|
|
| Uygulama Odası | |
|
+7Godric Mick Appeals Michael Nymins Miller Justin Isaac Black Patrick S. Patel Victoria Lynn Hogan Riley Beth McConnor Theoderg Grey 11 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Theoderg Grey Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 48 Nerden : çıktı şimdi bu? Meslek : Profesör Gerçek İsim : Theo Patronus : Griffin Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Pagan Kuşu Kayıt tarihi : 02/07/09
| Konu: Uygulama Odası Perş. Tem. 23, 2009 11:22 pm | |
| Derslerde öğrendiğiniz büyülerin uygulaması (rp) burada yapılacak | |
| | | Riley Beth McConnor Gryffindor III.Sınıf
Mesaj Sayısı : 875 Gerçek İsim : Buseee' Tarafı : Aydınlık ' Z.A.Y. ' D.O. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 15 Asası : Çoban Püskülü Evcil Hayvan : Köpek Fake ve Baykuş Sovie Kayıt tarihi : 16/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Çarş. Tem. 29, 2009 10:09 pm | |
| Tam olarak ne yapacağımızı bilmediğimden ders ve uygulama RP'sini buraya bırakıyorum
--------
Gövdesinde birleştirdiği kollarına tepeden baktı Beth. Bileğindeki saatinden Biçim Değiştirme dersi için yarım saati olduğunu fark etti. Ortak Salon’daki masaya yaslanmış Sihirli Yaratıkların Bakımı dersinden beri kitap okuyordu burada. Yatakhaneye çıkıp malzemelerini aldı ve aşağıda birkaç birinci sınıfla buluşup dördüncü katın yolunu tuttu. Onlarca merdivenden sonra dersliğin bulunduğu kata ulaştı. İçerideki hava olağandan daha serindi. Hogwarts’ın geniş ve her yanı büyük taş sütunlarla kaplı koridorlarıydı bunu sağlayan. Beth bundan her zamanki memnundu. Derin bir nefes atarak yaylanarak yürümeyi kesti ve büyük adımlarla ilerlemeye koyuldu. Sınıfa girdiklerinde onlardan önce gelen Rawenclavlılar’ı gördü ve Gryffindorlar için ayrılmış olan tarafa geçip boş bir yere oturdu. Derslikteki her şey buram buram ahşap kokuyordu. Beth bu kokuyu içine çektikçe boğazından başlayan ferahlık parmak uçlarına kadar gidiyor gibi hissediyordu. Bu tip kokuları sevdiğinden her zamanki gülümsemesinden daha hoş bir gülümseme belirtti suratında. Bu gülümsemeyi arkasına dönmüş kapıya bakan çocuk görüp şaşkınca ona dişlerini göstermişti hatta. Beth kendi mimiklerini yönetemiyordu ya, nasıl ne yaptığının farkında olabilirdi suratında? Beth otururken profesörün masasının yanındaki şeyi çok merak etti. Kapalı bir şeydi ve kırmızı bir tülle örtülmüştü. Tülün bazı yerleri canlı gibi pırıldıyorlardı. Beth bunu çok sevdi ve merakını içine gömdü.
Rahatlamış ifadesiyle etrafına Beth geldikten yaklaşık bir dakika sonra tüm derslik dolmuştu. Herkes profesörü beklerken mırıldanıyordu ve sınıfta Beth’in kulaklarını rahatsız eden bir uğultu vardı. Kendini bu gürültüden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Bir yandan ders kitabının cildindeki eline bakarken bir yandan da Biçim Değiştirme’yi düşünüyordu. Aslında o kadar iyi dinliyordu ki sınıfı teker teker kesilen sesleri keşfedip hemen arkasına dönmüştü. Sınıfın yarısı hala konuşurken profesörün gelişini fark eden arka taraf sessizliğe bürünmüşlerdi. Beth doğruldu ve başını dikleştirip yan sıralarındakilerin konuşmalarına şaşırarak arkasına döndü. Profesör kapıyı sessizce aralamış ve sert bastığı her yavaş adımla ön tarafa biraz daha yaklaşmaya başlamıştı. Ön sıralara yaklaştıkça onu görenler susuyordu ve bu periyodik olarak her iki saniyede bir tekrarlanıyordu. Profesör kendinden emin ve gövdesi ileride bir şekilde kürsüye yöneldi. Elindeki çantasını neredeyse tüm öğrencileri ürkütecek bir biçimde masaya attı. Beth profesörün bu tavrından çok hoşlanmıştı, kendinden emin olmasından. Onu hiç tanımıyordu, adını dahi bilmiyordu. Diğer profesörlerin tersine onu nedense hiç hatırlayamıyordu bile. Profesör Beth iç sesiyle uğraşırken tek ayağı üzerinde her saniyesi asalet taşıyan bir dönüş yaptı ve öğrencilere bakarak yüzüne hafif bir gülümseme yerleştirdi. Beth yanılıyor olamazdı, ona göre zaten her profesör ayrı bir ihtişama sahipti. Beth boynunu iki yana eğdi ve ellerindeki terden hayıflanarak onları kütletti.
"Merhaba gençler. Ben Theoderg Grey. Biçim Değiştirme’yi dilerim mutlu bir şekilde bu sene boyunca bıdı bıdı... klasik prosedür konuşmalarını eminim siz dinlemekten, ben de söylemekten sıkılmışımdır.” dedi gür ve yeterince kendinden bir emin bir şekilde. Profesör Grey bir de bu konuşmasına herkesi daha da rahatlayan bir gülümseme eklemişti. "Büyü Dünyası’na yeni giren sizlerin, uygulamada bir şeyler yapmak istediğinizi biliyorum. Bu yüzden klasik kuramsal dersi bu derslik kısa tutacağım ve ilk uygulama büyüsünü vereceğim." diye devam etti. İlk cümlesinden sonra kürsüden ayrılıp dersliğin geniş koridoruna ilerledi ve gülümseyerek sıralar arasında gezindi. Beth gerçekten profesörün bu tavrından çok hoşnuttu. Zaten uygulama yapacaklarını duyunca da çok sevinmişti. Bu ders hakkındaki tüm düşünceleri olumluydu ve doğru çıkmışlardı. "Biçim Değiştirme! Diğer Büyü-Bilimleri’nin arasında oldukça sıradışı bir öneme sahiptir. Keskin asa hareketleri, düzgün telaffuz edilmesi zorunlu büyü sözcükleri ve yoğun konsantrasyonun yanı sıra büyük çaba da gerektirmektedir. Bunlardan herhangi birinin yanlış yapılması, ölümcül yada geri dönülmesi imkansız sonuçlara sebep olabilir. Bu yüzden uyarıyorum." Beth saatler öncesinde uyandığında okuduğu ders kitabını hatırladı. Kitap onlara her uygulama dersindeki gibi dikkatli olmalarını söylüyordu. Yapılan her yanlışında özgüvenlerini düşürdüğünü ve umutsuzluğa yol açtığını belirtiyordu. Beth’deki özgüvenin kimsede olmayacak kadar fazla olduğu barizdi ama bunu pek belli ettiği söylenemezdi. Sadece yakın arkadaşları biliyordu ki bunu düşününce ne kadar mutlu olduğu kelimelerle ifade edilemezdi. Kendisine olan bu güveni iç hayıflanmalara birçok kez yol açarken aynı zamanda umudunu artırıyordu. Diğerlerinin aksine bu onda ters tepki yapıyordu. Olumlu bir yapıya sahip olmaksa onun için iyi bir enerji oluşturuyordu, gün geçtikçe artan bir enerji.
"Hepiniz ‘istisnasız’ çok dikkatli olmalısınız." dedi profesör diğerlerine göre daha tehditkâr bir sesle. Bu Beth’i fazlasıyla rahatlatsa da ürkenler çoğunluktaydı. O rahatlamış ve hoşnut bir gülümsemeyle profesörü seyrederken birkaçı ellerine ağızlarına götürmüşleri. Profesör Grey ani bir hareketle cebindeki uzun asasını çıkarttı ve yeterince klas bir hareketle onlara doğru döndü. Öğrencilerden birkaçı korkudan inlerken bazıları hayretle ağızlarını açmışlardı. Beth de elini boynuna götürüp saçlarını karıştırmıştı. Bu rahatlık onu artık ürkütecek bir şey olmamasını sağlıyordu. Oturduğu sıraya daha da yayılarak ellerini gövdesinde birleştirdi. Profesör de bir gülümsemeyle başlayarak tüm bu serzenişlere yanıt verdi.
"Şimdi…" diye devam etti ve masasının yanına doğru yaklaştı. Beth’in yerine yerleştikten sonra fark ettiği yere yaklaştı. Her adımdan sonra Beth’in içine gömdüğü merak kabardı ve göz bebekleri küçüldü. Profesör zarifçe örtüyü eliyle aşağıya sarkan ucundan tutup aşağıya çekti. Tül harikulade bir zarafet ile yükseldi ve hafif bir dalgalanmaya yere düştü. Örtünün altına bir kafes gizlenmişti. Beth ağzının tek tarafıyla gülümseyerek iki kaşını yukarı kaldırdı ve boynunu yükselterek kafesi süzmeye başladı. Kafeste gri ve kafes için oldukça küçük ama normale göre iri bir kuş vardı. Gözleri parıldıyordu kuşun ve Beth onu süzerken gerçekten sevimli olduğunu düşünüyordu. Günlerdir kinle aradığı baykuşundan sonra yeterince masum bir kuştu Beth için bu kafesteki hayvan. Bu kuşun neyin nesi olduğunu merak ederken profesör ellerinden birini çenesine götürerek "Gördüğünüz nesli tükenmekte olan bir tür kuştur. Anatomisi gereği oldukça basit bir yapıya sahiptir ki biz bu yüzden birinci sınıfların uygulama ünitesinde bu hayvanı işlemeyi seçeriz. Çünkü biçimini değiştirmek oldukça rahat ve kolaydır. Yani… en azından.” dedi. Son kelimeleri onlar için fazlasıyla doğruydu. Daha doğru düzgün bir büyü bile yapamayanların çoğunlukta olduğu doğruydu. "...diğer hayvanlara göre." diye onları aşağılamadığını anlatmak için kestiği cümlesini kibarca bitirdi Profesör Grey.
Profesör asasını doğrultarak kafesin herkesin kendisini görebileceği tarafa geçti. Bir yandan kuşa odaklanarak bir yandan da onlara kısa bakışlar atıyordu profesör. Bir eliylede sanki kafesle aralarında bir kısım varmış gibi elini yaklaştırıp santimetrelerce ileriden geriye çekiyordu. "Yapmanız gereken, 3'e kadar saymak ve büyülü sözcükleri söylemek. Büyülü sözcüklerimiz “Fera Verto”. Önce izleyelim. İşte bu eşsiz hayvan..." Öncelikle asasıyla kuşu gösterdi ve Beth gibi her öğrenci kuşu tekrardan süzdüler. Eliyle asasını üç kere hafifçe saniyelere bağlı olarak salladı ve diğerlerine göre daha sertçe bir bilek hareketi yaptı ve aynı zamanda “Fera Verto!" dedi profesör sakince. Kristal bir ışık kütlesi asanın ucundan çıkarak kuşa doğru ilerledi. Kuş Beth gözünü kapayıp açınca daha küçük ve buruşuk bir hal almış ve daha sonra da yerinde bir kadeh duruyordu. Beth bunu gerçekten yapmak istiyordu. Yoğunlaşmış bir şekilde metrelerce uzaktaki kadehi süzerken içinden bir yandan bunu yaptığını düşünürken bir yandan da gövdesini kabartıyordu düşüncelerinde.
"Ve bu ise misafirlerinize çıkarmak için can atacağınız çeyizinizdeki kristal bardak" dedi profesör Beth’in hayallerini bölerek. Beth kafasını sallayıp profesöre baktı ve onunda dönüp büyülenmiş gibi bakan öğrencileri süzdüğünü gördü.
Profesör daha da rahatlamış bir biçimde elleriyle cübbesini düzeltti ve üst kısımda aşağıya oldukça klas bir hareketle indi. Ellerini çarparak onlara umutla gülümsedi. "Hadi bakalım gençler, sıra sizde… Unutmayın 1,2,3; Fera Verto! Gerekli ipuçları tahtada yer alıyor. Neler yapabiliyorsunuz bir görelim.” dedi ve arkasını dönüp asasını hafifçe salladı. Kapının tam zıttı tarafta bulunan tahtada yazılar belirdi ve Beth merakla onları okumaya başladı. Okumaya başlarken yapabileceğini umuyor ve her maddeden sonra kendini yaparken hayal ediyordu.
