıl bakacağıydı.Nés bunları düşünürken James'in güçlükle çıkan kalın sesi kulaklarında yankılandı.

"Beni yere bırak!"

Nés öfke dolu gözlerle ona baktı ve biraz daha sıktı.Öfkesini kontrol etmeliydi.Ayrıca James haklıydı.Sonuçta birden arkasından gelip ona saldırmıştı.Neler olup bittiğini anlayana kadar da çoktan fazla kan kaybetmişti.Sakin olmaya çalışarak konuşmaya başladı.

"Bak James.Ben bir vampirim.Henüz tam olarak dönüşmedim.Dönüşseydim yaşayamazdın emin ol.Ama şimdi lütfen ağzını kapat ve sessiz ol.Seni şifacıya götürüyorum.Ona seni ormanda böyle gördüğümü söyleyeceğim.Anlaştık mı?"

James tek kaşını kaldırmış Nés'e bakıyordu.Nés ise umursamamaya çalışarak yürümesine devam ediyordu.Orman'ın derinliklerine indikleri için okula ulaşmaları biraz vakit alacaktı.James ise hâla öfke ve korku dolu bakışlarıyla Nés'e bakıyordu.

"Onlara herşeyi anlatacağım !"

Nés bunları duyduğunda birden durdu ve bakışlarını James'e dikti.James ise nefes almaya çabalıyordu.Nés tehdit edici ses tonuyla James'e baktı ve tek kaşını kaldırdı.

"Bak eğer şifacıya ya da birisine bir şey söylersen.O zaman seni tamamen öldürürüm.Emin ol yaparım bunu.Şimdi kapa çeneni ve güçlü olmaya bak.Çok kan kaybettin ölmemen mucize.Daha doğrusu öldürmemem."

dedi ve son kelimesini üstüne basa basa söyledi.Ardından okul'un ışıklarını görerek adımlarını sıklaştırdı.Okula girmişlerdi.Gece olduğu için bahçe sessiz ve sakindi.Nés kimseye görünmeden hastahane katına yöneldi.Olabildiğince hızlı yürüyordu.