| Yalnız ve hüzünlü geceler | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Yalnız ve hüzünlü geceler Salı Ağus. 25, 2009 8:22 pm | |
| Yalnız ve tek başına. Bu sözcükler ne kadar soğuk ve sıra dışı gelse de Fiore artık bu anlamsız kelimelere alışmıştı. Normalde sabırsız değildi fakat bir an önce bu cehennemden kurtulmak istiyordu. Belki Hogwarts'ta yeni arkadaşlar tanıyabilirdi. Hıh! Ne saçmalıyordu. Tabi ki tanıyamazdı. Ondan asosyali yoktu. Hem, kim hem ukala hem de sulu göz bir kızı sevebilirdi ki? Bu karanlık düşünceleri zihninden atmak isterken Hollow caddesinde, gecenin bir yarısında evine doğru ilerliyordu. Saçma gelse de geceleri dışarı çıkmanın tehlikeli ve bir o kadar da heyecan verici olduğunu düşünüyordu. Tabi Gryffindorlular gibi aptal cesaretine sahip değildi fakat yine de ruhsuz ve terk edilmiş hayatında küçük bir aksiyona ihtiyacı vardı. "Seni Seviyorum Newyork!" adlı şarkıyı mırıldanarak, etrafa romantik bir hava katan ve özellikle kış günleri etrafı kar tanelerinin yanı sıra kendi ışığı ile süsleyen sokak lambasının etrafında dans etmeye başladı. Sesinin berbat olduğunu biliyordu fakat sessizlik yerine mırıltılar ona çok daha fazla neşe katıyordu. Ne de olsa sessizlik onun ilkelerinden biriydi. Belki Hogwarts'ta takma ismi bile olabilirdi. Yalnız Fiore. Ah, bu daha çok kalitesiz ve tek kişinin izlediği aptal bir opera sanatçısının ismine benziyordu. İçinden yaptığı anlamsız şakaya çatlak bir cadı gibi gülerek karşılık vardı. Deliriyor muydu? Şu yalnız kalma fikri biraz kötü gözükmeye başlamıştı. Derin derin nefes alarak, sokak lambasından ayrıldı ve Hollow Caddesi'nin şirin evlerine bakarak yürümeye devam etti. Ah! Hayır. Bu da ne? Sert bir cisim ile çarpışmıştı. Kafası patlayacak gibi acıyordu. Çamurun olduğu bölgeye düşmüştü. Yeni aldığı ithal ipek elbise rezil olmuştu. Tam ağzını açıp söylenecekken karşısında bir yetişkin olduğunu farketti. ve gerçeken çok kızgın görünüyordu.
Rp out:İki kişilik bir rp'tir. | |
|
| |
Zinaida Vinogradov Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 311 Gerçek İsim : Gizz. Tarafı : - Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Salı Ağus. 25, 2009 8:46 pm | |
| Godric's Hollow... "Bu köyde ne arıyorum?" diye mırıldandı. Annesini en son 5 yaşında görmüş, babasının ailesinden de nefret eden bir kız gerçekten de baba tarafından kuzeni olan ahmak bir Gryffindor mezununun evine gitmişti. Ahh, gerçekten de daha dramatik şeyleri seviyordu. Girdiği ev sıcak bir aile tablosu çizmişti gözlerinin önüne. Mükemmel iki çocuklu bir yuva. Tek katlı taş ev yaz aylarında olmalarına rağmen olağanüstü bir sıcaklık yayıyordu etrafa. Ahmak kuzeni Elanié'nin mesafesiz davranışlarına dişlerini sıkarak karşılık veriyordu. Eline tutuşturdukları kahveyi yudumlarken sorularına kaçamak yanıtlar vererek bir an önce oradan kurtulmak istemişti. Sonunda kendini oradan dışarı attığında Godric's Hollow'un güzelliklerini fark etmek için bir restoranta uğraması yeterli olmuştu. "Burada gerçekten hoş yerler var." diye düşündü uzun süre. Şık bir biçimde döşenmişti restorantın içi. Sade masa örtülerinin üzerindeki uyumlu tabaklar harika görünüyordu. Siparişinin gelmesi ardından görüntü kadar lezzete de önem verildiğini anladı bu yerde. Karnını yalnız ve ağır ağır doyurarak oradan da dışarı attı kendini. Buradan cisimlenerek eve döndüğünde Ellen'ın onu aç bekleyeceğine emindi. Hiç yemek yapmayı sevmezdi sevgili ev arkadaşı, büyü ile yapılan yemeklerin de bu restoranttakilerden daha lezzetli olmasını beklemiyordu. Restoranta tekrar girerek evini ve derdini paylaşan dostuna da birkaç şey hazırlattı. Kırmızı et alacaktı aslında ancak Ellen'ın sevmeyeceğini düşünerek tavuk tarzında şeyler istedi. Eline aldığı paketle dışarı çıktığında havanın gerçekten karardığını anlamaması imkansızdı. Ancak bu köyde sıcak yazı serinleten soğuk rüzgarı fark etmesiyle kendisini caddede yürürken bulması bir oldu. Etrafına bakınırken burayı sevmeye başladığını düşündü. Eğlenceli ve şık barların yanında yokluğunu fazlasıyla hissettiği "yuva"lar da tüm şirinlikleriyle dizilmişti etrafa. Yavaş yavaş ışıkları sönmeye başlamıştı küçük evlerin. Başını iki katlı müstakil bir evin sönen ışığına döndürerek iç çekti. 2. katta sönen lambanın bir çocuk odasına ait olması ve birazdan annesinin gelip o ufaklığı öpüp iyi geceler dilemesi fikri onu çileden çıkartmaya yetiyordu. Bunun yerine sokağın kenarlarında duran uzun gece lambalarına takıldı gözü. Etraftaki gece lambaları olmasaydı burası gerçekten de korkutucu olabilirdi, diye düşündü. Yüzünü yerdeki çamurlu alana döndürdü. Yazın sıcağında yağmur yağabileceğini hiç düşünmemişti ancak bu çamurlu suyun nereden geldiği hakkında kafasını pek yormamaya karar verdi. Mavi elbisesiyle muhteşem bir uyum sağlayan beyaz topuklu ayakkabılarını kirletmemek için biraz yana doğru yürdü ancak bakışları hala çamurlu sudaydı. Ahh, vücuduna bir şeyin çarptığını hissetmesi geç olmuştu. İçinden o kişinin yetişkin bir büyücü olmasını ve ona lanet yağdırmasının sorun yaratmayacağını umut ederek bakışlarını yere düşen cadıya çevirdi. Şansım hiçbir zaman yaver gitmemişti zaten, diye iç geçirdi. Gözlerinden fışkıran alevlerin gerçekten de o kızı yakabilecek kapasitede olduğunu anladığında bakışını kısa süre yerdeki birikintiye çevirdi. Ardından da sesinin en sakin tonuyla bağırdı. "Önüne bakmaz mısın sen!" Karşısındaki kızın mahçup göründüğü reddedilemezdi ancak elbisesine o sudan fışkırttıysa o cadının bir daha yaşayabileceğini düşünmüyordu. Bu gece birini lanetleyip lanetlemeyeceğini öğrenmek için bakışlarını mavi elbisesine kaydırdı.
