Misafir Ağırlama Bölümü

Konu: Misafir Ağırlama Bölümü Perş. Eyl. 10, 2009 4:07 pm

Rp In

Konu: Geri: Misafir Ağırlama Bölümü Perş. Eyl. 10, 2009 4:22 pm

İlerliyordu.Koridorda ilerliyordu.Ayakkabıların boş ve karanlık koridorda çıkardığı sesler kafasındaki her şeyi sildirmeye yetmişti.Penelope ile bir süredir görüşmüyorlardı.Bakan olmak kolay değildi sonuç olarak.Seherbaz bürosunu yönetmekten zor olduğu garantiydi.Robert'ın boş vakti olabiliyordu ama Penelope'nin çok azdı.Kapıyı tıklatto ve cevap beklemeden girdi.Acaba kaba olmuş muydu?Umursamadı.İlerledi.Koltuklara doğru yöneldi.Kahverengi deri koltuklara oturunca ilk başta soğuk geliyordu ama vücudunuz kısa bir süre içinde alışıyordu.Etrafa bakındı.İçerideki şömine etrafı ışıtmaya yetiyordu ve zaten sıcaktı.Gömleğinin üstündeki gri süveteri boşuna giymişti.Penelope'yi beklemeye başladı.Gelebilecek miydi emin bile değildi ama bekliyordu.Süveterini yok etmek istemişti.Çünkü içerisi gerçekten sıcaktı.Asasını böyle boş işlere kullanmak istemezdi.Süveterini çıkardı ve asasını doğrultu.Süveterin yerinde boşluk kalmıştı.

Bu sırada asasını hemen cebine koydu.Arkasına yaslandı.Gözleri şömineye doğru kaymıştı.Şöminenin içinde öldürdüğü kişileri görüyordu sanki.Hepsinin yüzünü.Bazılarının maskelerini.Domuz burunlu Swyky'yi gördüğünü sandı.O koca burnu taklit etmek çok eğlenceliydi ama bir zamanlar....Sonra dikişli ağız Clovers'i görmüş gibi oldu.Ağzının kapalı olması onun şanssızlığı idi.Onu hiç taklit etmemişti bile.Acaba ağızsızlık nasıl bir şeydi.Metamorfmagus olmanın iyi yanlarından biri de buydu.Hemen ağzını o biçime soktu.Bunu nasıl yaptığını kendi de tam olarak anlamış değildi.Bu istediğinde oluyordu.Beyninden akan enerji vüudunun o istediği bölgesinde güc yolluyordu sanki.

Konu: Geri: Misafir Ağırlama Bölümü Perş. Eyl. 10, 2009 4:52 pm

"Lanet olsun!"

Bakanlık çalışanlarının yanındayken biranda çıkıvermişti bu söz ağzından. Saatine bakması sebep olmuştu buna. Güyâ bugün Robert'la vakit geçirecekti biraz. Biranda ortaya çıkan ruh emici sorunu bunu imkansızlaştırmış gibi gözüküyordu. Kafasını bir sürü düşünce kurcalamaya başlamıştı. Bakan olmak ona göre değil miydi acaba? Arkadaşlarını imhal ediyordu ve Penelope buna asla dayanamazdı. Derin derin nefesler alarak konsantrasyonunu karşısındaki soruna vermeye çalıştı. "Ruh emici azlığı yüzünden Azkaban'ın güvenliği tehlikede." Eh n'apabilirdi ki? Başka yerden ruh emici falan atayamazlar mıydı yani? Hem bunun için bir büro falan yok muydu? Gözü istemsiz bir şekilde saatine kaydı. 5 dakika önce bürosunda Robert'la buluşmuş olmalıydı. Gözünü kapadı ve bir şeyler düşünmeye başladı. Çok geçmeden bir şey bulmuştu bile. Muggle teknolojisi belki de sonunda işe yarayacaktı.

Karşısındakilere fark ettirmeden cüppesinin cebinden telefonunu çıkardı. Melodi bölümünü açtı ve telefonun zil sesinin üstüne geldi. O an telefonun arama melodisi çalmaya başlamıştı. Yüzüne şaşkın bir ifadeyle telefonunu önüne tuttu ve ekrana bakar gibi yaptı. Telaşlanmış gibi yaparak hemen kulağını telefona dayadı ve adamların yanından uzaklaştı. Kendisi bile anlamadan bir şeyler mırıldandıktan sonra telefonu sertçe kapadı ve adamların yanına gitti. "Üzgünüm, daha önemli şeyler var. Siz bence bunu halledebilirsiniz." Tam kapıdan çıkacakken arkasına döndü. "Başka ülkelere yolladığımız ruh emiciler vardı ya, ölüm yiyenleri bulmak için yollamıştık. Onları geri çağırın. Seherbazları yollayın onlar yerine." Ardından cevap bile beklemeden odadan çıktı.

