Taçsız Kral (Gryffindor Masası)

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) C.tesi Tem. 25, 2009 6:50 pm

Beth'in beklediği şey bu olmalıydı. Yaptığı huysuzluklar boşaydı. Şimdi ne endişe vardı içinde ne de umutsuzluk. Çok ama çok mutluydu. Hayranlık tutkuydu onun için Hogwarts'a. Buraya kayıklarla getirilmişlerdi ve bina gerçekten mükemmeldi. Şimdiye kadar gördüğü en güzel ve ihtişamlı binaydı. Destansı olmasının nedenlerinden buydu herhalde diye düşündü. Sade olmasına rağmen her şey asalet fışkırıyordu her milimetrekareden.

Giriş Katı'ndaki Balo Salonu'na gideceklerdi şimdi. Chuck ve o birlikteydiler. Her takılışta Chuck Beth'i kolluyordu. Beth de hiç yapmayacağı bir şekilde birkaç yerde Chuck'ın koluna girmişti. Balo Salonu sihirle süslenmişti. Yukarıdaki her şey mükemmeldi.

"Renklerle süslemişler." dedi Beth ve Chuck'ı bileğinden tutarak sürüklemeye başladı. Gryffindorlar'ın masasını görmüştü. Uzun ve ince bir masaydı. Zaten görülmemesi mümkün değildi rengarenk masaların ardından. Her bina masasının tavanıyla paralelindeki kısım kendi renkleriyle döşenmişti, sihirle. Bayraklar, filamalar, patlayan fişekler, gezinen minik aslanlar... Hepsi sihirlilerdi ve çok güzellerdi. Masanın önünde birkaç dakika durduktan sonra ilerlediler ve yerlerine oturdular. Sırayla gelmişlerdi ama kaplanan heyecan girişlerini karmaşa haline getirmişti. Herkes ayrı yerdeydi. Beth de Betty'nin gittiği Hufflepuff masasına bakındı ama göremedi.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) C.tesi Tem. 25, 2009 7:02 pm

Beth ve kendine masanın ortasına uzanıp iki kadeh kabak suyu ald Chuck ve doğrulup onlardan birini onun önüne sürükledi. Bir yudum aldı ve yutkunup Beth'i izlemeye devam etti. "Ağzını kapatmalısın." diye uyardı Chuck onu ve Beth ağzını kapatıp ona yöneldi. "Onu da iç bu arada." dedi ve gülümseyerek omzunu sıvazladı. "Biliyor musun?" Etrafına bakındı. "Burayı çok seveceğim." dedi ve Beth döndü. Beth kendini gülmemek içi sıkıyordu. "Her ne olursa olsun..." dedi ve Beth çatlak bir kahkaha attı. Chuck bunu farketti ve parmağıyla kadehi gösterip tam emir verecekken Beth kabak suyunu alıp bir dikişte bitirdi. Beth yüzünü buruşturup söylenecekke Chuck araya girip "Senin için tatlı." dedi ve gülümseyip etrafı izlemeye devam etti.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) C.tesi Tem. 25, 2009 7:07 pm

"Konuşma gerçekten güzeldi." dedi Beth Chuck'a. Okul müdürünü sevmişti Beth ama Chuck gene de önyargılı olmamasını söylemişti. Ne de olsa her düşünce ilk başta doğru olamayabiliyordu. Ama Beth gene de kendinden emin sayılırdı. Çalan müzikle bu düşüncelerinden kurtuluyordu ve Chuck'la konuşuyordu genelde. Dans edenler çoktu. Öğrenciler de, profesörler de... Ama tabii ki Beth ayağa bile kalkmayacaktı, dans için. Chuck'da bu tavırdan memnundu çünkü o da dansa tavdı.

Sessizce dans edenleri izleyip konuştular. Chuck ile konuşmak zaten her zaman hoş oluyordu Beth için.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) C.tesi Tem. 25, 2009 7:36 pm

