Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Fiore Ann Muschi Paz Ağus. 23, 2009 10:01 am | |
|
Yavaş ve düzensiz adımlarla kapıya yaklaştığında, içindeki korku ve heyecan damarlarına patlarcasına hücum ederken, düşünebilmesi, hissedebilmesi veya konuşabilmesi, olanaksız bir hal almıştır. Gözünden akan bir damla tuzlu gözyaşı, belki de sadece stres ve korkunun ön getirisi değil, heyecan ve mutluluğun da habercisidir. Sakin ve rahat görünmeye çalışırken, belki de bilmiyordur kendini boş yere sıktığını. Rüzgâr, içinden binlerce mutlu ve aynı zamanda korkunç anıları temizlerken, acaba biliyor mudur onu ne kadar çok sevdiğini? Onsuz yapamayacağını, gözünden akan tek bir damla yaşta içindeki fırtınaların sol tarafında yerleşen, saniyede bir atan şeyi karıncalandırıp, sonra da derin bir hüzne sokacağını? Sonsuz para ve sonsuz şöhret, o ihtişamlı duygunun önüne geçebilir mi? Tek bir saniyesi bile değerli olan soyut duyguyu nitelendirebilir veya sınıflandırabilir mi? Hoş ve sevimsiz insanları kendi çemberinden hiç zorlanmadan uzaklaştırabilir mi? Hayır. Hiçbir şey daha nitelendiremeyen, sınıflandırılamayan ve adı bile söylenirken, dudaklardan süzülen tek hecelik kelimenin bile içlerde, derinliklerde, sol tarafta bir kıpırdanma yaratan şeyin önüne hiçbir somut veya soyut anlam geçemez. Rengi kırmızı olan, İnsanın damarlarındaki kanı harekete geçiren, derinliklerindeki ruhsuz sol tarafın kıpırdanmasını sağlayan, midedeki tüm kasları germeye yeten, en kötü ve acımasız insanların bile adını duyduğu zaman yumuşatan, tek kadeh bile kaldırmadan seni sarhoş yapan şey nedir? Aşk.
Evet, doğru duydun. Ve o atan şey nedir biliyor musun? Sol tarafında duran, onu gördüğünde hasta gibi seklemeye başlayan şey. Kalbin. Kulak ver kalbine. Ne diyorsa onu yap. Konu tek hecelik sözcüğe gelince. sakın beyninin aptal ve mantıklı düşüncelerini dinleme. Duyularını kullanma. Sadece hisset. Görme veya duyma. Mutlaka hissedeceksin. Eğer hissedemiyorsan sakın mantığının söylediği anlamsız ve son derece doğru gözüken ama aslında bir dilencinin sözleri olan şeyi dinleme. O ne diyorsa tam tersini yap. Gururu bırak. Konu tek hecelik kelimeye gelince, gurur ve akıl önemli değildir.
Kapıya ulaştığında sonsuz bir rahatlama hisseder. Tapınak, sol tarafındaki kırpındanmayı bile duyacak kadar sessizdir. Fiore, ilk defa yalvaracak, içine düştüğü kuyudan kurtulmayı isteyecektir. Kulak ver tanrıça! Görkemli ve şefkat dolu ellerini bu masum kıza dola. Ona bilgelik göster! Hava, su, toprak ve ateş. Önemli değil. Bu dört element Fiore'nin düştüğü durumda hiçbir şey yapamaz. Ama beşinci element onu tedavi edebilir. Kulak ver Tanrıça! Bu kızın çaresiz ellerinden tut ve ona kulak ver! Fiore sessizce mırıldanmaya başlar...
"Göremiyorum. Ondan başka kimseyi göremiyorum. Çok garip, her şey karanlık ama o dünyadaki tüm spot ışıklarını kendine toplamış gibi parlıyor. Gözüm acıyor ama ona bakmaktan kendimi alamıyorum. Sol tarafım kıpırdanıyor. Karıncalanma hissediyorum fakat onu durduramıyorum. Elektrik şokuna uğramış gibi çarpılıyorum ama vücudum küle dönüşmüyor. Çok garip, sadece hissediyorum ama dokunamıyorum. Nedir bu?"
"Duyamıyorum. Onun sesinden başka en büyük fırtınaları bile duyamıyorum.. Çok garip, her şey bir toz bulutuna dönmüş durumda ama ben o buluttan rahatsız olmuyorum. Onun sesini duyuyor ama onu bulamıyorum. Sadece o sesi dinliyor ama rahatsız olmuyorum. Çok garip, sadece mırıltılar var ve anladım ki bu ondan değil, sol tarafımdan geliyor.Nedir bu?"
