|
|
| Dükkan | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Loretta Emily Paradine Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 17 Patronus : - Tarafı : - Kan Durumu : - Rp yaşı : - Asası : - Evcil Hayvan : Siyah kedi (schrödinger), Kuzgun (Edgar) Kayıt tarihi : 05/07/09
| Konu: Dükkan Ptsi Tem. 06, 2009 8:09 am | |
| Viktoryen mimarinin tüm özelliklerini yansıtan zarif ve eski bir bina...Antika eşyalar, müzik kutuları, saatler, iksirler ve eski,pek çoğu uğursuz diye tabir edilen kitaplarla doludur, hatta efsanevi büyü kitabı Necronomicon bile buradadır.
Nox 19. yüzyıldan beri maharetli bir sahaf gibi eski eserleri toplamaktadır.Bunların hiç biri satılık değildir ancak dükkandan bir kütüphaneymiş gibi faydalanabilir, hatta dilerseniz rehin karşılığı kitapları ödünç alabilirsiniz. Kalın kadife perdelerin arasından sızan ışığın yetersizliği bir yana ağır ahşap mobilyalar, koyu renkler, ve basık tavan faktörleri de dükkan ın son derece loş bir mekan olmasına sebep olmuştur gerçi birbirinden eksantrik çalışanlar alışkın olduklarından bu durumu çok fazla dert etmezler. Gerektiğinde içerisi duvar şamdanları, şık masa lambaları ve büyük kristal avizeyle aydınlatılabilir. Hemen girişte duran yaşlı Piyano saatler ve müzik kutularıyla beraber Nox un sembolü haline gelmiştir. personel genelde cam kenarına özenle yelreştirilmiş şık bir çay masasının başında vakit geçirir... | |
| | | Loretta Emily Paradine Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 17 Patronus : - Tarafı : - Kan Durumu : - Rp yaşı : - Asası : - Evcil Hayvan : Siyah kedi (schrödinger), Kuzgun (Edgar) Kayıt tarihi : 05/07/09
| Konu: Geri: Dükkan Perş. Tem. 23, 2009 5:28 pm | |
| Ardına kadar açılmış büyük pencerelerden sızan tatlı bir yaz rüzgarı, kalın kadife perdeleri kırmızı birer balonmuşçasına şişirirken, başını eşi benzeri ne zor rastlayacağınız türden bir uyuşuklukla sağı solu yırtılmış, içi geçmiş , eksi püskü kitabından kaldırdı. Kabul etmeliydi ki, minik masa abajuruna rağmen loş ışık gözlerini yavaş yavaş bozmaya başlamıştı eğer öyle olmasaydı şimdiye kadar bu şartlar altında okumaya alışmış olması gerekirdi. Oysa ki her geçen gün mini minnacık harfler gözüne biraz daha uzak görünüyordu. Artık perdeleri aralayarak, zarif gün ışığını içeriye davet etme vakti gelmişti belki de... Kitabı nazikçe yan tarafta ki oymalı ahşap komidin in üzerine bırakarak sandaliyenin kollarından destek aldı ve tembelce doğruldu Sabahtan beri tam üç kez burktuğu bileğinden yukarısı hatrı sayılır derecede ağrıdığı için yürürken istemsizce topallıyordu, küçük arkadaşı Britannia bir keresinde dikaktsiz insanların topuklu giymemelerinin kendi karlarına olacağı nı söyleyerek kızı dolaylı yollardan uyarmıştı,fakat Loretta uyarılarıa asla kulak asmaz, onu sevdiği bir şeyi yapmaktan kesinlikle alıkoyamazsınız.Platform topuklu, hanım hanımcık ayakkabılarının şu ahşap zemine vururken çıkardığı sesi bile bu denli severken, ayak bileğini kırma tehlikesini nasıl düşünebilirdi? Onları takırdatmaya devam ederek Viktorya çağından kalma rafa konuşlanmış beyefendileri bir bir selamladı, '' Merhaba Bay Lovecraft, merhaba Bay Kafka, Merhaba Sir Arthur Conan Doyle. Anlaşılan meraklılarınız bu gün ortalarda yoklar, yine biz bize kaldık.'' deli ya da sarhoş gibi kendi kendine gülerek, dükkanın boş kalmasını asla sorun etmemişti, bir kaç iyi dost yeter geri kalanı fuzuli . İnsnan kalabalığından çok çabuk sıkılabiliyordu, hele gürültücü ve küçüklerse... Biçimli dudaklarını hafifçe büzdü ve kitaplara doğru üfledi.Kalkan toz bulutu, sadece Hide Shop a her şeyden fazla yakışıyordu, tembel kızın temizlik sorumluluğunu yerine getirmekten özenle kaçabilmesi için kusursuz bir bahaneydi bu...Masanın üzerinde yarım bırakılmış bir araştırmanın notları gözüne ilişince neşesi son bularak yerini meymenetsiz bir ifadeye bıraktı, bir zamanlar buralarda takılan genç bir muciti hatırlatmıştı o notlar, O na yardım ediyormuş gibi görünen uğurusuz bir bilim adamı çalışmayı insafsızca araklamıştı, yaşlı pislik! Her kime ait olurlarsa olsunlar bu notlar bir an önce göz önünde kalkmalıydı, anımsadıkça nefret doluyordu çünkü. Kağıt toğluluğunu bir hışımda eline alarak, en arkalarda ki raflara kadar lodos gibi ilerledi, fakat boyunun en yükskete ki çift kapılı dolaba erişemeyeceği gerçeği hayallerini yıkıvermişti, omuzlarını düşürerek çaresizce iki yanına bakındı...
