|
|
| İş Yemeği. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: İş Yemeği. Cuma Tem. 24, 2009 11:00 pm | |
| Çalar saat diye bir aletin icat edilmesi muggle'ların işi miydi bilemiyordum ama çok işe yaradıkları kadar, gerektiğinde çok da rahatsız edici olabilme potansiyeline sahiplerdi. Elimi cıngırdayan saatin üstüne kuvvetlice vurdum ve susmasını ümit ettim. Susmadı. Uyanmak zorunda olduğumun göstergesiydi bu ve ne yazık ki istemeye istemeye uyandım. Bana kalsa öğlene kadar miskin miskin yatardım ama bugün önemli bir gündü. Bir kez daha hızlıca bastırdım ve saati susturdum. Esnedim, gerindim, gözlerimi kızarıncaya kadar ovuşturdum. Yataktan kalktım ve banyoya doğr ilerledim. Temiz bir büyücü gibi altımdaki şortu çıkardım ve sıcak bir duş aldım. Dişlerimi fırçaladım ve saçlarımı kuruladım. Tüm bunları yaparken öyle yalın ve somut bir ifadeyle kaplıydı ki yüzüm, ne istediğim bariz bir şekilde belli oluyordu. Uyumak. Sabaha kadar yazı yazmıştım ve bugün buluşacağım Gelecek Postası editörüne yaranabilmek için yazılarımda onlarca düzenleme yapmıştım. Neyse ki bir süre sonra ayıldım ve kahvaltı ettim.
Neredeyse bütün bir günümü yazıları toparlamaya, onları dosyalamaya ve dış görüntü olarak da çekici kılmaya çalışarak geçirdim. Buluşacağım kadını az çok tahmin ediyordum, daha önce yüzünü görmememe rağmen şişman, muhtemelen gözlüklü ve ukala bir kadınla karşılaşacaktım. Bu yüzden ne kadar güzel yazmış olursam olayım bir kulp takacağından hiç şüphem yoktu. Sevgili saatim akşam yedi buçuğu gösterdiğinde şık bir kıyafet giydim, saçlarıma özenle şekil verdim. Görüntüsünün berbatlığından emin olduğum bu kadının karşısında yakışıklı görünmek istiyordum. Belki onu bu şekilde etkilemeyi başarabilirdim. Kadınlar hoşlandığı erkeklere karşı ne kadar da zayıf oluyorlardı... Kendimi gazetenin editör yardımcısı falan bile yaptırtabilirdim. Bazen kendime neden bu kadar güvendiğimi sorguluyorum doğrusu.
Tüm hazırlıklardan, gözden geçirmelerden sonra artık çıkmaya hazırdım. Cüppemi giydim, asamı cüppemin görünmeyen bir yerine koydum ve dosyaları siyah iş çantamın içine koydum. Çıkmadan önce aynada kendime baktım. Merlin'in tırnak törpüsü! Hiçbir zaman olmadığım kadar beyefendi görünüyordum. Bu halim için kendime gülüp geçerek evden çıktım ve Çatlak Kazan'a cisimlendim.
Vaktinden önce geldiğimin farkındaydım. Kolumdaki saate baktım. Yaklaşık on beş dakika erken gelmiştim. Garsondan bir tane ateş viskisi istedim. Çantadaki dosyaları vaktinden önce açarsam kendimden şüphe ediyormuşum gibi görünür, eksik bir şeyler olduğunu kabul ediyormuşum hissi uyandırırdı. Bu yüzden çantayı kapalı bir şekilde masanın yanına koydum ve garsondan aldığım ateş viskisini yudumlamaya başladım.
En son Julien Larkhill tarafından Çarş. Tem. 29, 2009 3:22 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Cuma Tem. 24, 2009 11:26 pm | |
| "Tık, tık, tık..."
Yorgun zihnim bu ritmik tıkırtıyı rüyama uyduruvermişti hemen. İnsan beyninin yapısına bayılıyorum, hele ki yorgunsa uyanmamak için elinden geleni yapıyor. Eh, benimki de pek dinlenik olmadığı için rüyam anında boyu değiştirmişti. Sözde Frnasa' daki evimizdeymişim de yağmur filan yağıyormuş. Pöh! Nerde o günler...
Tıkırtının şiddetinin artmasıyla beynim bile dayanamadı ve mecburen uyanmak zorunda kaldım. Gözlerimi açtığımda günün ilk hayalkırıklığıyla karşı karşıyaydım: Baykuşum Nige! Hem de sabahın bu saattinde! Homurdanarak hiç de hazzeetmediğimbir İngiltere sabahına daha uyandım ve yaşlı dostumu içeriye aldım. Anında turuncu pençesini öne uzatmıştı ve bileğinde iş yerinden geldiğine emin olduğum bir kağıt rulosu taşıyordu. Ah, kolumu kaldırıp onu oradan almak bile öyle zor geliyordu ki! Sonuçta mektupta beni uyandırmaya değmeyecek saçma sapan şeyler yazdığnı gördüm. Sinir bozucuydu...
Madem ki uyanmıştım hazırlanıp ofise gitmeliydim. Tavşan şeklindeki tüylüterliklerimi giydim ve ayaklarımı sürüyerek banyoya ilerledim. Küçüklüğümden beri hiç şaşmadan bir çift tavşan şeklide olurdu terliklerim ve sanırım benim için bir saplantı halini aldı.Onarsız bir sabah düşünemiyorum!
