Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hogwarts Profesör Alımları

Aşağa gitmek 
+7
Cleone Crystal Majarotte
Madestie Delacrousé
Albert De Salvo
Loranne Elizabeth Widmore
Theoderg Grey
Britney Vera Curtis
Dianne Dickenson
11 posters
YazarMesaj
Dianne Dickenson
Bitkibilim Profesörü
Bitkibilim Profesörü
Dianne Dickenson


Mesaj Sayısı : 171
Nerden : İzmir.
Gerçek İsim : Esra. ^^
Tarafı : Tarafsız.
Kan Durumu : Safkan ya da melez, kendisi de bilmiyor.
Rp yaşı : Hebele.
Özel Yetenek : Yok.
Evcil Hayvan : Bitkileri tercih ediyor.
Kayıt tarihi : 16/06/09
Hogwarts Profesör Alımları Calisi10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 16, 2009 3:25 pm

Ad: Dianne
Soyad: Dickenson
İstediğiniz Ders: Bitkibilim
Günlük Online Süresi: Günde en az 2 saat.
Örnek RP: * Öğrenciyken başka bir sitede kullanmıştım. Treni kaçıran bendenizin Hogwarts’a sonradan gelmesini anlatıyor. Kahraman 5. sınıf Gry, muggle doğumlu falan filan. *

Başta uzaktan gelen ama gittikçe yakınlaşan sevimsiz bir zırıltı tarafından karanlık, sıcak ve huzur dolu kendi dünyasından çekip çıkarıldı genç cadı. Tanıdık, en az on yıllık yatağındaydı ama ne yatak ne de oda tanıdık geldi ona. Evet, odadaki her şey fiziksel olarak aynı görünüyordu ama bir şeyler farklıydı sanki. Şişmiş mavi gözlerini kısarak birkaç saniye düşündü ve aklına gelenlerle beraber okkalı bir küfür savurdu. Çünkü genç cadı, artık evinde değildi; babasının durmadan hatırlattığı üzere o gün annesinin evindeydi. Şu kahrolası dava, bir hafta kadar önce sonuçlanmıştı. Cadı bu davanın annesinin ya da babasının lehine sonuçlanmadığına son derece emindi, bu uzamış davadan kazançlı çıkmış birisi varsa, o da kesinlikle annesiyle babasının avukatlarıydı. Ve davanın sonucu da başka türlü düşünmeyi engelliyordu zaten: Ortak velayet. Bu iki kelimeli saçma hukuk terimi aklından geçtiğinde, neredeyse acı bir kahkaha patlatacaktı cadı. Londra’nın iki pahalı avukatı da bir işe yaramamıştı ve şimdi, ebeveynleri onu paylaşmak zorundaydı ki ikisi de bu konuda en ufak bir taviz vermeyi bile düşünmüyor gibiydi. Kollarını yatağın başlığına kadar uzatarak gerindi ve iç geçirdi. Haftanın dört günü annesinde ve üç günü de babasında kalacaktı, iki haftada bir dördüncü günü babası alacaktı.

Evet, sonunda bitmişti şu kahrolası dava… Bundan bir altı yıl önce ebeveynlerinin boşanmasına sevineceğini düşünmezdi. Ama altı yıl önce bir cadı olabileceğini ve bunun için bir okula gitmesi gerektiğini de düşünmezdi ki bu ona göre son derece büyük bir değişkendi. Nasıl yapacağını hâlâ bilmese de, bugün okuluna geri dönüyordu. Sandığını hazırlamıştı ve çok bir şey kaybetmeden okuluna dönüyordu sonunda. Bu düşünceyle yüzüne yerleşen gülümseme, alt kattan gelen desibeli yükselmeye başlamış konuşma sesleriyle beraber kayboldu. Yataktan çeviklikle fırladı, basamakları üçer beşer indi ve sesin kaynağıyla –kaynaklarıyla- karşılaştı.

“O bugün gidiyor Sophie ve bir dönem boyunca dönmeyecek! Bugünün senin olduğunu biliyorum ama- Tanrı aşkına! Lillian benim de kızım.” Annesinin konuşmak için hazırlanmasına aldırış etmeden sakin, alaycı ve umursamaz bir tonda araya girdi genç cadı. “Boşanınca kavga etmemeniz gerekiyordu. Eh. Bir şeyleri hâlâ aynı olduğunu bilmek güzel...” Kısa ve acı bir gülüşle ebeveynlerinin ikisine de baktı. Yüzüne yerleşen küçümser bir ifadeyle kollarını kavuşturdu ve ebeveynleri kızlarını beraber bırakmaya sahte, gereksiz bir nezaketle karar verip babası arabada bekleyeceğini söyleyene kadar da orada öylece, beyaz geceliğinin içinde, duvara yaslanarak dikildi. Kapı kapanınca da annesine son bir pis bakış atıp yavaş adımlarla merdivenleri çıktı, odasına gitti ve giyindi. Hogwarts kıyafetleri ütülü bir şekilde sandıkta bekliyorlardı, okula gidebilmek için muhtemelen bir sürü muggle yolundan geçmeleri gerekiyordu ki okula nasıl gidebileceğinden de emin değildi. En fazla beş dakika sonra giymeyi özlediği kot pantolonu –mahkeme salonları kaşındıran kumaş pantolonlar giyilmesi gereken ciddi ortamlardı- tişörtü ve merdivenlerden indirmenin hiç de eğlenceli olmadığı sandığıyla beraber alt kattaydı. Annesi temkinle görünüşüyle ilgili birkaç şey söyledi, genç cadı onları kulak ardı etti ve çıktılar.

Bir yarım saat kadar sonra, bulmanın hiç de kolay olmadığı Çatlak Kazan’ın önüne park etmişlerdi. İçeri gelmeye hevesli görünmeyen babasıyla arabadan çıkmadan önce vedalaştılar. Aslında bu, kızı bir dönemliğine farklı bir ülkeye yatılı okula giden bir kızla babasından çok, kızını ponpon kız antremanına bırakan bir babayla kızın vedalaşması gibiydi ve Lillian, daha teatrel bir şeyler olmadığı için minnettardı. Babasının gaza basmasıyla beraber çıkan tuhaf homurtunun eşliğinde, kapıyı açarak annesiyle beraber içeri girdiler. Genç cadının buradan sonra ne yapabilecekleri hakkında bir fikri yoktu ama bir muggle olan annesi bir taneye sahipmiş gibi gözüküyordu. Siyah saçlara ve kendisininkilerle aynı mavilikte gözlere sahip kadın eliyle ‘burada bekle’ tarzı bir işaret yaptı ve içeri girdiklerinden bu yana onlara tuhaf tuhaf bakan genç hancıya doğru yürüdü. Ne konuştuklarını duyamayan genç cadı da beklemekle ve hanı incelemekle yetindi. Rahatladığını sezebildiği annesi yüzüne yayılmış bir gülümsemeyle hancıya kendisini işaret ettiğindeyse en tatlı gülümsemesini takınıp sandığını tutmadığı eliyle ‘ben buradayım’ gibilerinden kısaca elini salladı.

Annesinin ona göre fazla abartılı kucaklamasından kurtuluşundan en fazla beş dakika sonra Hogwarts arazisine girmişti bile. Annesinin Lillian’ı yanı sıra cisimlemesi için para verdiği büyücü –şansına iyi kalpli birisi denk gelmişti, şu muggle düşmanlarından birine rastlasalar ne olacağını hayal etmek bile istemiyordu ki cadı, aslında hayal gücü çok gelişmiş birisiydi- okulun sınırlarına girene kadar ona eşlik etmişti. Adama –Lillian’ın normalde sahip olmadığı bir kibarlıkla- teşekkür ettikten sonra yakın durmakla beraber o kadar da yakın olmayan şatoya doğru yürümeye başladı. *Evimdeyim.* diye düşündü git gide artan bir hızla yürürken. *Annemin ya da babamın evinde değil, evimde.* Yanından geçtiği gölü fark etmemiş görünerek, yatakhanesinin düşüncesiyle sürüdüğü sandığını daha kuvvetli çekmeye ve adımlarını sıklaştırmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Britney Vera Curtis
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Britney Vera Curtis


Mesaj Sayısı : 262
Nerden : mi? Cehenemin dibinden! -_-
Meslek : Eli asalı öğretmen
Gerçek İsim : Boşversene
Patronus : Çita
Tarafı : Aydınlık
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 24
Asası : Düşlerin Merakı
Özel Yetenek : Zihinfendar&İç Göz
Evcil Hayvan : Bir gözü toprağa bakan,gri tüylü,sevimli bir baykuş:Ola
Kayıt tarihi : 02/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Agrasi10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimePerş. Tem. 02, 2009 8:08 pm

Brandelyn Vera Curtis
İksir veya Mitoloji
2-3 saat+...
Başka bir sitede kullanmıştım.
Spoiler:
Spoiler:
[/quote]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Theoderg Grey
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Theoderg Grey


Mesaj Sayısı : 48
Nerden : çıktı şimdi bu?
Meslek : Profesör
Gerçek İsim : Theo
Patronus : Griffin
Tarafı : Aydınlık
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 25
Evcil Hayvan : Pagan Kuşu
Kayıt tarihi : 02/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Bilgin10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimePerş. Tem. 02, 2009 11:35 pm

Ad: Theoderg
Soyad: Grey
İstediğiniz Ders: Biçim Değiştirme
Günlük Online Süresi: Günde en az 3 saat
Örnek RP :

Zindanların karanlık,yer yer nedenini anlamamasına rağmen yosun tutmuş,soğuk duvarları arasında telaşla ilerliyordu.

tap..tap..tap...

Koridor boyunca sert zeminden çıkan adım sesleri,sinir bozucu bir şekilde saniyelerce yankılanıyordu.O ise aldırmadan,bir yandan kendisine verilen dersliğin yerini kaçırmamak için,geçtiği kapıların içerisine şöyle bir göz atıyor,bir yandan da boynuna astığı çantasında harıl harıl birşey arıyordu.Tam umudunu kestiği an, ufak not kağıdını buldu.Zaferle gülümseyip ufaltılıp,buruşturuluş,kargacık burgacık yazılarla karalanmış notu alıp son birkez göz gezdirdi.

Profesör Theoderg Grey,Zindanlar,215. derslik

Evet..Sonunda doğru sınıfa gelmişti.İçeriye girip,sınıfa hissettirmeden çevreyi şöyle bir süzmeye başladı.Öğrenciler çoktan yerlerini almış,profesörün gelmesini bekliyordu.Kendi aralarındaki fısıldaşmalar,birleşerek,sınıftan kulakları tırmalayan bir uğultu biçiminde yansıyordu.

Dikkatleri üzerine çekmek için aniden ellerini hızla birbirine çarptı.

şak..şak..şak..

Öğrencilerin bir kısmı arkalarından gelen bu anî tepkiyle irkilmiş,bir kısmı da refleks olarak hızla bakışlarını ona çevirmişti.Evet..Şimdi istediği olmuştu işte..Dikkatler tamamen onun üzerindeydi.

Bakışını kürsüye dikti ve gözlerini bile kırpmadan,hızlı adımlarla doğruca kürsüye doğru ilerledi.Sıraların ayırdığı koridor boyunca ilerlerken,ardında bıraktığı öğrencilerin çoğu onu daha iyi görebilmek için sıralarından sarkıyor,bakışlar kesilmeksizin onu takip ediyordu.

Kürsüye ulaştığında tek ayağı üzerinde hızlıca döndü ve yüzünü sınıfa verdi.Elindeki çantasını masasının üzerine bir çırpıda attı ve yüksek sesle konuşmaya başladı.

"Evet gençler...Ben Profesör Theoderg Grey..Kısaca Profesör Grey diyebilirsiniz.." cebinden gözlerin takip edemediği bir hızda çektiği asasıyla havada isminin harflerini oluşturmaya başladı.

"Biçim Değiştirme..." diye devam etti.Ağzından çıkan her kelime,zümrüt yeşili asasının hareketiyle havada asılı kalıyordu.