En son Liliana Jeanett Elensar tarafından Ptsi Eyl. 07, 2009 4:10 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Çarş. Ağus. 26, 2009 8:51 am | |
| Çarpıştıkları anda çıkan gümbürtülü ses birikintisi, kulakları sağır etmeye yeterli bir nedendi. Yetişkin ve güzel cadının ona ateş saçan gözlerle baktığını gördüğü zaman istemeden de olsa mahcup bir hale bürünmüştü. Oysa bir çocuk olsa elki de ona diğer cadı ve büyücülerin yapamayacağı şeyleri gösterebilirdi. Fakat bu cadı gerçekten fırından çıkmış bir tavuk kadar kızgındı. Fiore kadının bakışlarının çamura kilitlendiğini görünce biraz da olsa rahatlama hissetti. Neden bu kadar çok korkmuştu ki? Eğer kötü biri olsaydı Hollow Caddesinde dolaşmazdı. pekala, eğer iyi biri olsaydı belki bu kadar çok kızmazdı. Fiore yüzünü taş kesilmiş cadıya çevirdiği anda ürkütücü ve bir o kadar da etkileyici sesini duydu. Bu sesi tanıyordu! Ablası. Ablası hep bu şifacıdan bahsederdi. Bu kadın Hogwarts şifacısıydı! Ah, pekala. Bu daha kötüydü. Okulda karşılaşaklardı. Bunları düşünürken ıssız caddede kadının sesi yankılanmaya devam ediyordu. Fiore korkuyla yerinden sıçradı ve gözlerini kısarak kadına baktı. "Peki sen önüne bakmaz mısın? Ah şu büyükler! Zaten bütün suç hep bizde olur!" Belki biraz saygısız davranmıştı fakat bir Hogwarts şifacısının bir çocuğa lanetler yağdıracağını düşünmezdi. Kollarını bağlayarak duraksayan kadını baştan aşağı süzdü. Bedenine tam oturan giysisi çamurlanmıştı. Ancak Fiore'nin ki de öyle. Gözlerinden ateş fışkırarak Fiore'ye bakmaya devam ediyordu. Fiore ise korkak halini bırakmış eski ukala ama bilginç kız haline dönmüştü. Hogwarts'a gidince Gryffindorlu olmayacağı çok açıktı. Ayaklarını yere vurmaya devam etti. Saçlarının uçları ıslanmıştı. Saçlarını büyük bir dikkatle izleyerek şifacının sözlerini bekledi. Havada artık hiç yıldız yoktu. Yağmur her dakikada bastırabilirdi. Ve Fiore yağmurdan nefret ederdi. | |
|
| |
Zinaida Vinogradov Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 311 Gerçek İsim : Gizz. Tarafı : - Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Çarş. Ağus. 26, 2009 9:13 am | |
| Gözleri elbisesinin üzerindeki birikintiye takıldığı anda çığlık atmamak için nefesini tuttu. Gerçekten de bu elbisenin kirlendiğine inanamıyordu. Acaba bu elbisesinin ona Althia'dan hedi olduğunu biliyor muydu! En sevdiği dostlarından Althia'sı ona mavinin çok yakıştığını söyleyerek bu altı beyaz desenlerle işlemeli elbiseyi hediye etmişti ona. O anda ne kadar mutlu olduğunu asla unutammazdı. Zaten ondan sonra Ellen'la bu elbiseye uygun ayakkabı aramakla geçen koca saatler sonucu bu düz, sade, topuklu beyaz ayakkabıları beğenmişlerdi. Ve bu dikkatsiz kız yüzünden ikisi de kirlenmişti! Kuru temizlemeye gönderirim, diye düşündü ancak orada da doğru dürüst temizlenir miydi bilemiyordu. Ayakkabılarınıysa silmesi gerekecekti. Evet, en sevmediği işlerden biriydi bu zaten. "Peki sen önüne bakmaz mısın? Ah şu büyükler! Zaten bütün suç hep bizde olur!" Ahh, bu sözler kulağına iliştiğinde gerçekten köpürüp köpürmediğini merak etti. Harika bir moral bozukluğunun ardından bu ukala kızla uğraşmak en son isteyeceği şeydi. Ne de olsa önündeki cadı en fazla 13 yaşındaydı, yoksa onu Hogwats'ta görürdü kesinlikle. Hem gece gece ne arıyordu bu ufaklık burada? Gerçekten de şu bilmiş kızlara sinir oluyordu. Evet çocukları severdi ancak çocuk gibi davrananları sadece. Ukala cadının saçlarıyla uğraşmakta olduğunu gördü ancak o bu olayı burada kapatmaya niyetli değil gibiydi. "Heyy, baksana!" dedi kıza sertçe. "Kusura bakma ancak senin gibi ukala bir veletle ağız dalaşına girmeyeceğim. Ayrıca ufaklık, senin annenin yanında olman gerekmiyor mu? Nerede elinden tutan annen?" Bu sözleri sinirle söylerken elbisesindeki suyu tırnağıyla zorluyordu. Bu elbiseden bu kir çıkmazsa o kızı tekrar bulup lanetlemesi işten bile değildi aslında. Üstelik zevk bile alabilirdi belki de. Gerçekten bu kızla daha fazla uğraşmak istemediğini hissetti. Son bir söz söyleyip giderim buradan, diye düşündü ancak önünde ayağa kalkan cadının yanında duran Ellen'a aldığı yiyeceklerin döküldüğünü görünce bir kez daha sinirlendi. Eli boş gidemeyheceğini biliyordu ve tekrar geri dönmek en son isteyeceği şeydi. Evet, dönüp tekrar sipariş ettiğinde *Hepsini siz mi yiyeceksiniz?