| |
| | | Loretta Emily Paradine Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 17 Patronus : - Tarafı : - Kan Durumu : - Rp yaşı : - Asası : - Evcil Hayvan : Siyah kedi (schrödinger), Kuzgun (Edgar) Kayıt tarihi : 05/07/09
| Konu: Geri: Dükkan Cuma Tem. 24, 2009 9:06 pm | |
| Koskoca dükkan da binlerce yer varken ne diye o dolaba takmıştı kim bilir? Elini çenesine yerleştirmiş ağrıyan gözlerle, 'yapabileceğim başka bir şey var mı?' diye düşünerek, sanki yorgun kahverengi gözlerinden fırlayacak süpersonik lazer ışınlarıyla kapakları eritmek istercesine hedefe odaklanmıştı öyle ki Joseph in tanıdık sesini duyunca irkilerek neredeyse yerinden sıçramıştı ''Joseph! Zaten yeterince geç kaldın, şansını zorlama lutfen.'' kaşlarını ağır ağır çatarak, kolay öfkelenen biri değildi ancak sevgili dostunun söyledikleri tam da bir atmışın azıcık daha üzerinde olmayı hazmetmeye başladığı sıralarda, boy kompleksine ufaktan dokununca ister istemez meymenetsizleşmişti, bir de üzerine sanki boyuna 'gerçekten' laf edilmiş gibi hemencecik savunmaya geçiverdi '' Daha uzun olsaydım ayak numaram dört sayısıyla başlardı.'' neyse ki Joseph ın, elinde ki kağıtları alıp dolabın en diplerine doğru yolcuğa çıkarma nezaketini göstermesiyle çarçabuk durulmuştu ''Saol, çok naziksin '' dedi attığı şen kahkahayı gizli bir takdirle karşılayarak, tüm gün Hide gibi bir mekanda vakit geçirip te bu kadar eşeli kalabilmek alkış isteyen bir beceriydi. Kendisine yönettiği soru üzerineyse ne diyeceğini şaşırarak göz bebeklerini hafifçe kaydırdı, tüm gün tembellik ettiğinden Joseph kızmaya pek hakkı yoktu, o en azından vaktini yaz güneşi altında geçirerek akıllılık ediyordu.Kollarını iki yana açarak derin bir nefes verdi ve ''Aslında pek bir şey yapmadım, ama sana danışmam gereken bir şey var...'' sırtını camdan kapakları bulunan başka bir dolaba yasladı, ağırlığının etkisiyle eski, paslı menteşeler mızmız bebekler gibi gıcırdadılar. Nereden geldiği belirsiz bir ışığık huzmesinin oynadığı oyunlarla yarım yamalak aydınlanan yüzünde sanki çok zor kararlar vermeye hazırlanır gibi bir ifade vardı, oysa ki sorun gün ışığını bloke eden ağır kadife perdelerden ibaretti '' Şu perdeleri açık tutmaya başlasak mı? Ne dersin? Hoş manzaramız da pek iç açıcı ya...'' mesele bu derece kafasını kurcalıyordu çünkü şu anda uçsuz bucaksız bir labirent gibi uzanan raf kalabalığı, bazılarının aralarında kalmış ufak boşluklara tıkılmış asırlık kitaplar-bazılarının ciltli kapaklarında en az iki parmak kalınlığında toz birikmişti- kimi yüz yıllardır kullanılmamış antika eşyalar a baktığında kasvetli bir düzen görüyordu, güneş ışınları dükkanı doğru düzgün bir şekilde aydınlatmaya başlayınca loşluğun yarattığı bu görkemli büyü bozulup içerisi sıradan bir depo ya dönüşebilir, Loretta fazlalık eşyaların farklı alanlarda daha verimli bir şekilde kullanılabileceği gerçeğiyle yüzleşebilirdi...''İçeride yanmaya müsait bu kadar materyal varken duvar mumlarını kullanmak bana pek akıllıca gelmemeye başladı'' | |