"..diğer bildiğiniz büyü-bilimlerden,sayılamayacak kadar çok sebeplerden ötürü ayrılmaktadır;en çok kararlılık,azim,konsantrasyon ve başarı gerektiren derstir.." dedi ve muzipçe sırıtarak..

"Eee..tabi bunu diğer profesörlerle paylaşmazsanız sevinirim.." diye ekledi göz kırparak.Sınıfta ufak bir kahkaha bombası koptu.

"Dilerseniz bugün,ilk konumuza geçelim.." dedi ve masasının yanında bulunan,üzerinde işlemeli mor örtüyle gizlenmiş ayaklığın örtüsünü hızlı bir hareketle çekti ve sınıftan çıkan şaşkınlık nidalarını bastırmak için yine yüksek sesle konuşmasını sürdürdü.

"Bu görmüş olduğunuz,bir pagan kuşudur..." sınıftaki tüm gözler bu sefer ayaklığın üzerinde duran,iri kehribar gözlü,kabarık gri tüylü hayvandaydı.Ama o dikkati tekrar kendi üzerine çekmek için yapması gerekeni biliyordu.

"Ve bu da..." dedi ve asasıyla üç kere tıklatarak,ucunu ani bir hareketle kuşa yöneltti.

"Fera verto..."

Hogwarts Profesör Alımları 250pxferaverto

Kuş sanki bir süpürge tarafından çekiliyormuşçasına giderek küçülüp,büzülmeye başladı.Bir saniye sonra yerinde,gri işlemeleri olan antik bir cam bardak dengesi bozulmuş gibi bir sağa-bir sola doğru düşecekmiş gibi yalpaladı ve ardından kaskatı olduğu yerde kalakaldı.

"..misafirlerinize keyifle çıkaracağınız çeyizinizdeki bardak takımınız.." diye gülümseyerek cümlesini tamamladı.Sınıfta yine gürültülü bir kahkaha koptu.

Theoderg da keyiflenmişti artık.Cüppesinin eteğini elinin tersiyle dalgalandırdı ve bir çocuk gibi kürsüden neşeyle atladı.Dikkatleri üzerine çekebilmek için ellerini tekrar birbirine çarptı.

"Hadi gençler..Sıra sizde..unutmayın..Üç kere tık tık tık ve ardından sertçe hayvanı işaret ediyoruz..Repliğimiz gayet basit." dudağını bir filmin ağır çekimli sahnesini canlandırıyormuş gibi yavaşça hareket ettirek konuşmasını sürdürdü.

"Fair-uh-VAIR-toh..Yani Fera Verto.." dedi keyifle.

Sınıfta birden ani bir hareketlenme oldu.Herkes ders için getirdiği hayvanlarını sırasının önüne koymuş,bir an önce olacakları görmek için büyüleri haykırmaya başlamıştı.O ise,sıraların arasında bir o yana bir bu yana gezinerek kimin neler yaptığını keyifle incelemeye başladı.
----------------------------------------------------------------------------

TAHTA


Alıntı :
Ders I : Biçim Değiştirme
Büyü: Fera Verto
Okunuş: Fair-uh-VAIR-toh
Doğru yapıldığında büyü rengi: Kristal Beyazı
Etkisi: Hayvanları bardağa çevirir
Anlam: Fera = hayvan,canavar
Verto = dönüştürmek

---------------------------------------------------------------------------------


En son theoderg grey tarafından Cuma Tem. 03, 2009 12:24 am tarihinde değiştirildi, toplamda 6 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Theoderg Grey
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Theoderg Grey


Mesaj Sayısı : 48
Nerden : çıktı şimdi bu?
Meslek : Profesör
Gerçek İsim : Theo
Patronus : Griffin
Tarafı : Aydınlık
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 25
Evcil Hayvan : Pagan Kuşu
Kayıt tarihi : 02/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Bilgin10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimePerş. Tem. 02, 2009 11:39 pm

Normalde dersi işlerken resimli uygulamalar hazırlamayı düşünüyorum,şuan sadece rp kısmını yapmak istedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loranne Elizabeth Widmore
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Loranne Elizabeth Widmore


Mesaj Sayısı : 1028
Nerden : Mersin - G.Antep ;)
Meslek : Öğrenci -_-
Gerçek İsim : Seda.
Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Saf - Kan
Rp yaşı : 25
Evcil Hayvan :
Kayıt tarihi : 03/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Huysuz10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimeCuma Tem. 03, 2009 1:46 pm

Ad:Loranne Elizabeth
Soyad:Widmore
İstediğiniz Ders:KSKS
Günlük Online Süresi:En az 4 saat
Örnek Rp:Başka bir sitedeki Rp'm.Bana aittir!!


Sadece çok uzaklardan yankılanan vahşi yaratıkların sesi kulağıma çalınıyordu.Asam her ihtimale karşı elimde,avını dikizleyen bir avcı gibi tetikteydim.Benim için bir tehlike yoktu,karşıma çıkacak kişi benimle karşılaştığı için pişman olurdu ama biraz sonra gerçekleşecek buluşmaya başka bir yabancının da dahil olmasını hiçkimse istemezdi.Her adımımda çıtır çıtır kırılan kurumuş dalların sesi bana sonbaharı anımsatıyordu.David'le geçirdiğimiz ve ilk ayrılışımız olan o hazin mevsimi...Zorlanmıştım,bırakmak zorunda olduğumu bile bile kopamamıştım ama sözleri beni avutmuştu.Hala kulaklarımdaydı güçlü sesi.Unutma Narcissa,bunu ilerde huzura erebilmek için yapıyoruz.Sadece sen ve benim olabileceğimiz bir dünyaya erişmek için...Aniden vücudumu yalayıp geçen bir titremeyle kontrolünü kaybeder gibi oldum.Onu düşünürken hala yeterince güçlü değildim.Tam 12 yıl olmuştu onu görmeyeli.Her gecen günün yıl gibi geldiği zamanları çok net hatırlıyodum ve ne olursa olsun onlar artık benim parçamdı..Ama artık sona gelmiştik ikimizde.Bundan ötesi yoktu ayrılığımızın.Kavuşacaktık ve dansın bitmesine son br adım kalmıştı.Ondan sonra ölene kadar beraberdik.Tanrı bizi birbirimizden tekrar ayırmaya karar verene kadar.Ama ölüm ayrılığıda kısa sürmeyecekti.Boğuk sisli havada daha hızlı ilerlemeye başladım.Yer yer oluşmuş çukurluklara dolan su birikintilerine basıyordum.Ama adımlarımı dikkatli atacak takatim kalmamıştı.Bir an önce varmak istiyordum,varmalıydım.Sakinleş Narcissa,diye tekrarladım içimden.beynimi sarıp sarmalayan binbir türlü düşünceden kurtulamıyordum.Neden sonra kulağımda çınlanan başka ayak sesleri ve kuru yaprakların arasından gelen hışırtılar duydum.Açıklık bir alandaydım ve gizlenebileceğim bir yer yoktu.Adımlarımı titizlikle atarak gerilemeye başladım.gelenin kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama bu gece herkimse buraya gelmesi onun için büyük şanssızlık olacaktı.Asamı biraz daha havaya kaldırıp gerilemeye devam ettim.Ayağımın çalı çırpıyla dolu zemine basmasıyla birkaç sey aynı anda gelişti.Ufak ama yeterince belli olan bir çatırtı,aniden hızlanan ayak sesleri ve...yıllardır duymadığım,paslanmış kulağıma gelen melodi tnısındaki ses..Olduğum yerde duraksadım.Yanlış duymuş olabilirdim.Melodik ses tekrar kör karanlığın içinde yankılandı.
''Narcissa.Olduğun yerde kal,benim David''
Yavaş yavaş dolmaya başlayan gözlerimle hareket etmem imkansızdı zaten.Hala açıklık alandaydım ve ay ışığının yere yansıttığı büyülü parlamaların arasından David'in silueti belirdi.Bacaklarım tutmuyordu.Meşinden yapılmış asam yerçekimiyle yere düştü.David duraksamadan yaklaşıyordu.Aramızdaki uzun mesafe kapanınca gözlerimde tutmaya çalıştığım yaşlar aniden boalırken kendimi tek aşkımın kollarına attım.herşeyi özlemiştim ve bunu anlatmak hiç kolay değildi.Beni sıkı sıkı saran kollarının arasında olmak eve yeniden dönme hissiyle aynıydı.Huzurluydum çünkü gerçekten de artık yuvamdaydım.İstemeyerek David'in kollarındam çıktım ama o hala belime sarılmış duruyordu.Başımı geriye çekerek yüzüne baktım.Geçen o kadar yıl onu elbetteki değiştirmişti ama benim gözümde hala aynıydı.Gözlerinin içindeki tanımlanamayan ama bağımlı eden ifade vardı.İkimizde öylece birbirimizin gözlerine bakıyorduk.Saf bir güzellikle tebessüm ettim.Ben ona bakmaya devam ederken yüzlerimizin arasındaki mesafe iyice daralmıştı.Kısa birkaç saniyeden sonra dudaklarımda dokunuşlar hissettim.Tanıdıktı,alıştığım hissettiklerimdi.Hiçbirşey söylemeden karşılık verdim.Ellerim konrolsüzce saçlarında dolaşıyordu.Özlemimi gideremiyordum ve asla da gideremiyecektim.Nefes alamadığımı hissedip gönülsüzce çektim kendimi.Zorlukla ağzımdan birkaç kelime çıkarmayı başatabilmiştim.
''Ah,David ! Seni tekrar görebildim ya..Bu anı kaç yıldır bekledim.Dediğin herşeyi yaptım artık ayrılmıyacağız David.Bundan sonra olmaz..''
daha fazla konuşamıyordum.Söylemek istediğim çok şey vardı ama hiçbirini dillendiremiyordum bu halimi anlamış olmalı ki sadece gülmekle yetindi.
''Artık ayrılmak yok sevgilim.Bundan sonra kesinlikle yok..''
Bir kez daha gülümseyip dudaklarına eğildim.Kuvvetlice beni öperken irademi korumak zordu.Birden aklıma bugün oynayacağımız son adım geldi.Son hareket.Planımızın,oyunumuzun son perdesi.Bunu bitirdikten sonra herşey yoluna girecekti.Lordum bizi ödüllendirecekti ve safkan ölümyiyenlerin ve byücülerin hakim olduğu bir dünyada David'le olacaktık.Biz olacaktık.Bunun düşüncesiyle heyecanlanarak terrar geri çektim kendimi.
''Bu gece bu görevi bitirmeliyim David.Lordun beni buraya niçin gönderdiğini biliyorsun.Bu gece bunu başaramazsam...'' Devamını getirmeye dilim varmamıştı ama David olacakları zaten biliyordu.Beni belimden tutup ilerdeki büyük ayacın devrilmiş gövdesine yönlendirdi.Oturduğumda nereden anlatmaya başlayacağımı kafamda tasarlıyordum.David'in elleri saçlarımda,yüzümün her santimetre karesinde gezinirken bunu yapmak kolay değildi.Ona sokularak bunu biraz daha ertelemeyi düşündüm.davd beni güçlü kollarıyla sarmalarken bu kesinlikle bir-iki saat kadar daha ertelenebilirdi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Albert De Salvo
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Albert De Salvo


Mesaj Sayısı : 76
Meslek : Kehanet Profesörü
Patronus : İspanyol Boğası
Tarafı : Karanlık Taraf
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 32
Asası : Anka Teleği Dikenli Defne 11 İnç
Özel Yetenek : Çatalağız-Görücü
Evcil Hayvan : Yok
Kayıt tarihi : 03/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Bezgin10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimeCuma Tem. 03, 2009 7:26 pm

Ad: Albert
Soyad: De Salvo
İstediğiniz Ders: Kehanet
Günlük Online Süresi: 2-3 Saat

Örnek Rp:

O gün gerçekten bir şeylerin ters gideceğini hissetmişti. İçine mi doğmuştu? Hayır hayır. Başka bir şeyler vardı. Kartlar... Kartlar yalan söylemezdi. O gün gerçekten bir şeylerin ters gideceği ta en başından belliydi.
Tarot destesini baba yadigarı ahşap dolaptaki yerlerine koyarken son kartın anlamını bir kez daha düşünmüştü o sabah. Yıkılan Kule... Belaya işaret...
Öğleden sonra kapı şiddetle açıldığında sandalyesine oturmuş kitap okuyordu.
"Albert!" diye bağırdı kız kardeşi Electra. "Albert çabuk gel! Bunu görmelisin!" Albert hızla kalktı yerinden. Eğer o soğukkanlı kız kardeşi böyle heyecanlı davranıyorsa gerçekten de görmesi gereken önemli şeyler olmalıydı. Electra'nın peşinden koşup bahçeye çıktı.Electra gökyüzünü gösterip "Bak!" dedi.
Albert kafasını gökyüzüne çevirdiğinde gördüğü şey karşısında kanının donduğunu hissetti. Yüzlerce Ruh Emici havada dans edercesine dönüyorlardı. Kız kardeşiyle göz göze geldi. Birbirlerinin bakışlarından ürkmüştü ikisi de.
O esnada ölümyiyen arkadaşlarından Steve yanlarına cisimlendi. Onun da yüzü kireç gibi olmuştu. Albert'e doğru koşup onun yakasına yapıştı. "Al!O kaçmış Al!İnanabiliyor musun?O lanet olasıca hapishaneden kaçmayı başarmış! Ve..." Susup yutkundu ve etrafına korku dolu gözlerle baktı bir süre. "...Ve bizim peşime düştüğüne asam üzerine bahse girebilirim."
Albert gözlerini kapayıp sabahki tarot falında açılan son kağıdı düşündü yine. Yıkılan Kule. Bela demekti. Steve'in neden bahsettiğini o an tam anlamıyla kavradı. Sirius Black hapishaneden kaçmış ve intikam için peşlerine düşmüştü. Yıkılan Kule... Azkaban'dan kaçış... Sirius Black... Hepsi de felaket demekti. Kehaneti çıkmıştı.
"Sakin ol Steve." dedi o her zamanki soğuk sesiyle. "En azından sakin olmaya gayret göster. Black'in bizi bulması zaman alacaktır. O süre içinde Efendi'nin yanına gidip yardım dileyebiliriz. Bu kadarını lutfedeceğinden eminim."
Steve hâlâ bir gökyüzüne bir etrafına bakıyordu. "T-Tamam Al. Hadi... Hadi hemen gidelim. Burası beni ürkütüyor."
Albert kardeşine dönerek "Electra..." dedi. "Biz Efendi'nin huzuruna çıkıyoruz. Black buraya gelecektir, ona gittiğimiz yeri söyle. Cesareti varsa oraya gelir."
Steve korkuyla gözlerini kocaman açıp "Al delirdin mi?" diye bağırdı. "Black'e yerimizi neden söyleyecek ki?"
"Çünkü oraya gelecek kadar öfkeli olacak. O geldiğinde ise biz zaten hazır olacağız."
Steve ilk defa gerçekten gülümsedi. "Harika bir plan Al. Harikasın."
Albert kızkardeşine göz kırpıp bir anda ortadan kayboldu. Hemen peşinden de Steve gitti. Electra abisinin söylediklerini düşünerek eve girmeye hazırlanıyordu ki kapının arkasında karanlık bir silüet gördü. Sanki ona asasını uzatan uzun boylu birine benziyordu. Tam kim olduğunu çıkarmaya çalışıyordu ki yeşil bir ışık çaktı ve hızla kızın üzerine doğru gelmeye başladı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Madestie Delacrousé
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Madestie Delacrousé


Mesaj Sayısı : 2
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 22
Evcil Hayvan : Kedi
Kayıt tarihi : 04/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Bakiml10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimeC.tesi Tem. 04, 2009 1:27 pm

Ad: Madestie
Soyad: Delacrousé
İstediğiniz Ders: Mitoloji
Günlük Online Süresi: 5-6 saat
Örnek Rp:


Spoiler:


Başka bir nickle yapmış olduğum, bana ait bir rp'dir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cleone Crystal Majarotte
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Cleone Crystal Majarotte


Mesaj Sayısı : 149
Nerden : Elinin köründen bebeğim.
Meslek : Tılsım Profesörü
Gerçek İsim : Maya...
Tarafı : Aydınlık...
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 22
Özel Yetenek : Veela.
Evcil Hayvan : -
Kayıt tarihi : 05/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Bezgin10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimePaz Tem. 05, 2009 8:23 pm

Ad:Jenny Megan
Soyad:Laurens
İstediğiniz Ders:Tılsım
Günlük Online Süresi:3-4 saat
Örnek Rp:
Başka bir sitede de kullanmıştım bunu...


Ölüm Yiyenler... Onlardan tiksiniyordu Nancy. Ama kabul etmişti. Bir Ölüm Yiyen olmayı kabul etmişti. Ne işkencelere ne de tutsak yaşamaya daha fazla katlanabilirdi. Yorulmuştu. Tartışmalardan yorulmuştu. Şimdi ise o iğenç İşaret ile yaşayacaktı. Bir Ölüm Yiyen olduğunu her zaman ona hatırlatan o İşaret ile... Kendini hiçbir şekilde savunamazdı. Ölüm Yiyen olmak ve ya ölmek... Korkakça davranıp Ölüm Yiyen'liği tercih etmişti. Cesur olamamıştı,yapamamıştı işte... Şimdi ise ömrü boyunca bu utançla yaşayacaktı. Zümrüdüanka Yoldaşlığı'na ihanet etmenin büyük utancı ile... Özgür düşünen biri, kendi kararlarını kendi verme gücüne sahip biriydi herkesin gözünde. Belki de daha da fazlası olabilirdi . Ama yapamamıştı, cesur davranıp gururla ölmeyi becerememişti. Zaten hangisinin daha kötü olduğunu da bilmiyordu. Gururuyla ölmek mi,utançla yaşamak mı? Belki de artık yaşayan bir ölüydü. Ölüm Yiyen olmayı kabul etmesi koz olarak kullandıkları kardeşinin kurtulmasına sebep olacak sanıyordu. Ama hayır,onu öldürmüşlerdi üstelik gözlerinin önünde... Artık ona inananların suratına bile bakamazdı. Bitmişti, yenilen Nancy olmuştu. O günden beri kendini tanıyamıyordu.
"Keşke ölsem..."diye düşündü. Koltuğundan kalktı ve artık zamanının geldiğini kabul etti. Malikanede ayak seslerinden başka bir gürültü yoktu. Sonunda oraya geldiğinde boynunda asılı duran anahtarı çıkardı. İşte,esrarengiz oda açılmıştı. Odada küçük bir kasa ve bir masadan başka bir şey yoktu. Kasanın yanına gidip büyülü sözcükleri söyledi.
"Tık..."Açılmıştı.60 yıldır saklı duran kasa açılmıştı. Ailesinin geri kalanı gibi cesur olamamıştı. Ama üzerine yüklenen bu görevi yapacaktı... Kasanın içinde özenle saklanan gümüş kadehi çıkardı.Daha sonra yıpranmış notu gördü.Hemen eline alıp okumaya başladı.