* bakışlarına mahsur kalmak istemiyordu. İstemsizce söylenmeye başladı kıza. "Ne yaptığını görüyor musun! Geri dönüp bir daha siperiş vermem gerekecek!" diye bağırdı. Para onun için sorun değili ancak beklemeyi de hiç sevmezdi. Hem belki de şimdi orası kapanmıştı. Işıkları görebilmek için dönüp arkasına baktı ancak oradan fazlasıyla uzaklaşmıştı. Parmak uçlarının üzerinde dikilerek biraz daha bakındı. Işıklar görünüyordu ancak o yemek yediği yerden almak istiyordu yiyecekleri tekrar. Gözleri yeniden ateş saçmaya başlamıştı. Kızın bilmiş cevabını beklerken ayağını yere vurup bakınmaya devam etti.
En son Liliana Jeanett Elensar tarafından Ptsi Eyl. 07, 2009 4:11 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Çarş. Ağus. 26, 2009 9:30 am | |
| Küçük bir kız mı? Fiore mi? Annesi Fiore'nin her zaman olgun biri olduğunu söylerdi. Ayrıca onunla da çok ilgilendiği söylenemezdi. Saçları ile oynamayı bırakarak şifacının yüzüne baktı. Gerçekten de korkutucu görünüyordu. Ama Fiore kendine bebek muamelesi yapılmasından hiç hoşlanmazdı. Gözlerini kısarak şifacıya bakmaya devam etti. Bu ona bir hakaret sayılırdı. Dişlerinin arasından konuşmaya başladı. "Ben bebek değilim bayan. Sizce bebek olsaydım annem gecenin bir yarısında caddelerde dolaşmama izin verir miydi?" Vay canına! Gerçekten sakince söylemişti. Hatta biraz duygu doluydu. Annesi onunla pek ilgilenmezdi. Fiore'nin tam bir baş belası olduğunu söyler, her tehlikeli olaydan kurtulabileceğini sanırdı. Oysa Fiore, korumacı ve biraz da olsa bağırıp çağıran anne istiyordu. Ne yazık ki annesi Diana'da bu özellikle yoktu. Dudaklarını bükerek gözlerini sıktı. Sulugözdü. Herkesin yanında ağlayabilirdi fakat bu kadının yanında ağlamak son derece zayıf bir davranış olurdu. Sinirle ellerini yumruk yaptı. Kadının gözlerine bakmamaya dikkat ederek onu baştan aşağı süzdü. Yumuşamış mıydı? Ha! Belki de ona öyle geliyordu. Saçlarını savuran meltemi es geçerek havaya baktı. İyice kararmıştı. Pıt, pıt, pıt. Hayır! Yağmur damlaları yavaşça Fiore'nin alnına düşmeye başlamıştı. Sinirle alnını silerek konuşmasına devam etti. "Peki. Aslında haklısınız. İlgilenen bir annem olsa buna izin vermezdi. Fakat ilgilenen bir annem yok! Bana neden annelik taslıyorsunuz?!" Sinirle yüzüne gelen damlaları sildi. Fakat yağmur damlalarının dışında tuzlu göz yaşları da vardıı. Teleşla onları silmeye çalıştı. Neden hep ağlardı ki? Keşke bu sulu gözlüğü durduracak bir büyü olsaydı! | |
|
| |
Zinaida Vinogradov Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 311 Gerçek İsim : Gizz. Tarafı : - Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Çarş. Ağus. 26, 2009 10:24 am | |
| Heyy, yaz aylarında yağan yağmur mu? Üstelik bu sıcakta mı? Köyün özelliği midir bilinmezdi ancak Jeanett onu serinleten damlalardan pek de şikayetçi değildi. Evet elbisesi ıslanacaktı ancak onu zaten gözden çıkarmıştı artık, kuru temizlemecilere güvenmesi gerekiyordu artık. Saçlarını kurutması da uzun sürmezdi heralde. Ufak cadının bir şeyler söylediğini duyuyordu ancak pek de ilgilendiği söylenemezdi. Başını gökyüzüne çevirmişti ve her damlaya sıcacık bir gülümsemeyle *Hoşgeldiniz!* diyordu adeta. Bir süre sessizliğini korudu önünde duran kız. O da mutlulukla dinleyebilmişti yapmur damlalarının sesini. Ancak önündeki ufaklığın sesinde bir titreme tınısı fark etti. Yüzüne baktığında damlaların yağmurdan mı yoksa göz yaşından mı olduğunu anlayamamıştı. Kızın sözlerinden kulaklarında tek bir sözcük kaldı "Anne!" Gerçekten onun da gözleri dolmaya başladı. Anne sözcüğü ona yıllardır yabancıydı. Annesiz geçen uzun yıllar... En son "anne" diyebildiğinde sadece 5 yaşındaydı. Ve anne kazığını da sadece 5 yaşındayken yemişti. Bu kızın da öyle bir derdi olduğu belliydi. Evet, az önce son derece kızgındı ancak bu kız onu resmn can evinden vurmuştu. Minik adımlarla yağmurun altında ufaklığa yaklaştı ve sarıldı. Sarı saçlarını her okşayışının ardından bir hıçkırık geliyordu küçük cadıdan. Gözleri dolmuştu Jeanett'ın da. Anne acısı gerçekten büyük bir şeydi. Her zaman elimden tutar, diye beklediğin