Sıradan Bir Gün ve Sonrası...

Konu: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Çarş. Tem. 08, 2009 10:11 pm

Gerard dükkanda oturmuş eline bir kitap almış ve düşüncelere dalmıştı. Yine dükkan her zaman ki gibi boştu. Uzun süredir kimse ile konuşmamıştı. Çünkü buraya gelenler her zaman kibirli insanlar olurdu. Hemen kitap alıp giderlerdi. Gerard ailesini düşündü. Ve o iğrenç abisini. Ne vardı ki İyi Tarafı seçecek? Neden kaybetmeyi bu kadar çok istiyordu? Bu arada bunları düşünürken kitabı elinden düştü. Yere eğilip alırken masanın altında bir kağıt gözüne ilişti. Uzanıp aldı. Kağıt Fred'e aitti. Küçük kardeşlerinin biricik oğlu. Kardeşi Gary'i düşünmeye başladı. Oğlunu bırakıp gitmişti. Gözüne ilişen bu kağıtta Fred'in kitap listesi vardı. Asasını kaldırarak hepsini masanın üzerinde hazır ettikten sonra Fred'in gelip alması için bir paket yapıp kenara bıraktı. Günler aynı şekilde sıkıcı geçiyordu. Yeniden kitaba daldı...

(Out : Planlı bir RPdir. Dalmayınız...)

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Çarş. Tem. 08, 2009 10:27 pm

Bu yola girmek istemezdi Gia ama diğer kitapçıda muhtemelen uzun bir kuyruk vardı. Knockturn'un ünü pek de iç açıcı değildi. Gireceği kitapçının da güleryüzlü olmasını beklemiyordu bu sebeple. Üstüne geçirdiği ve kendini kamufle ettiği siyah kapüşonlu ince hırkayla genç müzisyen kapıyı gıcırtıyla araladı. İçeri girdiğinde bile kitap okuyan ve müşterinin gelmesiyle istifini bozmayan bir adam gördü-ne kadar kaba bir davranış-. Burası sanki bin yıllıkmış hissi veriyordu, buna inanabilirdi de eğer tahtaları cilalanmamış olsaydı yani... Dikkatini adımlarıyla dağıtamadığı için sesini kullanmaya karar verdi. ''Acaba... İlgilenebilir misiniz?'' Ah, evet ne kadar da belliydi kimliği şimdi! Bu kişiliğe böyle nazik davranmak... Zaten bir kitap soracak ve çıkacaktı. Buralarda fazla dolaşmak istemiyordu.

Nihayet dükkan sahibi başını çevirmişti, fakat ilgisizce. Sesli olarak cevap vermeden tek kaşını kaldırdı. Gia, kararsızca iki üç adım daha attı. İsmi hatırlayamadığı için yüzünü buruşturmuştu. ''Nadir bulunan bir kitap arıyorum. Şey... Büyülü Ritmler olması gerek ya da öyle bir şey? Burada bulabilir miyim?'' Bir türlü aklına gelmese de söylemişti. Bir kitapçı çoğunluğunu bilirdi nasılsa.

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Çarş. Tem. 08, 2009 10:43 pm

Kitabına dalmışken birden bir ses duydu. Nasıl olsa buraya hiçbir nazik insan gelmez deyip istifini bozmadan devam etti. Fakat giren bir bayandı. Konuşmaya başladıktan sonra yüzünü kaldırıp bayana baktı. Oldukça bakımlı alımlı ve güzel bir bayandı. Fakat biraz ukala bir insana benziyordu. Kadın bir kitap aradığını söyledi.Fakat adını tam olarak bilmiyordu.Gerard hafifçe gülümsedi. Kadından etkilenmişti. Fakat bunu belli etmek istemiyordu. Kalbi şu an hemen git tanış diyordu. Fakat gururu buna el vermiyordu.

Kadın sabırsızlık içinde ona doğru bakıp vereceği cevabı bekliyordu. Gerard ise böyle oldukça mesuttu. Gözlerine bakarak saatlerce öyle kalmayı tercih ederdi. Ama bir cevap vermeliydi. Hemen askıntı gibi bir izlenim vermemek için kadına soğuk davranıp :

-" Kitabın ismini tam olarak öğrendiğinizde yardımcı olabilirim galiba. " dedi. Aslında kitabı biliyordu. Kadın doğru söylemişti. Adı Büyülü Ritimler'di. Fakat bunun bir önemi yoktu.Gerard kadının ne cevap vereceğini bilmiyordu. Kadın suratını asmıştı. Gerard merakla vereceği cevabı bekledi.

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Perş. Tem. 09, 2009 2:01 pm

[RP OUT: Devam ediyorum devam... Hiç de bile, çok hoş canım.]