"Hissedemiyorum. Ondan başka kimseyi hissedemiyorum. Sadece sıcak ve arzu dolu. Bir koku alıyorum ama ne olduğunu bulamıyorum. Sanki lavanta ve yeni biçilmiş çimler gibi. Çok garip, dudakları dudaklarıma nefes almayı unutuyorum. Konuşamıyor, duyamıyor ve göremiyorum. Sadece o kokuyu alıyor ve tenime değen ellerini nazikçe okşuyorum. Sol tarafım karıncalanıyor. Ne olduğunu bilmiyorum ama başımı döndürüyor. 80'lerden kalma en kaliteli şarabı kafama dikmiş gibi sarhoş oluyorum. Dengemi bulamıyorum. Tam düşecekken güçlü eller belimden yakalanıyor. Çok garip, sol tarafım yine karıncalanıyor. Nedir bu?"
"Konuşamıyorum. Sanki kendi sesimi uçsuz bucaksız okyanuslarda kaybetmişim gibi konuşamıyorum. Saçlarıma değen elleri sol tarafımda bir karıncalanma yaratıyor. Hissedemiyorum, sadece ona bakıyor ve beni tekrar öpmesi için ona yalvarıyorum. Gözlerindeki parıltı içimi gıdıklıyor. İtiraz edişi yüreğimi parçalıyor. Sonra gülümseyişi midemdeki tüm kasları yeniden harekete geçiriyor. Ve evet. İşte oldu. Sıcak dudaklarındaki arzu yüreğimin derinliklerine hafifçe akıyor. İnlemekten başka bir şey yapamıyorum! Konuşamıyorum. Çok garip, yine o sol tarafım karıncalanmaya başlıyor. Ne olduğunu bilmiyorum. Ne bildiğimi bilmiyorum. Ve ne yapacağımı da bilmiyorum. Sadece korkuyorum Tanrıça. Söyle bana! Nedir bu?"
Gözlerin bile inanamayacağı, kalakların bile bu görkemli ses karşısında boyun eğdikleri ses ve görüntü ortaya çıkar. Aşk Tanrıçası. Hadi göster Fiore'ye. Onun korkularının ne kadar yersiz ve anlamsız olduğunu kanıtla!
"Sevgili kızım Fiore, Korkma. Seni yerinden sıçratacak, onu gördüğünde gözlerindeki gölgeyi kaldıracak, en umutsuz zamanlarında karanlığını yok edip, seni kollarının arasına alacak, korktuğun zaman sıcak elleriyle saçlarını okşayacak, üzüldüğün zaman gülümsemesiyle içini ısıtacak,ağladığın zaman dudaklarıyla üzüntünü unutturacak ve en önemlisi her bakışında sol tarafını kıpırdatacak şey aşk kızım. Saf ve aynı zamanda korkunç aşk. Adı bile dudaklarındaki sihirle kıvılcımlaşan olan aşk. Sakın korkma. En küçük aşk kırıntıları bile kalbindeki yarayı temizleyecek kadar özeldir. Benim dünyama hoş geldin Fiore..."
| |
|
Loranne Elizabeth Widmore Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 1028 Nerden : Mersin - G.Antep ;) Meslek : Öğrenci -_- Gerçek İsim : Seda. Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Saf - Kan Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Kayıt tarihi : 03/07/09
| Konu: Geri: Fiore Ann Muschi Salı Ağus. 25, 2009 2:15 pm | |
| Çok hoş cümleler vardı aslında ama bunlar betimlemeden çok duyguların süslü kelimelerle yazıya aktarılmasıydı. Bu gerçekten hoşuma gitti. Farklı ve derin anlamlar içeren bir yazıydı. Beğendim.
Betimleme: 30 Biraz daha uzun olabilirdi belki. Uzunluk: 12 Renkler pek uyumlu olmasa da en azından doğru şekilde kullanılmışlardı. Renk Düzeni: 12 Bir yerde gözüme bir yazım hatası takıldı o da " yaşta" değil " yaş da " olacaktı. Bunun dışında yazı tipinin farklı olması biraz sorun yaratmış sanırım. Noktalama işaretlerinde de bir sorun göremedim. İmlâ: 16 Konu olarak derin anlamlar yüklü bir seçim yapmışsın ama bunu ne de güzel ifade edip açıklamışsın. Sık okuduğum yazılardan farklı güzeldi. Tamamen senin düşünce ve tanımlamaların. Beğendim ne diyebilirim. Yazım: 20 Rp Puanın: 90 | |
|