| | | Loretta Emily Paradine Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 17 Patronus : - Tarafı : - Kan Durumu : - Rp yaşı : - Asası : - Evcil Hayvan : Siyah kedi (schrödinger), Kuzgun (Edgar) Kayıt tarihi : 05/07/09
| Konu: Geri: Dükkan Paz Tem. 26, 2009 5:18 pm | |
| Önce konuşmak yerine, bir malkavian gibi hareket eden Joseph e öylece kuşkuyla baktı ''Emin misin?'' konu Loretta için devlet meselesi kadar önemli olduğundan joseph ın bu kadar çabuk onay vermesine şaşırmış kalmıştı, kendisi karakterinin taşıdığı karizmayı riske atabilecek kadar kararsızdı oysa. Sağ elini beline yerleştirerek sol yanına doğru iyicene bükülüp bu tozlu güzelliği son bir kez inceledi, her şey eski bir zincirin paslı halkaları gibi birbirini tamamlıyordu.Tekrar doğrulmaya yeltendiği sırada kazara dirseklediği üst üste dizilmiş bir kitap yığınının her biri bir yana dağıldı, onca eşyaya rahmen sert ciltlerin zemine çarptığı zaman çıkardığı patırtı kulak tırmalayan bir yankıya dönüşmüştü. Homurdanarak en yakınında duran yapıtı koltuğunun altına yerleştirdi. 'Notre Dame ın kamburu' o derece eski bir basımdı ki üzerinde bulunan altın yaldızlı harfler artık neredeyse okunamaz hale gelmişti, bu esere her zaman büyük bir hevesle başlar, pek çok erkeğin egolarını okşayan korunmaya muhtaç zayıf karakterli çingene kızı Esmeralda yüzünden asla bitiremezdi, hah belki de 'Esmeralda' gibi olmak istemediği için güçlü görünme uğruna bu kadar çaba harcıyordu. Bordo perdeleri güç bela taşıyan kornişlerin sesiyle kendine geldi, anlaşılan enerjik Bay Joseph işe koyulmuştu bile kendisiyse rafların arasında tembel tembel dikilmiş onu izliyordu, ne ayıp! Ondan bekleyemeyeceğiniz bir çabayla sendeleye sendeleye başka bir pencereye yanaşarak perdelere asıldı, astımlı bir insanı komaya sokacak kadar çok toz vardı burada. Sanki istilacı bir sinek sürüsünü kovalamak istermiş gibi kolları nı rastgele savururken kendisiyle dalga geçip geçmediğinden emin olamadığı oğlanın iç açıcı iltifatlarını dinliyordu, ciddiyetinden şüphe duyduğu için ona bir teşekkür ile karşılık vermeyi gururuna yediremeyip ''Patron mu? Abartma ne zaman sıradan bir çalışan oldun?'' diye bir cümle kuruverdi. Artık önünde hiç bir engel kalmayan rüzgar tek bir üfleyişte geriye kalan mumların tamamını bir üfleyişte söndürdü , Hide Shop un içerisine nufus eden yoğun gün ışığının verdiği tarifsiz rahatsızlık yüzünden Loretta gözlerini bir kelebeğin kanatları gibi kırpıştırıyordu. Nihayet onları tekrar açabildiğinde artık karşı köşede ki rafları da görebildiğini farketti ve anladı ki dükkan için ayrılmış kısım mini minnnacık olmamakla beraber o kadar da büyük değilmiş, özellikle de artık güve maması haline gelmiş dönem giysilerinden, antika mobilyalara kadar bir sürü eşya barındıran uçsuz bucaksız çatı katıyla kıyaslandığında...Artık Viktoryen oymaları tüm ayrıntılarıyla seçebiliyordu fakat o ürkütücü loşluk olmadan bir şeyler eksikti sanki ''Demek bir zamanlar silindir şapkalı küçük beylerle, minik şemsiyeli kibar hanımlar böyle bir ortamda vakit geçiriyorlarmış'' kendi fikrinin pek parlak olmadığını kabul edermiş gibi bir hali vardı | |
| | | | Dükkan | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|