kişinin ilgisizliği ve sevgisizliği çok koyardı insana. Göz yaşları belki de son süratle dolmuştu gözlerine. Sulugöz değildi kesinlikle, ancak onu ağlatabilecekleri tek konuydu annesi. Karşısındaki kıza daha sıkı sarıldı. "Üzülme!" diye fısıldadı. Bu minikle aralarında bir bağ olduğunu hissediyordu, ve bu bağın sebebi kesinlikle kızın söylediği tek bir sözcük nedeniyle oluşmuştu, anne. Etrafına bakındı kısa süre, gözleri caddenin kenarında yağmur nedeniyle ıslanmakta olan banka takıldı. "Gel canım." dedi küçük kıza. Elinden tutup oturttu onu banka. Kız az da olsa toparlanmışa benziyordu. O konuşacak duruma gelene kadar Jeanett beklemeye karar verdi ve saçlarını düzeltmeye başladı.
En son Liliana Jeanett Elensar tarafından Ptsi Eyl. 07, 2009 4:11 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Çarş. Ağus. 26, 2009 10:52 am | |
| Ah kendini tutamıyordu. neden hep böyle olurdu ki? Hıçkırıkları her saniye daha da büyümeye başlamıştı. Annesini en son 6 ay önce görmüştü ve o da okul alışverişi içindi. Gözlerindeki yaşı silmeye çalışarak şifacıya baktı. Yumuşamıştı. daha demin korkutucu gözüken kadın, şimdi onun gözünde melekten farksızdı. Şifacı Fiore'ye sıkı sıkı sarıldı. Bu sarılma şefkat doluydu. Ablasının ve kendisinin özlediği şefkat dolu bir sarılma. Annesinin en son ona ne zaman sarıldığını hatırlamıyordu. Hıçkırıklar arasında konuşmaya çalışıyordu ama ağzını tıkayan boğuk ses onu susturuyordu. Şifacı yavaşça onu banka oturtturdu Yağmur biraz hızlanmıştı. Ama duracağı belliydi. Ne de olsa yaz yağmuruydu. Şu an o kadının kolları arasında olmak ona çok iyi gelmişti. Hüzünle gözlerini sildi ve konuşmaya çalıştı. Teşekkür edecekti ama kelimeler ağzından çıkmadan yeni bir ağlama krizine girdi. Onu bir bebek gibi tutan şifacının o an ablası olmasını isterdi. Biraz daha yaşlı olsaydı annesi olabilirdi belki de. Ah! Neler saçmalıyordu. Bu imkansızdı. Bu kadından doğacak çocuk kesinlikle çok şanslıydı. sonunda gözünü sokak lambasına dikerek konuşmaya başladı. "Ben, ben özür dilerim. Kabalık ettim."Kelimeler ağzından hızlıca çıkıvermişti. Oysa şifacıya bilmiş şeyler söyleyecekti. Fakat bu olmamıştı. Ne kadar da çabuk karar değiştiriyordu. Hızla atan küçük kalbine odaklandı. Şimdi bu kadının kolları arasında huzurluydu. Peki daha sonra ne olacaktı? Göz yaşlarını silmeye çalışarak tekrar mırıldandı. "Annemi ne zamandır görmüyorum." Bu kelimeler ondan bir fısıltı gibi çıkmıştı. Anne lafını sesli söyleyince tekrar ağlama krizine girdi. | |
|
| |
Zinaida Vinogradov Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 311 Gerçek İsim : Gizz. Tarafı : - Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Çarş. Ağus. 26, 2009 12:47 pm | |
| Yağmurun son damlaları da üzerlerine akarken adının Fiore olduğunu öğrendiği cadı ona annesini anlatıyordu. Uzun zaman görmemişti annesini küçük kız ancak bir annesi vardı en azından. Kendisini önemseyen bir annesi olmasını istiyordu o da. Annesini son gördüğündeki görüntüler geçiyordu aklından. Bir adamla ve dudak dudağaydı. Bunun ne olduğunu 5 yaşındayken bilemezdi ancak verdikleri tepkiden dolayı yanlış olduğunu anlayabiliyordu. Olgundu, küçük yaşına rağmen doğruyu yapmıştı. Annesini bir daha görmemek pahasına da olsa en doğrusunu seçmişti. Aklına bunlar geldikçe ağlamak yerine serikanlılığa bıraktı kendini. Evet, az önce kızgınlıkla bağırdığı kızı az önce fazlasıyla sakinleştirmişti. Ahh, ne klasik olaydı işte. Çarpışma ve ardından abla-kardeş gibi olma. Birkaç saat önceki gibi içinden tekrar etti "Daha dramatik şeyleri seviyorum." Fiore'nin de fazlasıyla toparlandığını anladı. Ellen'dan ödünç aldığı beyaz saatine baktı, gece yarısını geçmişti. Bir an önce eve gidip Ellen'a ulaşması lazımdı. Ardından da gece nöbetçilerini kontrol amaçlı Hogwarts'a gidecekti, Aimeé istemişti bunu. Üstelik nöbetçi de Althia olduğundan onu bekletemezdi. Aklından düşünceler hızla geçiyordu ancak küçük cadıyı da bırakmak istemiyordu. Fiore'yi hafifçe tuttu ve ona baktı. "Bak canım, benim işim var ve gitmem gerek. Ancak sen istersen burada kalırım." dedi. Yağmurdan ıslanmış elbisesini temizlemek için asasını yokladı ancak şimdi büyü yapmamaya karar verdi. Önündeki cadıya bakmayı sürdürdü. | |