Tren yavaşladı,yavaşladı,sonunda durdu.Herkes kapılara saldırıp küçük,karanlık bir perona indi.Tepelerinde bir ışık belirdi ansızın,yavaşça diğerlerinin olduğu yere yönelirken sert bir sesle irkildi ''Hadi peşimden gelin.Başka birinci sınıf varmı ? Birinci sınıflar ! Birinci sınıflar ! Peşimden gelin ! '' elbiseleri ve çizmeleri cübbesine zar zor uydurulmuş -dev görünüşlü- ayı büyüklüğünde bir insandı.Kaya sendeleye,dik,daracı bir patikada adamı izliyorlardı.Kimse pek konuşmuyordu,bu Mich için en iyisiydi.Ancak bazı şımarık çocukların kendilerini övmek amacıyla yaydığı fısıltıları kulak ardı etmek zor oluyordu,onun hastalıklı ruhu için.Arka tarafta sessizce yürüyen Mich ''Ooo!'' sesiyle meraklanmaya başladı,ön sıralara geçmek için büyük bir efor sarfetmişti.Ama bunun karşılığında gözünün önündeki şey görülmeye değerdi ''Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu''.İnsanlar şaşkın gözlerle Hogwarts'a bakarken önlerindeki gölü görmemişlerdi.Kimse düşünememişti oraya kayıkla geçeceklerini.Kayıklardan oluşan bir filo,cam kadar düzgün,gölün üstünde kayarak ilerlemeye başladı ansızın.Kimse konuşmuyordu,herkes tepedeki büyük şatoya bakıyordu,Şato yükseldiği yamaca yaklaşıldıkça daha da büyüyordu sanki.Heyecandır kaplamıştı içini.Kayıklar yamaca vardığında ''Eğin kafanızı '' dev gibi olan adamın sesiyle ve gelen sarmaşıklarla refleks sonucu eğilmemek mümkün değildi zaten.Şatonun altına kadar uzanıp karanlık tünelden geçip bir rıhtıma çıktılar.İnsanların bakınca yüzyıllık olduğuna kanaat getirdiği bir rıhtım.Kayalık,çakıllık bir yerdi.Adamın lambasının ışığı altında kayadaki bir geçidi tırmandılar,sabrı tükenmeye başlayan Mich of çekiyordu.Ama of'u yarım kalmıştı,nemli bir çimenliğin ilerisinde Hogwarts girişi.Heyecanı artmıştı,dev gibi meşeden yapılmış kocaman bir kapıydı.Adam yumruğuyla kapıya üç kez vurunca gözlerini kamaştıran ışığın ardında etine dolgun -Lopet- güzel bir bayan durmaktaydı.Kapıyı ardına kadar açtı,Giriş salonunun büyüklüğü neredeyse Carol 'ın malikanesi kadardı.Taş duvarlar meşalelerle aydınlatıyordu.Arkadaşları gibi oda ''Wooow!!'' demekten kendini alıkoyamamamıştı.Yüzünü bir tebessümle donatmıştı istemdışı.Tavan ise görülemeyecek kadar yüksekti,karşılarındaki görkemli mermer merdiven üst katlara çıkıyordu.Önlerindeki bayanın rehberliğinde ilerliyorlardı.Onları bir odaya alıp söze başlamıştı.Seçim töreni,bina isimleri,kurallar,yaptığımız herşeyin bina puanlarımızı etkileyeceği ile ilgili açıklamanın ardından Mich'i bir endişe kaplamıştı.Nasıl seçim yapılacağı hakkında aklına garip garip fikirler geliyordu.İfritlerle güreşmek gibi saçma düşünceler.Düşünceler içinde salonun sonundaki çift kanatlı kapıdan geçip büyük salona varmışlardı.Kendinden emin (!) bir şekilde gösterme çabasındaydı insanlara,kendini.Büyük salona vardıklarında daha önce böyle bir görkeme tanık olmadığının farkına vardı.Diğer öğrencilerin oturduğu dört uzun masanın üzerinde binlerce mum aydınlatıyordu etrafı.Profesörlerinde kendine özel bir masası vardı.Yeni öğrenciler eskilerin karşısına sıralandı,heyecan içinde beklemekteydi olayı akışına bırakmakta niyetliydi.Derken öğretmenlerden biri bir tabureye eski püskü dikişlerle kaplı bir şapka yerleştirdi.Bu şaşırtıcı olmasada birden şapkanın kenarına yakın bir yırtık ağız gibi açıldı,kendini övmeye binaların özelliklerinden bahsetmeye koyuldu.Mich ''kendini beğenmiş.Peh!'' diye gülümseyerek demeden edemedi.Şapkayı kafalarına takmalarının istenmesi biraz şaşırtıcı gelsede olayın zorluğundan haberdar değildi.İfritlerle ilgili düşüncelerini tekrar aklına getirince bununla kıyaslayarak bir gülme tutmuştu onu.İsimleri okunur okunmaz şapkayı kafasına geçiren öğrencilerden ter akıyordu.Ve şapka bir karara vararak '' Rawenclaw, Slytherin ,Gryffindor, Hufflepuff'' bağırıyordu.Öğrencilerde seçildiği binanın masasına yerleşiyordu.İnsanların neden terlediğini merak ederken alkışı yarım kalmıştı ''Michael Nymins Miller'' sesiyle bir reflekstir şapkaya aniden yöneldi direkt kafasına taktı.Terlememişti,ancak şapka konuşana dek ''Başında çok kötülük geçmiş,ve bunlar sende iz bırakmış.İçin kötülükle dolmuş,hedefin uğruna yapamayacağın şey yok.Ancak kötü olmak istemiyorsun aslında.İntikam seni körleştirmiş.'' Ailesi aklına geldiğinde ondanda bir kaç damla ter akmaya başlamıştı. ''Ama madem kötü olmak istemiyorsun iyileşeceğine inanıyorum.Cesursunda GRYFFİNDOR !!'' Alkışlar yükselmişti,teride soğumuştu birden.Gryyfindor masasına doğru yöneldi.Müdür Wilson konuşmasına başlamıştı. ''Balo başlasın!!'' demesiyle önlerinde binbir çeşit yiyecek muaazzam bir güzellikteydi.Aç -domuz- biri gibi yemeye başlamıştı.Dersler felan umrunda değildi sanki artık.Yemekleri sayesinde hogwarst'ın her kötülüğüne katlanabilirdi...

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Paz Tem. 26, 2009 5:56 pm

Heyecanlıydı.Bugün onun için en önemli günlerden biriydi.Aynanın karşısına geçti elbisesine son bir kez baktı,saçındaki hafifimsi dalgaları düzeltti.Gösterişi sevmezdi fakat gösterişli olmuştu.Elbisesisi üstüne oturmuştu,renk ise teninle bir bütün olmuştu.Aynaya son bir kez bakıp gülümsedi ve hızlı adımlarla kapıya yöneldi.Kapıdan dışarı çıktığında soğuk bir edayla ağır ağır yürümeye başladı.Yönünü şaşırmak istemiyordu.Sonunda balo salonuna gelebilmişti.İç çekti ve etrafına bakındı.Yavaş adımlarla ileri yürüdü.Önüne çıkıp birşeyler geveliyen çocukları tersledi.Biraz kalabalıktı binasının masasına ulaşmak için önüne çıkanlarını sinirle itti.Masaya oturmadan masadaki bir kaç kişiye merhaba dedi iç çekerek masasına oturdu.Gözleri etrafta danseden çiflere kaydı.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Paz Tem. 26, 2009 8:23 pm

Chuck karşısında gözlerini uyuşturdu ve Beth onun omzuna bir yumruk attı. Masaya yeni gelen bir kıza takıldı gözleri. Gelirken yoldaki kalabalığa sinirlenmesine rağmen hâlâ sakindi. Beth onu dakikalarca süzdü, o da pisttekileri seyrediyordu. Trende tanışmamışlardı. Zaten dehşet bir kompartmandıydılar, neyseki dolmadan gelebilmişlerdi.

Dakikalar sonra o kızın yanına gitmek için Chuck'a yaslanıp ayağa kalktı. Biraz sertti bu. Elini boynuna götürüp hayıflandı ve kafasıyla özür diledi. Chuck onu onayladı ve Beth aralarında iki metre olan parale doğru ilerledi. Kız etrafını gözlüyor dans edenleri süzüyordu. Beth yanına yaklaştı ve diziyle büyük tahta oturağa yaslandı "Merhaba." dedi. Kıza ona döndü şaşırmış bir şekilde. Beth "Umarım seni rahatsız etmiyorumdur. Ben Beth." diye devam etti ve tokalaşmak için elini uzattı sarsakça.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Paz Tem. 26, 2009 8:38 pm

Gözleri dalıp gitmişti.Danseden çifler ne hoş görünüyor diye geçirdi içinden.Yanlız kalmayı sevmezdi masasında ki kişiler üzerinde göz gezdirdi ama onunla konuşan yoktu.
Tekrar piste yöneltti gözlerini.
"Merhaba." sesin geldiği yöne kafasını çevirdi şaşırmıştı.Kız çok soğuk duruyordu fakat yanına gelip ona selam vermişti.Mia şaşkın gözlerle ona baktı kız ise elini uzatıp devam etti ; "Umarım seni rahatsız etmiyorumdur. Ben Beth." Mia içtenlikle gülümsedi "Merhaba" bir an susup Beth'in uzattığı elini sıktı gülümsemesini bozmadan devam etti "Hayır rahatsız etmiyorsun tam aksine.Neyse,benim adımda Claire memnun oldum"

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Paz Tem. 26, 2009 8:45 pm

Beth de bunun üzerine suratına bir gülümseme yerleştirdi ve "Ben de." dedi ve parmağıyla yanını gösterip oturdu. "Galiba -yani- Gryffindor'dansın. Derslerimiz umarım aynı olur." dedi ve biraz konuştular. Tren de karşılaşmadıkları bunun üzerine yatakhanede birbirlerini görmediklerini söylediler. Beth'in merak ettiği çok şey vardı. Claire'ın tarafı, düşünceleri, ailesi, kendi... Merak içini yiyordu ama aldırmıyordu Beth. Buraya gelirken neler yaptıklarını anlatmak daha iyiydi. Olduruşlar daha rahattı, zorlamıyorlardı kendilerini.

"Kuzenim Betty Hufflepuff'a seçildi ve Chuck da bizim gibi Gryffindor da." diye cevap verdi. Merağına dayanamadı ve sordu birden: "Senin aile bireyerin hangi binadaydılar?" diye ortaya attı. Merak ediyordu, evet.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Paz Tem. 26, 2009 9:03 pm

Beth gülümseyerek yanıt verdi "Ben de."
daha sonra devam etti ; "Galiba -yani- Gryffindor'dansın. Derslerimiz umarım aynı olur."
Claire başını salladı daha sonrada "Umarım aynı olur" diyerek sustu.Beth merağını gizlemeye çalışarak soru sordu "Senin aile bireyerin hangi binadaydılar?" Aslında Claire'de meraklıydı ve istese şuan soru yağmuruna tutardı.Üzgün bir ses tonuyla "Annem" diyerek lafa başladı,daha sonrada devam etti."Griffindor,babam da öyle aslında bakarsan aile soyumda herkes bu binadan mezun" Claire de meraklanmıştı ve oda sordu "Peki ya senin?".

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Paz Tem. 26, 2009 11:27 pm

"Annem ve babam, ikisininde aileleri her kuşak Gryffindorlar'mış. İlk istisna kuzenim olmalı." dedi ve gülümseyerek onun oturduğunu düşündüğü masayı, Hufflepufflar'ı gösterdi parmağıyla. "Annesinin ailesi muggledılar. Yarı-Melez oluyor galiba ona. Tam olarak bilmiyoruz." dedi. Şimdi ne diyeceğini bilmiyordu. Binalardan bahsetmişlerdi işte. Ondan çok hoşlanmıştı, iyi bir kızdı-iyi.Acaba kardeşi var mıydı? Soracaktı ama ondan bir şeyler bekledi. Belki bir şeyler derdi, keşke dememek için hemen sordu. "Peki kardeşlerin var mı?" diye sordu ve önündeki tabakları masanın ortasına doğru ittirdi elinin tersiyle. İçtiği ve yediği şeyler yeterince fazlaydı.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Ptsi Tem. 27, 2009 12:03 am

"Peki kardeşlerin var mı?"Claire hayır anlamında başını sallamakla yetindi ve daha sonra mırıldandı "Ama birtane olsun isterdim yani tek olmak iyi değl"
konuşmasına devam etti sorma sırası ondaydı diye düşünerek sordu "Peki ya senin kardeşin var mı ? Ve buraya nereden geldin ?" Beth gerçekten iyi bir kızdı onun hakkında daha çok şey bilmek istiyordu.Meraklı gözlerini ona dikerek vereceği yanıtı sabırsızlıkla bekledi.

Konu: Geri: Taçsız Kral (Gryffindor Masası) Ptsi Tem. 27, 2009 9:17 am

"Tek çocuk." diye mırıldandı ve tek omzunu silkti. "Godric's Hollow'da yaşıyoruz ama ben Londra da doğmuştum." diye devam etti. Beth onunla konuşmaktan çok zevk almıştı ama yorgundu da. Kulağına önündeki meyan köklerinin sesleri geldi ve kafasını çevirdiğin de onların çıldırıp zıpladıklarını gördü. Önce tek kaşınıı kaldırdı müşkülpesentçe ve ellerini derin tapağın alt kenarlarına yerleştirip yarım metre uzağa ittirdi. Hem kötü kokuyorlardı hem de korkutucuydular. Omurunu eğdiğinde belinin ağrıdığını farketti, sabahtan beri oturuyırdu tabii. Gövdesini düzleştirdi, başını dik tuttu. Yorgunluk onu yenecek gibiydi ama dik durmak rahattı şimdilik. Ne yapacaklarını sormak için sırıttı ve sordu: "Eee Claire, şimdi ne yapacağız?" Ne cevap vereceğini bilmiyordu ama hemen yatakhaneye gidip uyumak istiyordu. Gözlerini ovuşturmamak içinde kendini zor tutuyordu, farkında olmasa da.

» Profesör Masası
» Gryffindor Bina Puanları
» Gryffindor Antrenman Alanı
» Tanısalım Gryffindor..
» Gryffindor Duyuru Panosu