Kamp Alanı ~

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 7:54 pm

Jacop kendisine gülümsüyor ve "Rica ederim," diyor. Yakınlar...
Öpücük çok ani geliyor. Böyle bir şey olmasını hiç beklemiyor. Kısa bir an için, dudakları bir sıcaklığa maruz kalıyor. Hissettiğinin bir öpücük olduğunu fark etmesi ise, zaman alıyor. Apışıp kalıyor. Ne karşılık verebiliyor, ne de Jacop'ı itekleyebiliyor. Hissettiğinin hoş bir duygu olup olmadığına karar veremiyor. Kafası karışık. Âşık olmak dünyada istediği son şey. Hele de güvenmediği birine âşık olmak.. Hele hele yeni tanıştığı birine âşık olmak. Gerçi, bunun aşk olup olmadığından da emin değil ya, neyse. En azından, aşka yakın olmaya yakın bir şeyler olmalı.
Jacop, zevkli olduğunun haricinde, kesinlikle deli olduğunu da kanıtladı. Anette'e büyük bir kafa karışıklığı bırakmasının ardından -ki Jacop'ta öyle bir belirtinin belirtisi bile yok-, kendisi şelaleden aşağı atıyor. Suya çarpma sesinin ardından bir kahkaha duyuluyor ve Jacop;
"Anette, gelmek ister misin?" diye soruyor. Ardından asasını çıkarıyor ve Anette, yine daha ne olduğunu anlayamadan yüzüne bir dolu su yiyor. Bir kahkaha da o patlatıyor ve ellerini kendisine siper ediyor. Ardından hemen geri kaçıyor. Zaten şelalenin altından geçerken sırılsıklam olmuş olduğu düşünülürse, Jacop'ın bu hareketi oldukça saçma. Ama bunu takmıyor ve gülümsemeye devam ediyor.
Su kesildiğinde öne çıkıyor. Gülümsemesini anında yüzünden siliyor ve sesine kızgın bir ton yüklüyor.
"Seni boğmaya geliyorum!" diye haykırıyor. İstediği gibi, sesi oldukça kızgın çıkıyor. Aslında içinde kıs kıs gülmekte.
Belini büküyor ve Jacop'ı taklit ederek, suya fiyakalı bir giriş yapıyor...
Suyun soğukluğu zihnini açıyor. Gerçekten oldukça soğuk ama bu hoş bir duygu. Mehtabın altında, tertemiz ve durgun bir suda yüzmek gerçekten de mükemmel.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 8:09 pm

Anette, ıslanmıştı Jacop'a baktı ve "Seni boğmaya geliyorum!" diy haykırdı. ve Suya atladı. Jacop dayanamadı, ve suya daldı, şimdi Anette'nin altına gelmişti onu sırtına aldı ve su'dan dışarıya çıktı asasını tekrar kaldırdı ve ''Ascendio!'' diye bağırdı şimdi Anette ve Jacop sudan yukarıya yükselmişlerdi iyice süper bir duyguydu. Biraz zaman geçti ve su'ya ani bir iniş yaptılar Jacop su'ya inince ''Harikaydı ha?'' dedi ve Anette'nin gözlerine daldı dudaklarından tekrar öpmeye başlamıştı acaba Anette onu boğucak mıydı yoksa karşılıkmı vericekti ? Jacop bunu beklemek istemiyek dudaklarını çekti ve ''Özür Dilerim, ben biranda duramadım seni öpmek istedim o kadar güzelsinki.'' diyerek kaldı Jacop.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 8:42 pm