“ * Büyü : Fera Verto * Amaç : Kuşu bardağa çevirmek * Büyü Rengi : Kristal Beyaz * Telafuz : Fair-uh - Vair- toh * Yapılış : 3 kez havaya vur ve büyülü sözcükleri söyle * Büyünün anlamı : Fera : ‘Yaratık,hayvan’; Verto: ‘Değiştiriyorum’ demektir.”
"Öbür dersimizde biraz daha teorik, kuramsal bilgilerle ders işleyip yine farklı bir büyünün uygulamasını yapacağız. Şimdi Fera Verto uygulamasını ve bu dersin uygulamasını uygulama odasına geçip yapmanızı istiyorum. Kolay gelsin.” diye onlara isteğini belirtti. Beth malzemelerini topladı, masasını ilerisi için düzenledi ve cebindeki asasını eline alarak uygulama odasına doğru ilerledi. Bu dersten diğer derslerden de çok memnun kalacağını düşünüyordu.
--------
Beth bu dersin beklediği gibi olduğunu gördü. Profesör Grey’in anlatımı ve tavrı gerçekten onu hoşnut etmişti. Şimdi Uygulama Oda’sına geçmişlerdi diğer binaların birinci sınıfları iler birlikte. Oda da aynen derslikteki gibi yerleştirilmiş her öğrenci için bir adet Boldwyn kuşları hazırlanmıştı. Toplam dört sıra paralel olarak yerleştirilmiş ve uygulama için onları bekliyorlardı.
Beth, Chuck ile birlikte en soldaki sıranın ortasındaki kısımda yan yana duran iki kuşun yanına gittiler. Beth asasını doğrultarak kuşun yanına yaklaştı ve onu dönüştürebildiğini düşündü. Yanına geçti ve odaklanmayı denedi. Yoğunlaştı, yoğunlaştı. Konsantre olmak kolaydı ama uygulamada ne yapacağını bilmiyordu. Kuşu profesörün yaptığı gibi kristal ve bronz süslerle işlenmiş bir kadehe dönüştürmekti. Teleffuzu içinden geçirdi ve tam olarak büyüyü yaptığını hayal etti. Gözlerini birkaç saniyeliğine kapattı. İçinden büyülü sözleri tekrarlarken asasıyla da peşpeşe 3 kez havaya vuruşlar yapıyordu. Sonunda daha da konstre olmuş bir şekilde gözlerini açtı. Boyu uzun olduğundan kuş gövdesiyle aynı hizadaydı. Hafif bir gülümseme yerleştirip suratına kuşa odaklandı. Asasını biraz yükseltti ve sertçe mırıldandı asasını sallarken “Fera Verto!” dedi. Söylediği sözler v yaptığı uç vuruştan sonra asasının uçundan çıkan kristalimsi renkteki hızla süzülen ışığı ve onun kuşa doğru süzüldüğünü görmüştü. Ama son anda gözlerini kapatmıştı. Ne yaptığı hakkında hiçbir fikri olmaksızın gene de hayıflanıyordu. Başını öne eğdi ve asasını tuttuğu elini serbest bıraktı. Hafifçe yüzünü yukarı kaldırdı ve gözlerini kısarak açtı. Tahta şeridi takip etti ve kuşun olacağı yere doğru yükseltti bakışlarını. Ama iki çift ayak yerine bir kadehin tutacağı verdi orada. Beth çok şaşırmıştı. Elini uzatıp biraz önce bir kuş olan kristal kadehi eline alıp yere çöktü. Orada otururken elindekini inceliyordu. Bu onun asasıyla derslerde yaptığı ilk büyüydü ve son derece başarılı olduğunu düşünüyordu. Kadehe bir göz gezdirdi ve parmaklarıyla onu okşadı, saniyeler önce orada tüneyen kuşu. Kadehin içinde siyahımsı bir tüy vardı. Yaklaşık bir parmak kalınlığında ve oldukça yumuşak bir tüy. Beth böyle bir şey olmasının normal olduğunu düşüyordu. Zaten ilk deneyişinde bunu yüzde yüz doğru yapması imkânsızdı.
O orada yere oturmuş biçimde kadehi incelerken diğer arkadaşları da uygulamalarına devam ediyorlardı. Etrafına bakmamıştı Beth çünkü onun gibi bunu ilk deneyişte yapacak olanlardan emindi.
Aslında bunu nasıl ilk seferde yaptığının farkında değildi orada oturmuşken. Bunu yapabilmesinin en büyük etkeni gerçektenden hey şeyden kurtulup büyünün uygulamasını düşünmesiydi. Aslında istediği sürece kimsenin başaramayacağı bir şey yoktu. Kendisi bunu bilmiyordu ve her şeyin şansa bağlı olduğunu düşünüyordu. Bu seferlikte şansı yaver gitmişti.
--------------------------------------------------------------------
+22 Puan Bayan Side..Gerçekten inanılmaz bir performans..Uygulamanın uzunluğu ve gidişatı son derece başarılı.Arada birtakım imla ve noktalama hataları dikkatimi çekti bu yüzden biraz puan kaybına uğradık.Ayrıca biraz da uygulamamızı imgelersek,yani resimlere dökersek çok daha başarılı uygulama olacağından eminim..Tebrikler...!
| |
| | | Victoria Lynn Hogan Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 764 Gerçek İsim : Nino Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Özel Yetenek : Şimdilik yok xDxD Evcil Hayvan : pingui Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Perş. Tem. 30, 2009 10:46 am | |
| Bugün Victoria için oldukça ilginç ve eğlenceli geçeceğini biliyordu. Uzanmış bir vaziyette tavana bakıyordu boş, boş. Victoria’nın gözleri birden duvarda bulunan çerçevesi tahtadan ve eski bir saate takılmıştı. Saatin yaklaştığını görmüştü. Biçim değiştirme dersine 15 dakika vardı. Bu onun için sorun olmazdı ama sınıfları bulmakta biraz zorluk çekiyordu. Bu onun vaktini alabilirdi. Hemen yatağından doğruldu ve acele ederek, üstünü giyinmeye başladı. Dolabından çıkardığı çantasını yatağına fırlattı ve okul araç gereçlerini içine doldurmaya başladı. İlk ders olduğu için kitap koyup ağırlık etmek istememişti. Bu yüzden sadece, tüy kalem ve birkaç parşömen koyma gereği duydu. Victoria saçlarını da kulaklarının arkasına attıktan sonra tamamdı. Odasında neredeyse 10 dakikası gitmişti ve şimdi tamamen 5 dakikası vardı. Odasından hızlıca çıktı ve merdivenleri oldukça hızlı çıkmaya başladı. Victoria dersliğin katına gelince biraz duraksadı. “Nereden gideceğim şimdi?” Demişti sesli bir şekilde. Victoria’nın aklına birkaç gün önce Profesör Valeriné’nin onlara verdikleri harita gelmişti. Hemen çantasından haritasını çıkardı ve dersliğin yerini aramaya başladı. “Hımm, bir bakalım. SYB dersliği, K.S.K.S dersliği, Sihir tarihi dersliği. Heh! Buldum işte Biçim değiştirme dersliği.” Victoria gireceği dersliğin yerini ararken, birkaç dersliğinde yerini ezberlemişti. Harita çok kolayca yerini gösterebiliyordu. Hemen haritaya bakarak dersliğe doğru koşar adımlarla gidiyordu. Vicky, sınıfa girdiğinde öğrencilerin bir kısmı gelmişti. Ama profesörü görememişti. Bu Victoria’yı rahatlatmıştı. Sınıfa biraz geç geldiği için, yer bulmakta zorlanmıştı ama en arkadan 2 sıra boştu. Hemen oraya yerleşti ve profesörün gelmesini bekledi. Victoria, bileğinden saatine baktı ve 2 dakika geçtiğini gördü. “Dersin başlaması gerekirdi.” Dedi sesi oldukça yüksek çıkmıştı. Ama kimse aldırmamıştı. Birkaç dakika sonra profesör sınıfa girmişti. Kapı açıldığında bütün sınıf sessizliğe bürünmüştü. Sadece açılan kapının gıcırtı sesi duyuluyordu. Profesör, çantasını masaya doğru fırlattığında çıkan ses sınıfı çok etkilemişti. Profesör, Sınıfa doğru dönerek konuşmaya başlamıştı. Her profesörün yapacağı gibi ilk dersinde ilk olarak kendisini tanıtmıştı. Ama daha iyisi vardı. Profesör Grey, çok farklıydı. Bir arkadaş gibi ısınmıştı Victoria ona. Sınıfta onun gibi düşünüyordu. Hepsinin yüzünden okunabiliyordu. Özelikle de kızların…
Beyaz tenli ve saçlarının anlaşılamayacak bir şekilde koyu rengi vardı. Camdan süzen ışık yüzünü ve saçlarını tek kelimeyle aydınlatmaya yetmişti. Yüzündeki çizgiler, gülümsemesiyle farklı şekiller alıyorlardı. “Bu derse bayıldım.” Demişti içinden Victoria. Profesör Grey, kendini tanıttıktan sonra hiç durmadan konuşmasına devam etti. “Büyü dünyasına yeni giren sizlerin uygulama da bir şeyler yapmak istediğinizi biliyorum... Bu yüzden klasik kuramsal dersi bu derslik kısa tutacağım ve ilk uygulama büyüsünü vereceğim.” Profesör’ün sesi gür ve kalın çıkıyordu. Bu ses tonu kendisini bire bir tamamlıyordu. Sınıfın neredeyse tamamı bu habere çok sevinmişti. Herkes heyecanlıydı. Hayatları bir varlığı başka bir şeye dönüştürerek geçmediği için, hepsi neler yapacaklarını sabırsızlıkla bekliyorlardı. Profesör Grey, konuşurken sıraların yanlarından geçip gözüne çarpan herkesi inceliyordu. Victoria’nın yanına geldiğinde, Vicky, yüzünde hafif bir gülümsemeye yer verdi. Profesör, açıklamalarına devam etti. Bu sefer çok önemli bir konuya değinmişti. Biçim değiştirme büyüsü hakkında epeyce söz etmişti. Bütün büyücüler, bir hata yapmamak için Profesör Grey’in gözlerinin içine bakarak dersi dinliyorlardı. Tekrardan uyarmıştı. “Ahh, hadi! Anladık dikkatli olacağımızı. Büyülere başlayalım artık.” Demişti Victoria içinden. Söylediği cümle diğer öğrencileri biraz ürkütmüştü ama. Victoria hiçbir tepki vermemişti. “Boşuna Gryffiondor’lu değilim ya?” Diye düşünmüştü. Profesör Grey, Yavaş, yavaş üstünde kırmızı bir tül örtü bulunan askılığa doğru adımlar attı. Herkes merakla Profesörü izliyordu. Ayakkabısının çıkardığı sesler neredeyse sınıfta yankı yapıyordu. Eliyle tül örtüyü çekti. Tül örtünün altında, renkli bir Boldwyn kuşu vardı. Bütün büyücüler kuşa bakıyordu. Herkesin çok hoşuna gitmişti. Kuş heykel gibi sadece duruyordu. Profesör, kuşu bütün sınıfa tanımlayamaya başlamıştı. Bilmeleri gereken şeyleri tane, tane anlatmıştı. Konuşmasını bitirdikten sonra asasını kaldırıp hayvana doğru tuttu. “Yapmanız gereken,3'e kadar saymak ve büyülü sözcükleri söylemek.Büyülü sözcüklerimiz Fera Verto.. Önce izleyelim..İşte bu eşsiz hayvan...” Dedikten sonra bütün öğrenciler daha dikkatlice profesörü ve kuşu incelemeye başlamışlardı. Profesör, gayet rahat görünüyordu. Asasıyla havada birkaç hareketten sonra büyülü sözcüğü söylemişti. “Fera Verto!” Asada çıkan kristaller kuşa temas ettiğinde kuş yavaş, yavaş büzülmeye başlamıştı. Küçülmüştü ve daha da ufalmaya başlamıştı. Ve kristal bir bardağa dönüşmüştü. Bu büyü sınıftaki herkesi oldukça etkilemişti. Herkesin gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Şaşkınlıkla bardağa bakıyorlardı. Victoria, aklından bunu nasıl yapacaklarını düşünüyordu sadece. Profesör bir espiri yaparak çoğu kişinin gülmesine neden olmuştu. Victoria da dahildi. Profesör Grey, iyi görünüyordu. Muhtemelen yaptığı bu büyüyü karşısında bulunan bir yığın öğrenci için en güzel şekilde yaptığını düşünüyordu. Profesör sınıfın tam ortasına gelerek, artık büyünün sınıfta bulunan herkezin denemesini söylemişti. Yapacakları şeyleri tekrardan hatırlatmıştı. “1,2,3. Fera Verto!” Aynı zamanda kolaylık sağlanması amacıyla tahtada da açıklamalar yerini bulmuştu.
