Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Rosepery

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Rosepery Dé Querin
Büyüceşura Baş Hakimi
Büyüceşura Baş Hakimi
Rosepery Dé Querin


Mesaj Sayısı : 133
Nerden : Antalya
Meslek : Büyüceşura Baş Hakimi
Gerçek İsim : Büşra
Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 24
Evcil Hayvan : Yok
Kayıt tarihi : 06/08/09
Rosepery Asik10

Rosepery Empty
MesajKonu: Rosepery   Rosepery Icon_minitimePerş. Ağus. 06, 2009 1:56 pm

Başımı ellerimin arasına almış bir şekilde boş sokaklarda ilerlerken beynimdeki iki kelimeyi hissedebiliyordum; yaşamak ya da ölmek... İkisi de birbirine o kadar uzaktı ki... Hangi tarafta olduğumu şu an için bilemiyordum. Bazen büyük bir mutlulukla yaşama koşuyordum bazen de hüzünlerle ölümün kıyısında duruyordum. Kafam kördüğüm gibi düğümlenmiş bir şekilde, ne kadar uğraşsam da asla çözülmüyordu. Bir an için düşüncelerden sıyrıldım ve ayağıma takılan taşa büyük bir sinirle vurarak karşımdaki duvara çarpmasını sağladım. Eğer o çarpmasaydı belki de ben çarpacaktım. O kadar dalmıştım ki sokağın sonuna geldiğimi farketmemiştim. Kolumu kaldırarak saatin kaç olduğuna baktım. ''Ne? Bu kadar geç mi?'' Şaşkınlığımı içimde daha fazla tutamadan dışarı attım. Saat akşamın yedisiydi ve ben hala sapıklardan başka kimsenin olmadığı bir yerdeydim. Derhal eve dönmeliydim yoksa kötü şeyler olabilirdi.

Hızlı bir şekilde arkamı dönerek ilerlemeye başladım. İlerlerken etrafıma bakıyordum da gelirken görmediğim bir sürü şey dikkatimi çekiyordu. Küçük kaldırımların üzerinde sigara izmaritleri ve bira şişeleri vardı. Ayrıca peçeteler, kağıtlar ve ateş külleri yerlere savrulmuştu. Iyy... Çok da iğrenç bir şekilde kokuyordu. Ben salak mıyım diye düşündüm bir an için. Evet evet, kesinlikle öyleydim. Yoksa nasıl olur da böyle bir yere gelebilirdim ki? Elimle burnumu kapatarak koşmaya başladım. Burdan hemen ayrılmalıydım. Rüzgardan bile hızlı bir şekilde koşarken saçlarım geriye doğru uçuyordu. Tenim yavaş yavaş soğudu ve titremeye başladı. Oysa ben hiç bir şeye aldırmadan tüm gayretimle koşuyordum. Bir an için yol ayrımına geldim. Aman Tanrım! Sağa mı gidecektim yoksa sola mı? Hangi taraftan gelmiştim? Off...Hiç bir şey hatırlamıyordum. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi sımsıkı kapattım. Rüzgarın her akşam estiği yönü düşünmeye çalıştım. Böylece rüzgarı takip ederek evimi bulabilecektim. Düşündüm, düşündüm. Gülümsedim ve gözlerimi yavaşça açtım. Bulmuştum çünkü. Rüzgar evimizin ters yönüne doğru esiyorsa ve şu anda arkama doğruysa ben dümdüz gitmeliydim. Büyük ihtimalle gelirken sıkılıp ağaçların arasına dalmıştım. Zaten bir müddet ilerleyince evimin caddesine çıkabilecektim. Tekrar gücümü topladım ve koşmaya hazırlandım. Dur bir dakika. Arkamda...Biri mi vardı? Titremeye devam ettim, gözlerimi kapattım ve korkulu bir şekilde arkamı döndüm. Açıkcası gözlerimi açmaya korkuyordum ama açmalıydım. Yavaşça göz kapaklarımı kaldırdım. ''Lanet olsun! Sen miydin? Neden arkamdan geliyorsun ve ses vermiyorsun? Aptal şey!'' dedim öfke saçarak. Çünkü karşımdaki küçük kardeşim Luna idi. Fakat değişik bir şeyler vardı. Sinirli olan yüz ifademin yerini sorgulamak isteyen bir ifade almıştı. Luna neden tepki vermiyordu ve konuşmuyordu? Ben şu an da nerdeydim? Ölümün yanında mı yaşamın yanında mı? Ölüm daha mı yakındı? Yeter artık bu iki kelime neden hep aklıma gelmek zorundaydı ve neden ölüm yakın geliyordu? Durdum. Luna'nın gözlerinin içine baktım. Hayır! Bu Luna değildi. Sadece biçim değiştirmiş benim baş düşmanım mı kankam mı bilemediğim ölümdü. Gözlerinin içinde ölümü görebiliyordum. Biliyordum, artık sonum gelmişti. Yaşamak mı ölmek mi derken ölüm yenmişti. Kalbimde bir sancı hissettim. Yalvarırcasına gözlerinin içine baktım. Kendimi kaybettim ve yere düştüm. Kafamı sert biçimde kaldırıma çarpmıştım. Ama acımıyordu. Kimse ölümün acısından daha büyük acı yaşatamazdı bana. İnliyordum ama sesimi duyamıyordum. Ve gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Sonunda göz kapaklarım hareketsiz kaldı.

Avada Kedavra!


Son duyduğum şey bu büyü sözleri olmuştu. Ben artık ölüm kıyısının bir bekçisiydim. Sonsuza dek...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Janice Audorphe L'Amour
Hogwarts Okul Müdürü | Boş Ders Profesörü
Hogwarts Okul Müdürü | Boş Ders Profesörü
Janice Audorphe L'Amour


Mesaj Sayısı : 1585
Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 24 civarları
Özel Yetenek : Zihnefendar & Görücü
Evcil Hayvan : Yok
Kayıt tarihi : 06/08/09
Rosepery Yorgun10

Rosepery Empty
MesajKonu: Geri: Rosepery   Rosepery Icon_minitimePerş. Ağus. 06, 2009 6:30 pm

Betimleme:25/30
Çevre betimlemen güzel. Çevreyi gayet iyi anlatmışsın. Ama hislerini çok fazla dile getirememişsin. Yani demek istediğim, hislerini de somut bir şeymiş gibi anlatsan, o an kafamda çok daha güzel canlanabilirdi. Kişi betimlemen eksik, o kadar.


Uzunluk:10/15


Uzunluk fena değil; ama bu kurguya daha uzun bir rp gelebilirdi gibi düşünüyorum. Akıcılığı iyi olan rpler uzun olursa çok daha hoş olur. Okuyucunun beklentisini karşılar =)


Renk Düzeni:15/15
Seçtiğin renkler çok hoş. Hem göz yormuyor, hem birbirleriyle uyumlu, hem de arkaplanla uyumlu.

İmlâ Düzeni:20/20
İmlâ hatası göremedim. Bu konuda gerçekten iyisin.

Yazım:20/20
Yazının akıcılığı çok iyiydi. Okudukça okuyasım geldi. Ölüm/yaşam kurguları daima heyecanlı olur zaten. İyi anlatmışsın. Ayrıca, birinci tekil şahsı da çok iyi kullanıyorsun.

Sonuç:90 Rp Akademisine katılmana gerek yok.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Rosepery
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Rosepery (2)
» Rosepery 3^^

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Seçmen Şapka ve Puanlanan Rpler-
Buraya geçin: