Jake'nin Odası

Jake Miranda'yı kucaklayarak yatağına yatırdı ve birşeyler atıştırmak için aşşağıya indi.George aşşağıdaydı.Onun yanına gidip

"Teşekkürler kuzen.Sen olmasan buraya gelemezdik."

dedi ve cine

"Bize birşeyler hazırla Renki.Odama çıkart.Açlıktan ölüyorum."

dedi ve Cin yerlere kadar eğilerek "Peki Mr.Jake." dediktten sonra Mutfağın yolunu tuttu.

Sonra Elinde tepsiyle odaya geldi."Buyrun Mr.Jake" Dedikten sonra yerlere kadar eğilerek dışarı çıktı.Jake Miranda'yı izliyordu.Bebek gibi uyuyordu.

Swieta uyurken seler duydu.Ve kafasını kaldırdı.

-Sean burda mısın?

Dedi.Ama ses yoktu.Swieta o kadar yorulmuştu ki bir daha seslenmeye hali kalmadan kafasını yastığa koydu ve uykuya daldı.Rüyasında ablasını görüyordu.Ablası kazanıyordu.Bu onun sinirini bozmuş olmalı.Çünkü Swieta'nın uykusu kaçtı.Bulduğu bir kitabı okumaya başladı.

Sean elinde tepsiyle odaya girdi.Miranda yatakta oturmuş kitap okuyordu.Sean ona seslendi

"Günaydın prenses..Uykunu aldınmı bakalım?"

dedi ve yanına gidip oturdu.Tepsiyi dizlerinin üstüne koyup

"Açmısın?Birşeyler istersin diye bunları getirdim."

dedi.Tepsiyi masanın üstüne koyup ona sarıldı.Sonra fısıltıyla kulağına

"Merak etme biz kazanacağız."

dedi.Sonra Miranda'yı bıraktı ve yüzüne gülümsemeye başladı.

"Bence tünaydın.Nerdeyse öğlen olmuş.Kahvaltı için sağol ama odaya kadar getirmene gerek yoktu."

Dedi.Ve Jake'nin idaayla ilgi dediği şeye karşılık verdi.

"Hiç sanmıyorum.Niye idaaya girdim ki?Kazanmak için elinden geleni yapar dün musluğuda o bozmuştu zaten."


Dedi.Üzgün bir şekilde.O kadar acıkmıştıki Sean'nın elindeki tepsiyi aldı ve yemeye başladı.O sırada Sean'a sarıldı.Ağzındakileri bitirdikten sonra bir soru sordu.


"Bu resimdekide kim? Tanıdık geliyor."

Dedi.Resimdeki Sean'nın eski sevgilisi Melody'di.Swieta bu kızı merak etmişti.Kahvaltısını 2 dakika içinde bitirdi.

"Herşey için Sağol. Hadi dışarı çıkalım. Biraz gezeriz."

Dedi.Ve gülümsedi.

Sean'ın günaydın demesi üzerine Miranda

"Bence tünaydın.Nerdeyse öğlen olmuş.Kahvaltı için sağol ama odaya kadar getirmene gerek yoktu."

dedi.Sean ona bakarak

"Aslına bakarsan ben getirmedim.Renki,hazırladı ve getirdi o kadar."

dedi ve gülümsedi.Jake'nin idaayla ilgi dediği şeye karşılık verdi

"Hiç sanmıyorum.Niye idaaya girdim ki?Kazanmak için elinden geleni yapar dün musluğuda o bozmuştu zaten."

dedi.Ses tonu üzgündü.Sean buna karşılık olarak

"Bence çok abartıyorsun tatlım.Şansızlıkta olabilirdi.Herkesin başına böyle şeyler gelebilir inan bana."

dedi ve tekrar gülümseyerek tepsiyi ona uzattı.Herhalde çok acıkmış olan Miranda tepsiyi Sean'ın elinden aldı ve yemeye başladı.O sırada Sean ona sarılmışken oda Sean'a sarılıyordu.Birşey söyliyecekti ama konuşamıyordu.Ağızındakini bitirdikten sonra sordu

"Bu resimdekide kim? Tanıdık geliyor."

dedi.Sean yarı üzgün bir şekilde cevap verdi

"O benim eski sevgilim Melody.Melody Dorés.Onun çektiği acıyı kimseye çektirmemiştim.Aslında o gün gelmesi gereken kişi oydu.Ona ayrılmak istediğimi söyliyecektim.Olmuyordu yapamıyordum.Ama sonra sen geldin.Sanırım ilişkimizi öğrenmiş ki bana baykuşla "İyi şanslar.Sana mutluluklar"yazmış.Ama artık aldırmıyorum.Çünkü sen varsın."

dedi ve ona tekrar sarıldı.Kulağına fısıltı şeklinde

"Seni herşeyden çok seviyorum."

dedi.Miranda'yı bırakıp yemeği yemesini izledi.İki dakikada bitirmişti.Sean ona dönüp

"Vaay çok aç olmalıymışsın"

dedi yarı alaycı bir şekilde.Miranda ona bakarak

"Herşey için Sağol. Hadi dışarı çıkalım. Biraz gezeriz."

dedi.Sean biraz şaşırmıştı.O böyle beklemiyordu.

"Şey aslına bakarsan ben evde oturur birşeyler izleriz diye düşünmüştüm amaa.Peki senin istediğin olsun."

dedi ve gülümsedi.Sonra tekrar ona dönerek

"Ancak benim ilk önce giyinmem gerek.Ve giyinmeyi sen buradayken yapamam .."

dedi ve gülümsedi.

"Renki mi? Acayip bir isim.Kahvaltının çok güzel olduğunu ona ilet o zaman."

Diye mırıldandı.Resimdekinin kim olduğunu açıklayınca Swieta suçluluk duygusu ile karşı karşıya gelmişti.


" O zaman benim çatlak kazana gelmem bir hattaydı.Ben olmasaydım sanırım o kızda bu kadar üzülmeyecekti."
Dedi.Ve kahvaltısına devam etti.


"Merak etme benimde giyinmem gerek.Evde bunalırız diye düşünmüştüm. Benim en bayıldığım yere gideriz.Neyse bende giyinmeye gideyim."

Dedi.Ve kapının koluna dokundu ve sonra koşarak geri döndü.Ona sıkı sıkı sarıldı.İçten bir şekilde:

"Bende seni seviyorum."

Dedi.Ve odadan çıktı.

Sean cinlerinin isimlerinin Renki olduğunu söyleyince

"Renki mi? Acayip bir isim.Kahvaltının çok güzel olduğunu ona ilet o zaman."

Dedi.Sean ona gülümseyerek

"Bu onun işi tabiki yapacak.Aslında sert davranıyorum.Ama onu seviyorum.Sert davranmam gerekmiyor ama bilmiyorum."

dedi.Resimdeki olayı anlatınca Miranda'nın suratı düşmüştü.Sanki çok üzülmüştü.Sonra Sean'a bakarak

"" O zaman benim çatlak kazana gelmem bir hattaydı.Ben olmasaydım sanırım o kızda bu kadar üzülmeyecekti.""

dedi.Sean hemen güldü.Yada gülmek istedi.Miranda'ya dönerek

"Kafana takma.Ben seni seviyorum bunu unutma.Sadece seni"

dedi ve tekrar sarıldı.Gene fısıltıyla

"Seni herşeyden çok seviyorum.Artık kimse umurumda değil.Seni seviyorum"

dedi.Sonra onu bıraktı ve yüzüne gülümsedi.Daha sonra Miranda kahvaltısına devam etti.Bitirmişti.Sean hemen "Renki" diye seslendi.Cin yanlarında beliriverdi bir "Şıp" sesiyle.Yerlere kadar eğilerek "Buyrun Mr.Jake" dedi.Sean ona bakarak

"Bunları götürebilirsin.Sana şunu söylemek istiyorum.Gerçekten harika bir iş yapıyorsun."

Dedi.Renki onlara baktı ve "Teşekkür ederim Mr.Jake.Size hizmet etmek benim için bir şeref" dedi ve tepsiyi alarak tekrar bir "şıp" sesiyle kayboldu.Miranda ayağa kalkmıştı.Sean'a dönüp

"Merak etme benimde giyinmem gerek.Evde bunalırız diye düşünmüştüm. Benim en bayıldığım yere gideriz.Neyse bende giyinmeye gideyim."

dedi.Sean ona bakıp gülümsedi

"Tabii ki.İstiyorsan Carolyn'nın odasını kullanabilirsin."

dedi.İlerliyordu.Kapının önüne geldi.Kapının koluna dokundu.Dokunduğu gibi geri koşarak geldi ve sım sıkı Sean'a sarıldı.Sean'da ona sarılıyordu.Sonra Miranda içten bir sesle

"Bende seni seviyorum."

dedi ve tekrar kapıya yöneldi.Bu Sean'ı çok etkilemişti.Hemen üstünü değiştirip aşşağıda beklemeye başladı.

Sean onu öptükten sonra Miranda'nın yüzünün şekli değişmişti.Şaşırmıştı adeta.Sonra Sean'a dönerek

"Sorun değil.Biz çıkıyoruz.Sana tokat filan atıcak değilim."

dedi ve gülümsedi.Sean ona bakarak

"Biliyorum ama kendimi tutamadım.Gerçekten üzgünüm."

dedi ve oda gülümsedi.Sean kapıyı açtı ve bir reverans ile Miranda'nın önden geçmesi için fırsat verdi.Renki'yi çağırdı ve

"Renki,biz çıkıyoruz.Evdekilere söylersin"

dedi ve kapıyı kapattı.Miranda ona bakarak

"Hadi gidelim."

dedi ve Sean'ın elini tuttu.Sean'da tam bunu yapmak üzereydi.Biraz ilerlediler.Miranda Sean'ın elini bıraktı ve ona dönerek

"Seni gerçekten çok seviyorum."

dedi.Dediği gibi Sean'ın dudağından öptü.Sean bu harekete karşılık verince ikiside kızardı.Sean Miranda'nın elini tutarak ilerlemeye başladılar.Sean Miranda'ya dönerek

"Bende seni seviyorum."

dedi ve gülümsedi.

Swieta gerçekten çok mutluydu.Birlikye yürüdüler.Sonunda vardılar.İçeri girip boş bir masaya oturdular.Swieta burayı çok seviyordu.Ona bir mutluluk getiriyordu.Aklına buradaki anıları geliyordu.Ve onları düşündükçe gülüyordu.Acaba Swetlana napıyordu?Swieta bunları kafaya takmaması gerektiğini düşündü.Ve Sean'na bakarak gülümsedi.


(Rp Qut:Üç süpürgeye gidelim.)

Rp Üç süpürgede devam ediyor!!..

Sonunda gelmişlerdi.Swieta çok şarkı söylediği için yorulmuştu.Ama Sean ile vakit geçirebilmek için uyumuyordu.

"Ne yapalım?Oyun oynıalım mı?Tabun var mı?"

Dedi.Bir yandanda etrafa bakınıyordu.Tabuyu arıyordu.Ama belkide yoktu.

Sonunda gelmişlerdi.Miranda yorgundu.Ama uyumak istemeyen bir hali vardı.Sean'a dönerek

"Ne yapalım?Oyun oynıalım mı?Tabun var mı?"

dedi.Etrafına bakıyordu.Galiba tabuyu arıyordu.Sean ona baktı

"Bu saate ne tabusu.Gözlerin ölü gibi bakıyor.Konuşmasan ayakta uyuycaksın.Hadi bakalım yatağa.Sevgilimin yorulmasını istemem"

dedi.Dudağına öpücüğü kondurup en sevdiği pijamalarını getirdi.Miranda'nın giyinmesi için odadan çıktı.

Swieta pijamalarını giyindi.Sonra kapıyı açtı.Sean'a seslendi.


"Ama ben uyumak istemiyorum.Tamam yoruldum ama lütfen tabu oynıyalım."


Dedi.Ve masum bir şekilde Sean'a bakıyordu.Cevabını bekliyordu.

Sean dışarda bekliyordu.Birden kapı açıldı.Miranda giyinmişti.Sean'a bakıp

"Ama ben uyumak istemiyorum.Tamam yoruldum ama lütfen tabu oynıyalım."

dedi.Çok masum bir bakış attı.Sean ona bakıp

"Sen hala yatağında değilmisin?Peki madem dediğin gibi olsun.Ama benimde üstümü giyinmem gerekiyor.Sen bekle ben JoJo'nun odasında giyinip geliyorum."

dedi ve üst kata koşar adım çıktı.Bir çırpıda üstünü giyindi.Önceki giydiklerini kirli sepetine atıp geldi.İçeri girdi.Miranda orada öylece oturmuş onu bekliyordu.Sean dolabın üstünden tabuyu çıkardı ve yatağın üstüne koydu.Miranda'ya bakıp

"Hadi bakalım"

dedikten sonra gülümsemeye başladı.

Oyun kuruldu ve başlamıştı.Sıra Swietadaydı.Hırzılık kelimesini anlatıcaktı.Gizli,çalmak,polis,suçlu ve suç kelimelerini kullanmaması lazımdı.


"Şeyy Evlere girenler ordan bişiler alırlar.Sonra kaçarlar.Onlara ne deriz.?"

Diye sordu.Süresi azalıyordu.

Oyun kuruldu ve başlamıştı.Sıra Swietadaydı.Sean merala ne anlatacağını bekliyordu.Sonunda ağızından kelimeler dökülmüştü.

"Şeyy Evlere girenler ordan bişiler alırlar.Sonra kaçarlar.Onlara ne deriz.?"

dedi.Süresi azalıyordu.Sean'ın düşünmesine gerek yoktu.Cevap çok basitti.Hemen

"Hırsız.Ama istisna olarak hırsızlık da diyelim."

dedi.İçinden de dua ediyordu.Evet bilmişti.Cevap hırsızlıktı.Sıkılmıştı.Miranda'ya bakıp

"Ben sıkıldım.Oo saat'e bak kaç olmuş.Hadi bakalım prenses yatağa.Sen burada ben misafir odasında yatıcam.Hadi bakalım iyi geceler"

dedi ve tutkulu bir şekilde dudağından öptükten sonra kapının önüne doğru ilerledi.

Sean Miranda'nın uyuduğundan emin olduktan sonra 3.kata misafir odasına çıktı.Yattığı gibi uyumuştu.

Sabahın ilk ışıkları odasının penceresinden yüzüne vuruyordu.Püfür püfür esen rüzgar onun uyanmasına yardımcı oluyordu.Saate baktı.Çok erkendi ama uyanmıştı birkere birdaha uyuyamazdı.Kalktı elini yüzünü yıkadı.Üstünü değiştirip ikişer ikişer merdivenlerden aşşağıya inmeye başladı.Hemen Renki diye seslendi.Cin bir "şap" sesiyle yanında beliriverdi.Yerlere kadar eğildikten sonra "Buyrun Mr. Jake"dedi.Sean ona bakıp

"Hemen birşeyler hazırla ve yukarı benim odama çıkart"dedi.Cin tekrar yerlere kadar eğildikten sonra "Tabii Mr.Jake" dedikten sonra mutfağın yolunu tuttu.Sean'da tekrar yukarı çıkmaya koyuldu.Odasına girdi.Miranda hala uyuyordu.Sean hiç ses çıkarmadan bir sandalye çekip oturdu.O arada Renki gelip "Buyrun Mr.Jake"dedi.Sean ona sessiz olmasını işaret ettikten sonra gidebilirsin manasında elini salladı.Cin yerlere kadar eğildikten sonra geri geri odadan çıktı.Sean kahvaltıyı eline aldı masanın üstüne bıraktı ve tekrar izlemeye başladı.

Sabah olmuştu.Swieta kahvaltısını etti.Giyindi.Sean ile vedalaştı.Ve ordan çıktı.Ablası ile buluşmaya gidiyordu.Varmıştı.Boş bir yer buldu ve oturdu.Ablasını beklemeye koyulmuştu.Barışmışlardı ve Swy'e asa almaya gidiceklerdi.Orda arkadaşlarını gördü ve yanlarına koştu.

"Nabersiniz?"

Bu Swieta'nın arkadaşlarına söylediği ve kendisinin uydurduğu saçma bir sözdü.Ama hoşuna gidiyordu.