|
| |
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Çarş. Ağus. 26, 2009 1:07 pm | |
| Gözlerindeki yaşları silmeye çalıştı. Korkuyordu. Gitmesini istemiyordu. Bu çok saçmaydı. Şifacıyı yeni görmüştü. Fakat ona ısınmıştı. Belki de çok hassas olduğu bir konuda ona yardım etmesinden kaynaklanıyordu bu. Hüzünlü gözlerle şifacıya baktı. Adı dilinin ucundaydı. Fakat hala kestiremiyordu. Neydi? Neydi? Dudağını ısırıp düşünmeye başladı. Evet! Jeanett! Miss Elansar. Gözlerini kaçırarak cevap bekleyen şğifacıya baktı. Gitmesini istemiyordu fakat daha önce de söylemişti. O bir bebek değildi. Şifaıdan ayrılarak gözlerine baktı. Gülümsüyordu ama bu yapay bir gülğmsemeydi. Belli ki Fiore'yi neşelendirmek için küçük bir çabaydı. Fakat hüzünlü gözleri onu çabucak ele veriyordu. Hızla ayağa kalkarak sırılsıklam olmuş saçlarına dokundu. Saçlarına bayılıyordu. Saçları, bedeninden çok daha özeldi. Saman rengindeki yumuşak, ıslak ve aynı zamanda keçeleşmiş saçlarına daha da dikkatli baktı. Biraz düşündükten sonra kendine geldi. Ne yapıyordu böyle? Ne düşünmüştü ki? Yani o şifacı ve Fiore ne olabilirdi? Bu çok ama çok saçmaydı. Kafasındaki süslü düşünceleri atmak istercesine köpek yavrusu gibi silkelendi. Fiore bu değildi. Ellerini beline koyarak ayaklarını yere vurmaya başladı. İşte ukala Fiore geri dönmüştü. Tabi ilk halinden daha nazik olacaktı. Sesinin güçlü çıkmasına özen göstererek, "Gerek yok bayan. Başımın çaresine bakabilirim." Kısa bir duraksama yaşadıktan sonra esneyerek bir kez daha konuştu. "Sizi tanıyorum. Hogwarts Şifacısı. Nasıl olsa yakında görüşürüz." Yüzüne sahte bir gülümseme yaydıktan sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. Lütfen. Peşinden gelmesini çok ama çok istiyordu. Süslü bir rüyadan çıkmış gibiydi ve bunu istemiyordu. Adımlarını daha da yavaşlattı. Peşinden gelmesini umuyordu. arkası dönük bir şekilde bekledi. Küçük bir umut. Küçük bir umut için bekledi.
En son Fiore Ann Muschi tarafından Ptsi Eyl. 07, 2009 10:25 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Zinaida Vinogradov Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 311 Gerçek İsim : Gizz. Tarafı : - Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Ptsi Eyl. 07, 2009 10:18 am | |
| Ahh, Tanrı aşkına bu kızı nasıl idare edeceğini bilemez halde ayağa fırladı. Anlaşılan o ki ufaklık kendine özgü tavrından vaz geçemeyecekti. Onu anlamakta zorlandığını hissetti Jeanett, ancak normal olduğunun farkındaydı. Sadece yarım saat önce çarpıştıkları için tanıştığı bir kızla hassas bir noktada ortak özellikleri çıkmıştı ve onları birbirine yakınlaştırmıştı. 13 yaşında bir ufaklığa içten içe acıyordu ancak ukala tavırları onu deli etmeye yeterdi. Arkasına dönüp önce hızlıca sonra da yavaşça yürümesini izledi. Bir şeyler yapmak zorunda olduğunun faerkındaydı yoksa kendi kendisine yiyecekti. Saçlarını eline dolayıp iğrenç bir şekilde süzülen yağmur suyunu sıktı. Artık zamanının geldiğini düşünerek yavaşça gökyüzünden son damlaları akan yağmura baktı. Fiore'nin yavaşça ilerlediğinin farkındaydı ve ne istediğini de iyi biliyordu. Az önce düşünemeyişine içten içe yakararak asasını tekrar yokladı ve hemen eline aldı. Önce Fiore'ye döndürerek "Akla pakla!" diye fısıldadı sonra da aynı sözleri kendi elbisesi için sarf etti. Yüzündeki aptal gülümseme kesinlikle onun ne kadar aptal olduğunu yansıtıyordu, kesinilikle muggle dünyasından uzaklaşması gerektiğini anlamıştı. Kuru temizlemeymiş, büyülerini unutması fazlaydı galiba. Önünde hala ufak adımlar atarak uzaklaşmakta olan ve üzerindekilerin farkında varmayan kıza seslendi sonunda. "Fiore!" Aslında onu biraz azarlamak istiyordu ve bunu kesinlikle yapacaktı, ancak kendisini ne kadar sevdiğini de göstereceğine kuşkusu yoktu. Konuşmaya başlaması için küçük cadının parlayan gözlerle kendisine dönmesini bekledi. Saçlarını arkaya atmasıyla konuşması bir oldu. "Bak tatlım, seni ne kadar sevmiş olsam da ukala tavırlarına dikkat etmeni öneririm. Ve şimdi hemen buraya geliyorsun!" Söylediklerindeki tatlı-sertliği fark etmesini ummuştu onun, ancak buna dair bir şeyler göremiyordu kızın yüzünde. Sadece yürüyüp yanına gelmesini bekledi.
