~İkinci Ders: Biber İksiri~ Hufflepuff*Slytherin Ortak Dersi

Zindanlara giden karanlık koridor, rüzgarın yankılanan uğultusu ve soğuk havayla daha bir ürpetici manzaraya bürünmüştü. Odasının penceresinden dışarıya baktığında, sisin, Hogwarts’ın üstüne bir yorgan gibi örtüldüğünü görmüştü Vera. Bu kasvetli havada hiç ders yapmak istemiyordu. Biraz gözlerini dinlendirmek… Özlemle içini çekti. İstediği bir şeyler için, feda etmesi gereken bazı şeyler olacaktı, bunu en başında anlamıştı. Oflayıp püflayarak ne yapabilirdi?
İlk dersin ardından, sınıfta bazı değişiklikler yapmaya karar vermişti. Öncelikle öğrencilerin konuşmaya oldukça yatkın olduğunu fark etmişti, kendilerini iksir yapımına vermeleri için sıralar arasında geniş boşluklar bırakmıştı. Sınıf oldukça büyüktü, bu işlem için yeterince yer olduğu için, kendini şanslı hissediyordu, Vera. Sağ ve sol duvarları boydan boya meşe dolaplar kaplıyordu. Dolapların içinde kavanozlar, tüpler, şişeler, kutular… Kısacası bir sürü malzeme bulunuyordu, gerçi Vera, dolapları buraya aldığı için pek huzursuzdu. Biraz uçarı bir öğrencinin dolapları karıştıracağına kesin gözüyle bakıyordu. Bu yüzden, tüm ders boyunca tetikte olacaktı, öğrencilere göz açtırmayacaktı. Koridordan gelen ayak seslerini duyunca kendine gelmişti Vera. Boş sınıfın içerisinde dolaştığın farkında bile değildi. Deli gibi bir o yana, bir bu yana gidip geliyordu. Hoş, artık delirdiğini düşünüyordu. Hemen masasına geçti. Sınıfın ağır kapısı büyük bir gıcırtı ile açıldı. Gelen öğrenci, başını kapının aralık bölümünden uzattı, uzun uzun baktıktan sonra koşar adımlarla yerine geçti. Vera, öğrenciyi, yerine oturduğu zaman fark etmişti. Uzun dalgalı saçlı, iri gözlü bir Hufflepuff öğrencisi… Melanie Eclipse, değil miydi? Vera, mavi gözlerini Melanie’ye dikti. Onu iyice süzüyordu. İksir kitabını açmış, bir şeyler okuyordu. Oldukça dalgın görünüyordu.
*Birileri dersine çalışmamış.* dedi içindeki ses alaycı bir şekilde. Vera da öyle düşünüyordu; ama bilmeden hüküm vermek huyu değildi. Derste belli olurdu, değil mi? Sandalyesine iyice gömüldü, gözlerini tavana dikti ve içinden saymaya başladı.
*Bir, iki, üç, dört…*
Tam on altıya geldiğinde, sınıfın kapısı yine büyük bir gıcırtı ile açıldı. İçeriye gelen öğrenciyi, anında tanıdı. Melania Mythique’ydi. Nedense bu minik cadıya karşı içinde bir sempati vardı. Vera’nın içindeki ses yine alarma geçti.
*İlerde senin yerine alabilir. Değil mi Vera? Onun yetenekli olduğunu hissediyorsun. Muggle’lar altıncı his mi diyor, buna?*
Sınıfın kapısı açıldıkça çıkan gıcırtı her seferinde biraz daha artıyordu. İster istemez hemen kapıya dönüyordu Vera. Sanki bir tehlikenin olmasını bekler gibi. İçeri öğrenci doldukça uğultular tıpkı ilk dersteki gibi artıyordu; ama Vera, zil çalana kadar onlara izin verecekti yine. Zaten bu derste konuşma imkanı bulamayacaktı hiç kimse. Bundan oldukça emindi.

| İki dakika sonra |

Zil sesi, sınıfın uğultusunda güç bela duyulmuştu. Fakat herkes sohbetini devam ettirmekte ısrarlıydı. Masasından kalktı ve sınıfın ortasına geldi.
‘Konuşmalarınızı, dersin sonuna bırakmaya ne dersiniz?’ dedi sakin bir şekilde, yüzünde oldukça yapay bir gülümseme vardı. Sınıfta sessizliğin tam anlamında sağlanması sadece saniyeler almıştı, bu genç yaşında, tecrübesi olmamasına rağmen sınıfta söz sahibi olmanın verdiği sevinçle ellerini çırptı. Yüzündeki gülümseme, yapay değil, içten gelen bir gülümsemeydi artık.
‘Geçen dersimizde söylediğim gibi, bugün Biber İksiri yapacağız.’
Bazı öğrenciler kafalarını sallayarak, Vera’nın dediklerini onayladı.
‘Ve yine geçen dersimizde söylediğim gibi…’ derin bir nefes aldı, ‘… soru soracağım.’ Sınıfın bir yarısı sevinmişti, kalan kısım ise somurtmaya başlamıştı. Somurtanları cesaretlendirmek için birkaç şey söyleme gereksinimi duydu içinde. Kendisi de öğrenci olmuştu, bu yollardan kendisi de geçmişti. Daha ilk günlerden öğrencilerin hayal kırıklığına uğramasını, dersten veya kendisinden korkmasını istemezdi.
‘Aaa, merak etmeyin.’ Dudaklarını büzüştürdü. Yüzünü tahtaya döndü ve biraz boğuk bir sesle devam etti.
‘Tek bir soru soracağım. Hem de çok kolay.’
Evet, soracağı soru çok kolaydı, bütün sınıfın el kaldırmasını bekliyordu. Asasını cübbesinin içinden çıkartıp, inci gibi el yazısı ile tahtaya soruyu yazdı. Hemen yüzünü sınıfa çevirdi. Arkalarda oturanlar için –ki hemen hemen herkes arka sıraları tercih etmişti- yüksek bir sesle soruyu okudu.
‘Biber İksiri ne işe yarar?’ ardından çabucak ekledi, ‘Çok basit değil mi?’
Kendilerinden emin olan iki Slytherin öğrencisi dışında hiç kimse elini kaldırmadı. Bu durum karşısında Vera, çok üzüldü. Hayal kırıklığına uğramıştı. Hiç değilse beş kişi olsaydı. Tek kaşını kaldırıp, öğrencileri süzmeye başladı. *Bu kadar mı?* diyordu, adeta bakışları. Mesajı alan birkaç öğrenci tereddüt içinde ellerini kaldırmışlardı; ama susmakta ısrar edenler de vardı.
‘Peki.’ dedi kırgın bir şekilde. ‘Mr. Black.’
Kısa bir sessizlik oldu. Doğru ya, bu sınıf Black kaynıyordu! Vera, bıkkın bir şekilde gözlerini devirdi. Bir tane Black bile bir sınıfa fazlaydı zaten, ne diye bu kadar fazlaydı bu Black ailesi?
‘Jack Black.’
Jack Black, cakalı bir şekilde etrafına baktı. El kol hareketleri yaparak konuştu.
‘Soğuk algınlığına iyi geliyor.’
Vera, başıyla onayladı ve saatine göz ucuyla baktı. Yarım saat kadar vardı, bu süre iksiri yapmalarına yeterdi.
‘Kitabınızın yirmi dördüncü sayfasını açın. Biber İksiri hakkında her şeyi bulabilirsiniz.’ Kitabıyla meşgul olan bir öğrenciyi gördü Vera. Asasını kitaba doğru çevirdi, yirmi dördüncü sayfa hemen açılmıştı, öğrenci çok şaşırmıştı. Vera, onu görmezden geldi. Yerine doğru ilerlerken bir yandan da konuşuyordu.
‘Talimatlar, sayfanın sol alt köşesinde. Malzemeler…’ asasının bir hareketi ile tahtada malzemeler belirdi. Hızlı bir şekilde yerine oturdu. Öğrencilerin boş boş oturduğunu görünce, içinde bir sinir dalgası oluştu. Ne diye boş oturuyorlardı?
‘Başlayın.’ dedi, soğuk bir şekilde. Öğrenciler iksiri yapmaya başlarken Vera da boş oturmamak için, eline bir muggle kitabı aldı…

| 25 dakika sonra |

Vera, elindeki kitabı masanın üstüne koydu. Şimdi öğrencilerin iksirlerini inceleme vaktiydi. Masasından kalkıp, tek tek öğrencilerin yanına geldi, kazanlarındaki sıvılara baktı. Hiçbir şey demiyordu iksirler için. Bu da öğrencileri biraz kaygılandırıyordu. Vera, yorumlarını sona bırakmıştı. Tüm kazanları gezdikten sonra, sınıfın ortasında durdu.
‘Tomas Black, Jack Black, Melania Mythique arkadaşlarınız tebrik ediyorum. En iyi iksirler onlarınki olmuş.’ dedi zafer dolu bir sesle. İlk iksir uygulamasında belki bir kişi tam anlamı ile yapar diye düşünmüştü. Üç kişinin çıkması, onu çok sevindirmişti. Yüzünde resmen güller açıyordu.
‘Şimdi herkes yaptığı iksiri bir şişeye koysun. Üstünüze adınızı yazın ve dersin bitiminde masama koyun. Not vereceğim.’
*Not* kelimesinden sonra sınıfta bir uğultu oluştu, çoğu kişi şikayet ediyordu. Ama Vera, onları görmezden geliyordu. Sınıftaki öğrenciler, kazanlarındaki iksirleri şişeler doldururken zil çaldı. Vera, masasına geçti. Öğrenciler şişeleri bırakırken ‘Sihirli günler’ diyorlardı. Vera da onlara en güzel gülümsemesini yolluyordu. Akşama çok işi olduğunu düşündükçe geriliyordu; ama belli etmek istemiyordu öğrencilere.
‘Üff, hepsini tek tek kontrol et.’ diye söylendi. Öğrenciler sınıfı boşaltınca odasına gitti. Biraz dinlendikten sonra ilgilenebilirdi iksirlerle değil mi?

Rp Out: Biber İksirinin malzemelerini, yaratıclığınızı kullanarak yazın. Ö.M. yoluyla bana gönderin.

Sabahki yorucu Bitkibilim dersinden sonra İksir dersi vardı sırada.Daniel dört direkli karyolasında oturmuş Biber İksiri'nin özelliklerini ve nasıl yapıldığını okuyordu.Çünkü Profesör Curtis onlara bir sonraki dersin konusunun Biber İksiri olduğunu söylemişti...

Uzun bir aradan sonra Daniel saatine baktı.İksir dersinin başlamasına on beş dakika vardı."Vay canına bir saattir kitap mı okuyorum"dedi.Hemen çantasına gerekli kitaplar ve tüy kalemini koyup yola çıktı.Bugün ilk ders olduğu gibi tamamen ortak değildi ders.Hufflepuff'lar Slytherin'lerle ortak yapacaklardı dersi.Daniel bunun nedenini anlayamamıştı.Hem de niye onlar Slytherin'lerle giriyorlardı ki derse?Daniel Slytherin'leri hiç mi hiç sevmezdi...

Daniel dersliğin kapısından içeriye girdi.Profesör içerdeydi.Ayrıca bir kaç Slytherin'li de vardı.Hemen diğer köşedeki sıralara doğru geçti.Slytherin'liler sürekli kitaplarını karıştırıyor,bir şeyler okuyorlardı.Herhalde derslerine çalışmamışlardı.

Bir süre sonra dersin başladığına dair olan zil sesi duyuldu.Ancak bir uğultudur gidiyordu.Profesör Curtis de bunu farketmiş olacak ki"Konuşmalarınızı, dersin sonuna bırakmaya ne dersiniz?"dedi.Sonra derslerinin konusunun Biber İksiri olduğunu ve bununla ilgili soru soracağını belirtti.Daniel soracağı soruların cevaplarını bilse dahi parmak kaldırmayacaktı.Eğer profesör onu zorla kaldırırsa ancak o zaman cevap verirdi."Biber İksiri ne işe yarar?"dedi profesör."Soru bu muydu?"dedi Daniel.Cevabı çok basitti ancak Daniel elini kaldırmadı bile.

Bir süre sonra sıra uygulamaya geldi.Daniel çok heyecanlandı bir anda.O iksir yapacaktı.Hemen malzeme dolabına koşup tahtada yazan gerekli malzemeleri kaptı.Ve iksirine başladı...