Kendisi daha, atladıktan sonra yüzeye bile çıkmamışken Jacop onu kucağına alıyor ve "Acsendio!" diye bağırıyor. Birden ikisi birden havada uçmaya başlıyorlar. Havayı delerek yükseliyorlar. bu gerçekten de muhteşem bir duygu. Kendini bir an için kuşlar kadar özgür hissediyor. Ancak bu heyecan anı kısa sürüyor ve inişe geçiyorlar. Bu kez suyu yararak dibe doğru gidiyorlar. Su karanlık ve derin. Yavaşça kollarını ve bacaklarını kullanarak suda kendini yukarı doğru itiyor. Gece yüzmek kendisini harika hissetmesine yol açıyor. Gerçi kendisini biraz üşür gibi hissediyor ancak umrunda değil. Çoğu şey umrunda olmaz zaten...
Jacop; "Harikaydı ha?" diyor. Harika mı, muhteşemdi!
Oğlan ona yaklaşıyor. Tekrar. Geri mi çekilse? Daha bir karar veremeden, su son derece dondurucu olmadına rağmen dudaklarındaki tatlı sıcaklığı -bu kez su damlaları da işin içinde- yeniden hissediyor. Hâlâ çok kararsız. Jacop'ı kırmak istemiyor. Ancak onu öpmek isteyip istemediği de meçhul. Aynı tepkiyi vermeli. Su yüzeyinde kalmak dışında, hiç hareket etmiyor.
Jacop kendisini geri çekiyor. Anette kendini ağlayacak gibi hissetmekte. Yüzünü kayıtsız tutmaya çalışıyor. Büyük ihtimalle, eğer ona bir karşılık verirse Jacop onu kullandıktan sonra bir kenara fırlatıp atacak. Toz bezi gibi.
Bu düşünceler karşısında kendini geri çekiyor. Jacop konuşuyor;
"Özür dilerim. Ben bir anda duramadım, seni öpmek istedim. O kadar güzelsin ki..." diyor. Anette'in kalbi acıyla burkuluyor;
"Her zaman güzel olan kızları mı öpersin?" diyor, yanıt beklemeyerek... Bedenini Jacop'tan uzaklaştırıyor ve arkasını dönerek kıyıya doğru yüzmeye başlıyor.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 8:58 pm

Jacop, öyle kalıyor. Anette bedenini Jacop'tan uzaklaştırıyor ve arkasını dönerek kıyıya doğru yüzüyor. Jacop arkasından giderken ''Gerçekten ben çok üzgünüm ve her zaman güzel kızları öpmem hiç kimsede sende hissediğim duyguyu hissetmedim. Eğer seni kırdıysam çok özür dilerim.'' dedi ve kıyıya doğru yüzmeye başladı. Kıyıda geldiğinde ''Çok özür dilerim Anette.'' dedi tekrar. Asasını kaldırdı ve ''Accio Havlu!'' diye fısıldadı kendisine doğru uçarak gelen havluyu Anette'ye verdi. ''Lütfen al ve kurulan.'' dedi Jacop, daha sonra asasını tekrar kaldırdı ve ''Accio Ateşoku!'' Diye bağırdı. Ateşoku uçarak Jacop'a doğru geliyordu. Anette'ye baktı ve ''lütfen biner misin?'' dedi.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 9:12 pm

Anette, uzun zamandan beri ilk kez, otomatikman "üzüntü"yü reddetmediğini, daha raddedemeden bu duyguyu içine aldığını fark ediyor. Bunu fark etmesiyle birlikte, açık verdiğini farkedip kabuğunun duvarlarını yeniden örüyor. Artık içeri kimseyi alamayacak kadar sağlam. Sertliğine yeniden kavuşuyor.
Yavaşça sudan çıkıyor. Elbette ki Jacop da peşinden yüzmekte.
"Gerçekten ben çok üzgünüm. Her zaman güzel kızları öpmem. Hiç kimsede sende hissettiğim duyguyu hissetmedim." Evet. Tabii, canım. Elbette. "Eğer seni kırdıysam özür dilerim." diyor ve o da sudan çıkıyor. Kırmaktan fazlasını yaptın, geri zekâlı. diye düşündüğünü fark ediyor. Ne bekliyordun? Bu oğlanın masalındaki Beyaz Atlı Prens olduğunu mu? Jacop tekrar özür diliyor. Sonra asasını kaldırıyor ve bir havlu ile süpürgesini çağırıyor. Havluyu kendisine uzatıyor ve süpürgesine binmesini istiyor.
Yüzüne şöyle bir bakmadan arkasını dönüyor ve ilerlemeye başlıyor. Onun havlusunu ya da süpürgesini falan istemiyor. Yalnızlığın her zaman daha güzel olduğu hakkındaki düşüncesi, bu olayla birlikte bir kez daha onaylanmış oluyor.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 9:27 pm