En son Liliana Jeanett Elensar tarafından Ptsi Eyl. 07, 2009 4:12 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Ptsi Eyl. 07, 2009 10:47 am | |
| Öyle bir şey olmamıştı. Şifacı, ona seslenmemişti. Hayal kırıklığı içinde omuzlarını düşürdü ve adımlarını hızlandırmaya başladı. Nefes almak istemiyordu. Annesini düşünmek istemiyordu. Veya şifacıyı düşünmek. Şimdi içinde sevgi yok olmuş gibiydi. Engin denizlerde sürüklenen anne sevgisini geri getiren bu şifacıya karşı şimdi bir şey hissetmiyordu. Belki de bir anlıktı. Belki de her şey o an olmuş ve bitmişti. Kalbinden geçen hüzün dalgası ile irkildi. Ağlamamak için yüzüne tanımsız bir ifade koymak için çabalıyordu. Fakat buna gerek kalmamıştı. Fiore! Bu ses ona tanıdık geliyordu. Denizin tuzlu kokusunu duymuş gibiydi. Evet! Deniz kalbindeki hassas ve çok önemli parçayı geri getirmişti. Fiore ne yaptığını bilmeyerek hızlıca arkasını döndü. Kesinlikle yüzünde parlak bir ifade yerleşmişti. Bunu hissedebiliyordu. Gözlerindeki gümüş rengi parlıklık, ay ışığı ve süslü sokak lambasının dışında bir ışık kaynağı daha olmuştu. Sonra şifacının kızgın sesini dinledi. Anlamamıştı. Belki de onda bir sorun vardı. daha demin gitmesi gerektiğini söylememiş miydi? Ve şimdi onu hafifçe azarlayarak gelmesini emrediyordu. Fiore, gözlerindeki ihtişamlı ışıltıyı söndürerek şifacıya doğru yürümeye başladı. Adımları temkinliydi. Bir şey anlamamıştı. Belki de şifacı sadece onu azarlamak için çağırmıştı. Karşılaşacağı süprize hazırlıklı davranmış gibi yaparak hafifçe aksırdı ve yüzüne tanımsız ifadeyi tekrar getirmeyi başardı. Bu ifade biraz ukala, biraz da beklenti doluydu. Kısacası adı konulamayan tanımsız, aptal bir ifadeydi. Aksırdıktan sonra gözlerini şifacıdan kaçırarak konuşmaya yeltendi, "Pekala. Yine ne oldu? Beni bu kadar azarlaman yetmedi mi?" Bu sözükler kulağa çok sert geliyordu. Normal biri bunuu söylesene karşısındaki insan delirebilirdi. Fakat Fiore bunu o kadar ifadesiz ve doğal söylemişti ki hali bezgin, küçük bir kedi yavrusunu hatırlatıyordu. Şifacının gözlerine bakmayaya devam ediyor, bir yandan da onu inceliyordu. Bir farklılık vardı. Dikaktle onu süzdü. Hımm, elbisesi. Elbisesi eskisinden daha parlak ve oldukça temiz görünüyordu. Bu nasıl olmuştu? Ah, tabi. Aptal Fiore! Büyü dünyasında olduğunu unuttun mu yoksa? Fiore kendi elbisesine baktı. Kendininkinin ne kadar berbat olduğunu yakınacakken onunkinin de temiz olduğunu farketti ve başını kaldırınca şifacının gözleri ile karşılaştı. Pekala. Bu gözler kızgın gözlere benzemiyordu. Merakla şifacının ne söyleyeceğini dinledi. | |
|
| |
Zinaida Vinogradov Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 311 Gerçek İsim : Gizz. Tarafı : - Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Ptsi Eyl. 07, 2009 11:12 am | |
| Gerçekten ukalaydı! Sesindeki ufak tınıyı hissetmemesine şaşırmamıştı aslında ancak onun daha dikkatli olmasını bekliyordu. Sesindeki sertliğin arkasına saklanmış olan beklentiyi fark etmemek imkansızdı belki de, ya da Jeanett bunu beklediği için öyle hissediyordu. Fiore'nin donuk ifadesinin arkasında sakladığı duygunun o aptal ukalalığı mı yoksa üzüntü mü olduğunu kestirememişti. Anlayışlı olmayı denedi ancak karakteri buna el vermiyordu belki de. Önündeki cadının önce kendi elbisesine sonra da onunkine kayan şaşkın bakışlarını algıladığında içinden büyük bir kahkaha dalgası yükselmişti ancak yutkunarak bunu geçiştirmeye çalıştı. Mugglelaşmaya başlayan tek kişinin kendisi olmadığını görmek ona mükemmel bir haz vermişti ancak Fiore'nin hiçbir şey ifade etmeyen bakışlarını üzerinde hissetmesi konuşması gerekttiğini hatırlattı ona. Son kızgınlığının ardından içinden ne kadar bağırmak gelse de sakin olmak için çaba sarf etmekle uğraştı. Sokağı hiçbir zaman beğenemeyeceği sarı bir ışıkla aydınlatan sokak lambalarının yüzünü aydınlattığı cadıya döndü. Ellerini istemsizce yumruk yaptığının farkına vardığında bunu hissetirmemeye çalışarak kollarını kavuşturdu. Ne diyeceğini hala bilmiyordu ve sessizliğin gereğinden fazla uzadığının farkındaydı. İlk olarak eğlenceli ve onu güldüren şeyden bahsetmenin doğru olacağını düşündü, "Heyy, yoksa sen de mi benim gibi büyü yapabileceğini unutmuştun?" Yüzündeki sırıtan ifadeyi uzun süre orada tutmasının gerekmeyeceğini sdüşünüyordu çünkü bu sırıtış fazlasıyla gerçeğe dönmüştü. Anlamsız ve beklenmedik bir neşe vücuduna yayıldığında güzel mavi elbisesini savurarak topukları üzerinde döndü ve ufak bir kahkaha attı. Havanın gerilmesini istemiyordu ve bunun için yapması gerekenin kendini eğlenceye vurması olduğuna inandırması çok da uzun sürmemişti. Fiore'nin yüzündeki ifadeye dikkat etmeden gecenin soğuk karanlığıyla tezat oluşturan bir şekilde cadının elinden tuttu ve onu da kendi etrafında döndürdü. Aslında onları dışarıdan gören biri "Ne kadar aptalca!" diye düşünebilirdi, hatta belki de öyleydi. Zaten Ellen dışında kimse alışamamıştı onun ani ruhsal değişikliklerine. "Baksana, gitmeni istememin sebebinin ne olduğunu düşünüyorsun?" diye sordu. Bunu kesinlikle kızgın ya da azarlayan bir ses tonuyla söylememişti. Aslında yüzünde yayılmaya devam eden gülümsemeye uygun bir ses tonuyla söylediğine eimndi. Imm, belki de bu yaptıklarını karşısındaki ufak kız bile aptalca bulacaktı ama Jeanett böyle biriydi işte, garip...