Kızım,
Yalnızca bu heykeli hayatın pahasına korumanı ve asla teslim olmamanı istiyorum.Eğer karanlık tarafa geçersen ailemizin soyu sonsuza dek yok olmuş olacaktır.Sana güveniyorum.
Megané Charlotte Aselienn...

"Hayır."diye haykırdı. Ailesine ihanet etmişti ve görevin sona ermesine neden olmuştu. Kadeh kendini yok etmeye başlamıştı bile... Yok olmak istiyordu. Ölmek istiyordu. Ama hiç kimseye bunu söylemeyecekti. Yine gurulu bir Z.A.Y üyesi gibi görünecekti. Yaptığı kötülükler hiç olmamış gibi davranacaktı.Ya da...Kadehi ve notu tekrar kasaya yerleştirdi. Sonrada hızla odadan çıktı. Aceleyle merdivenlerden indi ve aile hazinesinin saklandığı yeraltı odasına ulaştı. Aile parolasını söyleyerek içeri girdi. İşte. Oradaydı... Büyükhalasının güçlü asası oradaydı.Ölüm Yiyenler'in evi arayacağı tahmin ediyordu. Ama o asaya dokunamayacaklardı. Daha da güçlenemeyecekti o kurnaz büyücüler... Asayı cebine koyup malikenenin büyük kapısına ulaştı. Girişte duran asil baykuşuna notun ,anahtarın ve asanın durduğu kutuyu verdi. Uzaklarda , İngiltere' nin küçük bir kasabasında yaşayan küçük Aselienn'e gönderecekti. Çaresizdi. Genç ve deneyimsiz bir büyücüden başka güvenecek kimsesi yoktu. Baykuşun pencereden çıkıp uzaklaşmasını seyretti. Daha sonra ise yatak odasına koştu. Çalışma masasında duran zehirli iksir dudaklarına değer değmez yere yığılıp kaldı genç kadın... Hayatın ağır yükünü daha fazla taşıyamamış intihar ederek kurtulmayı seçmişti... Ama bu yük yokolmamıştı. Yalnızca ondan daha deneyimsiz fakat bu görevi hayatı pahasına gerçekleştirecek Alecee'ye yüklenmişti. Ama onun cesur yüreği ve Ölüm Yiyenler'e olan büyük nefreti bu yükün hissedilmeyecek kadar hafifleştirmişti. Görevi onun, genç Alecee'nin yerine getireceğini kim tahmin edebilirdi ki... Onun büyülerinin kaç Ölüm Yiyen öldüreceğini kim bilebilirdi ki...Kaç kişiyi Tılsım'da ustalaştıracağını peki ... Hayatın ağır yükü ve bunun üstüne Nancy'nin yüklediği sorumluluklar onun küçük omuzları için çok ağır gözüküyordu belki de... Ama cesur kız hepsinin üstünden gelbilirdi belki de...
*******
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marishka V. Aleera Félix
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Marishka V. Aleera Félix


Mesaj Sayısı : 58
Nerden : İzmir...
Tarafı : Z.A.Y
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 21
Asası : ~ Zekanın Tılsımı ~
Özel Yetenek : Animagus*Unicorn
Evcil Hayvan : Peri
Kayıt tarihi : 06/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Huysuz10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimePtsi Tem. 06, 2009 11:57 am

Ad: Marishka V. Aleera
Soyad: Félix
İstediğiniz Ders: Astronomi
Günlük Online Süresi:
4-5 saat online olabilirim.
Örnek Rp: Başka bir sitede Francessa Dempél Benerill üyeliğimle yapmıştım .
Spoiler:


En son Marishka V. Aleera Félix tarafından Ptsi Tem. 06, 2009 2:17 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
F. Xaviér Graimouré
Admin | Müdür Yardımcısı | SYB Profesörü
Admin | Müdür Yardımcısı | SYB Profesörü
F. Xaviér Graimouré


Mesaj Sayısı : 447
Nerden : Yalova
Meslek : Müdür Yardımcısı | Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Gerçek İsim : Umut.
Tarafı : Dark Side.
Kan Durumu : Kanıbozuk
Rp yaşı : 26
Asası : Çoban Püskülü
Özel Yetenek : Saçmalayabilitesi var.
Evcil Hayvan : HuB isimli bir köpek.
Kayıt tarihi : 07/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Olgun10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimeSalı Tem. 07, 2009 5:53 pm

Ad: George
Soyad: Crownie
İstediğiniz Ders: Sihirli Yaratıkların Bakımı
Günlük Online Süresi: 7-8 Saat
Örnek Rp:


Güneş pencereyi delercesine camdan içeri süzülüyordu. George gözlerini kırpıştırırken, kendi kendine üç beş küfür savurdu.
Niye dün akşam perdeyi çekmemişti ki sanki... Herzaman olduğu gibi yine üşenmişti ve şimdi bunun cezasını, uyanması gereken saatten, 2 saat erken uyanarak ödüyordu.

