Başka bir sitedeki role play'im.İsteyen herkese kanıtlayabilirim. kesinlikle benimdir.
Yanındaki cesetin kokusuyla uyandı. Kan kokusu ve ceset kokusu burnuna işlemişti adeta. Kafasındaki derin yaradan yüzüne kan bulaştığını hissetti. Elini kafasına götürdü. Eliyle kafasının arkasına dokundu. Canı yanınca aniden elini çekti. Kalkmaya çalıştı fakat gücü yoktu. Yüzü koyun bir şekilde boylu boyunca uzanmıştı. Yattığı yerden, yerdeki kurumuş yapraklara baktı. Sonbahar günüden düşen yapraklara baktı. Elinden destek alarak bir kez daha denedi. Sonunda dizlerinin üstüne oturabilmişti. Yanındaki cesete baktı. Bu arkadaşı Jane di. Buruk bir ifadeyle ona baktı. Vücunda kan lekeleri, darbe izleri ve morluklar doluydu. Eliyle, kandan yüzüne yapışmış saçını geriye itti. Kafası çok acıyordu. Etrafa baktı. Çok karanlıktı.Jane'in sarı saçları arasından sızan kana gelen böceklerden korkarak geriye doğru atıldı. Doğru düşünemiyor ve korkuyordu. Çok karanlıktı. Üstünü başını kontrol etti, belki cep telefonu düşmemiştir diye. Ama faydasızdı. Üstündeki beyaz bluz artık kırmızı renkteydi. Elindeki sayısız kesik canını yakıyordu. Ağaca yaslandı. Bir ayağı kırılmıştı. Elleriyle ayağını yokladı''tanrım çok acıyor''. Gözleri yorgunluktan ve kan kaybından kapanıyordu. Ağaca yaslanmış,öylece duruyordu. Gece kuşarı ötüyordu. Ayak seslerini işitince irkildi. ''Olamaz geliyor. Tanrım yardım et''dedi içinden. Hızlıca düşündü.Yanında duran, yerdeki sopayı eliyle kavradı. Zorla ayağa kalktı. Korkudan yüzünü buruşturudu, gözleirini kapayıp ''hızlıca vurmalısın Amy yapabilirsin''. Gelen adama hızlıca vurdu. Adam, yere yığılınca ensesinden akan kanı gördü. Topallıyarak ona yaklaştı eğilerek ona baktı. Emin olmak istiyordu. İşte tam o sırada adam, onu ayak bileğinden yakalayarak çekti.Yere düştü. Adam onu saçlarından tutarak ayağa kalktı. Yerde onu sürüklemeye başladı. Korkudan ve acıdan ağlamaya başladı. Sürüklerinirken Jane'in cesetine baktı. Sarı saçlarının arasından, donuk gözleri görünüyordu. ''Lütfen beni bırak!'' diye yalvarışlarını duymayan adam, onu sürükleyerek götürmeye devam ediyordu. İlerledikçe saçlarının arasındaki yara, genişliyor ve kan akmaya devam ediyordu. Artık bayılmak üzereydi. Adam durdu ve saçlarına yapışarak sürüklediği kızı, tek hareketle ileri doğru savurdu. Kız, artık tükenmekte olan bedenini kaldıramıyordu. Tek eliyle kendini kaldırmaya çalıştı. İşte o sırada beline bir darbe daha aldı. Adam, onu saçlarından tutarak ayağa kaldırdı. Ama onun ayakta duracak hali yoktu. Yere düşecekken adam bir darbe daha vurdu. Sırtına aldığı bu darbe onu hepten güçsüz bırakmıştı. Artık ölmek üzereydi. Sabah olmaya başlıyordu. Etraf yavaşca aydınlanıyordu. Adam, kızın etrafında dolandı. Bir tekme daha attı. Onu bir kez daha saçlarından yakaladı ve ''elveda prenses!'' diyerek boğazında derin bir yarık açtı.