Tahta ;
Büyü : Fera Verto Amaç : Kuşu bardağa çevirmek Büyü Rengi : Kristal Beyaz Telafuz : Fair-uh - Vair- toh Yapılış : 3 kez havaya vur ve büyülü sözcükleri söyle Büyünün anlamı : Fera : Yaratık,hayvan Verto: Değiştiriyorum demektir.
Profesör Grey’in anlattıkları Victoria hepsini kafasına kazımıştı. Unutmasına imkan yoktu. Bütün sınıf topluca uygulama odasına geçmişlerdi. İçeri girdiklerinde her bölümde 1 tane kuş duruyordu. Victoria hemen en ön bölüme yerleşti. Etrafındakiler, büyüyü yapmaya başlamışlardı. Bazıları asasını ters tutuyordu ve neden olmuyor diye kendisini paralıyordu. Bazıları ise kuşu bardağa çevirip öylece bekliyordu. Victoria asasını çıkardı ve kuşa konsantre oldu. Profesörün söylediklerini aklında canlandırdı. Victoria asasını 3 kez havaya vurdu. Gözlerini kapayarak, büyülü sözcükleri söyledi. “Fera Verto!” Gözünün tekini açtığında kuşun yavaş, yavaş ufalıp bardağa dönüşmesini izledi. Victoria yetenekli bir kız mı? Yoksa büyümü kolaydı? Victoria sadece ilk büyüsünü ilk denemede yapmasının sevinciyle etrafında halen kuşla uğraşan büyücüleri izliyordu gülümseyerek…
Ahh..Kimleri görüyoruum..Bayan Hogan..Hogwarts'ta ki bayan öğrencilerin neden bu kadar başarılı olduğunu araştıracağım sanırım..İlk ders için gayet güzel bir uygulama Bayan Hogan..Gerçekten!! Fera Verto uygulamasını biraz kısa buldum yanlız..Ve bir-iki imla hatasına da bir sonraki dersimizde dilerim daha dikkat ederiz. Ders uygulaması ise son derece başarılı.. Sonuç olaraaaak..Bayan Hogan'a.... +20 Puan
| |
| | | Patrick S. Patel Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 604 Nerden : heryerden Meslek : başbelası Tarafı : Kan Durumu : melez Rp yaşı : Evcil Hayvan : Kayıt tarihi : 06/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Perş. Tem. 30, 2009 12:49 pm | |
| Daniel'in Biçim Değiştirme dersine-en sevdiği ders-sadece yarım saat kalmıştı.O Biçim Değiştirme dersiyle çok ilgileniyordu.Çünkü birşeyi bir anda başka bir şeye çevirmek oldukça zor olmalıydı.Ortak salonda oturmuş Sihirli Yaratıkların Bakımı dersini düşünüyordu.Patlar Uçlu Kelekerler iğrençti.Anca bir o kadarda ilginç.Ama Daniel bu düşüncelerden sıyrılıp Biçim Değiştirme dersliğine doğru yola çıktı.Biçim Değiştirme dersliğine henüz varmıştı ki rotasını değiştirip merdivenden aşağıya çok aşağıya inmeye başladı.Birinci kat sahanlığına gelince durdu.Hemen erkekler tuvaletine yöneldi.Çok ama çok sıkışmıştı.Bu Daniel'in ortak salonun dışında ilk tuvalete gidişiydi.Tahta kapıyı ardına kadar açıp içeri girdi.İçerisi oldukça aydınlıktı.Yer beyaz fayansla döşenmişti.Aynı beyazlıkta mermer lavaboların üstünde gümüş musluklar vardı.Daniel tuvaletlerden birinin içine girip ihtiyacını gördü.Sonra saate baktığında dersin başlamasına iki dakika olduğunu görünce koşarak tuvaletten çıktı.Merdivenlerden ikişer ikişer çıkıyordu.Öğrencilere çarpıyor onlara özür bile dileyemeden geçip gidiyordu.Hatta bir hayaletin bile içinden geçti.Oysaki hayaletin içinden geçmektense derse geç kalmayı yeğlerdi.Sanki üstüne binlerce kova soğuk su dökülmüş gibi hissetti.Ama sonunda dersliğe vardı.Dersliğin kapısını hızla açıp en ön sıralardan birine oturdu.Ve; -Tanrı'ya şükür profesör henüz gelmemiş,dedi ve demesiyle birlikte içeriye hafif bir sakalı ve bıyığı olan saçları gür bir genç girdi.Evet profesör oldukça gençti.Profesör bir ayağı bir fare tarafından kemirilmiş gibi görünen masanın üstüne çantasını koyup,tek ayağı üstünde geriye dönerek; -Merhaba gençler..Ben Theoderg Grey..Biçim değiştirmeyi dilerim mutlu bir şekilde bu sene boyunca Bıdı bıdı.....klasik prosedür konuşmalarını eminim siz dinlemekten,ben söylemekten sıkılmışızdır,dedi.Daniel profesörün bunu demesine sevinmişti.Çünkü profesörler hep:"benim adım profesör bilmemne...bu sene bilmemne dersine ben gireceğim bir aksilik olmazsa...Ya ne bu aksilik bir türlü anlamadım..."Daniel bunları düşünürken profesör konuşmaya devam etti.Sesi tüm sınıfın duyabileceği şekilde gür çıkıyordu; -Büyü dünyasına yeni giren sizlerin,uygulamada birşeyler yapmak istediğinizi biliyorum..Bu yüzden klasik kuramsal dersi bu derslik kısa tutacağım ve ilk uygulama büyüsünü vereceğim,dedi.Daniel şöyle düşündü:"İşte bu be...Bazı profesörlerler ilk ders hep teori yaptı...Ama bu profesör...İşte en sevdiğim ders ve en sevdiğim profesör olma konusunda büyük bir aday..."Daniel bunları düşünedursun profesör sıraların arasında gezmeye başlamıştı.Ve bir süre sonra konuşmaya başladı; -Biçim Değiştirme!Diğer büyü-bilimlerin arasında oldukça sıradışı bir öneme sahiptir.Keskin asa hareketleri,düzgün telafuz edilmesi zorunlu büyü sözcükleri ve yoğun konsantrasyonun yanı sıra büyük çaba da gerektirmektedir.Bunlardan herhangi birinin yanlış yapılması,ölümcül yada geri dönülmesi imkansız sonuçlara sebep olabilir.Bu yüzden uyarıyorum.Hepiniz istisnasız çok dikkatli olmalısınız,dedi.Söylediklerinin son kısmında işaret parmağını öğrencilere doğru savurdu.Daniel bunu komik bulmuştu ancak gülmedi.Profesör cebinden haki yeşili asasını çıkarttı.Dersliktekiler "vov","üff" gibi seslerle belli ettiler heyecanlarını.Ama Daniel herhangi bir şey söylemedi.Ne kadar şık bir asa olsa da diğerleri gibi sadece bir asaydı.Profesör de gülümseyerek karşılık verdi bu nidalara.Ve sonra; -Şimdi,dedi profesör ve köşede duran askılığa doğru yürüdü.Orada altın simlerle işlenmiş bir tül vardı.Derken profesör tülü açtı.Orada bir kafes vardı.Ancak dikkati çeken kafes değil onun içindeki gri renkli kuştu.Daniel bunun hangi tür olduğunu bilmiyordu.Profesör devam etti; -Gördüğünüz nesli tükenmekte olan bir tür kuştur.Anatomisi gereği oldukça basit bir yapıya sahiptir ki biz bu yüzden 1. sınıfların uygulama ünitesinde bu hayvanı işlemeyi seçeriz.Çünkü biçimini değiştirmek oldukça rahat ve kolaydır.Yani.. en azından..diğer..hayvanlara göre,dedi.Daniel şimdi kuşa bakıyordu.Acaba birazdan başka bir şeye dönüşeceğinden haberi varmıydı.Derken profesör; -Fera Verto,dedi.Oldukça beyaz olan büyü doğruca kuşa doğru gitti.Büyü kuşa değdiğinde kuş bir kaç saniye içinde kristal bir kadehe dönüştü.Ve profesör; -Ve bu ise misafirlerinize çıkarmak için can atacağınız çeyizinizdeki kristal bardak,dedi.Daniel gülmedi çünkü çok etkilenmişti.Nasıl olmuştu da bir kuş kadehe dönüşmüştü.İşte biçim değiştirmeyi de bu yüzden seviyordu.Kendini bir ankaya çevirip uçmak onun en büyük hayaliydi.Profesör; -Hadi bakalım gençler,sıra sizde..Unutmayın 1,2,3. Fera Verto! Gerekli ipuçları tahtada yer alıyor..Neler yapabiliyorsunuz bir görelim,dedi ve derkende asasıyla tahtaya birşeyler yazdı ve; -Öbür dersimizde biraz daha teorik,kuramsal bilgilerle ders işleyip yine farklı bir büyünün uygulamasını yapacağız..Şimdi Fera Verto uygulamasını ve bu dersin uygulamasını uygulama odasına geçip yapmanızı istiyorum..Kolay gelsin,dedi.Daniel hemen çantasından tüy kalem ve parşömen çıkarıp tahtadakileri yazdı ve uygulama odasına geçti... ----------------- Daniel uygulama odasında çok çalışacaktı.Çünkü böyle bir şey yapmak için yıllardır Hogwarts'a gelmeyi beklemişti.Ayrıca profesör Grey'den de çok etkilenmişti.Hem ders anlatımıyla hem de söyledikleriyle...Daniel sol taraftaki sıraların birine geçti.Arkasında Beth ile Chuck vardı.Daniel önündeki kuşa baktı.Bunu başarabilirdi.Gözleini kapatıp yoğunlaştı.Derslikteki kuşun nasıl da kadehe dönüştüğünü hayal etti.Asasını sallarken; -Fera Verto,dedi.Önündeki kuşa baktı.Hayır...Artık orada bir kuş yoktu.Onun yerine kristal bir kadeh vardı.Ama profesörünki gibi işlemesi yoktu.Ama Daniel bunu başarabidiğine çok sevindi... Uygulama odasından çıkarken çok sevinçliydi.O artık bir kuşu bir kadehe çevirebiliyordu.Direkt olarak Baykuşhane'nin yolunu tuttu.Bunu annesiyle babasına anlatmalıydı...
-----------------------------------------------------------
Hmm...Bay Dumbledore..İsminiz tanıdık geliyor..Evveeet!Hatırladım..Geçen gün sabırsızlıkla dersimizin ne zaman başlayacağını soran siz olmalıydınız değil mi?Evet evet.. Uygulamamıza gelince..Hmm..Açıkçası Fera Verto uygulaması beni pek tatmin etmedi.Oldukça kısa ve yine imgelerden uzak.İlk hafta olduğu için yine bunlardan çok fazla puan kırmayacağım. Derse gelince..Başta oldukça gereksiz anılarınızdan (Tuvalet vs.) başlasanızda bunun rpyi uzun tutmak için bir taktik olduğunu düşünüyorum.Fakat bu kadar konu dışı olaylardan başlarsanız puanınız birkaç kırılmaya uğrayabilir. Özet olarak normal olarak derecelendiriyorum.Ve ilk hafta olduğu için çok puan kırmıyorum. +18 puan hanenize kazandırdınız..Tebrikler..
| |
| | | Justin Isaac Black Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 31 Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Geniş Manzara Evcil Hayvan : Hector adında bir baykuş Kayıt tarihi : 27/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Perş. Tem. 30, 2009 1:11 pm | |
| Justin sabah biraz erken kalkmıştı. Gryffindor ortak salonuna inmiş kahvaltısını ediyordu. Hava dünkü gibi güneşliydi. Justin güneşin keyfini çıkarmak için üstünde değişik şekiller olan bir pencereden dışarı bakıyordu. Etraf bom boştu. Hogwarts’ta kimse erken uyanmıyor diye düşündü Justin. Dışarıda kimseyi görmediğinden sıkılmıştı ve rahat gözüken kırmızı renkli koltuğa geçti. Justin bu gün biçim değiştirme dersi olduğundan çantasından kitabı çıkarıp biçim değiştirme için bilgi edinmeye çalıştı ama kitaplardan biçim değiştirmeyi anlamak zordu biçim değiştirme sihir gerektiren zor bir dersti bu yüzden kitaptan fazla bir şey anlamamıştı.
Justin sata baktığında biçim değiştirme dersinin başlamasına fazla kalmadığını gördü. Hemen üstünü başını düzeltti ve çantasını hazırlayıp ortak salondan çıktı. Biçim değiştirme dersliği IV. kattaydı. Justin daha önce o dersliğin önünden geçtiğinden sınıfı bulması zor olmayacaktı. Justin yeterince zamanı olduğunu bildiğinden yavaş yavaş IV. kata doğru ilerliyordu. Justin Hogwarts koridorlarında ilerlerken bir kız gördü. Kız çok güzeldi sarı saçları yeşil gözleri vardı ve çok güzel gülümsüyordu. Kız Justin’e bakıyordu. Justin kızın cüppesinden bir Slytherinli olduğunu anlamıştı. Çoğunlukla Slytherinli kızları sevmezdi çünkü ukala ve havalı olurlardı ama Justin dayanamayıp o kıza göz kırptı kız da ona gülümseyerek cevap verdi.
Sonunda biçim değiştirme dersliğine gelmişti. Justin kapıdan içeri baktı ve birkaç öğrencinin yerine oturduğunu ve profesörün gelmediğini gördü. İçeriye hafifçe bir adım attı ve derin bir nefes aldı. İçersi çok aydınlıktı. Camlardan içeri güneşin sıcacık etkisi giriyor ve insanı rahatlatıyordu. Justin hemen ortalarda gördüğü boş bir sıraya oturdu ve biçim değiştirme kitabını sıraya koydu ve profesörü beklemeye koyuldu. Justin kapının açıldığını duydu ve kendisini toparlayarak profesörün masasına gelmesini bekledi. Profesör elindeki çantayı fırlattı ve bize doğru döndü. Profesör gerçekten yakışıklı ve gençti. Birbirine karışmış siyah saçları vardı ama bu ona yakışmıştı. Profesör içeri giren güneşle beraber ışıldıyordu. Kızlarda profesörden çok etkilenmişe benziyordu. Bazıları profesöre öyle hayran kalmıştı ki ağzı açık olduğunu ve ona hayranlıkla nasıl baktığını farkedemiyordu. Profesör hepimizin duyabileceği bir sesle kendisini tanıttı. "Büyü dünyasına yeni giren sizlerin,uygulamada birşeyler yapmak istediğinizi biliyorum..Bu yüzden klasik kuramsal dersi bu derslik kısa tutacağım ve ilk uygulama büyüsünü vereceğim." dedi profesör. Justin bu habere bayılmıştı. “Sonunda uygulamalı bir ders” diye geçirdi içinden. Justin uygulamalı dersleri daha iyi beceriyor ve seviyordu. Profesör konuşmasına devam etti ve bize Biçim Değiştirmeyle ilgili bilgi ve dikkat etmemiz gereken şeyleri söyledi ve ardından devam etti
"Hepiniz..istisnasız..çok dikkatli olmalısınız.." dedi. Ardından cebinden asasını çıkardı. Profesör üstünde güzelce işlenmiş bir tülün olduğu askılığa doğru kendinden emin adımlarla ilerlemeye başladı. Askılığın oraya geldi ve tülü havaya kaldırıp bıraktı tül yere düştü. Tül örgünün altında sakladığı bir kafesti. Kafesin içindede çok garip bir kuş vardı. Rengi siyahtı sadece Kuyruğunda beyaz renkler vardı. Gagasının ucuda siyahtı. Bütün sınıf pür dikkat kuşa bakıyordu. Profesör kuş hakkında küçük bilgiler veriyordu. Profesör büyüyü nasıl yapacağımızı söyleyip bize bir kere göstermek için asasını kuşa doğru tutup 3 kere asasını havada kısa vuruşlar yapıp "..Fera Verto!" dedi ve kuş eğildi büküldü ve bir kristal bardak halini aldı bütün sınıf şaşkınlık içinde profesörü izliyordu. Profesör bize dönerek ufak ve güzel bir espri yaptı. Profesör yerine geçerek sıranın bize geldiğini büyünün nasıl yapılacağını ve detaylı bilgilerin tahtada bulunduğunu söyledi.
Tahta ;
Büyü : Fera Verto Amaç : Kuşu bardağa çevirmek Büyü Rengi : Kristal Beyaz Telafuz : Fair-uh - Vair- toh Yapılış : 3 kez havaya vur ve büyülü sözcükleri söyle Büyünün anlamı : Fera : Yaratık,hayvan Verto: Değiştiriyorum demektir.
Profesörün tüm söylediklerini aklında tutmuş ve sınıfla beraber uygulama odasına gidiyordu. Uygulama odasına gediklerinde aynı cins kuşların hepsi orada simetrik bir şekilde dizilmiş duruyorlardı. Justin hemen bir tanesinin yanına geçti ve profesörün söylediklerini toparlayarak asasını cebinden çıkardı. Asasını kuşa doğru tuttu ve havayı üç kere vurarak "Fera Verto!" dedi. Kuş aynı sınıftaki gibi eğilip bükülmeye başladı ve bir bardak halini aldı ama bir sorun vardı bu bardağın bir gagası vardı. Justin ilk denemede başaramamıştı ve de gaga yüzünden Justin’i gülme krizi tutmuştu. Justin kendini iyice toparladı ve çok iyi konsantre olarak havaya vurdu ve büyüyü tekrarladı "Fera Verto!" dedi. Bu sefer tam olarak bir bardak oluşmuştu. Justin başardığına sevinmişti. Asasını cebine soktu ve yavaş yavaş sınıftan çıktı.
--------------------------------------------------------
Hımm..Hımm..Hımm..Bay Black..Öncelikle uygulamanızda gördüğüm en büyük yanlışı söylemeden geçemeyeceğim.Benim dersimin uygulamasını,rpsini yaparken lütfen günlük tutarmış gibi yazmayın. "Profesör bana döndü ve böyle dedi.Profesör bize espri yaptı.Sevgili günlük işte günüm böyle geçti.Nokta." gibi lütfen yazmayın.Daha çok 3.şahısları kullanarak,ince betimlemelerle süsleyerek ve renklendirme ve özellikleeee imla kurallarına dikkat ederek yazmanızı istiyorum.İlk ders olduğu için bundan fazla puan kırmayacağım.Fakat bunu dipnot olarak zihninizin bir köşesinde bulundurun lütfen ki bir sonraki derslerde daha fazla puan kaybetmeyin. Uygulama rp'si yine kısa olmuş.Diğer arkadaşlarınkı gibi.Fakat ilk denemede başaramayıp ikincisinde başarman rp'ye gerçekçilik katmış.1. Sınıf öğrencilerinin ilk deneyişte bu sihri yapması oldukça zor.Diğer arkadaşların ilk denemelerinde sonucu elde ettiklerini yazmışlar.Fakat seninki daha gerçekçi bu yüzden extra puanı hakediyorsun. Genel olarak normal derecelendirmesine giriyor.Ama sonraki derslerde yüksek performans alacağınızdan eminim..Başarılar...Hanenize +14 Puan
| |
| | | Michael Nymins Miller Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 379 Meslek : Serbest Meslek Gerçek İsim : Hakan Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Gerçeğin Aynası Özel Yetenek : Bilmem,belkide vardır. Evcil Hayvan : yok Kayıt tarihi : 04/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Perş. Tem. 30, 2009 1:31 pm | |
| Hogwarts'ın çoğu günü hüküm süren bu kurşuni sabahlar sıkıcı bir hal almaya başlamıştı,dünkü aydınlık,sıcak havadan ırak bir yer haline gelmiş.Arazide cübbesinin kapşonu kapalı aldığı duştan dolayı üşümekteydi.Kara gölün bu gidişle buz tutucağını düşünüyordu,ona baktıkca.Ayağını önündeki ağacın delik kısmındaki yumruğuna koymuş,bekliyordu.Rüzgar;bir sürü misali,ağaçların yapraklarını alaşağı ederek kaçışıyorlardı.Ayağa kalksa uçucakmış gibi bir his vardı içinde.Ayağının altında bir kıpırtı hissetti,ayaklarını yumruktan çekerek,ağacın kovuğuna dikkatli gözlerle baktı.Karanlık ovukta uzun bacaklar bir çift yeşil-kehribar karışımı göz,beyaz tüylere sahip bir hayvan bulunmaktaydı,biraz daha yukarı çıktığında,beyazlarınki arasında sayılı olan siyah tüyler bulunduğunu farketti,karanlıkta kamufle olmuş gibiydiler.İyice açığa çıktığında gümüşi bir gaga.Kovuktan dışarı fırladı,rüzgar nedeniyle o nemli gümüşi çimende kamufle olmuş gagası ve tüyleriyle,etrafa çarpıp duruyordu.Bu havada uçabileceğini sanmış olmalı,büyük bir cesaret isterdi doğrusu.Mich hızlı adımlarla kuşun üzerine kapandı,eliyle sıkıca yakaladı,yumuşak tüyleri elinin arasından kayacak gibi bir hisse kapılmıştı.Onu ağaç kovuğuna geri soktu,biraz gözlemledikten sonra,kuşun kovuğun içinde gözden kayboluşunu görmüştü.Rüzgar kesmek amacıyla cübbesinin sivri kapşonu örtülmüş,kafası eğik bir biçimde,hızlı adımlarla ilerliyordu.
Şatoya vardığında hava değişimi büyük bir sıcaklığa neden olmuştu,duvarlarda bulunan küçük meşalelere yakın,gümüşi hareketli merdivenleri çıkıyordu.Henüz elindeki muggle bilimleri kitabını bırakmamıştı.Yatakhaneye yönelirken gördüğü şeye pişmandı,Peeves.Hemen taş heykelin arkasına geçti,tiz kahkahalar yavaş yavaş azalırken,kaybolmasını bekledi.Şöyle bir iç çektikden sonra,yatakhaneye varmış,Çalar saati çalmakta,bir kaç öğrenci aşağı inmekteydi.Hemen Muggle bilimlerinin altında bulunan derse baktı,Biçim Değiştirme.''Hmm.Acele etmeye gerek yokmuş,yirmi dakikamız var.Bu dakikaları değerlendirmek en iyisi olur,zamandan önemli bir şey yoktur.'' bir kaç kez bunu tekrarladı,yatakhanede dolaşırken zaman ile ilgili bir kaç nutuk çekti.Mich Quidditch'e hasretini gidermek için sandığındaki ateşoku'na bir göz attı,ardından ağzına bir kaç Balyumruk şekerinden -hazine gibi görmekte- attı.Ağzını iki saniyede bir tatlandıran bu şekerler on dakika sonra eriyip gitmişti,derse son on dakikanın kaldığını söyleyen saatini dikkate alabilmişti, en sonunda.Biçim değiştirme kitabı ve bir tüy kalem alarak,gümüşi merdivenleri çıkmaya başladı,dikkatini dağıtan tabloların yüzünden neredeyse düşecekti.Kin dolu gözlerle baktığı tablolardan başını çevirdiğinde dördüncü kata varmıştı.Şöyle bir koridor sonuna kadar gitti,çift kanatlı sanki orta çağdan kalma bir kapı durmaktaydı önünde.Kapıyı çalarak içeri girdi,bir an geç kaldıysam diye hayıflanmaya başlamıştı.
Ortamın havası normal hafif bir ışık etraftaki tozları açığa vuruyor.Ama çok da temiz ortamlardan hoşlandığı söylenezdi,Mich'in.Kehrbar rengi kalın taş duvarlar,koyu kehribar taban ile uyumluydu.Sıraların arası Mich'in hoşlandığı gibi sık değildi.Kahverengi ahşaptan yapılmış profesörün masası koltuğu ile mükemmel bir uyum içindeydi,bir sıraya yerleşen Mich haylaz çocuklara kulak kabartırken,profesörü uzun süre beklemek zorunda kalmamıştı.Siyah bir kadife pantolon üstüne siyah tshirt üstü,motorcu montu.Yeni saç sakal kesimi yapmış,gibiydi.Saçları yukarıya doğru tranmış,oldukça efendi,yakışıklıydı.Profesör çantasını masasına fırlattığı gibi,genç kızları etkileyen şöyle asalet,karizmatik karışımı bir hareket yapmıştı,tek ayağı üstünde bir dönüş.Öğrencilere döndüğü gibi,stand up show yaparmışçasına bir gülümseme ile söze açılmıştı.Kendini tanıttığı gibi klasik profesör konuşmalarını Mich gibi kendisininde sevmediğini söyleyince,öğrenciler profesörü sevmeye başlamıştı.Sanki yaptığı hareketlerle zorla Mich'in yüzüne bir tebessüm yerleştirmişti.Tebessüm sonucu sanki çenesi ağırır gibiydi.
Büyülere geçmek için sabırsızlanırken diğerlerinin yüksek sesli kahkahalarını dinlemek zorundaydı.''Hadi büyüler,Hadi büyüler.Hadi..hadisene..'' elini sıkmış masaya yavaşça vuruyor,bir bekleyiş içinde olan Mich.Profesörün konuşması uzun sürmemişti.Bir büyü öğreteceğini söylediğinde Mich'in coşkulu haykırışı kalabalığın arasında kaynayıp gitmişti ama yinede o sık olmayan sıraların içinde Mich'i seçebilmek çok kolaydı.''Can kurban böyle adama.'' dört gözle dinlerken erkek grubu olarak hep bir ağızdan söylüyorlardı.Biçim değiştirmenin yarar ve zararı hakkında profesörün bilgi aktarımını iyice içine almıştı.Asa hareketinin bile bu büyülerde iyi kötü etken olmasını ,sevmemiş değildi.Profesör korku filminden çıkmışçasına ''dikkatte kusur göstermeyin'' bilgisini aktarmıştı.Göze çarpan asasına dikkatle baktı,haki yeşili-kehribar karışımı gibi bir şeydi sanki,renkler arasında kalmıştı.Gözünü asaya dikmiş yapacağı hareketleri beklemekteydi.Bir gönüllü lazımdı,elbet.Hemen arkasındaki,sandığı kendine doğru çekti üstündeki tülü hızlar kaldırdı,etrafa hafif bir toz bulutu yaymıştı sanki.Sandığın içinde kalın gagalı siyah kuşu çıkardı,kuş hakkında bir kaç komik düşünce ardından dinlemeye devam etti.Kuşun ötüşü kulak parçalarken Mich profesörün sesini duymak için efor sarfediyordu.İnce avlunun üstündeki kuş hareketsiz ancak sesli dururken,profesör asasını c şeklinde bir ileri bir geri üç kez salladı ve ''Fera Verto!'' kuş içine geçmişçesine yaklaşık üç saniye içinde gümüş,parlak bir kadehe dönüşmüştü.Profesör işin inceliğine sanki bir sır veriyormuş gibi kafasına yaklaştırarak,sessizce anlattı.Ve kadehle ilgili bir espri ardından kıkırdarken tüm sınıf kahkahadan yüzükoyun yerdeydi.Profesör tahtaya işin inceliklerini işlemişti,Mich önce bir not aldı,sonra uygulamaya başladı.
Tahta ;
- Büyü : Fera Verto
- Amaç : Kuşu bardağa çevirmek
- Büyü Rengi : Kristal Beyaz
- Telafuz : Fair-uh - Vair- toh
- Yapılış : 3 kez havaya vur ve büyülü sözcükleri söyle
- Büyünün anlamı : Fera : Yaratık,hayvan Verto: Değiştiriyorum demektir
Aldığı nota iyice bir göz attıktan sonra,aceleyle deneyen çocuklara bir göz attı,bir kaç bayan öğrenci kusursuz bir şekilde başarmıştı,Hafif bir endişedir,yerleşmişti içine.Başarmadanda çıkmazdı artık.Mich yapanlara dikkatle bakıyordu,ama tereddüt konusunda yalnız olmadığınıda gördü.Kimisi dona kalmıştı,yapmaktan çekiniyor.Kimisinin yaptığında kadehin sonunda bir tutam tüy,kuşun kuyruğu bulunuyordu.Söz konusunda bir sorunu yoktu.''Fera Verto..Fera Verto..Fera Verto..'' dili her tekrarlayışta alışmıştı bu sözlere.Etrafına baktıkça d yapmaktan çekiniyordu.Kimisi asasını z,kimisi c,kimisi v,şeklinde sallıyordu.Mich kafasını sadece kuşa odakladı.Ve zihninde kadehi canlandırarak tereddütünü üç saniyeliğine atmayı başarmış duygudan uzak bir biçimde ''Bir...İki...Üç.'' ardından hızla devam ettirdi.''Fera Verto!'' gırtlaktan bir sesle asasını u şeklinde üç kez vermuştu.Gözlerini araladığında kuşu iç içe girerken parlıyordu,lamba gibi.Sonunda parlayan gümüş bir kadeh şeklini almıştı.İyice kadehini süzdü,bir kusur bulamamıştı,doğrusu.Yavaşça el ele çarptı,''Olley!'' içten bir sesle.Profesör bu arada gözleri ışıldamış bir şekilde sıradaki konu hakkında bilgisiz kalmamaları konusunda bilgi vermişti.Zil çalmış,Mich yatak hanesine yönelirken Profesör öğrencileri süzüyordu.
----------------------------------------------------------------
Michael Miller...Hımm bu ismi hafızama kazımalıyım çünkü buradan mezun olduğunda büyük bir ihtimal pabucumu dama atacaksın..İlk deneyen için oldukça güzel bir çalışma..Gayet yetenekli görüyorum..Tam istediğim gibi bir Fera Verto uygulaması ve tam istediğim gibi bir ders uygulaması.. Tam puan vermiyorum ki,hedefin olsun, bir sonraki derste tam puan alabilmek için tekrar efor sarfedip,dersi boşlamayasın.. Bu arada ufak bir dipnot: Uygulamana birkaç imge,resim eklersen görsel açıdan daha da zenginleşmiş olur.Örneğin kadehinin resmini vs. Sonuç olaraaaaak hanenee... +23 Puan
| |
| | | Godric Mick Appeals Seherbaz
Mesaj Sayısı : 187 Tarafı : Tarafsız Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Asası : Porsuk Evcil Hayvan : Hipogrif Kayıt tarihi : 16/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası C.tesi Ağus. 01, 2009 1:10 pm | |
| Sabahki Sihirli Yaratıkların Bakımı dersinden sonra bulduğu yarım saati Ortak Salon’da geçirmişti Chuck. Şimdi de Biçim Değiştirme dersi için on beş dakikası vardı ve okuduğu kitabı bulduğu masanın üzerine fırlatıp Erkekler Yatakhanesi’nin merdivenlerine yöneldi. Çifter çifter atladığı basamaklardan sonra odada kimsenin olmadığını fark etti ve hemen yatağının yanındaki çantasına yöneldi. Kızların yatakhanesini hiç görmemişti ama burası kadar karmaşık olduğunu sanmıyordu, burayı her zaman dağıttıkları barizdi. Kendide dağınık olduğundan bundan pek şikayet etmiyordu ama buranın biraz olsun toplanmaya ihtiyacı vardı ve akşam yemeğinden hemen sonra burayı -en azından kendi bölümünü- toplamayı planlıyordu. Çantasında bulduğu birkaç parşömeni, tüy kalemini ve gerekli olan ders kitabını çantasına attı. Çantayı biraz düzenleyip omzuna geçirdi ve merdivenlere yönelip aşağıya indi. Beth de onun gibi kitabını bırakıp yukarı çıkmış ve geri gelmişti. Onunla buluşup aceleyle Ortak Salon’dan fırladılar ve merdivenlere yöneldiler. Onlarca merdivenden sonra dördüncü kata ulaştılar ve kapısı açık olan Biçim Değiştirme dersliğine girdiler. İçeride erkenden gelen Rawenclavlılar vardı. Chuck biraz onları süzüp Beth’in geçtiği yerin duvar tarafındaki yere geçti. Hemen ders kitabını çıkartıp biraz incelemeye başladı. İlk derste ne yapacaklarını ilk bölümlerden araştırmaya başladı. Kitap genellikle bir büyü üzerinde duruyordu ilk bölümde ancak ne olduğunu tam olarak anlayamamıştı Chuck terimler yüzünden. Birden Beth’in farkında olmadan ona dirsek attığını fark etti ve kafasını çevirip gelen profesöre baktı. Biçim Değiştirme profesörü buraya doğru geliyordu ve Chuck sırasında biraz doğrulup ona süzmeye başladı. Onun yanından geçtiği her sıradaki uğultu kesiliyor ve sınıf yavaş yavaş sessizleşmeye başlıyordu. Her kendinden emin adım öğrencileri çok şaşırtıyordu. Gevezelik yapan herkes profesör ilerledikçe yerlerinde saklanıyorlardı. Profesör arkasına dönmeden sınıfın en ucundaki kapıya paralel olan kürsüye ulaştı. Chuck tam olarak ne yaptığını göremedi ancak profesör sınıftan gelen inleyiş ve nidalarla birlikte arkasına döndü. Biraz onların üzerinde göz gezdirdi ve konuşmasına başladı "Merhaba gençler... Ben Theoderg Grey… Biçim Değiştirme’yi dilerim mutlu bir şekilde bu sene boyunca bıdı bıdı... klasik prosedür konuşmalarını eminim siz dinlemekten ,ben de söylemekten sıkılmışımdır." Bu sözleri boyunca bir yandan her sırayı süzüyordu ve ifadesine küçük bir tebessüm eklemişti.
"Büyü dünyasına yeni giren sizlerin, uygulamada bir şeyler yapmak istediğinizi biliyorum. Bu yüzden klasik kuramsal dersi bu derslik kısa tutacağım ve ilk uygulama büyüsünü vereceğim." dedi onlara doğru. Sınıftaki herkes gibi Chuck çok hoşnut kalmıştı bu söylemden. Ağzının tek tarafıyla sırıtıyordu ve tek eliyle de sıraya yaslanmaya devam ediyordu. Sınıftaki öğrenciler yükselmeye çalışıyorlardı, önlerindeki birkaç sıradan kafalarını uzatanlar Chuck’ı rahatsız etmese de Beth’i rahatsız ediyordu. O da kafasını dikleştirerek ve biraz daha doğrularak bunu kolaylaştırmıştı. İkisi de profesörü pür dikkat dinliyorlardı.
"Biçim Değiştirme! Diğer büyü-bilimlerin arasında oldukça sıra dışı bir öneme sahiptir. Keskin asa hareketleri, düzgün telaffuz edilmesi zorunlu büyü sözcükleri ve yoğun konsantrasyonun yanı sıra büyük çaba da gerektirmektedir. Bunlardan herhangi birinin yanlış yapılması, ölümcül ya da geri dönülmesi imkansız sonuçlara sebep olabilir. Bu yüzden uyarıyorum." diye devam etti Profesör Grey ve uyarısını dile getirirken işaret parmağını onlara doğru salladı. Onun her hareketi asalet içeriyordu, Chuck gibi herkes onun bu tavrından ve kendinden emin davranışlarından çok memnundular.
"Hepiniz… istisnasız… çok dikkatli olmalısınız..." Bu gerçekten önemli bir uyarıydı, her kelimenin vurgusu ve sertliği bunu daha da artırmıştı. Sınıftan saçmalayıp fısıldayanlar ve nidalar atanlar çoktu. Chuck sınıfın abartmalarına karşı hafifçe inledi ve kollarını gövdesinde birleştirdi. Profesör buna karşılık olarak hafif bir gülümseme yerleştirdi yüzüne ve sakince fısıldadı. "Şimdi.." dedi ve masasının yanına doğru ilerledi. Chuck’ın dakikalardır fark etmediği bir şey vardı orada. Kızıl ve altın işlemelerle süslenmiş bir tül ile örtülüyordu saklanmak istenen şey. Chuck bunu nasıl fark edemediğini düşünürken profesör elini tüle götürdü ve yavaşça çekti. Öncelikle havada dalgalanan tül biraz sonra hafifçe yere düştü. Tülün altından gözüken ahşap ayağın üstünde bir kafes vardı. İçinde de gerçekten hassas görünen bir kuş. Grimsi tüyleri vardı ve neredeyse hiç hareket etmiyordu. Profesör onlara doğru bakarak gülümsüyordu ve eliyle hafifçe kuşu süzdü. “Gördüğünüz nesli tükenmekte olan bir tür kuştur. Anatomisi gereği oldukça basit bir yapıya sahiptir ki biz bu yüzden birinci sınıfların uygulama ünitesinde bu hayvanı işlemeyi seçeriz. Çünkü biçimini değiştirmek oldukça rahat ve kolaydır. Yani... en azından..." dedi ve profesör Chuck’ın hiç fark etmeden cebinden çıkarttığı asası ile kuşu tekrar süzdü. "...diğer hayvanlara göre." diye tamamladı cümlesini, kelimeleri ayırmasının anlamı onları aşağılamamaktı.
"Yapmanız gereken, 3'e kadar saymak ve büyülü sözcükleri söylemek. Büyülü sözcüklerimiz Fera Verto. Önce izleyelim. İşte bu eşsiz hayvan..." dedi. Asasını kuşa doğru doğrulttu ve hafif hareketlerle üçe kadar saydı. “Fera Verto!" dedi ve asasının uçundan beyaz bir renk kuşa doğru süzüldü ve ona değdiği anda kuş büzüşüp buruşmaya başladı. Birkaç saniye içinde kuşun yerinde güzel bir kadeh duruyordu. Chuck bu büyüyü çok sevmişti, kitapta okuyup anlamadığı şey buydu demek ki: Fera Verto!
Chuck kristal beyazı ve altınımsı bir renkle süslenmiş kadehi süzmeye devam ederken profesör "Ve bu ise misafirlerinize çıkarmak için can atacağınız çeyizinizdeki kristal bardak." dedi ve karizmatik bir hareketle masanın önünden alttaki basamağa atladı. Sıraların önüne gelip ellerini birbirine çarptı. "Hadi bakalım gençler,sıra sizde... Unutmayın 1,2,3. Fera Verto! Gerekli ipuçları tahtada yer alıyor. Neler yapabiliyorsunuz bir görelim…" dedi hafif bir gülümsemeyle ve asasını hafifçe havada salladı. Birden tahtada yazılar belirdi.
“ * Büyü : Fera Verto * Amaç : Kuşu bardağa çevirmek * Büyü Rengi : Kristal Beyaz * Telafuz : Fair-uh - Vair- toh * Yapılış : 3 kez havaya vur ve büyülü sözcükleri söyle * Büyünün anlamı : Fera : Yaratık, hayvan; Verto: Değiştiriyorum demektir.”
Chuck tahtadaki bilgilendirmeyi okudu ve iyice pekiştirdi. "Öbür dersimizde biraz daha teorik, kuramsal bilgilerle ders işleyip yine farklı bir büyünün uygulamasını yapacağız. Şimdi Fera Verto uygulamasını ve bu dersin uygulamasını Uygulama Odasına geçip yapmanızı istiyorum. Kolay gelsin…" dedi ve onlara gülümseyerek masasına yöneldi.
Chuck profesör sözünü bitirir bitirmez masasının üzerindekileri çantasına tıktı ve Beth’in peşinden Uygulama Odasına doğru ilerledi. Onlar kapıya gelmişken sınıftakiler daha hazırlanıyorlardı. Chuck bu durumdan hoşnuttu ve yapacağı büyü için düşüncelerini yoğunlaştırıyor, asasını daha da kavrıyordu.
* * *
Galiba bu ders Chuck’ın en sevdiği ders olacaktı, hem ders hem de profesörün davranışlarını şimdiden benimsemişti. Diğer binaların öğrencileriyle birlikte Uygulama Oda’sına geçmişlerdi ve Chuck ile Beth en önden girmişlerdi sınıfa. Paralel olarak yerleştirilen kuşlar 4 sıra halindeydi ve uygulama için onları bekliyordu. Beth gerçekten büyük adımlarla sıralardan birinden bir kuşun yanına geçip odaklanmaya çalışıyordu. Chuck da onun arkasındaki kuşun yanına gidip asasını çıkarttı ve kuşa odaklandı. Konsantre olmak onun için her zaman kolaydı ve hemen rahatlayabildi. Asasını daha da kavradı ve gözleriyle kuşu iyice süzdü. Onun dönüşümünü düşündü ve o zamanki özgüvenini düşündü. Boştaki elini serbest bırakıp boynunu kütletti ve asasını iyice kaldırıp kuşa doğru bir adım attı. Kendinden emin bir şekilde fısıldadı: “Fera Verto!” Asasından beyaz ve kristalimsi bir renk süzüldü. Yan tarafında çalışan çocuğun yaptığı yanlışlık yüzünden çıkan yeşil renk elinde parlıyordu ve bunu dikkatini dağıtmamasına odaklandı. Süzülen renk kuşa yaklaştı ve Chuck gözlerini biraz kıstı.
Kuş birden aynı profesörün yaptığı gibi büzüşmeye başladı. Profesörün büyüsünde herhangi bir duman olmamıştı ama kuş mavimsi bir bulut ardından büyünün etkisini tamamlamıştı. Chuck bunun ne olduğunu tabii ki anlayamamıştı, ilk başta patlayacağını düşünmüş ve bir adım geriye atmıştı farkında olmadan.
Kadehe yaklaşıp gözlerini üzerinde gezdirdi. Herhangi bir kusuru yok gibiydi ve yoktu da. Gerçekten garip bir biçimde başarılı olmuştu ve bedeni bu şaşkınlıktan dolayı kilitlenmişti. Kolay bir uygulama olduğunu düşünüyordu çünkü ilk seferde yapabilmişti. Gerçekten bundan çok hoşlanmıştı ve ağzının yan tarafıyla durmadan gülümsüyordu. Herhangi bir tiki olmamasına rağmen gözü heyecandan seğiriyordu. Elindeki asasını daha da kavrayarak hafifçe kadehe dokundu. Kuş dönüşmeden önce kızılımsı kahverengiydi ve kadehte onun renklerini taşıyordu. Arkasına dönüp Beth’e baktı, kuşun yerinde olmadığını ve onun yere oturup kadehini incelediğini gördü. İkisi de başarılı olabilmişlerdi. Bu Chuck için şaşırtıcı değildi çünkü büyünün onlar için kolay olacağı söylenmişti. Etrafına bakındı ve denemelerini sürdürenlerin çoğunlukta olduğu kişileri gördü. Ama önlerindeki kadehlerini süzenlerde bulunuyordu. ************************************************
+25 Puan..Fazla lafa gerek yok sanırım =)
| |
| | | Jacob J. Broxé Gryffindor V.Sınıf
Mesaj Sayısı : 32 Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Çobanpüskülü Özel Yetenek : Alamıyorm x( Evcil Hayvan : Crew adında bir kurbağa. Kayıt tarihi : 26/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası C.tesi Ağus. 01, 2009 5:05 pm | |
| "Ahh... Yine bir ders."
Sızlanmadan duramıyordu. Yorgundu. Önceki dersten sonra Ortak Salon'dan çıkmamayı düşünüyordu. Ama çıkmak zorundaydı. Biçim Değiştirme Dersi. Zevkli geçeceğe benziyordu. Buda Sihirli Hayvanların Bakımı gibi bir dersti. Fakat burada hayvanların ve eşyaların biçimleri değişiyordu. Etkileyici bir ismi vardı. Dersler yorucu ama bir o kadar da güzel geçiyordu. Tabi ki Sihir Tarihi hariç. Alan o dersi pek sevmemişti. Profesörden mi kaynaklanıyordu? Galiba öyleydi. Fakat yine de o dersten geçebileceğini ummuyordu. Zaten O dersi önemsiz görüyordu. Koyu yeşil koltukların üzerine oturmuş, şöminenin içerisinde yanan kırmızı ateşi izliyordu. Dalmıştı. Kendini bir okyanusun ortasında buldu. Etrafında bağıran insanlar vardı. Bu ara bu hayali sık sık görüyordu. Suya daldı. Çıktığında etrafta kimse yoktu. İleride arkasını dönmüş bir kız gördü. Boğulacak gibi duruyordu. Kıza doğru yüzdü. Yaklaştığında farketti. Bu Regina'ydı. O'nu kurtarmaya çalışırken Ortak Salon'un kapısının açılmasıyla kendine geldi. Birkaç kişi girmişti. Alan çantasını alıp merdivenlere yöneldi. Bu merdivenlere artık alışmıştı. Aklı Regina'daydı. Özlemişti. Biçim Değiştirme dersliğine doğru yola çıktı. 4. Kat'a gelmişti. Koridoru geçtikten sonra karşısına çıkan ilk derslikti. Evet burası Biçim Değiştirme Dersliği'ydi. İçeriye doğru girdi. Birkaç kişi vardı.
Sınıfta uğultular çoğalmıştı. Alan etrafına baktı. Hufflepuff'ların yüzündeki o sersem ifadeyi gördü. Ne kadar da ezik görünüyorlardı. Bağıran bir çocuğa dönüp; "Konuşmayı kes! Seni iğrenç Bulanık." Evet Alan'ın safkan takıntısı vardı. Bu arada Profesör sınıfa girdi. Oldukça yakışıklı bir profesördü. Fakat idolü hala George Crownie'ydi. Profesör kendini tanıttıktan sonra ders hakkında konuşmaya başladı. Alan bu girişi beğenmişti. Evet ilgi çekici bir konuşmaydı. Fakat tek beğendiği şey bu değildi. Sınıf oldukça güzel görünüyordu. Profesör Biçim Değiştirme hakkında bilgiler verirken Alan dikkatlice onu dinliyordu. Bu dersten etkilenmişti. Sihirli Yaratıkların Bakımı kadar güzeldi. Profesörü dinlemekten büyük zevk duymuştu. Bu derste başarılı olacağını umuyordu. Yeşil gözleri ile profesörü süzerken etraftaki Hufflepuff'ların o aptal surat ifadelerine bakarak sinsice gülümsedi. Profesör kuşu açıklarken Alan dikkatini kuşa çevirdi. Harika görünüyordu. Bundan bir tane isterdi fakat nesli tükenmekte olduğunu duyunca üzüldü. Yeşil gözlerini merakla kuşa dikti. Bu arada profesör ilk büyü hakkında konuşurken harika yeşil gözlerini profesöre doğrulttu. İlk büyüyü duymuştu. "Fera Verto". Demek su kadehine dönüştürüyordu. Profesör yaparken izledi. Hayranlıkla profesöre bakıyordu. Evet büyü gerçekten harikaydı. Sıra öğrencilerdeydi. Evet bu büyü harika görünüyordu. Alan'ın ilgisini çekmişti. Denemek için sabırsızlanıyordu. Tahtada yazılar belirdi. Büyü hakkında Profesör denemeleri için Uygulama Odası'na geçmelerini söylemişti. Çantasını bırakıp Uygulama Odası'nın yolunu tuttu.
~~##~~
İçeriye girdiklerinde herkes bulduğu bir kuşun arkasına geçmişti. Alan kuşun arkasına geçti. Asasını doğrulttu. Kuş ona doğru bakıyordu. Alan asasını kaldırdı.Kuşa doğru doğruttuktan sonra havaya doğru üç kere vurdu. Ve ardından "Fera Verto" diye bağırdı. Bu arada pencerenin önünde durduğundan asası ve gökyüzü birleşiyordu.
Kristalimsi bir ışık kümesi asadan ilerleyerek kuşa doğru gitti. Kuş birden bire küçülmeye başladı. Alan korkmuştu. Ya kuşa birşey olduysa diye düşünmeden kendini alamıyordu. Kuşu yanlışlıkla öldürmüş olabilirdi. Daha büyü ile ilgili bilgisi yoktu. Korkudan bir adım geriye attı. Kuş beyazımsı bir toz kümesinin içerisinde kalmıştı. Siyah tüyleri gittikçe yok oluyordu. Alan korkudan nefesini tutmuş ona bakıyordu. Ve sonra gördüğü görüntü ile kendine geldi. Derin bir nefes aldı. Başarmıştı. Evet kadeh karşısındaydı.
Kadeh karşısında etkilenmişti. Görüntüsü çok hoştu. Evet başarmıştı. Kadehi tutarak elinde salladı. Emin olmak için birkaç kez daha dokundu. Evet sonunda kadeh önündeydi. Etrafına baktığında çoğu kişinin başardığını görünce biraz olsun homurdandı. Fakat bazı Hufflepuff'lar ilk denemeside yapamadığı için onlara derin bir kahkaha atarak pis bir bakış attı.
*********************************************** Birtakım eksiklikler var.Bunu da sonraki uygulamalarda çözümleyeceğinizden eminim.+20 Puan | |
| | | Jasper Ruby Black Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 1967 Nerden : Her yerden xD Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Utku Patronus : Unicorn Tarafı : Ö.Y Yakında Senide Yicemm :D Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Zor Seçim Özel Yetenek : Öğrenci Daha O Dur :D Evcil Hayvan : Griffin Kayıt tarihi : 16/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası C.tesi Ağus. 01, 2009 7:00 pm | |
| Jasper KsKs Dersinden Yeni Çıkmasına Rağmen Hale Çok Dinçti.Sırada Biçim Değiştirme Dersi Vardı Sonrada İksir.Bugün Yoğun Bir Gündü.KsKs Dersinden Çıkar Çıkmaz Hufflepuff Ortak Salonuna İndi Daha Biçim Değiştirme Dersine Çok Vardı.Hayret Hufflepuff Salonunda Kimse Yoktu.Girememez Olmalıydı.Çünkü Ksks Zorunlu Bir Dersti Diğer Öğrenciler Nerde Olmalıydı?! Jasper Bir Köşedeki Masaya Oturdu.Ve Onların Gelmesini Bekledi.Aradan Yarım Saat Geçti Ders Başlayacaktı Birazdan Jasper Bir Yandan Merak Bir Yandan Mutlulukla Yürüyordu Yollarda.Koridorlarda Birçok Hufflepuff Öğrencisi Gördü.Herkes Ortak Salona Doğru Yürüyordu.Jasper'ın Mı Bir Hatası Vardı Ki Acaba?Ama Olması İmkansızdı.Biçim Değiştirme Dersliğine Az Kalmıştı.Nerdeyse Varacaktı Ama Merakı Onu Yerinde Tutmaıyordu Ve Hufflepuff Salonuna Geri Döndü Nerdeyse Otıracak Yer Yoktu.Yoksa Dersi Mi Kaçırmıştı. Oradan Biri Geçiyordu.Çocuğu Durdurup ''Biçim Değiştirme Dersliği Ne Zaman'' Diye Sordu.Çocuk Cevap Vermeden Kolundaki Saati Göstedi.Daha Saate Vardı.Jasper'ın Hatası Vardı Ve Aklına Birden Koridordakilerin İtişmeleri Geldi.Evet Evet İyi Hatırlıordu.İki Çocuk Kavga Ediyorlard.Herhalde Millet Onları Ayırmıştı.Jasper En İyi Dostları Ve Ayrıca Kuzeni Olan James Ve Johnny Aklına Geldi.Şöyle Etrafına Bir Baktı Yoklardı.Boş Sınıfta Olmalılardı.Çocuğun Saati Yanlış Diğilse Daha 15 Dakika Vardı.Jasper Kahvaltısını Etmişti. Jasper Kitap OkuyorduO Anda Jasper'ın Gözüne Bir Şey Girdi.Acilen Lavobaya Gitmesi Lazımdı.Yoksa Ölüm Tehlikesi Bile Yaşayabilirdi.Ne Aksi Ya O 15 Dakika İçinde Olmamıştı Da Tam Ders Başlarken Olmuştu.Koşa Koşa Lavaboya Gitti.Yüzün Yıkadı.Hemen Lavabodan Çıktı Ve Dersliğe Doğru Yol Aldı Koşa Koşa Oraya Varmıştı.KapıyıYavaşça Açtı.Öğremten Yoktu Ama İçerisi Dolmuştu.Hemen Bir Yee Oturdu.ve Öğretmenin Gelmesini Bekledi.Öğretmen Gelmişti.Ve Sözlerine Başladı Yavaş Yavaş--------Merhaba gençler. Ben Theoderg Grey. Biçim Değiştirme’yi dilerim mutlu bir şekilde bu sene boyunca bıdı bıdı... klasik prosedür konuşmalarını eminim siz dinlemekten, ben de söylemekten sıkılmışımdır.” Jasper Bu Dediklerini Çok Beğenmişti.Ayrıca Bu Öğretmeni De.Diğer Öğretmenler Gibi Konuşmuyordu.Bu Öğretmen Farklıydı Sanki.Dediklerine Devam Etti Biçim Değiştirme! Diğer Büyü-Bilimleri’nin arasında oldukça sıradışı bir öneme sahiptir. Keskin asa hareketleri, düzgün telaffuz edilmesi zorunlu büyü sözcükleri ve yoğun konsantrasyonun yanı sıra büyük çaba da gerektirmektedir. Bunlardan herhangi birinin yanlış yapılması, ölümcül yada geri dönülmesi imkansız sonuçlara sebep olabilir. Bu yüzden uyarıyorum." Gördüğünüz nesli tükenmekte olan bir tür kuştur. Anatomisi gereği oldukça basit bir yapıya sahiptir ki biz bu yüzden birinci sınıfların uygulama ünitesinde bu hayvanı işlemeyi seçeriz. Çünkü biçimini değiştirmek oldukça rahat ve kolaydır. Yani… en azından.” Jasper Öğretmeni Dikkatlice Dinlerken Öğretmen Birden Kafesi Çıkardı Ve Herkese Gösterdi Devam EttiYapmanız gereken, 3'e kadar saymak ve büyülü sözcükleri söylemek. Büyülü sözcüklerimiz “Fera Verto”. Önce izleyelim. İşte bu eşsiz hayvan..." Asasıyla Gösterdi Kuşu Ve“Fera Verto! Dedi Sakin Bir Şekilde.Jasper Kuşu Asaına DOğru Yöneltti ''Fera Verto" Birden Kuş Kupaya Çevrilmişti.Jasper Mutlu Oldu Öğretmen Dediklerini Dedi.Jasper Dışarı Çıktı. *********************************************** Oldukça kısa ve betimlemelerden yoksun. İlk ders olduğu için bu kadar bol veriyorum.Bundan sonra biraz daha çalışmalısınız. +11 Puan | |
| | | Clementine L. Alcore Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 17 Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Evcil Hayvan : Angel (Kedi)... Kayıt tarihi : 24/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Salı Ağus. 04, 2009 9:07 pm | |
| İlk dersim boş olduğu için kahvaltıdan sonra yapıcak birşeyler arayarak Hogwarts'ın koridorlarında dolanmaya başladım. Hem etrafı tanımak için de iyi bir fırsattı. Aslında tüm okul değil de benim keşfetmek istediğim öncelikli bi yer vardı... Kütüphane. Nerde olduğunu tam olarak bilmiyordum ama şansım bana yardım etmişti ve kütüphaneyi kolayca bulmuştum. İçeri girip dolaşmaya başladım. Boş dersin yarattığı tüm zamanı, bu kadar kitabın içinde kendimi kaybedercesine harcadığımı zil çalınca farkettim. Burda kesinlikle daha çok zaman harcamalıyım diye düşünürken kütüphaneden çıktım.
Kütüphanenin yerini bilmediğim gibi Biçim Değiştirme sınıfınınkini de bilmiyordum. Yine şansım yardım etmese geç kalmam işten bile olmayacaktı. Ama önüme koşar adım ilerleyen ve birkaç kızdan oluşan Ravenclaw'lu kızlar grubu çıkınca bende onları takip etmeye başladım. Tam olark birinci sınıf olduklarına emin olamıyordum ama artık yapacak birşey yoktu. Bu kısa takibin sonunda geldiğimiz sınıf görünce gerçekten rahatlamıştım. İçeri girdiğimde azıcık şaşırdığım söylenebilirdi çünkü dolu değildi. İlk defa bir sınıfa önce gelmenin tadını çıkardım. Her zaman bana kalan sıraya otururdum fakat şimdi kendi seçtiğim sıraya oturabilirdim. Sınıfın ortalarına kadar ilerleryip gözüme kestirdiğim sıraya oturdum.
Profesör kürsüsü sınıftaki sıraların hakimiyetini ele almak üzere yerleştirilmiş gibi duruyordu. Tüm sıralar düzenli bir şekilde diziliydi ve kürsüyü görmek tüm sıralardan mümkün gibiydi, çünkü bir basamak yukarıda duruyordu. Sınıftaki kapalı pencereler, bugün pek fazla yüzünü göstermeye meyilli olmayan güneş güzünden gökyüzüne yerleşen gri ve bulutlu havayı yansıtıyorlardı. Pencerelerin kapalı olmasına rağmen sınıf taze havayla doluydu. Profesör kapıyı açıp içeri girdiği zaman bakışlarım Profesör'ün üzerine kaydı ve benim gibi sınıfı incelemekle meşgul olan diğer öğrencilerin de. Hiçbir şey söylemeden sıraların oluşturduğu koridor boyunca yürüyüp elindeki çantasını kürsünün üzerine bıraktı. Dersi kürsüden anlatıcakmış hissine kapıldığım sırada yanıldığımı kanıtlarcasına sınıfa doğru dönüp kürsüden bir kaç adım önde kendini tanıtmakla konuşmaya başladı.
"Büyü dünyasına yeni giren sizlerin,uygulamada birşeyler yapmak istediğinizi biliyorum..Bu yüzden klasik kuramsal dersi bu derslik kısa tutacağım ve ilk uygulama büyüsünü vereceğim." diye konuşmasına devam edince diğer bir kaç profesörün aksine onun ilk derte uygulama yaptırtıcak olması herkesi hem mutlu etmiş hem de şaşkın bir ifadeyi yüzlerine yerleştirmesine neden olmuştu. Biçim Değiştirme dersinin önemi hakkında bilgi verdikten sonra, nasıl olupta dikkatimi çekmediğini anlayamadığım ve kırmızı rengi, altın işlemleriyle parıldayan örtünün bulunduğu askılığa doğru ilerlemeye başladı. Örtü sanki altında bulunan şeyi saklamak üzere oraya yerleştirilmiş gibi duruyordu.
Nitekim de öyleydi profesör örtüyü hızlıca çekip altındakini görünür hale getirdiği zaman haklı olduğum ortadaydı. Örtünün altında saklı olan şey bir kuştu ve sanırm az sonra onu bir bardağa dönüştürmemizi isteyecekti. Neden bu kuşu seçtiğini düşünürken sanki beni duymuş gibi sorumu yanıtladı.
"Gördüğünüz nesli tükenmekte olan bir tür kuştur.Anatomisi gereği oldukça basit bir yapıya sahiptir ki biz bu yüzden 1. sınıfların uygulama ünitesinde bu hayvanı işlemeyi seçeriz.Çünkü biçimini değiştirmek oldukça rahat ve kolaydır.Yani en azından diğer hayvanlara göre."
Yapmamız gerekenin ne olduğunu anlatıp uygulamalı olarak gösterdikten sonra herkesin gözü az önce yerinde bir kuş olan kristal işlemeli bardağın üzerindeydi. Bizim aynı şeyi denememiz için uygulama odası geçmemiz gerekliydi. Fakat daha önce tahtaya doğru salladığı asasının yardımıyla beliren yazıları yazan profesörün ne yazdığına bakmak için tahtaya bir göz attım. Ders içinde anlattığı ve uyguladığı büyünün özeti gibiydi tahtada yazanlar, zaten dersi yeterince dikkatli dinlemiştim bu neden çok fazla inceleme gereği duymadan herkesle birlikte uygulama odasına geçtim.
Sınıfta profesörün kullandığı kuştan burda her sıranın üzerine muntazam bir şekilde yerleştirilmiş bir tane bulunuyordu.Derste nesli tükenmekte olduğunu söylendiğini sanıyordum fakat burda bir sınıf dolusu vardı. Başlamak için acele etmedim, zaten acelem de yoktu. Önce sabırsızlıkla büyüyü yapmaya dalmış öğrencilere bir göz atmak için etrafımı şöyle bir inceledim. Bazısı başarıyor, bazısı bardağa benzer sekilli bir şey oluştuyor fakat nedense hala kuş olduğu hissini veren nesne yaratıyor, bazısı iste denemesinde tamamen başarısız oluyordu. Saklamaktan çekinmediğim özgüvenim nedeniyle başaramayanlara gülme haddini kendimde buluyordum.Çünkü az sonra yapıcağım büyüyü başaramam söz konusu bile değildi.
Karşımda duran kuşa bir göz atıp asamı hazırladım. Konsantre olup zarif bi hareketle asamı üç kez havaya vurup sihirli sözcükleri söyledim, "Fera Verto!". Gözlerimi üzerinden ayrımadığım kuş asamdan çıkan parlak beyaz ışıkla birlikte garip bir şekil değiştirme eşliğinde bardak olmuştu bile. Ravenclaw'a seçilmemin kesinlikle doğru bir karar olduğunu biliyordum. Şimdiye kadar zekam ve yeteneğim beni yanıltmamıştı. Önümde duran işlemeli bardakla birlikte dersin bitmesini beklerken daha ilk günlerinde bile bu kadar eğlendiğim bir okulda ilerleyen yıllarda neler yaşanacağını düşünmeye daldım...
************************************************ Rp anlatımınızda 1.tekil kişiyi değilde 3.tekil kişiyi kullanmanızı istiyorum,bayan.Ayrıca betimleme ve resimlerle imgelemelere de özen gösterirseniz gayet başarılı olacağınızdan eminim.Fakat yine ilk ders olduğu için bu kadar bol verdiğimi de vurgulamadan edemeyeceğim. +15 Puan
| |
| | | Regina L. Archangel Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 93 Nerden : Nereye =D Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Başak Patronus : 1. sınıfta Patronus mu olurmuş cıkcık Tarafı : Karanlık tabii ki... Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Özgür Kanat~ Özel Yetenek : 4 saat uykuyla durabilitem var ve bu da bi yetenek bence =D Evcil Hayvan : Queen isimli gri bir pisi (: Kayıt tarihi : 23/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Çarş. Ağus. 05, 2009 12:59 am | |
|
Soğuk ve rüzgarlı bir günde iki genç kız parklardan birinde oturmuş, hararetle birşeyi tartışıyordu. "Kör müsün Caroline? Seni aldattığı apaçık!" diyordu güzel gözleri olan kız. "Kör falan değilim." diye yanıtladı sarı saçlı olan. "Sadece onu seviyorum ve..." diyor tereddütle. Nasıl tamamlayacağını bilmiyor gibi. "Git ve onunla konuş Caroline, kendin ve onun için yap bunu."
Güneş'in cömertçe ışıklarını yaydığı büyüleyici Hogwarts arazisinde, o kocaman ve nefes kesen gölün yanındaki kayın ağacının altında turuncu saçlı bir kız oturmuş kitap okuyordu. Sıkıcı ve uzn bir sabahtan sonra tek boş dersini dışarıda geçirmeye kararlı olan Luna eline gelen ilk romanı kapmış ve Göl'ün yanına gitmişti ama okuduğu roman gerçekten sinirlerini bozmuştu. Kitabı pat diye kapadı, "Paçavradan başka bir şey değil." dedi sinirle. Kitabı çantasına tıktı ve sırtı ağaca yaslı bir şekilde gölü izledi.
Hogwarts'a geldiğinden beri bir çok şey değişmişti. Mesela çok fazla arkadaşı olmazdı ama gerçekten bir dost edindiğini fark etti. Ya da insanlarla konuşmaktan hoşlanmazdı ama birileriyle zaman geçirmekten hoşlanıyordu. Hogwarts'a baktı ve o kapıdan içeri girmeden önce nasıl bir insan olduğunu düşündü. Hogwarts onu değiştirmişti, gerçekten. Gözlerini tekrar göle dikti, bir kuş çalıların arasından havalandı ve bulutlara doğru süzüldü. Gözden kaybolana kadar onu gözleyen Regina, sıkılmaya başladığını farketti. Saatine baktı ve zor bir ders olan Biçim Değiştirme'ye gitmek için çok fazla zamanının olmadığını farketti.
Oturduğu yerden kalktı ve çantasını omzuna vurdu. Küçük ayakları uzun ve yeşil çimenlerin arasında kayboluyordu. Sonunda girişin oradaki merdivenlere gelince Lil'in nerede olduğunu merak etti. Etrafına bakındı, yemekten sonra nerede olduğunu kaçırmıştı. Etrafta göremeyince merdivenleri ikişer ikişer çıkarak Giriş Salon'una girdi. 4. katta olduğunu sandığı Biçim Değiştirme sınıfına gitmek onun için zor olacaktı. Bu yüzden etrafta Ravenclaw cüppeli bir kaç kişi aradı ama kimse yoktu. Şansının bugün yanında olmasını dileyerek -ki öyle değildi- merdivenleri tırmanmaya başladı. Üçüncü katın koridorunu geçmişti ki birden dönmeye başladığını fark etti.
"Merdivenler!" diye fısıldadı dehşetle. Tırmanmakta olduğu merdiven hareket etmiş ve onu gitmekte olduğu yönün tersine götürmüştü. Yön konusunda çok da iyi olmayan Luna şokla duran merdivenlerden atladı ve etrafına bakındı. Hangi tarafa gitmesi gerektiğini bilmiyordu ve zamanının inatla daraldığının farkına vardı. Hep böyle olurdu zaten, ne zaman zamanın yavaş akmasını isterseniz inadına sanki biri saati büyülemiş gibi akrep ve yelkovan birbirini kovalar. İşte bu anlardan biriydi ve Luna 4. kordidorda kesinlikle kaybolmuştu.
"Biçim Değiştirme sınıfı nerede acaba?" dedi çaresizlikle bir tabloya doğru. İnsan kaybolunca veya çaresiz kalınca nasıl saçmalar bilirsiniz. Tabloda poker oynayan 4 adam birbirlerine bakıp kahkahayı patlattılar. "Sence biliyor gibi mi gözüküyoruz?" dedi adamlardan kirli sakalı olan. "Doğru, saçmaladım." dedi Luna sinirle. "Ne tarafta olduğunu da mı bilmiyorsunuz?" diye üsteledi. Adamlar birbirlerine baktılar ve kızıl kafalı olan gitmekte olduğu yönü gösterip "O tarafta olduğunu sanmıyorum tatlım. Az önce bir grup öğrenci bu tarafa doğru gitti ve sanırım sınıf o tarafta." Minnetle teşekkür eden Luna geldiği yöne doğru döndü ve hızla ilerlemeye başladı.
Geniş ve aydınlık koridorda yürürken birden bir grup öğrenci farketti. Dikkatle bakınca bunların birinci sınıf olduğunu anladı. Bedenini ele geçiren rahatlama hissiyle koridorda ilerledi. Sonunda o büyük kapının önüne gelebilmişti. Kapıyı itti ve sınıfı gözler önüne serdi. Düzenli olarak dizilmiş sıraların seviyesinde olmayan kürsü, bütün öğrencilere hitap edebilecek bir yerde konumlandırılmıştı. Arka kısımda bulunan tahta kazınmış gibi görünen "Galleon'u görmeden asanı sallama Mick" yazısı dışında boştu. Luna sınıfın neredeyse dolduğunu gördü ve gördüğü ilk boş yere oturdu.
O sırada kapı açıldı ve içeriye sert görünüşlü olan profesör girdi. Siyah saçları keskin gözlerinin üzerinde bulunan geniş alnını örtmüştü. "Dersin yeterince zor olması yeterli değilmiş gibi bir de disiplin manyağı bir profesöre gerçekten ihtiyacım vardı." demekten kendini alamadı Luna. Profesör sıraların arasından hızla kürsüsüne ulaştı ve çantasını fırlattı. Düşüncelerini onaylarcasına sert ve çabuk hareketleri vardı profesörün. Luna gözlerini devirdi ve profesörün girişini tahmin ederek 'Ödevlerinizi yapmazsanız sizi cezalandırmak zorunda kalacağım!' gibi tehditleri duymayı beklercesine kulak kesildi.
"Merhaba gençler..Ben Theoderg Grey..Biçim değiştirmeyi dilerim mutlu bir şekilde bu sene boyunca Bıdı bıdı.....klasik prosedür konuşmalarını eminim siz dinlemekten,ben söylemekten sıkılmışızdır.." dedi profesör gülümseyerek. Luna o an dış görünüşün her şey demek olmadığını anladı. Profesör sinirli bir tipe benziyordu ama kesinlikle dost canlısıydı. "Eh, bu işleri değiştirir." dedi Luna gülümsemesine engel olamayarak. Sınıf birdenbire daha sıcak ve güzel görünmeye başlamıştı gözüne.
Profesör kuramsal bir şey yerine uygulama yapacaklarını söyleyince mutluluktan gözleri ışıldayan Luna tüm dikkatini profesöre yöneltti. Profesör tahtaları gıcırdatarak sıralar arasında dolandı. Yapacakları şeyi tüm hücreleriyle merak eden Luna gözlerini dört açtı ve profesörü izledi. Profesör tahtaları gıcırdatarak sıraların arasında yürürken öğrencilerini izliyordu. "Biçim Değiştirme!Diğer büyü-bilimlerin arasında oldukça sıradışı bir öneme sahiptir." dedi hareket halindeki profesör. Luna hiç de öyle düşünmüyordu, eğlenceli bir ders gibi gözükse de hiç bir ders onun için İksir kadar önemli olamazdı.
"Keskin asa hareketleri, düzgün telafuz edilmesi zorunlu büyü sözcükleri ve yoğun konsantrasyonun yanı sıra büyük çaba da gerektirmektedir." Asa hareketleri sorun olmazdı, yoğun konstantrasyon da. Ama düzgün teleffuz biraz sorun yaratacak gibiydi çünkü Luna bir şeye yoğunlaştı mı konuşamazdı. Bütün benliğiyle onu ister ama bu sırada yapacağı şeyi unuturdu. Bu nedenle telaffuza çalışması gerekiyordu, adı gibi bilmeliydi. Profesör yanlışlıkların nelere yol açabileceğini anlatırken Luna sihirin her alanının tehlikeli olduğu kanısına çoktan varmıştı bile. Kontrol edilemez gibi duran ama kontrolü mümkün olan sonsuz bir güçtü sihir ona göre.
"Hepiniz..istisnasız..çok dikkatli olmalısınız.." dedi profesör onlara doğru eğilerek. Ona korku hikayeleri anlatan bir arkadaşını anımsatmıştı. Elinde olomadan sırıttı. Profesörün de güldüğünü görünce memnuniyetle asasını kavradı. Yapılacak büyüye tüm dikkatini vermeliydi ve buna çalışmaya başlayacaktı. Ama profesör üzerinde simlerle süslenmiş altın rengi bir tül olan kafes biçimindeki cismi gözler önüne serince bu istemeden de olsa iptal oldu. Örtünün altında büyük ve siyah bir kuş vardı. Gagasının üzerindeki çıkıntı renkliydi ve kabarık tüyleriyle oldukça heybetli görünüyordu. Luna kuşu incelerken profesörün sesi kulaklarını doldurdu.
"Gördüğünüz nesli tükenmekte olan bir tür kuştur.Anatomisi gereği oldukça basit bir yapıya sahiptir ki biz bu yüzden 1. sınıfların uygulama ünitesinde bu hayvanı işlemeyi seçeriz." Luna kuşun çok şanssız olduğunu düşünüyordu. Nesli tükenmekte olan bir kuşu henüz büyü yapamayan öğrencilerin eline teslim etmek budalaca gibiydi, yerine başka bir hayvan kullanabileceklerini düşünürken profesörün anatomisinin basit olduğunu söylemesi üzere bakışlarını tekrar kuşa dikti. Aslında onun için üzlüyor gibiydi, bir anda bir kadehe dönüşmek korkunç olmalıydı.
"Yapmanız gereken,3'e kadar saymak ve büyülü sözcükleri söylemek.Büyülü sözcüklerimiz Fera Verto.. Önce izleyelim..İşte bu eşsiz hayvan..." Fare Verto dedi Luna'nın beyninde bir ses. Derken profesörün eline dikkatle baktı. Asasıyla havada üç adet kısa vuruş yaptı ve büyülü sözleri tamamen doğru bir şekilde söyledi. Asasından çıkan büylü ve puslu beyaz duman kuşa doğru süzüldü. Kuşa değdiği anda olanlar yüzünden Luna kalakalmıştı.
Kuş önce tüylerini yitirmişti, daha sonra gagasının içeri çekildiğini gören Luna hayretle mırıldandı. Gittikçe küçülen ve kuş olmaktan çıkan kuş artık kristal bir bardaktı. "Ve bu ise misafirlerinize çıkarmak için can atacağınız çeyizinizdeki kristal bardak.." diye şaka yaptı profesör. "Kuşun aynı şekilde düşündüğünü sanmıyorum..." diye mırıldandı. Yakınlarındaki bir oğlanın güldüğünü duydu. Bunu hep yapıyordu. Kendi kendine konuşmak onun için bri takıntı haline gelmişti. "Bunu bırakmam gerekiyor..." diye fısıldadı. Yine yapmıştı işte. Kazanamayacağı bir savaş vermekten vazgeçti ve dikkatini büyülü sözcüklere yöneltti.
Profesör asasını salladı ve sıranın onlara geldiğini belli etti. Luna özellikle büyünün okunuşuna dikkat etti. "Fair-uh - Vair- toh" dedi heceleyerek. Bir daha dedi ve bir daha. Ta ki sözleri ezberleyene kadar. Şimdi ise önündeki kuşu kadehe çevirmesi gerekiyordu. Zihnini temizledi ve tüm dikkatini kuşa yöneltti. Daha sonra "Fera Verto." dedi asasının üç vuruşuna yayarak. Tabii ki hiç birşey olmamıştı, gözlerini kırpıştırdı ve hatasını anladı. Üç vuruştan sonra söylemesi gerekiyordu, üç vuruşla birlikte değil. "Beynin nerede senin?" diye mırıldandı kendi kendine. Asasını yeniden kendinden emin bir şekilde hazırladı. Havada üç kısa vuruş yaptı ve "Fera Verto." dedi kesin bir sesle.
Asasından uçan beyaz dumanı görünce memnuniyetle gülümsedi. Baktığı yerde bir kuş değil kadeh duruyordu ve kuşun son yaptığı şey garip bir ses çıkartmaktı. Sevinçle gülümsedi. Çok da zor olmamıştı onun için. Binasıyla gurur duymaya başlamıştı, "Sınır tanımayan bir zeka, en büyük hediyedir insana..." dedi belli belirsizce. Daha sonra eşyalarını toparladı ve zilin çalmasıyla birlikte dersten çıktı. Harika bir ders geçirmiş olmanın hafifliğiyle diğer dersliğe doğru yola koyuldu.
- Alıntı :
ff *******************************************************
+23 Puan.Oldukça başarılı bir rp.Biraz daha resimlerle imgelersek daha da güzel olacak.Bu arada söylemeden edemeyeceğim,dersimizin adı biçim değiştirme,yani çoğu büyütünün aksine döndürecek büyü de mevcuttur ki emin olun bu bardakların hepsini bir sonraki dersimizde kullanmak için tekrar kuşlara çeviriyorum.İçiniz rahat olsun, genç bayan. =)
| |
| | | Theoderg Grey Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 48 Nerden : çıktı şimdi bu? Meslek : Profesör Gerçek İsim : Theo Patronus : Griffin Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Pagan Kuşu Kayıt tarihi : 02/07/09
| Konu: Geri: Uygulama Odası Ptsi Ağus. 10, 2009 11:56 am | |
| İlk uygulama 5 Ağustos itibariyle sona ermiştir....
5 Ağustos'Tan sonra uygulama yapan öğrencilerin mesajları silinmiş ve geçersiz sayılmıştır.
Bir sonraki uygulamayı yine bu sayfada yapacaksınız. | |
| | | | Uygulama Odası | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|