Banyoya gidene dek o gün sıradan bir gündü fakat aynaya yapıştırılmış renkli bir kağıt bugün Julien Larkhill ile bir görüşmem olduğunu söylüyordu! Böyle bir buluşmayı nasıl unuturdum ben? Neyseki akşamiş çıkııydı randevumuz. Hazırlamayı tamame unuttuğum sorularımı iş yerinde tamamlayabilirdim.
Apar topar üzerime beyazı mavli bir elbise ve yine mavi tonlarında bir cübbe geçirdim. Saçlarımı toplamaya bile çok zaman ayıramamıştım. Rastgele ve oldukça dağınık bir kuyruk yapıp ofise cisimlendim...
Aslında son derece sıradan bir gündü ama yorucu olduğunu söyleyebilriim... Bir yandan gazeteyi yetiştirmeye çalışmak, bir yandan da Larkhill buluşması için hazırlık yapmak beni duman etmişti... Ama yine de altıda sabahkinden çok daha iyi ve düzenli görünüyordum. Ha bire ne yapmam gerektiğini hatırlatmaya çabalayan dosyamın çenesini kapatmasını umarak Çatlak Kazan' a cisimlendim.
Larkhill karşımdaydı işte, sırtı dönük oturuyordu. Yanına gitmeden önce hala mırıldanan zavallı dosyama bir susturma lanet yapmak zorunda kaldım ama bazen çenesini tutmayıp saçma sapan şeyler söylüyordu. Julien' in yanındabu rizikoyu alamazdım. Emin adımlarla adamın yanına ilerledim:
"Bay Larkhill? Aqua Doherty, Gelecek Postası editörüyüm" | |
| | | Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Cuma Tem. 24, 2009 11:44 pm | |
| Bir kez daha saatime baktım. Beş dakika vardı. Beklemek kadar can sıkıcı bir şey yoktu benim için. Ama her zaman her yere erken gelmeyi huy edinmiştim, ki bu da eğer beklediğim kişide de aynı huydan yoksa beklemek zorunda kalacağımın işaretiydi. Ama ne derler bilirsiniz; alışmış büyücü kudurmuş cadıdan beterdir. Ateş viskisi farkında olmadığım kadar çabuk bitiverdi. Yanıma gelen garson büyücüden yeni bir tane istedim. O sırada etrafı süzmeye başladım. Gerginliğimi biraz olsun üstümden atmak istiyordum ama ne kadar başarılı olabilirdim bilemiyordum doğrusu.
Sonunda beklediğim cümleyi duydum. Bakışlarımı önüme bırakılmış ve henüz bir kaç yudum almış olduğum ateş viskisinden yukarı doğru çevirdim ve at kuyruğu yapılmış saçlar, mavi beyaz bir elbise altında hoş bir cadı gördüm. İlk başta karıştırıldığımı sandım, oysa o beklediğim kişiydi. Yani, görüşme için beklediğim kişi.. Ama hiç de beklediğim gibi görünmüyordu. Dürüst olmak gerekirse düşüncelerimde, daha önce bahsettiğim gibi şişko ve geveze orta yaşlı bir kadın vardı. Ama bu genç, güzel ve alımlı bir cadıydı. Ava giderken avlanmış gibi bir süre kadının yüzüne baktım.
Gözlerimi ondan alamamamın bir sebebi daha vardı. Saçma bir şekilde çok tanıdık geliyordu. Onu bir yerlerden gözümün ısırdığına yemin edebilirdim. Yine de cadıyı daha fazla bekletmemek için resmi bir gülümseme yerleştirdim yüzüme ve ayağa kalkıp centilmence elini öptüm. Buranın adetleriyle el sıkışmamız gerektiğini biliyordum ama bizim orada hoş bayanlar bu şekilde karşılanırdı.
' Lütfen oturun, Bayan Doherty. '
dedim gülümseyerek ve elimle karşımdaki sandalyeyi göstererek. Garsona yanımıza gelmesini işaret ettim.
' Ne içersiniz? '
Cevabını almak için beklerken, bu akşamki iş görüşmenin ne kadar zor geçeceğini düşünmeden edemedim. Çünkü gözlerimi kendimden yaklaşık 3-4 yaş küçük bu genç kadından alamıyordum. Cevabını verdiğinde garson istediğini getirmek üzere gitti. Bense kendimi toparladım ve masanın yanındaki çantayı elime alıp içindeki dosyaları teker teker çıkarmaya başladım.Nereden tanıyordum onu? Nereden? | |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. C.tesi Tem. 25, 2009 12:15 am | |
| "Ah, teşekkür ederim... "
Oldum olası nezaketi severim, fakat işin içine resmiyet karıştığında gerliyorum. Ne yazık ki işim resmiyet gerektiriyor ve huzursuz edici bir durum bu. Hoş aynı binada dört sene geçirdiğimiz bir adamdan daha gayriresmi bir tavır beklerdim ama pek tanımış görünmüyordu. Ne diyebilirdim ki, hiç tanımıyormuşum gibi davrandım...
" Mmm... Kahve alabilir miyim? Meyan kökü aromalı lütfen..."
Kahveyi severim. Aslında Muggle usulü kahveyi tercih ederim ama tabi ki Çatlak Kazan' da böyle bir talepte bulunursam ne dediğimi bile anlamazlar. Büyücülerin bu yönünü sevmiyorum... Muggle' lardair hiçbir şey bilmiyorlar ve asla öğrenme çabaları yok. Bir çeşit megalomani içinde sürükleniyorlar ne yazık ki. Sanki Muggle' lar aslında aptal yaratıklarmış gibi... Belki de ben fazla alınganım yarımkan olduğum için. Bilemiyorum...