Anette, havluyu almamıştı ve Süpürge'yede binmemişti. Jacop, havluyu boynuna koydu süpürgeye bindi asasını eline aldı ve Anette'nin üzerinen geçerken asasını ona doğru çevirdi ve ''Wingardium Leviosa!'' diye bağırdı şimdi Anette yürümek yerine havada gidiyordu Anette'yi süpürgeye bindirtti ve dewam etmek istemedi biraz gitti ve yere doğru inmeye başladı ''Bunu bir zorlama olarak algılama ve demin yaptığım şey için benim gerizekalı bir ahmak olduğumu sanıyorsun. Bunu sadace senden hoşlandığım için yaptım birisini sevip onu öpmek gerizekalı'lık ise evet ben bir gerizekalı'yım!'' dedi Jacop. Tekrar konuşmaya başladı ''Evet seni seviyorum yani bu kadar kısa zamandamı diyebilirsin ama ?'' dedi Jacop ve arkasını döndü. Yukarıdan bakınca şelalenin ilerisindeki manzara çok güzeldi.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 9:40 pm

Ormanda kaybolsa, belki de daha iyi olur. Jacop onu zorla süpürgeye bindiriyor. Bu ne cüret! Ona sövmeye başlıyor. Süpürgenin üzerinden atlayabileceği ihtimali ise ancak sözleri bittiğinde, yani atlanamayacak kadar yüksek bir mesafeye geldiklerinde anlayabiliyor.
Ona, kendisini yere indirmesini söylüyor -ya da haykırıyor demek daha doğru-. Jacop hemen olmasa da, bir kaç dakika sonra, daha kamp alanına gelmeden alçalıyor;Bunu bir zorlama olarak algılama ve demin yaptığım şey için benim "Geri zekalı bir ahmak olduğumu sanıyorsun. Bunu sadace senden hoşlandığım için yaptım birisini sevip onu öpmek gerizekalı'lık ise evet ben bir gerizekalı'yım!" diyor. Anette, belli ki onu kırmış. Buna üzüldüğünü fark ediyor. "Evet, seni seviyorum. Yani bu kadar kısa zamanda mı diyebilirsin ama?"Anette, kozasının içinden, aralarında kalın bir duvarın olduğu bir kişiyle konuşmak için dudaklarını aralıyor;
"Yaptığın hoşlandığın birini öpmek değil, eğlendiğin bir kızın duygularıyla oynamaktı." diyor. "Ve beni sevdiğine inanmıyorum. Evet, bu kadar kısa zamanda olamaz."

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 9:46 pm

Anette, Jacop'a iyice sövmüştü iyiki biran önce aşşağıya indirmişti ve konuşmasını yapmıştı Anette bir süre durdu ve "Yaptığın hoşlandığın birini öpmek değil, eğlendiğin bir kızın duygularıyla oynamaktı." dedi ve "Ve beni sevdiğine inanmıyorum. Evet, bu kadar kısa zamanda olamaz." Jacop bir anda dona kalmıştı öyle ona bir süre baktı ve ''Yaptığım şey tam anlamı ile birini öpmekti ! Seninle eğlenmiyorum şuana kadar hiçbir kızı buraya getirmedim çünkü beni neden buraya getirdin diye saçmalıyacaklarını biliyordum ama sen, sen bana Teşekkür ettin, bunu hiçbir kız yapmaz sen çok değişik birisin ve Senden hoşlanmıyorum çünkü Seni Seviyorum ! Evet kısa ama seviyorum işte Seviyorum ! şimdi ne yapmak istersen yapa bilirsin vur, söv, veya, veya işte ne yapmak istiyorsan yap !'' dedi Jacop.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ C.tesi Tem. 11, 2009 9:53 pm

Jacop, Anette'in sözlerinden sonrabir an şaşırmış gibi göründü ve ağzından hissetle şu sözler döküldü;
''Yaptığım şey tam anlamı ile birini öpmekti ! Seninle eğlenmiyorum şuana kadar hiçbir kızı buraya getirmedim çünkü beni neden buraya getirdin diye saçmalıyacaklarını biliyordum ama sen, sen bana Teşekkür ettin, bunu hiçbir kız yapmaz sen çok değişik birisin ve Senden hoşlanmıyorum çünkü Seni Seviyorum ! Evet kısa ama seviyorum işte Seviyorum ! şimdi ne yapmak istersen yapa bilirsin vur, söv, veya, veya işte ne yapmak istiyorsan yap !"
Şaşalama sırası Anette'e geliyor. Beklediği tepki, bunun dışındaki her şey... Gözlerini toprağa yöneltip yüzünü eğiyor. Kafası gereçekten çok karışık. Ona inanmalı mı? Ona güvenmeli mi?.. Eğer ondan bir darbe yerse, eğer Jacop ona duyduğu güveni bir harabeye çevirirse toparlanamayacağını biliyor. Birisini sevmekten çok korkuyor. Bırakılmaktan çok korkuyor; bu yüzden yalnızlığı çok sever. Kimseyle tanışmaya yaklaşmaz...
Ne olursa olsun artık! Umrumda bile değil!
Neden bilmiyor ama bir duygu patlaması yaşamak üzere olduğunu hissediyor. Bir şey söylemeden Jacop'a yaklaşıyor ve sadece ona sarılmakla yetiniyor. Göz yaşlarını içine akıtmaya uğraşıyor.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 7:12 am