En son Liliana Jeanett Elensar tarafından Ptsi Eyl. 07, 2009 4:10 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Ptsi Eyl. 07, 2009 12:36 pm | |
| Fiore huzursuzca şifacıya baktı. Yoksa kızmış mıydı? Belki de kızmıştı. Fakat şifacının gülümseyerek sorduğu soru Fiore'nin tüm kaygılarını yok etmiş gibiydi. Elinde olmadan gülümsedi. Miss Elensar gerçekten garip bir cadıydı. Evet. Gerçekten de karşısındakinin bir cadı olduğunu unutmuştu. Yani basit bir aklapakla büyüsü ile elbiselerinin düzeleceğini unutmuştu. Ah! kesinlikle doktora gitmesi gerekiyordu. Daha bu yaşta bir cadı olduğunu unutursa kim bilir şifacının yaşına geldiğinde neleri unuturdu? Kendini. Evet, kendisini bile unutabilirdi. Şifacı rüzgarın eşliğinde bir kez döndükten sonra daha da kocaman ve aptal şekilde sırıttı ve Fiore'yi de döndürdü. Ne garipti. Bu kadın çift karekterli falan mıydı? Hep değişik ruh hallerine bürünüyordu. Önce kızgın, sonra merhametli daha sonra yine kızgın ve şimdi garip. Evet, bu tanım değişik cadı için iyi bir tanımdı. Şifacı gerçekten çok garipti. Fiore ilk başta bunu eğlenceli bulmuştu fakat etrafındakilerin onları iki kaçık gibi düşünmelerini istemiyordu. Yüzündeki gülümsemeyi saklamaya çalışarak donuk haline geri döndü. Dikkatlice karşısındaki çılgın cadıyı süzdü. Garipti. Gece yarısını geçiyordu ve çoktan eve gitmesi gerekirken şimdi bu kaçık şifacı ile garip garip hareketler yapıyor ve şuna bakın ki çok eğleniyordu. Fakat şifacının sorusu karşılığında irkildi. Soru korkutucu değildi fakat Fiore duraksamıştı. Hayır! Duraksamaması gerekiyordu. Duraksama genellikle hangi yalanı söylemeliyim düşüncesiydi. Fakat bu kaçık ama bir o kadar ürkütücü şifacıya yalan söylemek istemiyordu. Boğazını temizledi ve dudağını hafifçe büktü. Bu onun üzüntü ifadelerinden biriydi. "Sizin bana kızacağınızı düşünmüştüm. Yani beni tekrar çağırdığınızda." Vay canına. tamamen doğruları söylemişti ve bu çok kolay olmuştu. Fakat bu değişik ruh halli kaçık cadıdan her şey beklenebilirdi. Başını hafifçe kaldırarak, masum gözlerle şifacının gözlerinin içinde kayboldu... | |
|
| |
Zinaida Vinogradov Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 311 Gerçek İsim : Gizz. Tarafı : - Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Ptsi Eyl. 07, 2009 2:58 pm | |
| Bu kez gerçekten bir kahkaha atmıştı Jeanett. Ona kızmasını nasıl beklerdi ki? Hem niye kızacaktı, tamam çok ukala olabilirdi ama buna kızmayı aklından bile geçirmemişti. Kolundaki saatine baktı ve aklına ilk olarak Ellen geldi hemen. Sonra da hemen yanlarında duranve dağılarak iğrenç bir görüntü oluşturmuş yemekler takıldı gözüne. Gitmesi gerekiyordu, hem daha Hogwarts'a da uğrayacaktı. Çok mu meşguldü, hayır. Sadece bunları bu gece içinde yapmak istiyordu o kadar. Fiore'yi üzmeden hemen eve cisimlenmesi gerekecekti, ancak ondan önce de hala açık olup olmadığını düşündüğü restoranta gitmeliydi. Yine ani ruh hali değişimini Fiore'nin kaldırıp kaldıramayacağını düşünerek biraz neşeli biraz ciddi söze başladı. "Bak tatlım, gerçekten çok işim var ve gitmem gerek." Fiore'nin gözlerinde bir hüzün dalgası olup olmayacağını kestirmeye çalıştı. Ancak onu öyle görmenin kendisini fazlasıyla üzeceğini biliyordu. Gözlerini kaçırmaya çalıştı ancak konuşmaya da devam etmeyi unutmadı. "Ayrıca önce gidip tekrar yiyecek bir şeyler almalıyım." Bundan sonra ne diyecewğini bilmiyordu işte. Sen eve git, deseydi yine az önceki olay yaşanacaktı. Onu da evine götürse bu da çok saçma olacaktı. Ne yapacağını kestirdiğinde yeniden ağzını açtı. "Ve sen de benimle gelip aldıklarımın pişmesini bekleyeceksin, hem ne de olsa yeniden almamın sebebi sensin." Imm, bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyordu ancak bundan da emin değildi. Sadece önce eve gidip yarım saat dinlenmek sonra da nöbetteki Althia'yı ziyaret etmek istiyordu. Göz kapaklarının ağırlaşmasına engel olmak isteyerek gözlerini kırpıştırdı. Tek istediği küçük cadının tekrar ukalalaşmamasıydı. | |