Dirseklerinden destek alarak doğruldu, uzanmakta olduğu yatağından.
Derince bir nefes aldı. Cama çevirirken kafasını, hava nekadar güzel diye düşünmekten kendini alamadı.
Ayağa kalkmış, giyinmişti. Hazırdı şimdi. Bugün dersi vardı ve eli boş bir şekilde girmek istemiyordu sınıfa. Eline ilk gelen bir kaç kitabı aldı ve Odasından dışarı çıktı.

~ ~ ~



George Sihirli yaratıkların bakımı dersi için sınıfa geldi. Bugün ders işlemeyeceği için, boş bir sınıf ayarlamıştı. Amaçsızca eline aldığı üç-beş kitabı masaya koydu. Öğrencilere bir göz attı... Konuşup, fısıldaşıyor, derse başlamak için canatıyormuş gibi görünüyorlardı.

Tahtaya yürürken hafifçe öksürdü.

"Ben Sihirli yaratıkların Bakımı Profesörünüz George Crownie."

Bu cümle üzerine, kalan tek tük fısıldaşmalar da sonlanmıştı.
Ve asasının şık bir hareketiyle, yanında bulunan tahtada şunlar belirdi :

George Crownie
Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü


"Bu yıl ve bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki yıllarda da Sihirli yaratıkların bakımı Dersini birlikte işleyeceğiz. Sihirli yaratıkları sevdiğinizi ve seveceğinizi umuyor, dersime başlamadan önce birkaç şeyi açıklığa kavuştumak istiyorum ;

Sizlere verdiğim ödevleri yapmanız gerektiğini , aksi takdirde binanızdan puan kıracağımı ve yine ödevinizi beğenip beğenmeme göre binanıza + veya - puan kazandırcağınızın bilincinde olarak girin derslerime...

Ayrıca söz almadan konuşulmasından ve ukala öğrencilerden hoşlanmam...

Kendine güven ile ukalalık arasındaki çizgiyi koruyun çocuklar..."

Yutkunup konuşmasına devam etti.

" Bugün ders işlemeyeceğiz. Amacınız birbirinizi tanıyıp, kendinizi tanıtmak olacak."

Öğrencilerin bir bir ayağa kalkıp kendilerini tanıtmalarıni dikkatle izledi ve dinledi George.
Son sıradaki öğrencide kendini tanıttıktan sonra söze girdi :

" Herkese teşekkür ederim. Dersi noktalamadan önce size yapmanızı istediğim şeyi söyleceğim ; En çok ilginizi çeken hayvanın özelliklerini belirten küçük bir ödev hazırlamanız."

Masaya koyduğu kitapları eline alıp Kapıya yöneldi...

"Sihirli günler..."

_________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Babette Grishold
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Babette Grishold


Mesaj Sayısı : 405
Nerden : İstanbul.
Meslek : Öğrenci.
Gerçek İsim : Pınar.
Patronus : Kunduz.
Tarafı : Kesinlikle... Çok iyi. :P
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 19
Özel Yetenek : Dırdırcı. xD
Evcil Hayvan : *
Kayıt tarihi : 11/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Bakiml10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimePtsi Tem. 13, 2009 9:13 pm

*Babette
*Grishold
*Muggle Bilimleri
*En az 2 saat
*Seçmen Şapka'da mevcuttur. (Bkz: Amelie Rush)

‘Bir Muggle lisesi-kızlar yatakhanesi, 02.40’





*Tik-tak. Tik-tak.*

Gecenin ürpertici sessizliğinde çığlık gibi gelen saat sesi… Düzenli nefes sesleri ve pencereden süzülen ay ışığı. Yaklaşık yirmi kişilik yatakhanede uyanık olan tek kişi; Amelie. Her gece olduğu gibi kendi düşünceleri tarafından boğulmaktaydı. Mazoşistçe düşünceleri artık ona ihanet ediyor, acı vermiyordu.
“Bedenime zarar vermek istemiyorum.” diye fısıldadı kendine. “Bu yüzden ruhsal acı çeksen iyi olur, Amelie.”

Yanındaki yatakta uyuyan kız hareket etti. Amelie, ruhsuzca ona baktı. Bu lanet okulda tek bir arkadaşı bile yoktu. Selamını aldıkları ise bir elin parmaklarından fazla değildi. Dışlanan olmaya çoktan alışmıştı. İnsanların isimlerini yoklama listelerinden öğrenen bir kız için dışlanmak olağan dışı olamazdı zaten. Ne kadar soğuk ve itici görünse de Amelie bu yalnızlıktan gerçekten bıkmıştı. Sosyalliğe ayıracak bunca boş vakti, sessizlik içinde düşünerek geçirmek; yaşına yakışacak bir davranış değildi. Farkındaydı ki; on altı yaşındaki bir genç kızın en azından bir tane yakın arkadaşı olmalıydı. Oysa Amelie yakın arkadaş teriminin ne anlama geldiğini bile bilmiyordu. Hiç yaşamamıştı ki. Sessiz bir kıza dönüşmesinin en büyük sebebi insanları sevememesiydi. Henüz dokuz yaşında, küçük bir kızken, hayat ondan annesini almıştı. Sevdiği iki insandan biri; annesi.

Diğeri, babasıydı. Bir zamanlar sevdiği babası… Oysa o, kızını görmezden gelmiş, bir muggle okuluna vermiş, onu yalnızlığa terk etmişti. Kendi acısıyla baş başa kalmak istemişti belki de. Peki ya Amelie’nin acısı? Ölen, küçük bir sokak kedisi değildi. Annesiydi. Yanında babasının varlığını hissetmesi, kendini onun kollarına bırakıp güvenle uyuyabilmesi gerekliyken Amelie; babası yerine kendine sarılmış, güven yerine yatakhanenin soğuğunu hissetmişti. Zamanla buna alıştığı gibi, babasının yokluğuna da alışmıştı. Ama kendi ruhunun yokluğu alışılacak gibi değildi. Annesi cadı, babası muggle… Ve melez Amelie. Ömrünün zehir gibi gelen yedi yılını, ruhunun yarısına sahip mugglelarla geçirmişti. Ama artık diğer yarısını harekete geçirmek istiyordu. Hışımla yataktan kalktı. Yıllar sonra ilk kez iç sesine kulak verecek ve düşüncelerini fiile dönüştürecekti.

