Theoderg Grey Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 48 Nerden : çıktı şimdi bu? Meslek : Profesör Gerçek İsim : Theo Patronus : Griffin Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Pagan Kuşu Kayıt tarihi : 02/07/09
| Konu: Ya İpek Urgan,Ya da Gümüş Hançer Salı Tem. 14, 2009 1:04 am | |
| Gittikçe sertleşerek esen rüzgar,bir yandan cüppesinin eteğini hızla dalgalandırıyor,bir yandan da sanki kulağına değişik ritimler fısıldıyormuş gibi uğulduyordu.
Yazın ortasında aniden esen bu rüzgar pek hayra alamet gibi durmuyordu.O da bunun farkındaydı elbet.Cüppesine sıkıca sarılarak ellerini göğsünde kavuşturmuş durmadan ilerliyordu. tap...tap.. tap... Rüzgarın uğultusunun dışında -tabi bir de yaprak çıtırtılarını saymassak- attığı adımların sesi,taşlarla döşenmiş dar patika yolda yankılanıyordu.O ise sadece düşünüyordu.Sol kaşı hala havada,alnı düşünceleri yüzünden kırışmış,gözleri yerde,çevresine bakmadan yürüyordu.Vermesi gereken mühim bir karar vardı ve vereceği bu karar onun kaderini keskin bir şekilde belirleyecekti.Ya ipek urgan olacaktı sonu,ya da gümüş hançer.Her iki şekilde de acımasız son,güneşin önünü kaplayıp ona baş kaldıran kara bulutlar misali izin vermiyordu yaşamına devam etmesine.Gözlerini bir an yumdu ve öylece yürümeye devam etti.Seçim zamanı yaklaşıyordu ve artık bunu daha fazla erteleyemezdi. Tanıdık bir tabelanın önünde durunca istemeden de olsa içindeki sıkıntı yerini hoş bir eve dönüş duygusuna bırakmıştı. *Üç Süpürge*
Hogwarts'taki öğrencilik hayatı boyunca buraya o kadar çok gelip gitmişti ki,menü ve liste fiyatlarını ezbere sayabilirdi.Gülümseyerek tabelanın altında birkaç dakika öylece dikildi.Gözü içerideki yeni öğretim döneminin heycanını yaşayan öğrencilere takıldı.Gözleri hepsinin üzerinde sessizce bir bir gezindi.Sonra buruk bir şekilde başını öne eğdi ve gözlerini tekrar yumdu.Kafasını sanki zihnindeki düşünceleri söküp atmak istercesine hızla sağa-sola salladı. "Hayır.. hayır.." diye acı içinde sayıkladı. "Bunu yapamam." Sağ elini ağzına götürüp derin bir nefes aldı.Yavaşça üç kısa,iki uzun ıslık çaldı ve ardından beklemeye başladı.Gecenin karanlığını yararak gelen iri,kar beyazı bir baykuş hızına tezat teşkil edecek şekilde,sessizce sol elinin işaret parmağına kondu."Hoşgeldin Troy.." dedi hayvana bakarak.Hayvan da sahibini selamlarcasına konduğu parmağını yavaşça gagaladı.O ise cebinden ufak bir parşömen çıkardı ve boşta kalan tek eliyle o ince,bitişik el yazısıyla karalamaya başladı." Derin saygılarımla,teklifinizin benim için mümkün olmadığını belirtiyorum.
T.G.""Al bakalım Troy,nereye götüreceğini biliyorsun." dedi ve cümlesini bitirir bitirmez kanatlanıp geceye karışan hayvanın ardından öylece bakakaldı.Az önce kabul etmediğini söylediği teklif,onu acımasızca canından edebilirdi.Artık hayatı bir pamuk ipliğine bağlıydı.İçinde hissetmekten nefret ettiği korku duygusu patlayan bir bomba misali vücudunun her yerine yayılıyordu.Fakat gözleri tekrar cafenin içindeki herşeyden bihaber küçük öğrencilere takılınca içindeki sesin ona birşeyler fısıldadığını duydu.Evet içindeki ses haklıydı..O gerçekten doğru yolu seçmişti.Böyle olması gerekiyordu..Sonu onun için kötü bitse de bitmese de..Cafeye girince hemen boş bir masa buldu ve küçük taburesine çömdü.Gözleri cafenin içinde tanıdık birkaç sima arıyordu.Şu an laflayıp,bulunduğu durumdan uzaklaşmaya gerçekten çok ihtiyacı vardı.
O sırada arkasından birinin ona seslendiğini farketti.Kim olduğunu anlamak için bakışlarını yavaşça sesin geldiği yöne çevirdi..Rp out: İsteyen herkes rp'ye katılabilir. =) | |
|