Malikhane Bahçesi (Saldırı)

Konu: Malikhane Bahçesi (Saldırı) Ptsi Ağus. 10, 2009 2:30 pm

Duman şeklinde 6 tane Silüet süzüldü içeriye yavşaca. Maskeli geniş omuzlu dört adam ve narin yapılı seksi bir kadın. En öndeki konuştu Ansem'di bu. Beyaz sade bir maske takmıştı. Zümrütten daha güzel gözleri maske içinde ışıldarken korkutucu sesi bahçede yayıldı:

"Hıh kalkanı aşmak oldukça kolay oldu"

Yere tükürdü tehditkar bir şekilde ve koşarak yanlarından geçip haykırmaya çalışan uşağa asa göstererek bağırdı:

"A-vada Kedavra!"

Adamın vücudunda bedenlenen yeşil ışık metrelerce uçarak çalılıkların arasında kaybolmasına neden olmuştu. Gülümseyerek simsiyah deri cübbesini savurdu ve Bağırdı:

"Morsmorde!!!"

Çıkan yeşil ışık gökyüzüne çarparak bulutlardan bir karanlık işaret oluşturdu. Yaratığın ağzından bir yılan dışarı çıkarken malikanenin sağlam duvarına ardı ardına büyüler çarpmaya başlamıştı:

"Bombarda Maxima!!!!"

Defalarca tekrarlanan büyü duvarları yıkıyordu. Tüm ölümyiyenler ise içeriye dalıyordu:

"Benimle gel İspanyol!"

diye bağırdı hemen yanındaki adama ve patlamaların arasında büyülerini haykıran arada sırada çalışnaları öldürerek bahçeden içeriye içeriye süzülen gruba bağırdı.

"biz yukarıya çıkıyoruz içerde ne varsa yağmalayın"

Şimdiden şekli bozulmuştu Malikhanenin Arada sırada yeşil ışıklar çakıyor ve yere bedenler düşüyordu. Herkes temkinli adımlarla bir yandan aldırarak bir yandan içeri süzülüyordu

Konu: Geri: Malikhane Bahçesi (Saldırı) Ptsi Ağus. 10, 2009 2:40 pm

Rüzgara karşı gelen silüetlerimizle dalmıştık malikanenin kasvetli bahçesine. Maske , gerçekten tehditkâr bir tavır takınmama yardımcı oluyordu . Kara , ince ve seri bir bulut şeklinde aşağıya doğru süzüldük ve ayaklarımız yer ile temas ettiğinde artık can bulmuş beş adet vücut olarak ortaya çıktık . Ansem büyüler yağdırmaya başlamıştı bile , bense sakin tavırlarla ona eşlik ediyordum diğerleri gibi . Gözlerimdeki ateşi hissedebiliyordum .. Asamdan çıkan *Bombarda büyüleri art arda duvarlara vuruyordu . Ağaçlar , yeşillikler hepsi alev alev yanıyordu gözdağı verircesine . Kafamı bir an yukarı kaldırdığımda karanlık işaretin gülümseyişini görmüştüm , herkesin gözü benim üstümdeydi . Kendimi kanıtlamam için onlar fazla büyü yapmaz bir tavır sergiliyorlardı adeta , çünkü aralarında yeniydim . Tam bu sırada eski arkadaşım olan Ansem'in tehditkâr sesi kulaklarımda yankılandı ve ; " Benimle gel İspanyol ! " dedi . Gözlerimi bir anda ona kaydırdım ve maskenin altından sinsi bir gülümsemeyle ardı sıra ona eşlik etmeye koyuldum. Ansem'in arkasından yukarıya yavaş adımlarla çıkıyordum , üzerimize gelen renkli fakat ; tehlikeli büyülere karşı koyuyor ve teker teker karşımıza çıkanları indiriyorduk . Bir an göz göze geldiğimde bana bakışının altındaki anlamı farketmeden karşıdaki odanın kapısına doğru ; " Yuspar Avarus Maxima ! " diye böğürdüm . Odadan çığlık sesleri gelmeye başladığında ise artık her şey için çok geçti sanırım ...

Konu: Geri: Malikhane Bahçesi (Saldırı) Ptsi Ağus. 10, 2009 2:51 pm

Yüzümdeki maskenin sıkıntısından daha yeni kurtulmuşken sonunda şu lanet eve geldiğimizi farkettim. Claire sanki bana birşey olmasından korkuyormuş gibi yanımda öylece duruyordu ama saldırma hırsını bulunduğum noktadan çok iyi hissedebiliyordum. Bakışlarımı yan tarafa kaydırmada önce Ansem'in görüntüsüne hiçte uymayan sesi kulaklarımda çınladı. Fazla sabırsızdı, girer girmez ilk ölüsünün zaferini yaşıyordu sanki. Rüzgarın uğultusunda onun sesini yeniden duydum."Biz yukarıya çıkıyoruz içerde ne varsa yağmalayın"
Claire'ın kolunu kavrarken, sabırsız adımlarım hareketlenmeye başlamıştı bile. Koşarak bahçenin o güzel işçiliklerini geride bıraktım. Evin kalkanı ne kadar da güçsüzdü kü şu an geniş holde kendimi çok rahat hissetmiştim. Claire'a dönerek boğucu siyah maskemin altından mırıldandım. İlk kata girelim. İlerledikçe, devam ederiz. Ben merdivenleri aşarken asam cübbemin içinden elime ulaşmıştı. İlk gözüme kestirdiğim odaya girip sesimin sessizlikle yankısını bekledim.