Üzerine sabahlığını giydi, ayaklarına terliklerini geçirdi ve güvenlik kulübesine gitmek üzere yatakhaneden çıktı. Hızlı ve uzun adımlarla okul binasından çıktı. İçerideki sıcak havanın aksine dışarısı soğuktu. İyice sarıldı sabahlığına. Oyalanmadan kulübeye gitti.

“Af edersiniz. Bir telefon etmem gerek. Babama.”

Yaşlı görevlinin, çevresi kırışıklarla dolu yeşil gözlerinin içine baktı. Tam içine.

“Tabi. Bir sorun mu var?”

Sevimlice gülümsedi Amelie. “Aslında evet.” dedi. “Ama bu biraz, özel.”

Adam eliyle içerisini gösterdi. Amelie teşekkür ettikten sonra içeri girdi ve kapıyı arkasından kapadı.

Minik, siyah bir televizyon, iki sandalye, bir çalışma masası. Masanın iki çekmecesinden biri açıktı. İçinde bir el feneri, bir paket bisküvi ve birkaç pil vardı. Amelie, masanın üzerindeki telefona uzandı. Uzun bir zamandan sonra evini arıyor olmanın verdiği heyecanla tuşlara bastı.

*Dıııııııt. Dıııııt. Dııııt*

Yüzyıllar gibi gelen saniyelerden sonra babasının kalın sesi duyuldu.

“Alo?”
“Baba benim, Amelie.” dedi. Sanki ona kendisinden başka, baba, diyen varmış gibi.
“Bir şey mi oldu, Amy?”

Kimse kendisine uzun zamandır Amy diye hitâp etmemişti. Bir an için Amy’nin kim olduğunu düşündü.

“Aslında evet. Sanırım buraya gelmelisin.”
“Gerçekten önemli mi, Amy? Sabahı bekleyemez mi?”
“Konu sabahı bekleyebilir. Ama ben, hayır. Ben artık bekleyemiyorum.” Babasının iç geçirdiğini duydu. Ardından “Geleceğim.” dedi.

“Bekliyorum.”

Telefonu kapattı. Ardından kapıyı açtı ve kulübeden çıktı. Dışarıda beklemekten pek de hoşnut görünmeyen bekçiye teşekkür etti ve ekledi; “Babam birazdan burada olacak. Acaba sizinle, burada beklemem mümkün mü?”

“Tabi. Memnuniyetle.”
“Teşekkür ederim.”

**

‘Bekçi Kulübesi, 03.30’





Bekçiyle beraber içeri girdikten sonra, babasını arayıp onu nerede beklediğini haber veren Amelie, hâlâ onu bekliyordu. Aniden kulübenin kapısı açıldı. Bekçiyle beraber, televizyon izleyerek babasının yolunu gözleyen Amelie kafasını kapıya doğru çevirdi.

“Baba!”
“Amy! Tanrı’ya şükür, bir şeyin yok.”
“Hayır, ben iyiyim. Sadece, konuşmalıyız.”

Yaşlı bekçi, nezaketle yerinden kalktı.

“Ben dışarı çıkayım. Siz rahatça konuşun.”

Hiçbir şey söylemeden gülümsedi Amelie. Ketum babasıysa yüzünün en ufak bir hücresini harekete geçirmeden taş gibi baktı. Bekçi dışarı çıkınca da kendi içeri girdi.

“Evet, ne konuşacağız?”
“Baba, sence annemin bir zamanlar var olduğunu daha ne kadar inkâr edeceğiz kendimize?”

Amelie, babasının sinirlendiğini fark etti.

“Beni bu saatte buraya bunun için mi çağırdın, Amelie?”
“Kısmen. Ama cevap ver.” dedi Amelie de.
“Kimsenin onu inkâr ettiği yok, Amy. Bunlar senin kuruntuların.”
“Öyleyse, ben bir cadıyım. Farkındasın, değil mi?”
“Maalesef.”
“Ve, bu yeteneğimi yok sayamayız.”
“Lafı dolaştırma, Amy. Ne söyleyeceksen direkt söyle.”
“Peki. Ben, bir büyücü okuluna gitmek istiyorum. Artık içimdeki cadıyı bastırmak istemiyorum.”

**





Bir saat sonra Amelie, hâlinden memnun, soluk bir ışıkta günlüğünü yazıyordu.

*Babamı ikna etmenin kolay olduğunu söyleyemeyeceğim. Ama oldu işte. Belki de anneme ihanet etmiş gibi hissetmemek için kabul etti. Belki de benim ne kadar kararlı olduğumu fark etti. Bilmiyorum. Umurumda da değil açıkçası. Ben, Hogwarts’a gideceğim! Şu anda önemli olan tek şey bu! Bu hapishaneden kurtulacağım! Tanrı’m! Rüya gibi! En kısa zamanda başvuru mektubu yollamalıyım. Artık her şey değişiyor. Amelie devri başlasın!*
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Stephan
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Edward Stephan


Mesaj Sayısı : 76
Nerden : Malatya
Meslek : Büyücü
Gerçek İsim : Taha
Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 21
Asası : Yazıların Sırrı
Evcil Hayvan : Yok
Kayıt tarihi : 13/07/09
Hogwarts Profesör Alımları Uzgun10

Hogwarts Profesör Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Hogwarts Profesör Alımları   Hogwarts Profesör Alımları Icon_minitimeÇarş. Tem. 15, 2009 5:14 pm

Ad:Edward
Soyad:Stephan
İstediğiniz Ders:Eski Yazıtlar
Günlük Online Süresi:6-7 saat
Örnek Rp:Din Mensubu alımlarında var.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hogwarts Profesör Alımları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Profesör Odası
» Profesör Masası
» Profesör Mc'Reid'ın Odası
» # Profesör De Salvo'nun Odası #
» Profesör Mc'Reid'ın Odası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Hogwarts Geçmişi-
Buraya geçin: