* Kızlar Yatakhanesi *

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * C.tesi Ağus. 01, 2009 9:59 am

Sabahtan beri oturduğu yatağından kalktı sonunda. Sadece kahvaltı etmek için Büyük Salon’a inmiş daha sonra da Kızlar Yatakhanesi’ne çıkıp dinlenmek için yatağına yığılmıştı. Yaklaşık 4 saattir ne yerinden kalkıyordu ne de aşağı inmeyi planlıyordu. Sonunda penceresinin önünde duran ve günlerdir kayıp olan baykuşu Sovie’yi gördü. Sovie, Beth’in Hogwarts’a gelmeden kısa bir süre önce aldığı bir baykuştu. Boyutlarının olgun baykuşlar gibi olmasına rağmen henüz bir yaşında bile değildi. Onunla iyi anlaşabildiği söylenemezdi Beth’in. Onu Baykuşhane’ye bırakmış olduğu halde ertesi gün ortalardan kaybolmuştu. Küçücük bir hayvanla başa çıkamayan Beth buna sinirleniyordu. Aslında hayvanlarla iyi anlaşıldı. 2 metrelik hipogrif J onu çok seviyordu. Eskiden babasının yetiştirdiği hipogrif 2. yaşını doldurduğunda Chuck’a armağan edilmişti ailesi tarafından. O dönemlerde ailesini kaybeden Chuck da J ile çok iyi anlaşmıştı, bu zamanları atlatmasını da hipogrif sağlamıştı.

Can sıkıntısı yorgunlukla birlikte içinde daha da kabardı. Sovie’ye olan siniri de bunu destekleyince kendinden bezmiş olduğu söylenebilirdi. İçinden onun nerelere gittiğini düşünürken yaylanarak ve yavaş adımlarla yatakhanenin penceresine yaklaştı. Pervaza oturdu ve ahşap pencereyi gıcırdayışından çok hoşlandığını belirten bir mırıltıyla Sovie’yi içeri aldı. Baykuş Beth’in yatağının kenarındaki ayaklığa kondu ve çift kez kısa kısa öttü. Beth şimdiye dek sadece başına bakmıştı baykuşunun. Öncelikle başından başlayarak onu süzdü, gerçekten tertemizdi. Tüyleri camdan süzülen ışıkla parıldıyordu. Beth onu alırken mağazadaki tek serbest bırakılan baykuştu ve o içeri girdikten kısa bir süre sonra onun omzuna tünemişti. Buna dayanamayan Beth de onun çok güzel olduğunu fark ederek satın almıştı. Başı tamamen beyazdı. Aynı renkteki gövdesinde ise siyah tüyler vardı yer yer. Ayaklarına doğru yaklaştıkça bu tüyler artıyor ve en alt kısmında her yer siyahlaşıyordu. Gerçekten çok güzel gözüküyordu, masum. Beth bu görüntüyle davranışlarının zıtlaştığını düşünüyordu baykuşunun. Nereye gittiyse çok sinirlendirmişti bu onu. Pervazdan kalkıp doğrularak yanına gitti ve elini onun gövdesindeki tüylerde gezdirdi. Sovie onu uyarırcasına iki adım geriye gitti ve tüylerinden gözükmeyen bir şeyden sarkan ipi fark etmesi için bekledi. Beth ne olduğunu anlamamışken baykuşun gitmesi için pencereyi gösterdi, ona olan sinirini yatıştırmaya çalışırken onu terslemesi rahatsızlık verirciydi. Saniyeler sonra onu süzmeye devam ederken Sovie’nin ayağına bağlanmış olan parşömenden sarkan ipi gördü. Baykuşa yaklaşıp ayağındakini doladı ve iki tane rulo haline getirilmiş parşömen olduğunu fark etti. Birisinin üzerinde “Pearl Beth Side” yazıyordu. Diğerine göre daha açık renkli bir parşömendi. Hemen mührün olduğu yerden yırttı ve ruloyu açmaya başladı. Bir yandan bunun kimden geldiğini merak ederken bir yandan da diğer parşömenin üstünde yazanı okumaya çalışıyordu.

Parşömenin üstünde Beth’in yazısının aksine çok güzel ve okunaklı bir yazı vardı. Parşömen düşündüğünden de eskiydi, yan tarafındaki buruşmuş ve oldukça ufalanmıştı. Ama gene de bu yazının tarzını değiştirmemişti. Kim yazdıysa herhalde yazarken de bu kâğıt bu haldeydi. Beth bu düşünceler ve karmaşıklıklardan sıyrılıp okumaya koyuldu.

“Merhaba Beth. Umarım iyisinizdir. Bu mektubu nasıl yolladığımı eminim merak ediyorsundur. Sovie’yi nasıl bulduğumdan başlamalıyım. Biliyorsun siz gittikten sonra J pek mutlu değil ve buradan ayrılıp her yere gidiyor. Geçenler de gelirken yanında Sovie de vardı. Bu çok şaşırtıcı, onun kadar genç bir baykuş bunu nasıl yapabiliyor? Ne olduğu hakkında bir fikrim yok ama sonuçta ikisi de buraya geldiler. J’in onu Hogwarts yakınlarında bulmasından şüpheleniyorum, belki de Hogsmade’te karşılaştılar ama her ne olmuşsa buluşmuş ve buraya gelmişler. Sovie’yi göndermeden önce bu notları iliştirdim sizin için. Kendinize iyi bakın ve Hogwarts’ın tadını çıkarın. Umarım derslerinizde zorlanmazsınız...”

Beth bu mektubun kimden geldiğini J’den bahsettiği anda anlamıştı, gönderen Mick’ti. Chuck’a ailesinden sonra bakan Mick, kısaca vasisi. Aslında o Chuck’ın abisi sayılabilirdi, ama resmi bakımdan değildi. Mick’in yazısını daha önce hiç okumamıştı Beth, bu kadar güzel bir yazıda görmemiş gibiydi. Her harfi ayrı ayrı incelerken imzasının da çok güzel olduğunu gördü ve mektubu tekrar okumaya koyuldu.

Her cümle sonunda ayağını yere vurmasından rahatsız oluyordu Sovie. Beth bunu birkaç saniye içinde anladı ve ayağa kalkıp yatağına oturdu. Bu sırada oturduğu yerin yanına koyduğu parşömende yeniden katlanmıştı Beth’in uğraşının aksine. Beth kolunu baykuşunun konması için uzattı ve Sovie birkaç adımla onun koluna geçti. Beth ona hafifçe mırıldandı. “Teşekkürler Sovie. İstersen Baykuşhane’ye gidebilirsiniz…” dedi ve baykuş sanki onu onaylıyormuşçasına kanatlarını çırparak açık olan pencereden uçup gitti.

Beth diğer mektubun Chuck için olduğunu fark ettiğinden beri içinde yazanlar hakkında tahmin yürütme çalışıyordu. Büyük ihtimalle ona kendi düşünceleriyle hareket etmesini söylemişti çünkü tavsiye vermezdi Mick. Zaten onun kadar düşüncelerine bağlı bir kişi tanımamıştı Beth, Chuck da onun peşinden gidiyordu. Aynı şeritte yürüyordu yer yer biraz olsun taşsa da adımları…

Giden baykuşunun peşinden birkaç saniye bakındı ve ayağa kalkıp pencerenin altına oturdu. Başını ellerini arasına gömüp ayaklarını gövdesine doğru çekti ve dakikalar boyunca orada oturup düşündü. Neler yapacağını merak ediyordu. Daha sonra onu merdivenlerden gelen bağrışlar biraz sarstı ve biraz olsun doğrulup aşağıya kulak verdi. Birkaç sert basılan adım sesinden sonra son basamağı da aşan Victoria’yı gördü. Biraz sinirlenmiş gibiydi ve Beth ona şaşkınca bakarken kendini yatağına attı. Victoria’nın keşifleri ve başından geçenler normal düzeyde olmadığından şüphelenilecek bir durum olmazdı. Ama bu sefer daha havai bir havası vardı. “Merhaba Vicky…” diye fısıldadı ona doğru oturduğu yerden.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * C.tesi Ağus. 01, 2009 10:50 am

Victoria, sonunda merdivenleri çıkabilmişti. "Lanet olsun! Neden bu kadar fazla basamak yaparlar kii?" Diye bağırmıştı öfkesini kontrol edemeyerek Victoria, hiç vakit kaybetmeden kendisini yumuşacık yatağına attı. Rahatlamıştı. Bugün dersler, Justin, şarkı söylemek bunlar onun hem canını sıkmış hemde yorulmuştu. Tek istediği yumuşacık yatağında uyumaktı. Victoria uzandığında bir ohh çekip rahatlamıştı. Birkaç yatak sonrasında bir ses gelmişti. Hemen doğruldu ve kimin olduğuna baktı. Bu beth di. Değişik görünüyordu. Victoria, onu hiç böyle görememişti Şaşırmıştı doğrusu. Victoria, ağzını açamadan, beth ince ve tatlı bir ses tonuyla;
“Merhaba Vicky…” Dedi. Victoria, o kadar yorgun olmasına rağmen Beth ile sohbet etmek ona iyi gelebilirdi, fikri ile yatağından kalktı ve Beth'in yatağına doğru yavaş yavaş yürümeye başladı. "Merhaba Beth sen, iyi misin? Solgun görünüyorsu kötü birşey olmadı ya?" Dedi ve hafifçe Beth'in yatağına oturdu. "Hımm, onun yatağı daha yumuşakmış." Dedi içinden. Beth bu kadar yumuşaklığa dayanamamıştı. Bir türlü oturamıyordu yerinde habire kıpraşıyordu. Bunun Beth'i rahatsız edebilecek düşüncesi ile, kalktı ve Beth'e dönerek, ayaklarını çapraz biçimde birbirine bağladı. Bu daha güzel olmuştu ve Beth de rahatlamış görünüyordu.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * C.tesi Ağus. 01, 2009 11:25 am

Victoria birden ayağa kalktı ve kendinden emin bir şekilde ayaklarını çapraz hale getirdi. Beth onun yorgun olduğunu fark etti ve ona doğru döndü. Kendi yatağı pencerenin kenarındaydı, Victoria ise birkaç yatak uzaktaydı. Bu yerleştirmenin neye dayandığını bilmemelerine rağmen herkes rahattı yattığı yerde. Zaten buraya sadece dinlenmek için uğrayabiliyorlardı. "Hayır hayır ben iyiyim. Yorgunluk bedenime değil de düşüncelerime yansıyor." dedi ve sağ elini şakağına dayarak "Karmaşık." diye söylendi. Günlerdir derslere girip duruyordu ve gerçekten olduğundan daha çok yorulmuştu. Bu onun bedenini hiç zorlamıyordu, sadece düşüncelerini düzenlemesi gerekiyordu. Bu ancak sorunlarını çözerek gerçekleşebiliyordu. Victoria'nın yüzüne bakınca onun göz altlarının şiştiğini gördü ve ayağa kalkıp onun arkasından omuzlarını tuttu. Onu biraz olsun çevirerek kendi yatağına doğru hafifçe itti ve Victoria garip bir homurdanmayla birkaç adım attı. "Yatağına uzanırsan daha iyi olacak." diye söylendi Beth ve yatakların paralelindeki kızıl ve altın sarısı işlemeli oturaklardan birisini alıp onun ayaklarına doğru çekti. Victoria yatağına uzanmış ve daha öncekinden daha rahat görünüyordu. Beth onu daha da yormak istemiyordu ve gövdesini doğrultarak gözlerini daha da açtı.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Paz Ağus. 02, 2009 11:40 am

Beth, sakindi. Oldukça sakindi bu Victoria'yı biraz şaşırtmıştı. Beth'i hiç böyle rahat görmemişti. "Hayır hayır ben iyiyim. Yorgunluk bedenime değil de düşüncelerime yansıyor." Dedi. Beth bunları söylerken gözleri yere bakıyordu. Victoria'ya bakmak istemiyormuydu acaba? Yoksa yorgunmuydu? Beth'in gizldiği birşey vardı. Victoria, fazla ısrarcı ve inasanların canını sıkan bir tipte değildi. Victoria onun sessizce kendisine söylendiğini duydu. Beth'i böyle görmemişti. Onunla yakın olabilirdi. Kendi binasında bulunan ve en yakın olabileceği tek arkadaşı Beth di. Beth'in kötü bir niyeti yoktu. "Yatağına uzanırsan daha iyi olacak." Muhtemelen Vicky'nin yorgunluğu üzerinde söylemişti bunu. Çoğu kişi genelde, dinlenmek için buraya gelirler. Ve Beth'inde amacı buydu. Victoria, Beth'e hafifçe gülümsedi. Onaylamışçasına başını yere eğdi ve yatağına uzandı. kollarını çapraz yapıp başının altına yerleştirdi. İkisi de yumuşacık ve rahat yataklarında dinleniyorlardı. Ama hiç konuşmuyrlardı. Victoria, Beth'in yalnız kalmak istediğini düşündü. Ama belki içinde bir sorun varsa, bunu Vicky ile paylaşabilirdi. Victoria, Beth'e yakınlaşmayı ve onunla dost olmayı herşeyden çok istiyordu. Bu yüzden ona karşı ilk adımları atmaya başlamıştı. Yattığı yerden Victoria, sesini biraz yükselterek;
"Beth, iyi olduğuna emin misin? Çok garipsin. Muhtemelen senin bir sorunun var. Bunu benimle paylaşabilirsin. Emin ol rahatliycaksındır." Dedi ve tavana bakmaya başladı. Victoria, içinden Beth'i sıkıp sıkmadğını düşünüyordu. Ve bunu söylemeden edemezdi. "Şeyy, Bethh üzgünüm. Eğer seni sıktıysam çenemi açmam." Dedi ve hafifçe gülümsedi.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Paz Ağus. 02, 2009 11:51 am

Victoria endişeleniyor gibiydi Beth için, en azından kendisi böyle düşünüyordu. Sadece fazla yorulmuştu ve hayvanların olağan üstü davranışlarını merak ediyordu. Bir şeye kırılsa bunu hemen unutan yada atlatan bir yapısı vardı. Önemsiz şeyleri kafasına takmayı periyodik olarak gerçekleştirirdi, bu da onlardan biriydi sanki.

"İyiyim iyiyim. Sadece boş yere hayıflanmalarımdan. Gülünecek bir şey ama yorgunluğumla birlikte üzerimde bir göçük oluşturuyor. Kafama taktığım tek şey babamın eski hipogrifinin -ki şimdi Chuck'ın- Hogwarts'ın yakınlarına gelmesi. Baykuşum ile birlikte Londra'ya ve Godric's Hollow'a gitmişler." diye geveledi kendince söylediklerini. Ağzından çıkanları aceleyle söylemişti. Olağan biçimde hızlıydı, her zaman konuştuğu gibi. ama bu sefer kararsızlık vardı, Beth'in her zaman ki saçmalamaları vardı.

Bir yandan kendine gülüyor ve dişlerini gösteriyordu. Victoria ise gözlerini kısmış ve şaşırmışçasına onu süzüyordu.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Paz Ağus. 02, 2009 12:46 pm

Beth, aklındaki şeyleri biraz da olsa anlatmıştı Vicky'e. Victoria, daha önemli ve sorunlu birşey bekliyordu ama bunu duyunca hem şaşırmış hemde Beth'in büyük bir sorunu olmadığını anlayınca rahatlamıştı. Beth, Victoria'nın boş yere endişhelendiğini görünce hem şaşırmış hemde sırıtıyordu. Bu Victoria'nın pek hoşuna gitmemişti. Kendisini aptal bir sersem gibi hissediyordu. Ama en azından onu merak etmesi ve bir sonunun olup olmadığını sorması, belki de Beth'in biraz hoşuna gitmiştir diye düşünerek, moralini bozamamaya gayret etti. Beth'in anlattıkları içinde Chuck'ta vardı. O herşeydeydi zaten. Beth'in en yakın dostuydu ve kuzeni. "Sevindim. Bir an için çok önemli birşey sanmıştım."Dedi Victoria, rahat bir şekilde. Victoria, yanında bir arkadaşı olduğu zaman susmasının olanağı bile yoktu. Bu yüzden hiç mola vermeden sorularını sormaya devam etti."Eee Beth, norların nasıl?" Diye sordu. Saçma ve klasik bir soru olduğunu düşündü. Ama yinede arkadaşının belirli şeylerini bilmeyi isterdi.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Paz Ağus. 02, 2009 12:58 pm

Victoria onun daha farklı şeyler anlatacağını düşünmüş ve şaşırmıştı. Tek problemi vardı, onu da anlatmıştı. Aslında onu üzmek istemiyordu ama ne yapacağını da bilmiyordu. Notlarına gelince de vasat düzeyde olduğunu söyleyebilirdi. "Aslında uygulamalarda daha iyiydim. Sihir Tarihi ve İksir için bir şey söyleyemeyeceğim ama Biçim Değiştirme güzel gelecek gibi. Peki sen neler yaptın? Clara ile olan maceren beni çok etkiledi." dedi ve hemen yüzüne geniş bir gülümseme yerleştirdi. Victoria biraz olsun gülümseyip gözlerini devirdi. Beth elini boynuna götürüp biraz gerindi.

Aslında derslerden bahsetmek istemiyordu Victoria'yı üzmekte. Konuşacak ortak noktaları çok değil gibiydi ama Beth Victoria'yla iyi anlaşıyordu gene de. Beth ne yapacağını ne diyeceğini bilmiyordu zaten. Her şey her an için doğaçlama gibiydi.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Paz Ağus. 02, 2009 1:18 pm

Beth, Victoriaya göre iyi birisiydi. Kanı ısınıktı. Derslerinden sıkılmadan uzun, uzun söz etmişti. Beth Victoria'nın derslerini sorunca Vicky, gülümsedi ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Beth, aslında SYB ve Sihir tarihi derslerindeki performansım harika. Ama resmen uçuşta battım. Resmen 14 puan aldım hayatımdaki en düşük not. Bu notu hak etmiyorum. Gördüğüm ilk yerden Profesör ile konuşucam. Yok böyle bir şey ya.!" Victoria, sesini kontrol edemiyordu. Sinirlenmişti. Bu hayatında aldığı en düşük nottu. Kabullenemiyordu bir türlü. Victoria, sinirlendiğinden dolayı Beth'inde gerildiğini gördü. "Üzgünüm Beth. Kendimi birden kontrol edemedim." Dedi ve suratına şapşalca bir gülümseme yerleştirdi. Belki de Beth, keşke hiç sormasaymışım diye düşünüyor olabilirdi. Victoria böyle bir kişilikti. Kedisini kontrol edememişti. Victoria, eliyle boşver gibisinden bir hareket yapıp konuyu dağıtmaya ya da kapatmaya çalışıyordu. "Gitsem iyi olucak. Sanırım, yalnız kalmaya ihtiyacın var sende yorgun görünüyorsun. Kafanı şişrmek istmem" Victoria bunları söylerken yüzü düşmüştü. Kendisini kötü hissetmişti. Belki de buradan gidip Beth'i yalnız bırakmak ona iyi gelecekti.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Paz Ağus. 02, 2009 1:29 pm

"Hayır hayır. Onun için öyle yapmadım. Sadece benim daha düşük notlarım olduğunu bilmiyorsun. Onun gerintisiydi bu." dedi. İksir'den aldığı notlar Uygun'du ve Beth bunu dert etmiyordu. "İstediğini yap Vicky, senden asla sıkılmam." dedi ve biraz daha doğruldu, yüzüne de şapşalca bir gülümseme yerleştirdi. Ne yapacağını bilemiyordu ama Victoria'nın istediği şeyi yapmasını istiyordu.

Kendinden emin bir biçimde gülümsedi. Tatil günündeydi ve saatlerdir dinleniyordu. Bundan hoşnut olduğu doğruydu ama Victoria'yı rahatsız etmek de istemiyordu. Ortak Salon'a inmek akıllıca olabilirdi ama bilemiyordu. Kafasını ne yapacağını öğrenmek için Victoria'ya bakarak salladı ve onu bekledi.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Paz Ağus. 02, 2009 2:01 pm

"İstediğini yap Vicky, senden asla sıkılmam." Dedi Beth. Söylerken çok ciddi ve manalıydı. Victoria, onun sıkıldığını bir an için düşünmüştü. Vicky sadece Beth'i düşünmüştü. Ama muhtemelen aklında yalnış düşüncelere de yer vermişti. Victoria masumca gülümsedi. "Beth, sadece senin için söylemiştim. Madem sıkılmadın, ben sıkıldım sadece belki de uyumam daha iyi olacak hem dinlenmem gerekiyordu." Dedi ve Beth'in eline dokundu. Ayakkabılarını çıkardı ve kıyafetleriyle, yumuşacık yatağına tekrar gömülüverdi. Soluna dönüp gözlerini yavaşça yumdu. "Sana iyi rahatlamalar." Dedi sesi sakindi. Muhtemelen Beth de uyuyacaktı. Hem Bunu düşünerek, hemde kendisini düşünerek uyumayı tercih etmişti.

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Ptsi Ağus. 03, 2009 4:23 pm

Rp Out: Aradan 2 saat geçti...

Konu: Geri: * Kızlar Yatakhanesi * Ptsi Ağus. 03, 2009 4:31 pm

Victoria, omzunun üstüne yattığı için, uyanır, uyanmaz bir ağrı hissetti. Saçlarını düzelterek, yatağından doğruldu. Bir süre yatağının üstünde oturdu. Kol saatine bakarak, sitem etti. "Off, inanmıyorum iki saatte uyulmazki." Dedi kısık bir ses tonuyla. Victoria, etrafına baktığında kimse yoktu. Beth ise hala mışıl mışıl uyuyordu. Victoria, Onu uyandırmaya kıyamamıştı. Koskoca yerde tek başına ürküyordu. Tek istediği kendi binasında birkaç arkadaş. Beth vardı ama. O her an yanında olamazdı ya. Victoria eliyle başına dokundu ve gözlerini yumdu. Hemen ayakkabılarını giyindi ve paytak paytak merdivenlerden aşağıya indi.

Out:Devamı Salonda.

» Kızlar Yatakhanesi
» Kızlar Yatakhanesi
» Kızlar Yatakhanesi
» * Kızlar Yatakhanesi *
» * Kızlar Yatakhanesi *