" Bombarda maxima !!" Her şey tozla yerinden oynarken, zaferle gülümseyip Claire'ın sesini kulalarımda hissettim.

Konu: Geri: Malikhane Bahçesi (Saldırı) Ptsi Ağus. 10, 2009 2:58 pm

Daniel ve 5 arkadaşının silüetleri bir anda dumanın içinden süzülüvermişti. Kalkanı bu kadar kolay aşabildiklerine sevinmişti herkes. Çünkü bu işlerini daha kolaylaştırıcaktı en önden Ansem birşeyler söylüyordu ama Daniel onun söylediklerine pekde kulak vermiyor gibiydi. Elindeki asasını evirip çeviriyordu aslında Ansem'in dediklerini dinlemeliydi. Ansem Jack'e "Benimle gel İspanyol" dedi. Evet Jack gruba yeni katılmıştı ve kendisini kanıtlaması gerekiyordu bu yüzden onuda almışlardı yanlarına. Daniel hemen yıkılan duvardan içeriye daldı odanın çok özentili olduğunu gördü. "Senin biraz dağılma zamanın gelmiş!" diye konuştu kendi kendine. Daniel hemen duvarlara doğru ardarda "Bombarda Maxima" diye haykırmaya başladı. Sonra koltuklara "Incendio Duo" diye sessizce tısladı yanmaya başlayan koltuklara baktıktan sonra yüzünde sinsi bir tebessüm belirdi. Daniel evdeki çığlıkları duydukça daha bir güçleniyordu sanki. Daniel biraz daha dağıtmak istiyordu burayı çünkü bu yaptıkları hiç bile sayılmazdı. Napabileceğini düşünüyordu etrafa bakına bakına ama aklına hiç bir şey gelmiyordu. Daniel duvarlara biraz daha haykırdı "Bombarda Maxima!" diye. Sonra Daniel ayakta kazma gibi durdu ve derin derin soluklanmaya başladı.

Konu: Geri: Malikhane Bahçesi (Saldırı) Ptsi Ağus. 10, 2009 3:05 pm

Claire bedenine yayılan heyecanı zoraki dizginliyordu. Rüzgar yüzünü hafifçe yalıyordu, pis bakışlarını malikanenin üzerinde gezdirirken. Yanında bulunanları umursamıyordu. Sadece Loranne kayda değer bir ölüm yiyendi genç cadı için. Gözleriyle onu aradı. Ama o sırada hareket başlamıştı ve lezzetle dudağını ısırıp böğürdü “ Bobmarda maxima!" Hızla içeri süzülüyordu. Loranne hemen yanındaydı. Suç ortağının dediklerini dinledi ve başıyla onayladı. Hızla ilerliyorlardı şimdi. Evin zayıf koruma büyülerini rahatlıkla aşmışlardı. Taze kanın kokusunu şehvetle içine çekerken etrafa lanetler yağdırıyor ve her isabet eden büyüsünde iyiden iyiye hırslanıyordu. “ İncendio Duo! “ diye haykırdı tekrar tekrar. Hızlanan alevler içine işliyor, deli gibi kahkahalar atıyordu. Bir süre duraksadı Loranne ‘ ye kulak kesildi. Ve genç cadının başarılı büyülerini ve çıkardığı gürültüyü keyifle dinledikten sonra yüksek sesle bağırdı; “ Loranne burası biraz sıkıcı değil mi? Biraz daha açılalım, ne dersin ? Belki tatlı abur cuburlar buluruz. “ masumca yana yatırdı başını. Yarattığı alevler in gölgeleri yüzünde dans ediyordu. “ Yoksa daha acıkmadın mı? “ Genç cadının cevabını beklerken bir yandan alevleri keyifle izliyor ve bir yandan daha da büyümelerini sağlıyordu…

Konu: Geri: Malikhane Bahçesi (Saldırı) Ptsi Ağus. 10, 2009 3:41 pm

Ardı ardına malikhane duvarlarına çarpan bombarda lanetleri; hayli zarar vermişti yapıya. O sırada sarsılan merdivenlerden soluık soluğa yukarı çıkmayı başarmışlardı. Yan yatmış pencereden, dışarısı cehennem gibi görünüyordu. Pencerelerden fırlayan ateş Tahtaları teker teker ateşe vermişti. Yukarısı gittişçe tehlikeli bir hal aldığında tekrar bağırdı Ansem:

"Avada Kedavra"

Parlayan yeşil ışıklar ardı ardına malikane hizmetkarlarını yere düşürürken temelden gelen sesler artmıştı. Asasını gelişi güel uuzattığında bir genç odasını işa aldığını gördü ve :

"Expulso"

diye bağırdı. Çıkan ışık önüne geleni patlattı.:

"Dışarı çıkıyoruz!!!"

Birlikte pencereden atladıklarında süpürgeleri vücudlarının altında siper olmuştu bile. Bahçeye koşar adımlar çıkan diğer 3 ölüm yiyen işi halletmiş gibiydi. Süpürgesinin üzerinde doğrulduğunda ispanyol onun arkasından geliyordu O sırada haykırdı:

"Yusparov avorus maxima!"

diye bağırdı. Devasa ateş toğu malikhaneye çarptığında evin büyük bir kısmını yıkmıştı. Ardından çarpan 4 ateş toğpu da öylesine güçlüydüki evi kullanılamaz hale getirmişti:

"Karargaha "

diye bağırdı kendini takip edewn grup arkadaşlarına. Gökyüzünde uzun süre havalandılar. Ardından yok oldular