Larkhill' e döndüm. Yaşından olgun bir duruşu vardı ve çok değişmişti. Çok net hatırlamamakla birlikte teninin kırışmadığı dönemleri anımsıyordu. Hiç bir zaman çok yakışıklı bulmamıştı onu ama yine de bir çekiciliği vardı işte...
dosyları çıkartmaya başladığındaben de mecburen iş moduna geri döndüm. Aslında itiraf etmem gerekirse hiç istemiyordum işten konuşmayı. İşim ilk kez sıkıcı gelmişti o gece. Doğrusu ne istediğimi de bilmiyorum...
"Bay Larkhill, biliyorsunuz ki gazetenin edebiyat bölümünde size yer vermek istiyoruz. Deneyimli ve tutulan bir yazarsınız fakat bazı formaliteleri yerine getirmek zorundayım ne yazık ki. Tarzınızı biliyorum tabi ama ikici bir oylama için sizin hakkınızda bir şeyler karalamam gerek. Çalışmaya başlamadan önce de teşekkür etmek istiyorum size vakit ayırığınız için."
Birden birekendimi haddinden fazla geveze kadınlara benzetmiştim. Açıkçası bu halimden gerçek anlamda tiksindim.Ama işim buydu ve itiraz edemezdim.... | |
| | | Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. C.tesi Tem. 25, 2009 12:30 am | |
| Ne kadar aptal olduğumun farkına varmam çok sürmedi. Cadı karşıma oturduktan, kahvesini sipariş ettikten ve ben de dosyaları çıkardıktan sonra onu daha dikkatli süzebilme imkanı bulmuştum. Tabi ya, Doherty. Aqua Doherty. Kahretsin! Hogwarts dönemlerimde dört yıl boyunca sorgusuz sualsiz ve karşılık beklemeksizin hoşlandığım o çıtır kız. Tabi ki çıtır kız dönemlerini geride bırakmaya yaklaşmıştı ama havasını asla kaybetmeyecekti Aqua. O an ne kadar utandığımın yüzümden belli olduğuna emindim. Elimdeki kağıt parçalarını karıştırmaya ve onu tanımıyormuş numarası yapmaya devam ettim. Çünkü onda da beni tanıdığına dair bir belirti görememiştim. Bu saçma oyunu daha ne kadar devam ettireceğimizi merak ediyordum.
O sırada konuşmaya başladı. Bunca sene sonra bile hala belirgin olan o Fransız aksanı hoşuma gidiyordu. Ne dediğini tam anlamamıştım aslında. Aksanından dolayı değil, doğru düzgün dinleyemiyordum onu. Bu iş görüşmesinin zor geçeceğini tahmin ettiğimi söylemiştim! Ateş viskisinden büyük bir yudum aldım.
' Tabi.. Tabi ki. '
diyebildim sadece. Kafamı toparlamakta zorluk çekiyordum. Onca zaman arzuladığım genç kızın yerine gençliğinden daha çekici bir genç kadın gelmişti ve ben onu nasıl tanıyamadığımı hala anlayamamıştım. İşi gücü boşverip o anda ona sarılabilirdim. Tabi ki böyle olmadı.
Konuştuk, konuştuk, konuştuk. Daha çok o konuştu. Parşomenler ve tüy kalemler havalarda uçuşuyordu. Zorlu, daha doğrusu benim için zorlu iki saatten sonra konuşmanın bittiğini birinin bize haber vermesine gerek yoktu. İkimiz de bu sıkıcı iş konuşmasının bittiğine gayet sevinmiştik. Aqua'ya gülümsedim.
' Muggle yöntemlerinden hoşlandığınızı biliyorum. İzin verin size evinize kadar yürüyerek eşlik edeyim. '
| |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. C.tesi Tem. 25, 2009 1:11 am | |
| Saatlerce bir sıkıcı konuşmadan öbürüne atladık. Öyle çok kahve içmiştim ki kafein zehirlermi acaba diye düşünmeye başlamıştım. Ama baş ağrısı yaptığını kesinlikle biliyordum. Neredeyse çatlayacaktım. Hem de birkaç yönden.
İtiraf etmeden duramayacağım Larkhill' in sestonunu seviyordum. Tok ve yumuşak bir sesi vardı. İnsanın içine işliyordu ve gerçekten huzur vericiydi. Bir şekilde güvende hissettiriyordu. Tuhaftı aslında, sonuçta okul yıllarında bile çok konuştuğum birisi değildi. Birkaç defa selamlaşmış mıydım acaba? Onu bile anımsamıyordum. Amakitapları bunalım dönemlerinde çok işe yarıyor, o konuda güvence verebilirim... zaten onun yazı yönünü keşfetmem de böyle olmuştu. Bunlarıdüşünrken birden bire danketmişti. Konuşmamıştım fakat unutmamıştım da onu. Kendi dönemimden bile çok kişi anımsamazken Julien'i hatırıyordum, büyük bir fanatizmle kitaplarını takip ediyordum ve şu edebiyat bölümü çıktı çıkalı onu konu yapmayı düşünüyordum. Bu saplantının edebi kişiliğinden mi yoksa çekici oluşundan mı kaynaklandığına karar veremiyordum o an. Babamı kaybettiğimde kitaplardan başka birşey kalmamıştı tutunacak
Sonunda bitmişti işte... Aslında oldukça sevinmiştim sona erdiğine ama bu brdaha görüşmemek üzere hoşçakal demek olacaktı. Belki de yazı yayınlandıktan sonra bir bahane bulup yine uluşabilirdim ama olayı bu denli basitleştirmek istemiyordum. Tam teşekkür edip kalkmaya yelteniyordum ki sorusuyla duraksadım. Anımsadığını düşünmeye bile cesaret edemiyordum.
" Hatırlıyor musun? "
Nezaket, resmiyet ve o ana kadar konuşmalarımızda olan herşey uçup gitmişti bir anda. Umurumda da değildi doğrusu...
En son Aqua S. Doherty tarafından C.tesi Tem. 25, 2009 1:25 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. C.tesi Tem. 25, 2009 1:22 am | |
| Tüm parşomenleri ve dosyaları çantaya yerleştirdikten sonra Aqua'nın da benimle ayağa kalkmasından, teklifimi kabul etmiş olabileceği yönünde bir sonuç çıkarmıştım. Garsonu çağırıp eline birkaç galleon tutuşturdum. Elime siyah iş çantasını aldım ve sıradan iki muggle arkadaş gibi Çatlak Kazan'dan çıktık. Yürürken onun yüzüne bakmaya değil, yola bakmaya çalışıyordum. Bir şekilde bu garip resmiyet beni huzursuz etmişti.
Evine yaklaşmıştık. Eliyle evinin olduğu yeri gösterdi. Bense küçük eve doğru bakışlarımı yalnızca bir an kaydırmıştım. Evdi işte. Sıradan, benimki gibi, içinde koltuğu, mutfağı ve yatağı olan bir ev.Tam cesaret edip yüzüne bakmıştım ki söyledikleri sözlerle apışıp kaldım. Demek o da anımsıyordu. O da unutmamıştı.. Başımı dik bir şekilde yola çevirdim. Ne cevap vereceğimi bilemiyordum. O sırada kelimeler ağzımdan kendiliğinden çıkıverdi.
' Hatırlıyorum... Elbette hatırlıyorum, Aqua.. Hem de senin hatırladığından çok daha fazlasını.. '
Evinin önüne geldiğimizde çantasından anahtarını çıkarmasını bekledim. Ona veda etmek ve bir sonraki karşılaşımızda - eğer karşılaşırsak - nasıl davranmamız gerektiğini düşünmek ağır geliyordu. Ona bu saçma resmiyetten daha fazlasını vermek istiyordum.. Onca zamandır arzuladığım ve onun asla arzulamayacağını bildiğim şeyleri.. | |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. C.tesi Tem. 25, 2009 1:23 pm | |
| Yürümeyi hep sevmişimdir. O gün, yanımda bir yol arkadaşı varken daha çok zek veriyordu yürümek. Sokak üzerine sokak, cadde üzerine cadde... Bir sürü yerden geçtik fakat hiç konuşmamıştık. Tüm konuşmamız işten ibaretti ne diyebilirdim ki... Dergi veya romanlarla ilgili saçma sapan sözlerle zayıf, sonuçsuz kalacak konuşmalar için çabalamak istemyordum. Zorunluluk havası verirdi bu ve hiçbir zaman kimseyi benimle konuşsun diye zorlamamıştım. Şimdi de yapmayacaktım...
Neden sonra eve vardığımızda çantamı anahtar bulmak için kurcalarken elime anahtardan başka herşey geçiyordu. Tüy kalemler, parşömenler, mürekkep hokkaları... Sonunda anahtarın huzur verici sesini duymuştum. Böylece bu sıkıntı verici bekleyiş de sona ermişti. Hafifçe arkamda duran Julien' e baktım ve gülümsedim. Ne diybilirdim ki? Sözleri hala beynimi meşgul ediyordu. Ne demek istemişti? Daha fazlasından kastı neydi? Okul yıllarına ait anılarında Julien' le ilgili birşey yoktu. Yoksa unuttuğum bir şeyler mi vardı? Böylesine kafa karıştıran cümleler beni rahatsız ediyor... O gün unutmaya çabaladım fakat Julien unutmamam için çabalayacaktı...
Sonunda evimin ahşap renkli kapısını açtığımda içeriye sinmiş parfüm ve kağıt karışımı koku dışarıya taştı. Sağda solda bir sürü makale, deneme ve düzeltilmeyi bekleyen haber yazısı duruyordu. Pek düzenli olduğumu söyleyemem ama elimden geleni yapıyordum işte...
"İstersen işten başka şeyler konuşabiliriz ve sana bir ateş viskisi de ben ikram etmek isterim."
Bu denli basit bir cümlede bu kadar kızarmam çok saçmaydı ama nedense utanmıştım. Bu utancın evimin durumuyla hiç mi hiç alakası yoktu. Aksine evim tam bir büyücü eviydi. Tabi içinde bol bol Muggle tarzı eşya da barındırıyordu ama düzen kısmını kesinlikle annemden aldığım söyleneblir. Temizlik konusunda fazla takıntılı olmamak gerekiyor...
İçeriye girmiş, kapıda Julien' in cevabını bekliyordum... | |
| | | Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Ptsi Tem. 27, 2009 2:37 pm | |
| Söylediklerimden bir anlam çıkaramamış olmadı muhtemeldi Aqua'nın. Belli ki sözlerim onun için çok şey ifade etmiyordu. Benim için ne kadar değerli olduğunu hiçbir zaman bilemeyecekti. Gözlerimi ondan aldım ve yürümeye devam ettim. Muggle usulü yolculuğumuz tek kelime etmemiş olmamız nedeniyle hayli uzun gelmişti bana. İtiraf etmeliyim ki onu evine bıraktıktan ve kendi evime gittikten sonra kendimi koltuğuma atıp onu düşünmemek için çaba sarf etmem gerekecekti. Birkaç kelime etmek istiyordum, ağzından çıkacak herhangi bir kelimeyi duyabilmek için uğraşıyordum ama nedense ne onun ne de benim ağzımdan tek bir kelime çıkmamıştı yürüyüşümüz boyunca. Nihayet evine vardığımızda anahtarları bulduktan sonra içeri girmişti Aqua. Bense kapının dışında bekliyordum. İçeri davet edileceğimi fazla ümit etmediğim için hoşçakal deyip uzaklaşmaya hazırdım. Ama Aqua beni de bir ateşviskisi içmeye davet ettiğinde ne yapacağımı bilemedim. Onu istiyordum, ve eğer o eve adımımı atacak olursam, kendimi kontrol edememekten de korkuyordum. Fakat nasıl olsa fazla kalmam düşüncesiyle nazik davetini kabul ettiğimi belirten bir şekilde başımı salladım. ' Memnun olurum Aqua.. ' Diyebildim yalnızca. Bu resmiyet beni deli ediyordu. Elimde olsa şu anda kapıyı kapayıp üstüne atlayabilirdim kızın. Bir anda kafamda öyle bir sahne canlandırdım ve heveslerime elimde olmadan güldüm. Daha sonra etrafa bakınmaya başladım. Sıradan bir büyücü evinin yanı sıra pek fazla muggle eşyasıyla donatılmış, sade ve gelecek postası editörüne yakışır bir şekilde dağınık bir yerdi burası. Tüy kalemler ve parşomenler eksik değildi, tam da olması gerektiği gibi. Eliyle bana koltuğu işaret etti ve ben koltuğa oturmak için ilerlerken o da mutfağa, ateşviskilerini getirmeye gitti. Elimi yüzümü yıkayıp biraz kendime gelmek isterdim ama yapabileceğim tek şey orada öylece oturup gelmesini beklemekti. Elimdeki siyah çantayı koltuğun yanına bıraktım. Terlemeye başladığımı hissedebiliyordum. Beni bu kadar heyecanlandıran şey bir kadının evinde olmam mıydı yoksa bu kadının Aqua olması mı? Dürüst olacağım; yaklaşık altı aydır kafam işimle öyle meşgul ki kadınlara ayıracak zamanı bulamamıştım hiç. Ve birden bire karşıma Aqua'nın çıkmasının beni şaşırtması normaldi tabii ki. Elinde içkilerle yanıma geldiğinde ne diyeceğimi bilemeden elindeki kadehi aldım ve alır almaz da güçlü ve büyük bir yudum alarak beni rahatlatmasını umut ettim. Çatlak Kazan'da içtiklerimin üstüne iki tane daha içersem bu gece eve cisimlenecek halim bile kalmayabilirdi bu yüzden kendime dikkat etmem gerekiyordu. İçkiyle aram iyidir ama bu sefer nedense biraz abartmıştım. | |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Ptsi Tem. 27, 2009 6:15 pm | |
| Konuğum tuhaf bir biçimde titrek ve kararsız görünüyordu. Bu davranışını anlamlandırmak isterdim fakat bende aynı derecede tuhaf hisettiğimi düşünüyordum. O benim misafirimdi ve rahat etmesini sağlamalıydım. En azından bana öğretilen ve olması gereken buydu...
Hemen çantamı bir köşeye atıp mutfağa gittim ve iki kadehe ateşvisksi koydum. Ropörtaj ve yazılarımda hiç susmak bilmeyen ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Zihnim delice bir hızla çalışıyordu. Nereden başlasam, ne yapsam diye. Sonunda sanki yıllardır arkadaşımmış gibi davranmaya karar verdim. En azından tanıdığım birisiydi, çok çok önceden...
" Biraz emrivaki oldu ama umarım işin yoktur Julien... "Dedi Julien' in üzerine basa basa. Artık ona ismiyle hitap etmemek için bir neden göremiyordum. Sonuçta evimdeydi ve benim koltuğumda oturuyordu...
" Evin dokusu yabancı gelmemiş olsa gerek. Alanlarımız pek de uzak değil seninle. Parşömen kokusu ve mürekkep lekelerine alışık olmalısın"
Gülümsüyordum. Tam o sirada cüce baykuşu Nige gayet şen şakrak bir tavırla, minicik gagasından sarkan kurbağa larvasını bana göstermek için getirdi ve takdir beklemeye koyuldu. Bu kuşuben mi bu kadar şımartmıştım yoksa doğası mı böyleydi bilmiyorum ama bazen olmadık anlarda olmadık şeyler yapıyordu. Yine de onu seviyordum ve pek de kötü bir arkadaş sayılmazdı. Babamın bana verdiği son doğum günü hediyesi... Belki ona kızamama sebeplerimden birisi -asıl sebebi- buydu. Onu incitmekten korkuyordum. Sanki babamın anısına hakaretmiş gibi...
" Aferin sana, lütfen onu düşürme tamam mı?"
Yüzüme gerçekten tiksinmiş bir ifade yerleşmiş olmalıydı kıvrnıp duran larvaya bakarken. Neyse ki kuş sözümü dinlemişti. Açıklama ihtiyacı hissettim:
" Nige üç yıldır benimle ve biraz şımarık bir hayvan. Nasıl söylesem, onu incitmekten korkuyorum. Komik ama babamın anısına hakaretmiş gibi geliyor.. "
Kızarmıştım, gözlerimi ısrarla kaçrıyordum Julien'den... | |
| | | Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Salı Ağus. 04, 2009 10:46 pm | |
| Evet, tuhaf bir şekilde titrek ve kararsızdım. Onun da öyle olduğu hareketlerinden belliydi. Onu düşünmemeye çalışıyordum, yani elimden geldiğince. Ama yüzünü her görüşümde onu ne kadar özlediğimi ve hemen şu anda ne kadar istediğimi bir kez daha fark ediyordum. Deminki resmilik uçmuş, hava biraz da olsa ısınmaya başlamıştı. Bu beni rahatlatıyordu. Belki de içtiğim ateşviskilerinin etkisi de olabilirdi, bilemiyorum. Ve yine bilemiyorum ama daha da çok içmek istiyordum. Zaten bu güzel genç cadının yanında içmeden sarhoş olmam da her an mümkündü. Bu yüzden içmek istiyordum, hiç olmazsa uygunsuz hareketlerimin her biri için teker teker ve tekrar tekrar pişman olmam gerekmezdi. Sarhoşluk bir bahaneydi, her zaman geçerli bir bahane. "Sarhoştun hatırlamıyorum" her zaman işe yarardı.
Elinde ateşviskileriyle yanıma oturduğunda aklımdan iki fikir geçti. İlk olarak ona yaklaşıp elini kibarca omzuna atmak istedim. Bu fikirden sonra da fırlayarak yandaki koltuğa geçmek geldi içimden. Kim bilir, belki ordan da kalkıp pencereden aşağı atlardım. Sonra Aqua'nın konuştuğunu fark ettim. İçimden gayet kaba ve rahat bir şekilde " Julien diyen dudaklarını yerim! ' demek geçmedi de değil.
' Sorun değil. Ne işim olabilir ki? Bugünkü en önemli işimi sayende seninle birlikte hallettim. '
dedim yalnızca, gülümseyerek. Ardından tekrar ağzını açtığını gördüm. Evet, içeri adımımı attığım andan beri kendimi evimde hissetmeme neden olan mürekkep ve parşomenlerdi. Bunu seviyordum, bu kokuyu, yazıldıktan sonra pervasızca yere devrilmiş olan mürekkeplerin bıraktığı lekeleri.
' Evet, bu beni de rahatlatıy- '
O sırada misafirliğe gittiğimde -ki pek misafirliğe gitmem- çok karşılaşmadığım bir olay gelişti gözümün önünde. Bir baykuş camdan içeri süzülmüş, Aqua'nın eline bir mektup tutuşturmuştu. Aqua onunla şevkatle bir şeyler konuşup bana döndü. Benim ise gözlerim hala uçmaya hazırlanan baykuşta ve Aqua'nın tatlılığında kalmıştı. Kendime gelip cevap verdim. En azından denedim.
' Ah, o hissi bilirim. Hatıralar önemlidir. '
dedim beceriksizce. Yüzünün kızardığını fark ettiğinde kendiminkinin de kızarmasına engel olamadım. Gülümsemeye çalıştım fakat onu da beceremeyeceğimi anladığımda başımı kadehe gömüp devasa bir yudum aldım. Yanımda oturduğunu bile bile ona yaklaşmaktan o kadar korkuyordum ki. O kadar zamandan sonra onu hala istediğimi farke etmem benim için çok garipti. Ama onun aynı şeyleri hissetmediğini biliyordum, bu yüzden kendimi kontrol etmeliydim.
' Aqua.. '
dedim farkında olmadan. Ne diyecektim ki? Bir şey demeye niyetlenmemiştim ama öyle görünmüştü. Ah, şimdi bir şeyler uydurmam gerekecekti ve o durumdayken uydurabilme yeteneğim çok uzaktaydı. | |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Salı Ağus. 04, 2009 11:10 pm | |
| Nige' ın gelişi mi sebep olmuştu buna yoksa anıların adını anmak mı bliemiyorum fakat tarifsiz bir melankoliyle geçmişe dalmıştım. Böyle zamanlarda birilerine sarılmaya ihtiyaç duyuyorum, bana gülmeyecek, boşvermemi söylemeyecek birisine. Herşeyden önce anlayış istiyordum... Benim yaşadığım hayatı yaşamamış birisi için anlaması zor evet, ama en azından anlıyormuş gibi davranılması beni teselli ediyor... Ne yazık! Şimdiye dek bu arzularımı hiç yerine getiremedim. Kolay kolay güvenmem bu konuda kimseye ve güvendiklerim de boşa çıktı hep. Öyle ya da böyle istediğim tepkiyi hiç göremedim.
Düşünüyordum da acı hatıralardan başka pek az şey vardı elimde. Hogwarts' a dair iyi şeyler anımsıyordum fakat Julien? Onunla ilgili net bir anım yoktu, bir türlü oturtamıyordum onu bir yere. Oysa çok tandık ve yakın hissediyordum. Çatlak Kazan' da söyledikleri çıkmıyordu aklımdan. Çok daha fazlası... Unutmuş olabileceğim ne vardı ki? Okul yıllarındaki fiziğini anımsıyorum. Pek de fena bir tip değildi, hatta bir karizması olduğunu söyleyebilirim. Bir ara onun benden hoşlandığına dair söylentiler bile duymuştum ama kim inanır ki buna? Aramızda dört dönem vardı ve ben hiç rastlamamıştım bana farklı davranışına. Üstelik o mezun olduğunda çocuktum! Neden hoşlanasındı ki benden?
Birden çok uzun zamandır sessiz kaldıımı idrak ettim.
" Julien... Bana ne oldu bilemiyorum, tam anlamıyla tıkandım. Ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum... Daha önce hiç böyle olmamıştı... "
Sustum... Ne diyebilirdim? Devam edemiyordum. Bir şey konuşmamı engelliyordu sanki. Derken onun bana seslendiğini duydum. Gözlerimi kadehimden ayırıp ona baktım.
" Efendim Julien... "
Kendimi bir film sahnesinde gibi hissediyordum. Sanki bir şeyler olacakmış gibi geliyordu. Saçma br sanıydı biliyorum, ne olacaktı ki? | |
| | | Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Salı Ağus. 04, 2009 11:27 pm | |
| İkimiz de kendimizi anılarımıza kaptırmışız gibi görünüyordu. İçtiğim kim bilir kaçıncı ateşviskisiydi ve başımın döndüğünü fark etmeme rağmen kontrol edemiyordum. Büyük ihtimalle onun anıları babasıyla, ailesiyle ya da işiyle ilgiliydi. Düşünmek istemediğim bir diğer ihtimalse, hayatındaki erkekti. Eğer öyle biri varsa ve söylemiyorsa, varsa söylediyse ve ben unuttuysam, ya da var ama olmasını istemiyorsa bile bu ondan uzak durmam için yeterli bir sebepti. Elimde olmadan okuldaki halini düşünmeye başladım. Sevimli bulduğum, benden yaşça küçük bu tatlı öğrencinin mezun olup da beni işe alabilecek kapasitede başarılı bir genç cadı olabildiğine şaşırmamış değildim doğrusu. Aslında o zamanlar kabullenmekte zorlansamda, onu sevimli bulmaktan fazlasını da hissediyordum içimde ve şimdi olduğu gibi o zaman da rahatsız olur düşüncesiyle ona bir türlü açılamamıştım.
Tıkandığını, tıkandığımızı söylemesine gerek yoktu. Zaten ikimiz de sessizliğin farkındaydık herhalde. Ona söyleyecek bir şeyim olmamasına rağmen şu lanet olası çenemi kapalı tutmayı becerememiş, adını söylemiştim. Şimdi bir şeyler bulmalıydım söyleyecek. Tamam, içinden ne geliyorsa onu söyle. Sadeece o an aklından ne geçiyorsa...
' Aqua.. Ben.. Aslında bir şey söylemek istememiştim.. Şey.. '
Çoğu zaman işe yarasa da şimdi yaramamıştı. Kabul ediyorum, belki aklından geçeni söylemek o kadar da iyi bir fikir değil. Zaten aklımdan geçenleri fark ettiğimde söylememem gerektiğini düşünebilmiştim bir çabukta. Ama yine de kekelemekten başka bir şey yapmadığımı varsayarsak, o bile işe yaramamıştı. Beni bu durumdan kurtarır umuduyla gözlerinin içine bakıyordum güzel kadının. Aklımdan geçenleri okumasını o kadar çok isterdim ki o anda. Tabi ki şey, bir kısmını. Alkol bedenimde hızla yayılmaya devam ediyordu ve benim kendimi kontrol edebilmemi gittikçe güçleştiriyordu.
' Ben, gitsem iyi olacak.. '
diyerek ayağa kalktım. Bu kadar rezalet bana yetmişti. Şimdi evimde yaptıklarımdan mutlu bir şekilde yatıp uyuyabilirdim!
| |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Salı Ağus. 04, 2009 11:44 pm | |
| Ney? Neyi söylemek istediğini o an öğrenemedim. Fakat hayalkırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim. Az sonra söyledikleriyse daha büyük bir sarsıntıya neden olmuştu. Gitmek mi? Gitmesini istemiyordum ki, konuşmasak bile varlığı iyi geliyordu. Üstelik vicdan azabı duyumsuyordum iyi bir ev sahibi değildim zira...
Ardından ben de ayağa kalktım, vedalaşmayı beklerken nereden çıktığını bile anlamadığım kelimeler döküldü dudaklarımdan...
" Gitme Julien, burda kal..."
Duyduklarımı sanki bir yabancı söylüyor gibiydi. Gerçekten bana mı aitti bu sözcükler? Üstlik elim kolundaduruyrdu ve ben bunun nasıl oldğunu anlamamıştım bile... Benimle olmasını istiyordum ama kal demek... Fazla mı ileri gitmiştim acaba? Utanç, şaşkınlık, kararsızlık... Hangisinden ileri geldiğini anlamadığım bir kızartı oluşmuştu yine yanaklarımda. Sanki sahne donmuş gibiydi. Birbirimize bakıyorduk. Yalnzca uzaktaki caddenin bildik homurtusu ve daha yakındaki saatin tiktakları duyuluyordu. Nige bile sessizdi, belki ömründe ilk defa. Az sonra kendime geldiğimde bir umut toparlamaya çalıştım:
" Yani, gidebilirsin tabi de... Kalman... Kalman gerçekten hoşuma gider... "
Yalnızca zor durumda kalmış bir kadının cılız cümlelerini kurabiliyordum. Tabi bunlara cümle denileblirse.. Düpedüz kekeliyordum işte ve bu defa bakışlarımı yerdeki kağıtlara indirmiştim. Bakamıyordum ona neden sonra elimi geri çekmek aklıma geldiğindeyse çok geçti artık...
| |
| | | Julien Larkhill Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 10 Tarafı : Tarafsız. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 09/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Çarş. Ağus. 05, 2009 12:03 am | |
| Hiçbir şekilde böyle bir buluşma hayal etmiyordum. Hatırlıyordum da daha bu sabah gözüne girmeye çalışacağım yaşlı cadının kalın çerçeveli gözlüklerine ve cırtlak sesine nasıl katlanacağımı düşünüyordum kara kara. Hayat garipti, gerçekten. Ayağa kalkıp sonunda bu rezaletler silsilesiyle birlikte evinden gitmemden memnun olacağını düşündüğüm Aqua'ya baktığımdaysa her şey değişmişti birden. Eli koluma dokundu. Yutkundum. Bu kadar temas benim için fazlaydı. Nasıl desem, içimdeki erkeği bastırmakta zorlanıyordum. Merlin'in tavuk suyuna çorbası! Bu kadını istiyordum. Hemen, şimdi, burada.. Açıkçası gitme demesini beklemiyordum. Hatta ayakkabılarımı zorla giydirip kibarca itekleyerek evinden atmasına bile hazırlıklıydım. Ama hiç beklemediğim bir şekilde gitme dedi. Evet, hey duyuyor musunuz?! Bana dedi, gitme! Ardından bir şeyler kekeledi. Hayır kızım, kıvıramazsın. Söyledin işte, gitmemi istemiyorsun. Beni yanında istiyorsun, itiraf et! Üstelik elini de çekmemişti hala kolumdan. Yanaklarının kırmızılığındaki sıcaklık eline vurmuştu sanki, benim kolumun da alevler içinde kalmasının nedeni bu muydu? Sol elimi, sağ kolumun üstündeki eline koydum
' Gitmemi istemiyorsan, gitmek istemiyorum. '
Ne? Ne demiştim bilemiyordum. Kendim bile anlamazken onun anlamasını hiç beklemiyordum. Bugün içtiğim haddi hesabı olmayan ateşviskileri beni yavaş yavaş esir almaya başlıyordu işte. Hem de onun yanında. Uzaklaşmam en iyisiydi ama ne ben, ne de o bunu istemiyorduk. Elini tuttuğum elimle onu biraz daha kendime çektim. Diğer elinde kadehini tutuyordu. Kadehin elinden kayıp gittiğini hissettim. Umursamadan bir adım daha yaklaştım. Hey, bu kadın beni bu kadar yanına yaklaştırdığına göre, artık istese de uzaklaştıramazdı. Sanırım.. | |
| | | Aqua S. Doherty Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 35 Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 25 Evcil Hayvan : Baykuş Kayıt tarihi : 21/07/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Cuma Ağus. 07, 2009 7:24 pm | |
| Zaman durmuştu sanki. Elimi tuttuğunda vücuduma yayılan sıcaklık... Tarif bile edemiyorum. O zamana dek hiç hissetmediğim bir duyguydu bu. Üst üste yaşadığım kayıplar yüzünden vakit ayıramamıştım bir erkeğe. Üstelik kimse bu denli etkilememişti beni. Şimdi emindim, okul yıllarından beri Julien hep vardı bilinç altımda fakat ben ancak bugün fark ediyordum.
Kadehin elimden kaydığını ancak yere vurup tok bir ses çıkardığında fark etmiştim. Dönüp bakmadım bile. Hipnotize edilmiş gibiydim ya da belki bir inferius lanetiydi bu, gözlerimi onun gözlerinden ayırmamı engelleyen... Şikayetçi değildim, üstelik öbür elini de ben tutmuştum. Titriyordu ellerim, o anki duygularım... Nasıl tarif edilir bilemiyorum... Kalbim öyle şiddetli atıyordu ki duyulduğundan emindim, göğüs kafesim acıyordu adeta. Nige' ın heyecanlı cıvıltılarını bile duymuyordum, sağır olmuş gibiydim. Nutkum tutulmuştu. Konuşmaya mecbur olmadığım için mutluydum. Sesim beni terketmiş gibiydi...
Tüm bedeni bedenime değiyordu şimdi. Tarifsiz bir sıcaklık yayılıyordu fakat kimden geldiği konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Sırtımdan bir damla terin süzüldüğünü hissedip ürperdim... Dakikalardır ayakta birbirimizin gözlerine bakıyorduk, belki de aylardır. Yıl bile olabilir, emin değilim... Her neyse hiç şikyetçi değildim.
İnce uzun parmaklarımı ellerinin üzerine kenetledim. Sanki hiç ayrılamayacaklarmış gibi göründüğümüzden emindim. Beni ne dürttü bilmiyorum, dudaklarına ürkek ve birazda kararsız bir öpücük bıraktım... Sanki ilk öpüşmemmiş gibi bir heyecan duyumsuyordum, dudaklarımızın birleştiği gibi aniden geri çekildim. Yaptığımın yanlış olduğunu düşünmüştüm. Ellerimi ve bedenimi sıyırdım ondan. Onun hakkında birşey bilmiyordum ki... Evli olabilirdi, kız arkadaşı olabilirdi ve belki de -düşünmek bile istemiyorum ama- bir çocuğu vardı. İhanete neden olmak istemiyordum...
"Ben... Ben çok üzgünüm Julien, neden bunu yaptım bilmiyorum..."
Sırtımı dönmüştüm ona, yüzüne bakamıyordum zira. Bunun yerine camdan görünen sessiz sakin sokağa bakmak daha kolaydı. Peki ya duduaklarının tadını unutmak? Dışarısını izlemek kadar kolay olacak mıydı? | |
| | | Loiso André dé Liméus Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 53 Meslek : Dükkan Sahibi Gerçek İsim : Arda Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 23 Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 18/08/09
| Konu: Geri: İş Yemeği. Cuma Ağus. 28, 2009 2:49 pm | |
| 5 günden fazla rp yapılmadığı için.. ..Kilit ! | |
| | | | İş Yemeği. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|