Cüppesinin eteklerine takılmamak için, eteği tutarak koşuyordu odasına doğru. Bir-iki dakika içinde odasına varmıştı. Hızlı bir hareketle kapıyı açtı ve içeri girince hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı. Kafasını sağa çevirip misafirhaneye baktı. Kapısı açıktı. Robert şöminenin biraz ilersinde oturuyordu. Hızlı hızlı nefes almaya devam ederek oraya doğru ilerledi. Kapının önüne gelince nefesini yavaşlattı ve yüzüne gülümseme soktu. Rob'un kendisine bakmadığını fark ettiğinde biraz daha dikkatli baktı ona. Yüksek sesle güldü. "Hey, konuşmak için açık bir ağza ihtiyacın yok mu senin?" Rob'un ayağa kalktığını fark ettiğinde dayanamayıp hızla yanına ilerledi. Ellerini Rob'un boynuna atarak sıkıca sarıldı. Özlemişti, gerçekten özlemişti. Birbirlerinden ayrıldıklarında az önce Rob'un oturduğu koltuk, üç kişilik bir koltuk olduğu için Penelope da oraya oturmayı tercih etmişti. Oturduktan sonra gözlerini Rob'a çevirdi. "Ne kadar zor geldiğimi tahmin bile edemezsin."

Konu: Geri: Misafir Ağırlama Bölümü Cuma Eyl. 11, 2009 1:36 am

Birden Penelope'nin sesi kulaklarında çınladı.Ağzını hemen geri getirdi.Penelope'nin yanına oturduğunu hissedince hafiften döndü.Penelope'nin cümlesi üzerine gözlerini devirdi.Bakanlar'ın uğraştığı birçok gereksiz iş vardı ama aralarında bazen önemlileri de oluyordu.Merak etti.Önemli bir şey miydi acaba?
-Yine ne olmuş?
Sesinde bir bıkkınlık var gibiydi.Penelope'nin işlerini dinlemekten kendisi de sıkılmıştı ama bazen heyecan verici şeyler oluyordu.Bunları duymak ta güzeldi.Gözlerini kırpıştırarak yapmacıktan meraklıyı oynamaya çalıştı ama başaramadığını kendi de biliyordu.Neden rol yapma da bu kadar yeteneksizdi ki!Bazen kendine kızıyordu bu konuda.Beyninin içinde herkesi ve her şeyi mkemmel bir şekilde oynuyordu ama dışarıda bunu gösteremiyordu.Kandırma çabalarını kesip kafasını diğer yöne çevirdi.Onu dinliyordu.Boğazının kurumuş olduğu hemen anlaşılıyordu.Yaşlı bir moruğun sesine benzemişti sanki.Sabahtan beri konuşuyor muydu acaba?Bir zamanlar ki Bakan olma hayallerinden vazgeçmenin iyi yanlarından biri de buydu.Yorgunluk daha az ama savaş daha fazla...

Konu: Geri: Misafir Ağırlama Bölümü Cuma Eyl. 11, 2009 1:49 am

Rob, olayın ne olduğunu sormuştu. Ah, gerçekten merak etmediği o kadar belliydi ki. Tanrım, bu adam hiçbir zaman yapmacık tavırlar takınamıyordu! Belki de Rob'un en sevdiği özelliklerinden biri buydu. Daima gerçek duygularını vururdu yüzüne. Penelope'un bütün yanlışlarını da yüzüne vuran genellikle o olmuştu hatta. Penelope bu komik durum karşısında gülümsedi. "Boşver, sıkıcı işler." Cümlesini tamamlar tamamlamaz ayağa kalktı. Ateş viskisini fazlasıyla özlemişti. Ayrıca, az önceki konuşma -toplantı mı demeliyim?- o kadar uzamıştı ki, iyice susamış ve canı çekmişti. Hızla içki dolabına ilerledi. Bir ateş viskisi şişesi ve iki bardak çıkarttı. Dolabın hemen yanındaki masanın üstünde bardaklara yarısına kadar olacak şekilde ateşviskisi doldurdu. Viskiyi tekrar dolaba kaldıktan sonra bardakları aldı ve yine koltuğa döndü.

Koltuğa otururken bardaklardan birini de Rob'a uzattı. Uzatırken bir yandan gülümseyerek "Sarhoş etmez, merak etme." demeyi imhal etmedi. Bi'aralar böyle bir takıntısı vardı Rob'un sanki, emin olamıyordu Penelope. Ama yine de söyleme gereksinimi duymuştu. Viskisinden koca bir yudum aldı. "Eee.. Hamile gelinimiz nasıl?" Valerié ile de tanışmıştı Penelope. Tatlı bir kızdı. Penelope'un kafa dengi olmasa da, kesinlikle Rob'la yakışıyorlardı ve Rob onu fazlasıyla seviyordu. Bu da Penelope'un Valerié'yi sevmesi için başlıca bir nedendi zaten. Ama yine de bundan bahsetmek Penelope'un kalbinde bir yere dokundu. Eskiden o da böyle evlilik hayalleri kurardı. Bakanlıkta çalışmaya başlamadan önce tabii. Şimdi öyle sıradan sevgililerle idare ediyordu. Şuan o da yoktu ya neyse. Bakan olmanın dezavantajlarından biri. Kafasını iki yana sallayarak düşünceleri beyninden uzaklaştırdı. Şimdi, eski amaçlarını hatırlamak istemiyordu. Bulunduğu yerden memnundu.

