Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Cr.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Nevinovat Creatura
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.



Mesaj Sayısı : 1
Nerden : d
Meslek : d
Gerçek İsim : d
Patronus : d
Tarafı : d
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 33
Asası : d
Özel Yetenek : d
Evcil Hayvan : *
Kayıt tarihi : 16/06/09
Cr. Olgun10

Cr. Empty
MesajKonu: Cr.   Cr. Icon_minitimePaz Ağus. 09, 2009 7:13 pm

Belinde bir el hissediyordu uykusunun derinliklerindeyken, uyuduğuna emindi oysa, rüya görüyor olmalıydı. Rüyada bu kadar çok duyguyu yaşayabilir miydi? Öncelikle bu minicik, bir o kadar da sıcak elleri teninde duyabilir miydi? Hiç sanmıyordu. Rüyada olduğuna da emindi, rüya gördüğüne. Hogwarts sezonunun ortalarındayken, kahverengi gözlerini açtığında kendini evinde görmesi imkansızdı. Gözleri beyaz tavan ile karşısındaki dağınık komidinde gidip geldi, annesinin yatağındaydı, annesi dışarıya çıkmış falan olmalıydı ki onun o kokusunu duyamıyordu. Belinde hissettiği kolun sahibini görmek için gözlerini sağa çevirdi, minicik ve sıcacık eller bir bebeğe aitti, teni yaralarla dolu bir kurt adama. Yutkundu ve kalkmak için direndi, olmuyordu. Ayakları felç olmuş gibi ona itaat etmiyordu, bebek onun telaşlandığını anlamış olacak ki zehirli ve sarımtrak tırnaklarını ona geçirdi, kız bir an için gözlerini kapadı, refleskti bu onun için, acıyı dindirmek içindi belki de. Ama dindirmek istediği acı bedenine henüz ulaşmamış gibiydi, yanlış şekilde de yaşıyor olabilirdi teni. Niçin ağlamıyordu, neden acıyı hissetmiyordu? Derin bir nefes aldı, almasıyla acıyı teninde hissetmesi bir olmuştu, yanıyor muydu yoksa?

“-Denysia, uyan!”
“-Ha, ne?”
“-Ah, sırılsıklam olmuşsun, sonunda sesimi duyabildin. Sürekli inliyordun ve...”

Sarışın kızın korkulu sesi, iğrenen bir nidaya dönüşmüştü. Mavi gözleri döşemedeki artıklara bakarken, narin elleri burnuna gitmişti aniden. Kötü ve tiksindirici koku çevreye yayılırken Denysia kafasını yastığa aniden gömdü, kendini çok kötü hissediyordu, kötü değil. Berbat!

~~
İksir Zindanlarına Doğru Yol Alırken

“-Şuan iyisin değil mi?”
“-Fena sayılmam.”

Kız resmen yalan söylerken yapma bir gülümsemeyle arkadaşını geçiştirdi. Aslında berbattı, zindanlara giden yolda daha da fena oluyordu; basık hava onu çekilmez hale getiriyordu adeta. Sohbaharın eşsiz güzelliğini yaşamak varken niçin zindanlara tıkılıyorlardı ki? Üstüne üstlük kazanlardan dışarıya adeta boşalan buharlar insanı çileden çıkarıyordu. Denysia, neredeyse dengesini kaybedecekti; rüyasının ardından geçirdiği şoku unutamazken, aklı kuzenindeydi. Kuzeni mi? Aslında ailevi bağları birbirine yalnış bağlanmıştı. O, kardeşi olmalıydı. Üç yaşında olmasına rağmen onu çok seviyordu, onun başına bir şey mi gelmişti acaba? Şuan tek solukta baykuşhaneye çıkabilir, tek çırpıda mektubunu oluşturabilirdi, ama İksir Dersi onun için önemliydi, onun için. İksir dersi genelde başka bir gün olurdu ve Denysia bu saatlerde uyuma lüksüne sahip olurdu. Bir ekstra gününü mahvetse de yakınmaması gerekti. Kendinden emin olduğu sürece derse girer ve bunu bitirirdi, bu kadar basit.

İksir Dersi'nin verileceği zindana girdiklerinde havanın daha basık olduğu gözlerden kaçmadı, içeride profesör yoktu, iyi de ediyordu sanki. Bu basık havada kim durmak isterdi ki? Hele birkaç düzine insanın bir arada soluduğu bir yerde? Denysia aklından bunları hızla geçirirken tezgahta kendine bir yer buldu, profesörü beklemeli miydi, yoksa önündekilerle başlamalı mıydı hiçbir fikri yoktu. Çevresine bakındığında herkesin önündeki malzemelerle ilgilendiğini görüyordu, geç mi kalmışlardı? İkisi de birbirine baktı ve anında önlerindeki malzemeleri kendilerine doğru çektiler. Gözleri hızla kısıldı ve soldan sağa doğru ritmik hareketini sergiledi. Özenle yazılmış kağıttaki ilk söz pek de kafa karıştırıcıya benzemiyordu, gayet basitmiş gibiydi. ‘Geçmişi hatırlamanın en iyi yolu nedir?’ Aslında düzgün bir cevabı olmalıydı, bu soru düşündükçe zorlaşanlardandı, ah, kafa karıştırıcı diye düşündü. Tüy kalemini parmaklarının arasında çevirirken arada bir çenesini kaşıyordu. Geçmişi hatırlamanın en iyi yolu, onu yaşamak değil midir?

Denysia'nın yeşil gözleri birden ardına kadar açıldı, ‘Geçmişi hatırlamanın en iyi yolu, onu yaşamaktır.’ Bu düşündükleri bir rastlantı olamazdı, profesör de içeride değildi. Yutkundu, rüyasının her saniyesi zihninde film şeridi gibi geçiyordu, göremiyordu hayır. Sadece kesintiler, gerisi bembeyazdı. Geçmişten bir anısını, hatırlamak istemediği bir anısını, Hafıza İksiri'yle aklından silinen anısını hatırlamıştı. Yutkundu ama sanki enzimleri boğazında düğümleniyordu, bu raslantı, kesinlikle raslantı olamazdı. Kafasını dağıtmak için diğer soruya geçti. Ama aklını az önce bulduğu cevaptan alamıyordu. ‘Yapacağınız iksir için ufak bir ipucu; Pirşakır - Jobberknoll tüyü. Peki ama neden?’ Pirşakır, ah bunu biliyordu. Hatta öyle bir kuşu vardı, hani mavi benekli kuş değil mi? Ah, ne yazıkki ölmüştü. Niçin sahip olduğu varlıklar elinden; kırılan oyuncakmışçasına gidiyordu? Neden? Hiç ses çıkarmazdı, ölüme kadar. Ölümünü ona göstermemişlerdi; ne çok isterdi. Hayır, saçmalıyordu isteyemezdi çünkü; ‘Pirşakır´lar ölüm anında duydukları her sesi tekrarlarlardı.’ Kafası karışmıştı, zihninin bir köşesinde yer etmiş bilgiler aklını karıştırıyordu. Bu tüy de olsa olsa hafıza ile ilgili iksirlerde kullanılıyor olmalıydı.

Pirşakır cinsindeki eşsiz kuşu bu yüzden mi ölmüştü, Denysia'nın hafızasını silmek için mi? Gereksiz bir çabaya mahkum mu edilmişti?

Hayır, bu tüyün Veritaserum'da kullanıldığını duymuştum, okumalı olmalıydım. O hâlde bu ders belirli bir iksir yapamayacaktık, Hafıza İksiri mi, Veritaserum mu? Ah, çok kafa karıştırıcıydı. Düşüncelerine geri dönmek istiyordu, belki gün yüzüne çıkacak başka bir anısını keşfederdi. Ancak yanındaki sarışın kızın sesiyle adeta ayakları yeşilimsi zindana bastı. “-Sen bir şey anlayabildin mi?”, diyen kıza, sinirli gözleri yeterli bir cevap olmuştu. Profesör gelmeyecek miydi, ona sorması gereken bir çok sorusu vardı oysa. Yeşil gözlerini kızın -bir anlığına- aptal bulduğu yüzünden çevirerek parşömene çevirdi. Neler oluyordu böyle?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loranne Elizabeth Widmore
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Loranne Elizabeth Widmore


Mesaj Sayısı : 1028
Nerden : Mersin - G.Antep ;)
Meslek : Öğrenci -_-
Gerçek İsim : Seda.
Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Saf - Kan
Rp yaşı : 25
Evcil Hayvan :
Kayıt tarihi : 03/07/09
Cr. Huysuz10

Cr. Empty
MesajKonu: Geri: Cr.   Cr. Icon_minitimePaz Ağus. 09, 2009 8:08 pm

Rp'nin size ait olduğunu bana PM yoluyla kanıtlayınız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cr.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Seçmen Şapka ve Puanlanan Rpler-
Buraya geçin: