Miler'in devamı ..

Sonunda gelmişlerdi.Oturdular.Sean hemen

"Bana bir ateş viskisi.Sen ne istersin tatlım ?"

dedi ve gülümsedi.Sean etrafına bakıyordu.Pek fazla kişi yoktu.Miranda anılara dalmıştı herhaldeki birşeyler düşünüp gülüyordu.Sean ona baktı ve gülümsedi.Elini tuttu ve gözlerinin içine bakmaya başladı.Ona bakarak

"Çok güzelsin.Seni çok seviyorum."

dedi.Devam etti

"Ee buradaki anılarını anlatmıyacakmısın?"

dedi.Ona gülümsemeye başladı.Hala elini tutuyordu.

Gelmişlerdi.Swieta Sean'nın dediklerini duymamış olmalı.Çünkü acayip bir tepki vermişti.


"Ne oldu? Efendim.Ben bir Ateş Viskisi almak istiyorum.Anılarım mı?Ben anlatmasam.Aslında anlatırıdım ama ablam kızıyor.Daha çok onunla ilgili.Neyse boşver sen anlat.Hep ben mi konuşucam?"

Dedi.Ve güldü.Sean'nın cevabını bekliyordu.

Miranda sanki Sean'ın dedikleini duymamış gibiydi.Çünkü 5-10 saniye gecikmiş cevap vermişti.Sonra Sean'a bakıp

"Ne oldu? Efendim.Ben bir Ateş Viskisi almak istiyorum.Anılarım mı?Ben anlatmasam.Aslında anlatırıdım ama ablam kızıyor.Daha çok onunla ilgili.Neyse boşver sen anlat.Hep ben mi konuşucam?"

dedi ve güldü.Sean

"Ateş viskisi 2 tane oldu."

dedi.Sonra tekrar Miranda'ya bakarak

"Ne anlatayım ki.Hiçbir anım yok aslına bakarsan.Ben seni dinlemeyi tercih ederim.Gerçekten ablanın haberi olmaz anlat sen."

dedi ve yüzüne gülümsedi.Ateş viskileri gelmişti.Hemen büyük bir yudum aldı.Beklemeye başladı.

"Tokamdaki alet onunla ilgili bir anı duyarsa devreye geçiyor."

Dedi.Gülümsedi.Swieta içinden "Artık bunu söylememin zamanı geldi."Diyordu.Konuşmaya başladı.

"Sana çok önemli birşey söylemem lazım.Ama kimseye söyleme.Ve beni terk ettme."

Dedi.Ve Sean'a masum bir şekilde bakıyordu.

Sean anlatması için ısrar ederken Miranda ona bakıp

"Tokamdaki alet onunla ilgili bir anı duyarsa devreye geçiyor."

dedi.Masumca gülümsedi.Sean onun gözlerine baktı.Yaklaştı masum bir şekilde öptü.Kızarmıştı ama ne yapabilirdi seviyordu işte.Bu arada Miranda ona bakıp

""Sana çok önemli birşey söylemem lazım.Ama kimseye söyleme.Ve beni terk ettme."

dedi.Yüzünde masum bir ifade vardı.Sean ona bakarak

"Bunu nasıl düşünebilirsin.Ben seni seviyorum.Ben sevdiğim kişiyi kolay kolay terk etmem."

dedi ve ellerini daha sıkı tutmaya başladı.Sonra

"Hadi söyle.Merak etme kimseye söylemiyicem"

dedi ve bekledi.

Miranda sonunda söylemek istediğini açıklamıştı.Miranda Sean'ın elini tutarak

"Ben aslında bir sanatçıyım.İki yaşam sürüyorum.Bir peruklu santçı halim.Bide normal bir kız olan halim.Sadece Ailem biliyor.Çok ünlü bir sanatçıyım.Adım ise Hannah Montana."

dedi ve dikkatlice Sean'ın gözlerine baktı.Sean buna pek aldırmadı.Herkez yalan söyleyebilirdi.Sean Miranda'nın yanındaki sandalyeye oturarak

"Sen kim olursan ol benim sevgilimsin.Benim için senin kim olduğun değil iç güzelliğin önemli.İstiyorsan Dünya starı ol ama şunu bil ben seni kim olursan ol sevicem."

dedi.Dediği gibi dudaklarına yapıştı.Sonra fısıldıyarak "Seni seviyorum." dedi

"Bana inanmıyorsun.Biliyorum bende olsam inanmazdım.Ama eve gider gitmez sana kanıtlıyıcam."

Swieta sinirlenmişti.Swetlana'ya Baykuş yollamıştı.Şöyle yazıyordu."Tamam iddayı sen kazandın.Ama bana acile peruğumu yolla."

Dedi.Sean'a gerçekten kızmıştı.Garsona bu gece burada Hannah Montana'nın çıkacağını söyledi.

Sean'ın cevabı üzerine sinirlenmişti Miranda.Sean'a dönerek

"Bana inanmıyorsun.Biliyorum bende olsam inanmazdım.Ama eve gider gitmez sana kanıtlıyıcam."

dedi.Sean sinirlenmedi ancak kırılmıştı.Miranda'ya bakarak

"Aah yapma lütfen.Sakin ol biraz.Bana hiçbirşey kanıtlamak zorunda değilsin birtanem."

dedi gözlerinin içine bakarak.Ama Miranda kararlıydı.Kesin kanıtlamak istiyordu.
Miranda sinirlenmişti herhalde ki hemen baykuşla ablasına bir mektup gönderdi.Mektupta şöyle yazıyordu

"Tamam iddayı sen kazandın.Ama bana acilen peruğumu yolla."

Sean ona bakıp

"Hayatım gerçekten gerek yok.Bana hiçbirşey kanıtlamak zorunda değilsin."

dedi.Demesine rağmen dinletemedi.Garsonu çağırıp bu gece burada Hannah Montana çıkacak diyince garson fırlayıp işyeri sahibine gitmişti.Sean Miranda'ya bakıp fısıldadı "Hayyatım buna gerçekten gerek yoktu.Ben sana inanmıyorum demedim ki." dedi.Son birkez daha öptü.

Sean inandığını söyleyince Miranda ona

"Beni böyle yatıştırabileceğini sanıyorsan yanılıyorsu.Bunu sana kanıtlıyıcam.Bana inanmadığına inanamıyorum.Bana güvenmiyorsun.Böyle ilşki olmaz."

dedi.Sean hafif hafif kızmaya başlıyordu.Ancak fazla değil hafif hafifdi.Sean ona bakıp

"Hayatım sana ne diyorum.İnanmıyorum demediim ki."

dedi artık ses tonu daha yüksek çıkıyordu.Fazla değildi sadece çok az daha yüksekti.Miranda ona bakıp

"Swetlana mesajımı alınca herşey ortaya çıkacak."


dedi.Sean artık daha da sinirlenmeye başlamıştı.Artık elini bırakmış sadece bakıyordu.Miranda'ya bakarak

"Hayatım. Sana inanmıyorum demedim.Bana hiçbirşey kanıtlmaka zorunda değilsin.Lütfen aramızda tatsızlık olsun istemiyorum."

dedi.Beklemeye başladı.

"Demiş olabilirsin.Ama artık sahneye çıkacağıma söz verdim."

Dedi.Yüzünde yine bir gülümseme beliriyordu.Ona kızmıştı.Swieta'nın Sean'a dediklerinin şaka olduğunu düşündüğünü düşünmüştü.Yani inanmadığını ama sanırım inanıyordu.İnanmıyorsada sahneye çıktığında görecekti.Ama Swieta ona güveniyordu.

O arada gelen Miranda'nın ablası Mariee'idi.Sean ona bakıyor o Sean'a bakıyordu.Masanın yanına kadar geldikten sonra

"Ben sana dedim başaramzsın diye.Neyse al burda eşyaların var.Bu arada merhaba! Sean."

dedi.Sean sadece kafasını sallamakla yetindi.Geldiği gibi gitmeside bir olmuştu.Giderken

"Ben gidiyorum.Sana iyi şanslar.Bye bye."

dedi ve gülerek dışarı çıktı.İnanmıyorum demediği halde Miranda gittikçe inanmıyorsun demekte tutturmuştu.Miranda en son

"Demiş olabilirsin.Ama artık sahneye çıkacağıma söz verdim."

dedi.Yüzünde hafif bir gülümseme oluştu.Ama Sean hala biraz kızgın gibiydi.Ama belli etmek istemiyordu.O yüzden oda güldü.Ona sarıldı ve fısıltı şeklinde
"Seni seviyorum ama beni bu şekilde yargılaman hoşuma gitmedi" dedi.Onu bıraktı ateş viskisini dikdiği gibi bitirip hava almak istediğini söyleyerek dışarı çıktı.Dışarda biraz dolaşmak istemişti.Bir o yana bir bu yana gidiyordu.

Swieta hazırlandı.Makyajını yaptı.Artık Hannah olmuştu.Sean'nın yanına geldi.

"İyi misin?Biliyorum seni kırdım ama özür dilerim.Bazen deliriyorum."


Dedi.Gülümsedi.Yıldızlara bakıyordu.


"Hadi içeri geçelim."


Dedi.Yıldızlara bakmaya devam ediyordu.








(Rp Qut:Hannah Halim:ünlümün gerçekten Hannah hali
)

Sean dışarda oturmuş yıldızları izliyordu.Gerçekten bugün çok güzellerdi.Sonra kafasını ellerinin arasına alıp düşünmeye başladı.Tam bu sırada Miranda hazırlanmış bir şekilde dışarı çıkmıştı.Sean'ın yanına gelerek

"İyi misin?Biliyorum seni kırdım ama özür dilerim.Bazen deliriyorum."

dedi ve oda yıldızlara bakmaya başladı.Sean kafasını ellerinin içinden kaldırarak ona baktı


"Sana inandığımı söylediğim halde bana güvenmiyorsan biz neden çıkıyoruz Miranda?"

diye sordu.Gene kafasını ellerinin arasına aldı ve öylece kaldı.Miranda yıldızlara bakıyordu halen.Galiba dediklerini duymamıştı.Sean'a bakıp

"Hadi içeri geçelim."

dedi ve gülümsedi.Sean kafasını kaldırmadan

"Sen git ben hemen geliyorum."

dedi.Aslında yalan söylemişti.5-10 dakika oturacaktıı orada.Düşünecekti yaşadıklarını.Yaşayacaklarını.Bugünü yarını.Sevdiklerini ve ailesini düşünecekti.Umarsızca düşüncelere daldı kendi aleminde uçsuz bucaksız bir yolculuğa çıkmıştı kendi halinde.

"Sean çok özür dilerim.Barışalım mı?"

Swieta üzgündü.Ve birazda düşünceli.Düşündüğü şeyi söyedi.

"İstersen sahneye çıkmam.Gidebiliriz.Yada oturabiliriz.İstersen burda duralım.Gerçekten çok üzgünüm.Beni affet."


Dedi.Seana Bakıyordu.

Sean'ın gitmesini söylediği zaman Miranda'nın verdiği cevap

"Sean çok özür dilerim.Barışalım mı?"

olmuştu.Sean kafasını kaldırdı Miranda'ya baktı.Üzgün görünüyordu.Birazda düşünceli.Sonra tekrar Sean'a bakarak düşündüğü şeyleri kafasında sıralamış gibi konuştu.

"İstersen sahneye çıkmam.Gidebiliriz.Yada oturabiliriz.İstersen burda duralım.Gerçekten çok üzgünüm.Beni affet."

dedi.Sean kafasını kaldırıp

"Yo Yo hayır.Artık söz verdik.Hadi girelim sahneye çık.Ben seni izliyor olacağım.İstediğin şarkıdan başla."

dedi ve gülümsedi.Ayağa kalktı.Miranda'ya kalkmada yardım etmek için elini uzatıp kaldırdı.Kaldırdığı gibi sarıldı ve dudaklarından öptü.Sonra kulağına fısıltı şeklinde "Kolay gelsin.Seni seviyorum bunu unutma"dedi ve kapıdan içeri girdiler.İçerisi tıklım tıkış olmuştu.Sanki duyan herkez koşmuş gelmiş gibiydi.Sean onu hemen sahnenin arkasına alıp iyi şanslar diledikten sonra birilerini iterek kendi masasına geldi.Oturdu ve beklemeye başladı.

Swieta mutluydu.İçeri geçtiler.Swieta sahneye çıktı.Sean'la barışmasa sahneye çıkmak istemiyecekti.Ama barşmışlardı.

"Bu şarkıyı bir arkadaşıma armağan etmek istiyorum."

Dedi.Sean'dan bahsediyordu.Şarkıya başlamadan önce ona göz kırptı.Ve en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı."

"Sometimes I walk a little faster In the school hallway Just to get next to you Some days I spend a little extra Time in the morning Dress to impress you Arada Seana bakıyordu. Guess you don't notice Guess you don't need this Sad you're not seein' what you're missin' On the outside shyin' away On the inside dyin' to say I m unusual Not so typical Way too smart to be waiting around Tai chi practicing Snowboard champion I could fix the flat on your car I might even be a rock star Sometimes I wish when the phone rings That it would be you Saying let's hang out Then you confess That there's something special between us Why don't we find out But you don't know me Guess you don't need me Sad you're not seein' what you're missin' On the outside shyin' away On the inside dyin' to say I m unusual Not so typical Way too smart to be waiting around Tai chi practicing Snowboard champion I coul d fix the flat on your car I might even be a... ...rock star If you only knew the real me I might even be a rock star I'm telling you that we are meant to be Now wouldn't it be nice if you could see That I really am a rock star I m unusual Not so typical Way too smart to be waiting around Tai chi practicing Snowboard champion I could fix the flat on your car I might even be a rock star"

Sean yerine oturdu.Miranda'da sahneye çıkmıştı.Sean önünde duran birine

"Hey çekil önümden"

dedi.Karşısındaki kişi biraz daha yana kaymıştı.Miranda sahneye çıkmış etraftakilere bakıyordu.Sonra dudaklarını araladı ve

"Bu şarkıyı bir arkadaşıma armağan etmek istiyorum."

dedi.Sean'a bakıp göz kırptı.Sean sadece gülümsemekle yetindi.Miranda şarkısına başlamıştı


"Sometimes I walk a little faster
In the school hallway
Just to get next to you
Some days I spend a little extra
Time in the morning
Dress to impress you

Arada Seana bakıyordu.


Guess you don't notice
Guess you don't need this
Sad you're not seein' what you're missin'
On the outside shyin' away
On the inside dyin' to say

I m unusual
Not so typical
Way too smart to be waiting around
Tai chi practicing
Snowboard champion
I could fix the flat on your car
I might even be a rock star

Sometimes I wish when the phone rings
That it would be you
Saying let's hang out
Then you confess
That there's something special between us
Why don't we find out

But you don't know me
Guess you don't need me
Sad you're not seein' what you're missin'
On the outside shyin' away
On the inside dyin' to say

I m unusual
Not so typical
Way too smart to be waiting around
Tai chi practicing
Snowboard champion
I coul d fix the flat on your car
I might even be a...

...rock star
If you only knew the real me
I might even be a rock star
I'm telling you that we are meant to be
Now wouldn't it be nice if you could see
That I really am a rock star

I m unusual
Not so typical
Way too smart to be waiting around
Tai chi practicing
Snowboard champion
I could fix the flat on your car
I might even be a rock star"

Sean ayağa kalktı ve kulise ilerlemeye başladı.Önündekiler ittire ittire ilerliyordu.Hala biraz sinirliydi.Sonunda kulisteydi.Miranda'da oradaydı.Peruğunu çıkarmıştı.Makyajını siliyordu.Sean yanına gitti

"Üstüne değiştireceksen çıkayım ?"

dedi.Gülümsedi ve sarıldı.Tekrar ona bakarak

"Harikaydın.Milleti güzel salladın."

dedikten sonra dudağına bir öpücük kondurdu.

Unutma sen Hannah Montana ile çıkmıyorsun.Giyindim zaten.Kimse bizi görmeden çıkalım."


Dedi.Yavaş yavaş ordan çıktılar.


"Yarın evime dönüyorum.Yarın akşam yine görüşelim mi? Yoksa bensiz bir gece mi istersin?"

Dedi.Ve gülümsedi.Ve dayanamadı Sean'nı tutkulu bir şekilde öptü.Utanmıştı çünkü Sean onun ilk erkek arkadaşıydı.Yere bakıyordu.

Sean'ın giyindinmi sorusuna Miranda

"Unutma sen Hannah Montana ile çıkmıyorsun.Giyindim zaten.Kimse bizi görmeden çıkalım."

dedi.Sean ona bakarak

"Tamamdır.Kimsenin öğrenmesini istemeyiz."

dedi ve gülümsedi.Hemen dışarı çıktılar.Dışarı çıktıklarında herkez dağılmıştı.Dışarıya adımlarını attılar.Miranda Sean'a bakıp

"Yarın evime dönüyorum.Yarın akşam yine görüşelim mi? Yoksa bensiz bir gece mi istersin?"

dedi ve gülümsedi.Tam Sean birşey söylemek için dudaklarını aralamıştı ki Miranda onu tutkulu bir şekilde öptü.Çok canlandırıcıydı.Ateş viskisinden daha iyiydi.Sean'da onu öpüyordu.Ayrıldılar.Miranda utanmış olacak ki yere bakıyordu.Sean onun kafasını kaldırıp son birkez daha öptükten sonra.

"Biliyorum.İstiyorsan bugünde bizde kal.Merak etme yemem seni.Sensiz bir gece mi ?Asla."

dedikten sonra elini tutup yürümeye başladılar.

(Out:Rp bitmiştir.Devamı Miller malikanesindedir.)