Yaklaşık yirmi-yirmi beş dakika sonra Daniel bitirmişti iksirini.Gerçi kitapta yazan renginden biraz koyuydu.Sonra profesör teker teker iksirlere baktı.En başarıları açıkladıktan sonra not vereceğini söyledi.Ve bunu söyler söylemez sınıfta bir kaos ortamı oldu.Ama Daniel buna dahil değildi.Belki "Olağanüstü"alamazdı ama."Beklenenin Üstünde" olmadı bir "Uygun" alırdı.Bunları düşünerek şişesini profesöre götürdü."Sihirli günler" dedikten sonra derslikten çıktı...

Betimlemelerinizi beğenmedim, rp'niziz uzunluğu gerekenden biraz az olmuş. Düşüncelerinize devrik bir şekilde olsada yer vermişsiniz. Yazım hatalarınız ve imla hatalarınıza her cümlede rastladım.Puan: 16

Ödevinizi özel mesaj ile bana gönderin.

2. SYB Dersinden Sonra Birde Bu Ders!Ağır Gelecekti Herhalde Jasper'a.Sabahta Biraz Aksilik Olsada Jasper Mutluydu Sihirli Yaratıkların Bakımı Dersinde Birşeyler Öğrenmişti.Ayrıca Bir De George Crownie Anlatınca Tek Kelimeyle Muhteşe Oluyordu!Neyse Bırakalım SYB Dersini Önemli Olan İksir!Dönelim Ona.Jasper Eşyalarını Almak İçin Ortak Salona Gitmesi Lazımdı.Ortak Salona Giderken Daniel'i Gördü.O Malzameleri Almış Çoktan Gidiyordu.Şöyle Bir Göz Attı.İyi Çocuktu Dainel Ama Sevgilisini Hiç Azetmemişti Jasper.Ama Onu Sempatikliği,Tatlılığ Ve Chuck'la Arkadaş Diye Seviyordu.Neyse Jasper Ortak Salona Vardı.Malzemeleri Aldı.Ve Zindana Yola Koyuldu.Mutluydu.Elinde Kitap Gelen Geçene Bakıyordu Ara Sıra.Birden Gözü Beth'e Çarptı.Beth'te Oraya Gidiyor Olmalıydı.Oraya Bakarken Birden Önünden Geleni Görmedi.Ve Bir Omuzla Yerde Kaldı Jasper Çocuk Kahkahalarla Gülüyordu.Jasper Onun Yanına GittiKolunu Dürttü Çocuk Tam Bakınca YUmruğu Attı.Herles Bunu Görmüştü.Çocuklarla İlgilenirken Jasper Bahçeden Koşarak Ayrıldı.Bu Yaptığının Kötü Olduğunu Biliyordu.Ama Kİmse Jasper'a Agalık Tasalayamazdı.O Anda Zindana Geldiğini Farketti.İçinden Diyordu Havalar Serinledi Mi Ne?Oraya Vardı Yavaşça Kapıyı Açtı Sadece Daniel Vardı.Ondan Uzak Bir Yere Oturdu.O Anda Öğretmen Geldi.Herzamanki Gibi Açılışı Yaptı Ve Sorular Sormaya Başladı.Jasper Bu Sorduğu Soruları Adı Gibi Biliyordu.Ama Canı Sıkkındı.Aksilikler Onun Canını Sıkmıştı.Öğretmenin Dinlediklerine Kulak vermeden Pencereye Bakıp Hayallere Dalıyordu.O Anda Öğretmenin Bir Sesini Duydu.Öğretmen Dışarıya Çıkmalarına İzin Vermişti.Jasper Cübbesini Taktı,Malzamelerini Aldı Ve Skaince DIşarı Çıktı.

Betimlemeniz yoktu, uzunluk kısaydı, Rp'nizin tümü imla ve yazım hatalarından ibaret. Sadece renk sizi kurtarmış, kısacası rp'niz vasat. Puanınız: 8

Ödevinizden güzelb ir puan almanızı umuyorum ö.m yoluyla en kısa zamanda bana gönderin.