''Kitabın ismini tam olarak öğrendiğinizde yardımcı olabilirim galiba.'' Aman ne güzel! Buz gibi bir sesi vardı ve üstelik bir kitapçıya göre de çok az bilgisi... Gia bunu duyunca ayakları üstünde daha fazla duramayacağını farketmişti. Biraz sinirle karşı çıkmaya kalksa, karşısındaki muhtemelen bir ölüm yiyendi, gereksiz bir duelloya maruz kalabilirdi. Kafasını olumsuzca sallarken önünde durduğu tezgahın üstündeki üç kitap dikkatini çekti. Birinin adı saçma sapan bir şeydi, o da anlamamıştı; fakat iki kitabın ortasında duran adı altın yaldızla üstüne işlenmiş kırmızı kitabı gördü. Hafif bir zafer edasıyla ve biraz da çocuksu bir mutlulukla önce genç adama döndü. ''Olamaz... Bu o! Ah, Tanrı'm kurtarıcım burada. Teşekkür ederim.'' Bunların hepsini kendi kendine söylüyordu aslında, tepkileri bir insanın ona garip bakmasına yol açabilirdi. Bu kitap onun için niye bu kadar önemliydi ki? Daha güzel beste yapmanın yollarını araştırıp hakettiği mevkiye kavuşmak için fazla beklemişti, muhtemelen o yüzden.

Tüm bu sevinç anından sonra aklına ilk gelen şey elbette paraydı, lanet olasıca şeysiz hiçbir şey elde edilmiyordu ki! ''Bu kaç galleon ediyor tam olarak?'' Gözlerini karşısındakine dikmişti şimdi, boş ve saçma bir çabayla onunla iletişim kurmaya çalışıyordu ve içinden ''Lütfen...'' diye yalvardı, beş kuruşsuz gezip de indirim teklif etmeyi hiç sevmiyordu...

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Perş. Tem. 09, 2009 2:32 pm

Gerard bayana bakarken gülümsüyordu. Hiç böyle biri gelmemişti. Muhtemelen bir Ölüm yiyen değildi. Çok sevimli bir yüzü vardı. Sinirlenince daha da güzel oluyordu. Gerard ona baktı. Fakat onunla samimi olmayı istemiyor gibiydi. Kim bir Ölüm Yiyenle ilişki kurmak ister ki? diye geçirdi içinden. Fakat gerçekten kanı ısınmıştı. Bu arada bayanın gözleri dükkanı süzüyordu.Masanın üzerindeki kitaplara takıldı. Kesinlikle kitabı görmüştü. Gerard ne diyecek diye bakarken. Genç bayan

''Olamaz... Bu o! Ah, Tanrı'm kurtarıcım burada. Teşekkür ederim.'' Gerard neye teşekkür ettiğini anlamamıştı. Fakat yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Bu kitap onun için neden önemliydi ki? Müzikle mi uğraşıyordu? Çünkü bu kitap pek satılmazdı. Daha çok müzisyenler alırdı bunu. Kadın telaşlıydı. Acaba korku muydu bu? Gerard bir ölüm yiyendi.Kadın Gerard'a dönerek ''Bu kaç galleon ediyor tam olarak?" diye sordu. Gözlerini Gerard'a dikmişti. Onunla konuşmak istiyordu sanki. Gerard'da bunu çok istiyordu fakat ilk adımı hiçbir zaman atamazdı.Gerard düşünürken bayan Lütfen! diye yalvarıyordu. Neden böyle yapıyordu. Bu kitapta ne vardı ki? Bunu merak ederken bayan ondan cevap bekliyordu. Heyecandan 20 galleon olan kitap için " 15 Galleon bayan." demişti. Fakat önemli değildi.

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Perş. Tem. 09, 2009 4:19 pm

''15 galleon bayan.'' Bayan... Bir Knockturn Yolu dükkan sahibi için fazla nazikti. 16 galleonundan başka meteliği olmayan Gia'nın içini bir hüzün kapladı, ona bir içki ısmarlamak için neler vermezdi fakat cebinde beş kuruşu olmayan, müzisyen denilebilirse müzisyen olan biriyle nereye gidebilirdi ki bu bakımlı ve tamamen siyah giyinimli adam? Belki Gia güzel bir kadındı; ama geçimini zor karşıladığı belli oluyordu. Parasını koymak için kullandığı bir cebi vardı. Elini attı ve çıkan paranın büyük bir kısmını tezgahın üstüne koyup eliyle adamın olduğu tarafa doğru sürükledi. ''İşte, buradan alabilirsiniz.'' Gia her şeyin tamam olduğuna dair bir işaret beklese de-ya da en aızndan bir iyi günler dileği- o sadece yüzüne bakıyordu genç kadının. Sanırım bir cevap almadan gitmesi gerektiğini söylüyordu. Şaşkın bakışlarla ''İyi günler...'' diyebildi ve elinde kağıda sarılı kitabını daha da sıkarak hızla arkasına döndü. Duvara asılı raflardaki kalın kitapları inceleyerek kapıya kadar ulaştı. Kolu çevirdiğinde dönmediğini, kilitli olduğunu anladı. Hemen asasına ihtiyacı vardı, bir yandan telaşla lanet okuyordu. Dükkan sahibine döndü. Konuşmanın uygun olabileceğini düşündü. ''Kapının açılmamasıyla bir ilgin var mı?''

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Perş. Tem. 09, 2009 4:41 pm

Gerard heyecanla bayana doğru bakıyordu. Ondan etkilenmişti. Fakat onunla bir daha nerede görüşebilirdi ki?İçini büyük bir hüzün kapladı. Güzel bir kadındı. Fakat bu kadar güzel bir kadının onun gibi bir kitapçıyla dışarıda ne işi vardı. Ama kararlıydı.Ona bir kahve ısmarlayacaktı.Kadın kitapla ilgilenirken kadın görmeden asasını salladı ve kapıyı mühürledi.Kadın elini cebine attı ve bir miktar para çıkarıp masaya koydu. "İşte, buradan alabilirsiniz." dedi. Gerard ne yapacağını şaşırmıştı.Nutku tutulmuş gibiydi. Kadın şaşkın şakın ona bakarak "İyi günler..." dedi. Kitapları inceliyordu.Ve bu şekilde yürüyerek kapıya doğru ilerledi. Kapıya dokunduğunda kapının açılmadığını farketti. Birşeyler söylüyordu. Ve Gerard'a döndü . " Kapının açılmamasıyla bir ilgin var mı?" Gerard gülümsüyordu. Kapı açılmamıştı ve artık rahatça konuşabileceklerdi. Kadına doğru baktı. Telaşlı görünüyordu. Bir o kadarda sinirli .Fakat sinirlenince daha da güzel duruyordu.Yüzüne doğru bakarak " Bir şeyler içmeye ne dersiniz? Cevabınız hayır ise kapı sonsuza kadar kilitli kalabilir güzel bayan." dedi ve otoriter bir bakış attı. Kadın şaşkınlıkla ona bakıyordu. Gerard kendine inanamamıştı. Bunları o mu söylemişti? . Tekrar kadına bakarak ondan gelecek cevabı bekledi...

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Salı Tem. 14, 2009 2:46 pm

Gülümsedi ve Gia'nın yüzüne baktı. "Bir şeyler içmeye ne dersiniz? Cevabınız hayır ise kapı sonsuza kadar kilitli kalabilir güzel bayan." Bunu söyledikten sonra tepki verememişti. Elindeki kitabı düşürmekten korkuyordu ve şimdi daha da kavramıştı. Birkaç adım atarak ona doğru yaklaştı. Kendini ifade edemiyor gibi yüzü kızarmış, terlemeye başlamıştı. Gia kekelememeye çalışsa da ''A... Ş-şey, bu güzel olabilir. E-evet. K-kabul edebilirim.'' diyebildi. Başı feci hızlı hareket ediyordu, dudakları da. Bu cümleyi kurabildiğine şükretmişti. Duyguları sürekli ve gereğinden fazla hızlı değişiyordu. İlk başta korkmuştu, şimdi ise kendini güvende hissediyordu. Orada birbirine karşılıklı şekilde koyulmuş iki sandalyeden solda durana oturdu. Ortadaki masaya bırakmıştı yeni aldığı kitabı. ''Bu teklifiniz beni şaşırttı ve öncelikle... korktum. Nereden bilebilirdim, çok nazik gibi görünmüyordunuz.'' Bu cümleden sonra kendi kendine biraz gülümsedi. Gia gülümseyince çok güzel olurdu. Eski sevgilileri, ayık oldukları zaman, hep bunu söylemişlerdi ona. İki tane sıcak kahveden biri masadaki kendi tarafına yerleştirilince teşekkür etme dürtüsünü bastıramadı ve her zaman verdiği tonlamayla ''Teşekkür ederim Bay... Adını Bilmediğim.'' dedi. Aslında, biriyle bir şeyler içmeden önce olabilecek en büyük eksiklik onun adını bilmemektir diye düşündü. Adını bilmiyorsanız, tüm cümlelerinizi iki kez düşünmek zorunda kalırsınız.

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Salı Tem. 14, 2009 3:04 pm

Gerard bu söylediğinden sonra gülümseyerek bayana baktı. Ona doğru yaklaşıyordu. Fakat korkmuş gibi görünüyordu. Yüzü kızarmıştı. Ne oluyordu? Gerard birşey söylemeye kalmadan cevap verdi. Teklifini kabul etmişti. Gerard sevinçten uçacaktı. Masaya kitabı bıraktı ve konuşmaya başlamıştı. Onu ilk gördüğünde korktuğundan bahsediyordu. Evet korkunç görünebilirdi. Çünkü o bir Ölüm Yiyen'di. Gülümsemeye başlamıştı. Gülümseyince çok güzel oluyordu. Gerard " Çoğu kişi öyle düşünür. Çünkü biraz çekingenimdir." dedi. O'da gülümsüyordu. Bayan ona bakarak gülümsüyordu. Bu arada teşekkür ederek ismini sordu. İsmini bilmeliydi. Gerard'da onun ismini merak ediyordu. "Gerard Jude Crownie. Peki sizin adınız nedir Bayan sweet? dedi. Elini masaya koyarak ona doğru baktı. Gelecek cevabı bekliyordu.

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Salı Tem. 14, 2009 4:59 pm

Bu ''çekingen'' adamın adı Gerard'dı demek... Ne kadar güzel! Eski bir arkadaşı vardı Gerard adında, geçmişi biraz karanlıktı. Alkolden öldüğünü duydu uzun bir süre önce. Kaymak Birası'ndan cehennemin dibini boyladığını düşünmek garipti. Bu kadar etkili olduğunu bilse Gia şimdi evini Kaymak Birası ile doldurmuş ölmeyi bekliyor olurdu.Yani, aslında ölmeyi Gerard'ı görmeden önce istiyor gibiydi. Fakat şu an...

Düşüncelerinden Gerard'ın sorduğu soruyla sıyrılabildi. Onun sesiyle... ''Gerard Jude Crownie. Peki sizin adınız nedir Bayan Sweet?'' Aceleyle ve kısa bir cevap verdi; çünkü eğer uzun uzun konuşsaydı cümleleri toparlayamaz, heyecanını belli eder ve bu durumda da utanırdı. Bunların toplamı tek bir sonuca varıyordu: Kalkıp giderdi. Gia asla rezil olmaya tahammül edebilen biri olmamıştı. Bu yüzden durumun böyleleştiği zamanlarda gitmeyi seçerdi. ''Gia Blake... Widmore. Kısaca G de.'' diye yanıtladı sakince (!). Ardından bir kez daha gülümsedi genç adamın ona dönük yüzüne bakarak. ''Memnun oldum Gerard...''

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Perş. Tem. 16, 2009 3:28 pm

Gerard rahatlamıştı. Artık iki samimi insan gibiydiler. Yere doğru bakıyordu. Bayan konuşmaya başladığında onun gözlerine baktı. Gözlerinin bu kadar güzel olduğunu farketmemişti. Gözlerine daldı. Sanki okyanusta kaybolmuş gibiydi. Hiçbir yardım alamıyordu. Uzakta bir kayık sezdi. İçerisinde harika bir prenses gibi biri vardı. Arkasını dönmüş Gerard'a bakıyordu. Gerard yaklaşıp " Yardım eder misiniz?" dedi. Arkasını döndüğünde bu yüzü tanımıştı. Birden bir sesle kendine geldi. Adı Gia'ydı. Kısaca G diyebileceğini söylüyordu. Gia. Telafuzu çok hoş olan bu ismin sahibi daha hoştu. Gerard aşık olmuştu. Gia'ya bakıp " Memnun oldum Gia. İstersen biryere gidip birşeyler içebiliriz. Ne dersin? " dedi. Onunla bir yerlere gitmek istiyordu.

Konu: Geri: Sıradan Bir Gün ve Sonrası... Perş. Tem. 16, 2009 4:30 pm

Gerard'ın bakışlarının üzerinde daha çok gidip geldiğini görünce biraz utanmıştı. Belki de bugün eksik kalan şarkı sözlerini yazabilirdi... Bu ilham mıydı yoksa Gerard'ın ona verdiği mutluluk hissi mi? Knockturn Yolu, karanlığa ait olan ve görebildiği en sevimli yer olmuştu artık. "Memnun oldum Gia. İstersen biryere gidip birşeyler içebiliriz. Ne dersin?"

Gia neşeyle gülümserken birden ifadesiz kesildi ve ellerini göğsünde kenetleyip cevabı düşünmeye başladı. ''Gerard... Her şey iyi fakat maddi olarak o kadar iyi değilim. Malikanemden uzak... Yaşadığım yeri görmek bile istemezsin. Nazik teklifini reddedersem, senin için bir sorun olur mu?'' Bunu yapmayı hiç istemiyordu; ama bir yere gidince hesabı ödemeden kalkıp gidemezdi. Sonuçta onu daha kısa bir süreliğine tanıyordu. Belki de bir daha görüşemezlerdi.

» Sıradan Bir Pazar Günü
» Sessizlik Sonrası Çatışma