Anette, birşey söylemeden Jacop'a yaklaştı ve ona sarıldı. Jacop'ta ona karşılık vererek ona sarılıyordu. Jacop ''Yani sen şimdi benim kız arkadaşım bir diğer değişle sewgilim'mi oluyosun?'' diye gülümsedi Jacop. Tekrar konuşmaya başladı ''İstersen yürüyelim veya uyumak istersen, kamp'a dönelim?'' dedi Jacop, sanırım Kamp'a dönmeyi seçicekti, ama kim bilir ? Jacop yerde gördüğü bir çiçeği aldı ve Anette'ye uzattı. Çiçek Kırmızı Gül'e benziyen bir çiçekti, güzel görünüyordu. Jacop dayanamadı ve tekrar konuştu ''Bu Saatte Mr. Black uyumuş ola bilir, istersen benim çadırımda kala bilirsin,Bana güven sana zarar vermem.'' dedi Jacop güven vermek isteyerek.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 7:25 pm

Jacop Anette'e karşılık veriyor. Ardından, soruyor;
"Yani sen şimdi benim kız arkadaşım, bir diğer deyişle sevgilim mi oluyorsun?"
"İstediğin ismi verebilirsin..." diyor dalgın bir sesle.
"İstersen yürüyelim veya uyumak istersen, kampa dönelim?" Jacop yere eğiliyor ve kendisine, güle benzeyen kırmızı bir çiçek uzatıyor. Gerçekten çok hoş. Nazikçe;
"Teşekkür ederim, bayım." diyor gülümseyerek.
"Bu saatte Mr. Black uyumuş olabilir, istersen benim çadırımda kala bilirsin. Bana güven sana zarar vermem.''
Takmıyor. Ona bir kez güvendi, tekrar yapabileceğini biliyor. Ancak bu güveninin sağlam olup olmadığı hakkında, hâlâ bazı soru işaretleri taşımakta.
"Sonra... Uyumak istemiyorum. Uykun yoksa, biraz dolaşabiliriz? Seni yakından tanımak isterim."

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 7:38 pm

Anette "İstediğin ismi verebilirsin..." dedi dalgın bir sesle. Jacop'un verdiği çiçeğe "Teşekkür ederim, bayım." dedi gülümseyerek. Jacop yürümek istiyordu Anette'de bunu istiyordu sanırım konuşmaya başlamıştı, "Sonra... Uyumak istemiyorum. Uykun yoksa, biraz dolaşabiliriz? Seni yakından tanımak isterim." Jacop gülümsedi ''Elbette, çok isterim bende seni tanımak istiyorum.'' dedi. tekrar söz'e başlamak için hazırlandı ve ''Süpürge ile gezmek istemessin sanırım öyle değilmi?'' diyor ve elini uzatıyor Jacop. Süpürge ile konuşma fırsatları olmazdı sanırım değilmi ? ve Jacop ''Artık barıştığımıza göre şu havluyu alıp kurulanır mısın lütfen?'' deyip havluyu uzatıyor ve gülümsüyor.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 7:48 pm

Jacop gülümsüyor. "Elbette, çok isterim. Ben de seni tanımak istiyorum." diyor. "Süpürge ile gezmek istemezsin, değil mi?" Elini uzatıyor. Tereddüt etmeden o eli tutuyor. Tabii ki süpürgeyle dolaşmak istemez. Öyle olursa nasıl konuşabilirler ki? "Artık barıştığımıza göre, şu havluyu alıp kurulanır mısın lütfen?"
Kaşlarını kaldırıyor.
"Hayır. Bunun seninle ilgisi yok. Önce kendi başının çaresine bak. Havlu gibi bir şey istemiyorum. Zaten mevsim yaz..." diyor ve sırıtıyor.
"Eee? Zevklerinden bahsetmeye ne dersin?"

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 8:00 pm

Anette "Hayır. Bunun seninle ilgisi yok. Önce kendi başının çaresine bak. Havlu gibi bir şey istemiyorum. Zaten mevsim yaz..." diyerek sırıttı, Jacop'ta güldü ''Merak etme bu bendeki çılgınlık ile pek yaşayabiliceğimi sanmıyorum'' dedi gülerek. Anette, Jacop'un elini tutmuştu yürüyorlardı ve "Eee? Zevklerinden bahsetmeye ne dersin?" Jacop biraz düşündü ve ''Sex.'' dedi ve ''Yani yanlış anlama her erkeğin zevk'lerinden birisi.'' dedi Jacop. ''ve Diğer zevklerim, paraşüt ile atlamak, sörf yapmak ve uçmak.''dedi Jacop Birden gülümsedi Anette'ye döndü ve ''Biraz çılgınlık yapmak ister misin?'' dedi kahgalar içinde. Elinden tuttu, yürürken birden süpürge'nin üzerinde atladılar ve yüksek bir dağın tepesine çıktılar, Jacop asasını kaldırdı bir kaç büyülü sözcük fısıldadı ve karşılarında 1 tane 2 kişilik bir paraşüt belirdi ''Evet işte çılgınlıktan bahsettiğim şey.'' dedi gülümseyerek. ''ve ister misin ? yani paraşüt yapmak?''

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 8:13 pm

"Merak etme, bu bendeki çılgınlıkla pek fazla yaşayacağımı zannetmiyorum." diyor gülerek. Çok komik! Kaşlarını çatıyor.
Jacop diğer sorusunun üzerine, bir kaç saniye düşündükten sonra "Seks." diyor.
"Hah!" Bu, kinayeli bir ifade ile kahkaha arasında bir şey.
"Ve diğer zevklerim; paraşüt ile atlamak, sörf yapmak ve uçmak." Gülümsüyor. "Biraz çılgınlık yapmak ister misin?" diyor bir kahkaha patlatarak. Aslında bugün için yeterinden çok daha fazla çılgınlık yaptığını düşünüyor ancak sesini çıkarmadan süpürgeye biniyor. Jacop süpürgeyi bir dağın tepesinde yere indiriyor. İndiklerinde, Anette başına ne gelecek diye başlamaya başlıyor ve Jacop büyülü bir kaç sözcük fısıldıyor. Karşılarında bir paraşüt beliriyor. "Evet, işte çılgınlıktan bahsettiğim şey." diyor gülümseyerek. Yok artık! "Ve ister misin? Yani Paraşüt yapmak?"
Ona inanamamazlıkla bakıyor. Gerçekten de Jacop çılgının biri. Ama son derece tatlı bir çılgın...
"Kesinlikle fazla yaşamayacaksın." dedikten sonra, paraşüte doğru ilerliyor.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 9:15 pm

"Kesinlikle fazla yaşamayacaksın." dedikten sonra, paraşüte doğru ilerliyordu. Jacop gülümsedi ''bu kadar heyecan bana az gelir?'' dedi ve Anette'yi elinden tutarak çekti süpürgeye atladı asasını paraşüte doğru kaldırdı ve ''Wingardium Leviosa!'' diye fısıldadı paraşüt havalanmıştı ''Bana sarılsan iyi olucak yavaş olucağımız söylenemez.'' dedi gülümseyerek ayağını yere vurdu ve süpürge uçmaya başladı son hızı ile 300 fit gökyüzüne çıkmaya başladı 300 fit'e geldiğinde Anette'ye ''Korkuyor musun sevgilim?'' diyerek gülümsedi. Paraşütü aldı ve dik tuttu, ''Biner misin Anette? Merak etme bende binicem.'' dedi ve Anette'yi kucaklıyarak paraşüte bindirdi kendiside bindi ve süpürge orada sabit kaldı Jacop biraz çılgınlık isteyerek hemen başlamamıştı biraz heyecan zarar vermezdi öyle değilmi? ''Bana güven ve korkma.'' dedi Jacop.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 9:31 pm

"Bu kadar heyecan bana az gelir?" diyor Jacop. Evet, elbette.
Tekrar süpürgeye atlıyorlar.
"Bana sarılsan iyi olacak. Yavaş olacağımız söylenemez." Anette ikiletmiyor ve Jacop'ın beline sarılıyor. Adeta gökyüzünü yararak uçmaya başlıyorlar. Gerçekten çok hızlılar. Saçları uçuşuyor. Şöyle bir aşağı bakıyor; ağaçların küçücük kaldığı anlaşılıyor.
"Korkmuyorsun ya sevgilim?" diye soruyor Jacop. bu kelime, sevgilim, gerçekten çok hoş bir duygu yaratıyor. Aslında biraz ürperdiği doğru ama korktuğu da söylenemez.
"Hayır."
Jacop Anette'in paraşüte binmesine yardım ediyor. Bana bunu yaptırdığına inanamıyorum, seni şirin şapşal.
"Biner misin, Anette? Merak etme. Ben de bineceğim." deyip kendisi de paraşüte biniyor. "Bana güven ve korkma." Elbette. Zaten kim bin metreden aşağı düşerken tedirgin olur ki?
Aşağı inmeyi bekliyor, ancak Jacop'ın biraz daha heyecan isteyerek, beklediği belli...

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 9:44 pm

"Hayır." dedi Anette. Korkmuyor olması hem güzel hem kötüydü Jacop bir anda paraşütü Şelalenin ilerisindeki Deniz'e doğru çevirdi. İyice yaklaşmışlardı aralarında 100 fit kadar bişy vardı Jacop iyice baktı, baktı ve dayanamadı Anette'nin yüzünü kendisine çevirdi ve dudaklarından öpmeye başladı ''Kusura bakma bunu birdaha yapamaktan korktum'' dedi ve bir anda paraşütten ayrıldı son sürat bir hızla denize doğru ilerliyordu çok az kalmıştı heyecan tavana vurmuştu harikaydı ve işte olmuştu Denize girmişti mükemmel'di su hemen çıkmak istemedi biraz içeride gezdi ve etrafa baktı, kapı gibi biyer görmüştü ilerledi ve girdi mükemmeldi mutlaka buraya getirmeliydi Anette'yi hemen su'dan dışarıya çıktı ve Anette'yi aradı ''Anette, Anette orda mısın sewgilim?'' dedi Jacop.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Paz Tem. 12, 2009 9:56 pm

Gerçekten de çok çılgın birisiyle tanışmış olduğunun farkında; Jacop paraşütü denize döndürüyor. Deniz ile aralarında az mesafe kaldığındaysa, Anette'in başını kendisine doğru çekiyor ve onu öpüyor. Hacada süzülürken öpüşme deneyimi yaşamak mükemmel bir şey. Hele de Jacop gibi biriyle...
''Kusura bakma bunu birdaha yapamaktan korktum'' diyor Jacop. Evet, bu gidişle kısa zamanda öleceğin için... Bu düşünce onun ürpermesine neden oluyor. Daha şimdiden!
Jacop işleri daha da abartıyor ve paraşütten ayrılı veriyor.
"Hayır!!" diye bağırıyor ancak artık çok geç. Jacop balıklama denize dalıyor. Endişelenmeli mi? Zannetmiyor. Jacop gibi biris boğulmaz. Değil mi?
Daha karar veremeden yere varıyor ve direkt denize koşturuyor. Jacop'ın sudaki karaltısı, mehtabın altına belli oluyor. Beline kadar suya giriyor ve onu izlemeye başlıyor.
Jacop bir süre sonra,, ondan yaklaşık üç metre uzakta bir yerde, sudan çıkıyor.
"Anette, Anette orada mısın sevgilim?" diyor.
"Ya evet. Buradayım ve sana bir tokat atıp atmamak konusunda kararsız kalmış bulunmaktayım." diye yanıtlıyor. Onu böyle endişelendirmemeli.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Ptsi Tem. 13, 2009 8:50 am

"Ya evet. Buradayım ve sana bir tokat atıp atmamak konusunda kararsız kalmış bulunmaktayım." Demişti Anette, Jacop ses'in geldiği yöne baktı ve ''Özür dilerim Sewgilim, biranda çok güzel ve heyecanlı gözüktü yanına doğru yüzdü ve ''Ee Affedildimmi?'' dedi gülümseyerek. Tekrar havlu çağır ve kurulandı Anette'nin gözlerine dalmıştı bakıp kalmıştı resmen gözlerinde dalmıştı gözleri Anette'tede asasını kaldırdı ve ''Accio Ateşoku!'' diye fısıldadı, ateşoku Jacop'a doğru geliyordu eli ile kaptı ve yere koydu Anette'ye yaklaştı ve sarıldı biran dudaklarına yapışmıştı o güzel dudakları yine öpmek harika bir duyguydu. Jacop dudaklarını bıraktı ve kulağına ''İstemiyorsan söyleyebilirsin?'' diye fısıldadı.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Ptsi Tem. 13, 2009 7:41 pm

Jacop, Anette'e doğru yüzüyor.
"Özür dilerim, sevgilim. Bir anda çok güzel ve heyecanlı gözüktü." Bana heyecandan bahsetme... "Ee affedildim mi?" diyor. Henüz değil. Jacop bir havlı çağırıp kurulanıyor. Ardından, kendisine yaklaşıp sarıldıktan sonra, onu öpüyor. Evet, şimdi affedildin.
Jacop beklemediği bir hareket yaparak başını geri çekiyor ve kulağına "İstemiyorsa söyleyebilirsin?" diye fısıltıyor. Fısıltısı kulağını okşuyor. Bunun yarattığı his üzerine hafifçe titriyor ve "İstiyorum." diyor. Bu kez Jacop'ın dudaklarına yapışan, o oluyor.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Ptsi Tem. 13, 2009 7:52 pm

Anette, "İstiyorum." diyor.
Bu kez Jacop'un dudaklarına yapışan, o oluyor. Jacop bu durum karşısında çok seviniyor yani Anette'nin öpmesine. Anette'ye ''İstersen artık çadıra gidelim?'' dedi Jacop.
Laf'ın devamını getirmek üzeri tekrar başladı,
''Bizim çadırda kalıcaksın öyle değilmi?'' diyor merak içinde ve dudaklarından tekrar öpüyor ''Bugün için bu kadar heyecan'ın yettiğini düşündüğüm için sordum?'' diyor gülümseyerek.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Ptsi Tem. 13, 2009 8:00 pm

"İstersen artık çadıra gidelim?" diye soruyor Jacop. "Bizim çadırda kalacaksın, değil mi? Bu günlük bu kadar heyecanın yettiğini düşündüğüm için soruyorum." diyor ve sırıtıyor.
"Bana hiç yetmedi." diye karşılık veriyor kinayeli bir ifadetle. "Elbette. Hadi gidelim."
Birlikte Jacop'ın Ateş Oku'na tekrar biniyorlar.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Ptsi Tem. 13, 2009 8:05 pm

"Bana hiç yetmedi." Dedi Anette.
ve tekrar, "Elbette. Hadi gidelim." diyor
Anette ve Jacop'un ateş oku'na tekrar biniyorlar. Kamp alanına geldiklerinde herkez uyumuştu neredeyse yere indiklerinde Jacop, Anette'nin elinden tuttu ve çadıra doğru ilerledi içeriye girdiklerinde Mr.Black uyumuştu ve Kreatcher ortalıkta görünmüyordu Jacop ''Aç mısın sewgilim?'' dedi Anette'ye ve Kreatcher'ı çağırdı.
Kreatcher önlerinde cisimlendi boğuk ve kurbağa gibi bir ses ile ''Emredin, Efendi Black.'' dedi.

Konu: Geri: Kamp Alanı ~ Ptsi Tem. 13, 2009 8:14 pm

Çadıra geliyorlar. Bu, o sihirli çadırlardan. Dışarıdan pek de büyük değil ama içinde koca bir ev var. Gerçekten çok hoş.
Jacop, aç olup olmadığını soruyor ve ev cinlerini çağırıyor.
Anette bu heyecandan sonra kendini hiç de aç hissetmiyor ve;
"Ben istemiyorum, teşekkürler. Ancak soğuk bir şeyler varsa içebilirim." diyor. Belki bu şekilde, bölünmeden önceki "tanışma" sohbetine devam edebilirler. Soğuk bir şeyler içerken yani...

» Hufflepuff Antrenman Alanı
» Slytherin Antrenman Alanı
» Ravenclaw Antrenman Alanı
» Gryffindor Antrenman Alanı
» Eğitim ve Çalışma Alanı