Aritmansi dersi bitmişti ve artık öğle yemeği vaktiydi. Hızlıca bir öğlen yemeği yemesi ve ders için hazırlanması gerekiyordu. Üstelik bunları yapması için sadece yirmi beş dakika kalmıştı. Zaten genelde yemeğini hızlıca yiyemezdi. Bugün ilk hızlı yeme denemelerini yapıyordu ancak o sırada kuzeni Tomas yanındaki boş sandalyeye oturdu. Selamlaştıktan sonra çeteyle ilgili bilgiler verdi ancak Jack o sırada çeteden ayrıldığını unutmuştu. En sonunda çeteden ayrıldığını üzülmüş gibi yaparak belirtince Tomas nedenini sormadan gitti.

20 Dakika Sonra

Dersliğe giren Jack profesörün uyuklayışını izledi. Hafifçe kıkırdadıktan sonra profesör aklını yitirmiş gibi bir ifadeyle başını kaldırdı ve Jack'in yanındaki öğrencilere ve kendisine teker teker hızlıca göz gezdirdi (Jack o sırada arkadaşlarına kısık sesle 'aptal' diyordu.) Sınıfa ilk adımını attığında yapılan değişiklikleri fark etmişti Jack. Sıraların arasındaki boşluklar ilk derse göre biraz artmıştı. Duvarların ikisinde meşeden yapılma dolaplar vardı. Dolapların içinde bir şeyler olmalıydı ancak Jack ne olduğunu bilmiyordu.

Ders Anı

Profesörü dikkatlice dinleyen Jack, kendisinin sadece tek biri soru soracağını duyunca biraz içi rahatladı. Soru ise çok kolaydı. Bugün yapacakları Biber İksiri'nin yapılışını içeren bir soruydu. Jack bu sorunun cevabını tam olarak biliyordu. "Soğuk algınlığına iyi gelir." diye tekrarlıyordu içinden. Uzun bir süre cevaplamak için el kaldırdı Jack ama profesörün düşünme tarzı uzundu. Bu nedenle hafif eli ağrımaya başlamıştı. "Mr Black" demişti profesör. Jack kendisi olduğundan emindi fakat bu sınıfta birçok Black vardı. Profesör el kaldırmayanları da kaldırıyor olabilirdi hem. Ancak daha sonra profesör kendi adını söyleyince hafif tereddütlü ayağa kalktı Jack. Gayet kendinden emin bir tavır sergileyerek "Soğuk algınlığına iyi gelir." cevabını vermişti. Profesör onaylarcasına bakışı Jack'in içini rahatlatmıştı. Yerine otururken etrafına bakınmayı düşündü ancak vazgeçti. Profesör kitaplarının yirmi dördüncü sayfasını açmasını söyleyince Jack profesörün verdiği talimati uygulayarak kitabını açtı. Malzemeleri kullanarak kitapta yazılanları uygulaması Jack'in sadece on beş dakikasını almıştı. Şişesini götürmeden önce sıraların arasında gezinen profesörü gördü ve onu bekledi. Çok geçmemişti profesörün sırasının yanına gelmesi. Profesör hızlıca herkesi incelediği gibi Jack'i de hemen geçmişti. Jack tam yerinden kalkacakken yine oturdu. Profesörün söylediklerine inanamıyordu. En başarılı üç öğrenciden birisi olmuştu. Şu anda çok mutluydu. Demek ki alacağı not da yüksek olacaktı. İçine bir refah duygusu aldı ve profesörün yanına gidip şişesini ona gururla uzattı. Dersin bitiminde ise Tomas'ı görüp onunla konuşması gerekiyordu.

Betimlemelerinizi çok beğenmedim, uygun sayılırdı. Renk iyi, uzunluk uygun, imla hatalarına raslamadım. Bir kaç yazım hatası vardı.Puanınız :18

Ödevinizi ö.m yoluyla bana gönderin.

Buraya kadar okundu. Ödevlerinizi bana yollayın...

» ~İkinci Ders: Biber İksiri~Ravenclaw*Gryffindor Ortak Dersi
» Slytherin Ortak Salonu
» Slytherin Ortak Salonu
» Hufflepuff Ortak Salonu
» Hufflepuff Ortak Salonu