Konu: Geri: Misafir Ağırlama Bölümü Cuma Eyl. 11, 2009 2:05 am

Viskiyi yudumlarken aklında hiçbir şey yoktu,bebeği dışında.Onunla vakit geçirmek çok eğlenceliydi.Müthiş gülümsemesiyle her yeri ışıl ışıl ediyordu sanki.Onu kucağına alırken minik bedeninin her an yok olabilir korkusu içine öyle yayılmıştı ki.Küçücük,masun bir bebekti.Onu kucağına sarıp beraber uyumak en zevkli şeydi.Tekrar Penelope'ye döndü.Bardağının yarılandığını fark etmemişti bile.Kısa bir süreliğine düşüncelere dalmıştı.
-Ah.Valerié.Doğum yaptı.
Ah kahretsin dedi içinden.Söylememişti bile.Nerden bilebilirdi ki Penelope?Hiçbir yerden.Birden kendinden utandı.En yakınlarındakilerine bile söylemediyse kime söyleyecekti.Belki de aceleden aklına gelmemişti.Doğumun getirdiği ani telaşın üzerine Valerié de Hogwats'a gidecek olunca bayağı bir telaş oluşmuştu.Doğru düzgün kendini bile gördüğü söylenemezdi.
-Söylemediğim için üzgünüm.
Gerçekten üzgün görünüyordu.Bebek doğdu doğalı biraz bakımsızlaştığını yeni fark etti.Sakkalları biraz büyümüştü.Kalınlaşmıştı.Gözlerinin altı mor halkalardan bir iki tane ile kaplanmıştı.Yorgun gibi görünüyordu.
-Valerié Hogwarts'a gitmek için hazırlanıyor.
Dedim.Sonra içimdeki utanç ve hüsranı birbiriyle çarpıştırarak yok ettim.Utanç duyacak bile halim yoktu.Bu sırada bardağım hâlâ yarısındaydı.Dudaklarımı bardağa doğru götürüp biraz ıslatarak geri çektim.Sonra içkime devam ediyordum.Kalın cam bardağın köşelerindeki yuvarlak şekkiller muma benziyordu sanki.Ama değildi.Dikkatimi verecek bir yön arıyordum ama bulamıyordum.Tekrar Penelope'ye döndüm.

Konu: Geri: Misafir Ağırlama Bölümü Cuma Eyl. 11, 2009 5:01 pm

Rob biranlığına düşüncelere dalmıştı. Ne o? Yoksa bir şey mi olmuştu? Ah, şu aralar Gelecek Postası okuyamamak ne kötü bir şeydi! Merakı iyice artıyordu. Sonunda Rob düşünceli halinden sıyrılmayı başarmıştı. Söylediği ilk sözler Penelope'un taşa dönmüş gibi kaskatı kalmasını sağlamıştı. İlk hareketi şaşkınlıktan gözlerini kırpıştırmak olmuştu. Doğum yapmış mıydı? Hey! Bundan niye Penelope'un haberi yoktu? Bu kadarını bilmeye hakkı olmalıydı heralde? Doğan çocuk, bir bakıma Penelope'un yiğeni sayılırdı. Gözlerini kırpıştırmayı kestiğinde, kendisinin bile zar zor duyduğu bir sesle kekeledi. "Ço-çok se-se-sev-indim." Tamam, gerçekten sevinmişti; ama bu kırıldığı gerçeğini değiştirmiyordu. Rob'un söylediği diğer sözcükleri zar zor anlamıştı.

Abartıyordu belki; ama durum buydu. Artık eski yakın arkadaşları, mutluluklarını paylaşma gereksinimi bile duymuyorlardı, en azından Penelope'la... Ah bakan oldu diye miydi acaba bütün bunlar? Tamam, çok fazla işi olabilirdi belki; ama tabii ki arkadaşları işlerinden önce gelirdi. Bir bakana göre fazla yumuşak kalpliydi maalesef. Ama anlaşılan arkadaşları bunun farkında değillerdi. Hafif çatlak bir sesle konuşurken, Rob'a bakmıyordu. "Gerçekten çok sevindim. Adını ne koymayı düşünüyorsunuz?" Belki de adını bile koymuşlardı. Hatta kesinlikle koymuşlardı. "Daha doğrusu ne koydunuz?" Sahte ama başarılı bir gülümseme yerleştirdi suratına. Kafasını kaldırıp Rob'a baktı bu gülümsemeyle.

Konu: Geri: Misafir Ağırlama Bölümü Paz Eyl. 13, 2009 3:07 pm

Out: Rp Bitmiştir.

» Misafir Odası [2.Kat]
» >> İlk Kattaki Misafir Odası
» Misafir Odası (Elijah Mc'Reid)
» >> İkinci Kattaki Misafir Odası
» Bar Bölümü