|
| |
Fiore Ann Muschi Ravenclaw V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 1080 Nerden : İstanbul Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Melo ^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 17 Asası : Saf Gerçek Evcil Hayvan : Yok Kayıt tarihi : 20/08/09
| Konu: Geri: Yalnız ve hüzünlü geceler Ptsi Eyl. 07, 2009 6:41 pm | |
| Fiore dikkatle şifacının kahkahasını dinledi. Demek ona kızmayacaktı. İlk defa kıkırdadı ve yaşına uygun bir kız çocuğu gibi ellerini çırptı. Bu çok aptalca bir hareketti. Veya Fiore'ye öyle geliyordu. Fakat bu hareketleri sessizce yapmıştı. Gözlerini kaçıran şifacının bu çocuksu hareketleri yakalayacağını sanmıyordu. Çünkü ağzını açmış ve gözlerini yoldaki çamura kitlemişti. Fiore omuzlarını düşürdü. Ne söyleyeceğini tahmin edebiliyordu. Gidecekti. Onu sabaha kadar burada tutacak hali yoktu ya. Ve şifacının sözleri, Fiore'nin düşündüğü şeyleri doğrulamıştı. Gidecekti. Zaten gitmesi gerekiyordu. Gitmeliydi. Yarım saattir konuştuğu küçük bir cadı ile aralarındaki anlamsız bağı yok sayıp gitmeliydi. Zaten kim olsa böyle yapardı. Fiore de böyle yapmalıydı. İçinde bulunduğu karmaşık duyguları atmak istercesine silkelendi. Fakat şifacının kısa bir duraksamadan sonra söylediği sözler ona umut vermişti. Ne yani? Miss Elensar onunla birlikte mi gitmek istiyordu. Fiore şifacının sözlerindeki eleştirici tınıyı duymaksızın evet demek istiyordu. Fakat bu biraz saçmalaşmıştı. Aralarındaki diyalog gittikçe berbat bir hale bürünüyordu. Fiore evet demek istiyordu fakat daha sonra ne olacaktı? Yine ayrılacaklardı ve bu ayrılık Fiore için hiç sağlıklı olmayacaktı. Yağmurun gitmiş olduğunu fark ederek arkasında bıraktığı temiz toprak kokusunu içine çekti. Yağmuru sevmiyordu fakat geri bıraktıkları ona hafif ve sıcak bir duygu veriyor, içindeki mutluluk kıvılcımının bir nebze de olsa kıpırdaşmasına sebep oluyordu. İçinden geçen şokla beraber irkildi. Belki de beyni kendi sağlığı için bu muhteşem teklifi kabul etmemesini istiyordu. Ama kalbinin içindeki duygu tam tersini savunuyordu. Herhalde ruhu ve mantığı kendi içinde ateşli bir kavgaya düşmüşlerdi. Fiore bu sefer ruhunu dinlemek istemiyordu. Onu dinleyince her şeyi kaybediyordu ve drum daha karışık ve daha berbat bir hal alıyordu. Fiore uzun bir duraksamadan sonra hafifçe gülümseyerek başını hayır anlamında salladı. Aslında şifacı teklif etmemişti. Emretmişti fakat sesindeki tını Fiore'ye seçme hakkı bırakıyordu. Fiore son derece masum bir şekilde şifacıya sarıldı. Sarılmaları çok uzun sürmüştü. Sanki bir daha karşılaşmayacak gibilerdi. Fakat Fiore içine düştükleri bu garip ve çok duygusal, karanlık tünelden daha önce çıkmıştı. Hafifçe silkinditen sonra ukala tavrını bir kenara bırakarak sesini olabildiğince heyecanlı ve her an karar değiştirebilen bir ifade büründürmemeye çalışarak; "Teşekkürler. Ama saat geç oldu. Benim eve gitmem gerekiyor. Bunu daha sonra telafi edeceğime söz veriyorum Miss.Elensar. Tekrar teşekkürler. Bu geceyi hiç unutmayacağım. Şimdi siz rahatınıza bakın ve dinlenin. Benim de dinlenmem gerekiyor. İyi geceler." Fiore sesindeki heyecanı gizleyememişti. Üzülüyordu. Çünkü şifacı ile daha çok zaman geçirmek istiyordu. Seviniyordu.ünkü şifacıyı daha sonra göreceğine söz vermişti. Fiore hızla şifacının ters tarafına koşarak gözden kayboldu. Şimdi dinlenmeliydi. Fazla duygusallık ve fazla stres pilini bitirmişti. "Newyork!" adlı şarkıyı söylemeye devam ederek evine doğru yol aldı. Huzurluydu. Ve yorulmuştu. İyi bir uyku çekmesi gerekiyordu...
Rp out:Rp bitmiştir. adminlerden kilitlenmesini rica ediyorum ^^ | |
|
| |
| Yalnız ve hüzünlü geceler | |
|