Gryffindor Ortak Salonu

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Ptsi Tem. 27, 2009 1:41 pm

Kapı açıldı ve yorgunluktan harap olmuş bir şekilde içeri girdi Beth ve Chuck. Bugün ki dersleri gerçekten çok yoğundu. Aynı derslere giriyorlardı ve bugünkü programda 3 ders vardı. İkisi de hafta sonunu sabırsızlıkla bekliyorlardı.

Geçen akşam ders çalıştıkları masalardan birisine çantasını koydu Beth. Masanın ardındaki koltuğa da kendini attı. Hemen sağ üstünde bir filama vardı. Aslan ve Gryffindor, bunlar Hogwarts'ta bağdaşlaşmış şeylerdiler. Beth dün akşam oradaki aslanın hareket edişini izlediğini hatırladığı ve boynunu gene çevirip bakmak istemedi. Ne yapacağını hayet iyi biliyordu, dinlenmeliydi. Karşı kanepesine geçen Chuck o kadar da yorgun değildi. Beth ödevlerini yetiştirmekle uğraşırken o her şeyi çabucak bitirebiliyordu. Normal birisinin sinirlenmesi gerekirdi bu durumda, gerçekten de sinir bozucuydu. Ama Chuck aksine boş zamanlarında Beth'e yardım ediyordu. Beth'in ise tek boş zamanı Perşembe ve Pazar günleriydi.

Yaz olmasına rağmen şömine hep yanıyordu. Isı için değildi zaten, sadece yanıp duruyordu. Onu izlemek Beth'i rahatlatıyordu ve yorgunluğunu unutabiliyordu. Birkaç dakika sonra çıkarttığı pelerinin üstünde oturduğunu farketti ve ayağa kalkıp onu düzeltti. Üstünü değiştirmek için Kızlar Yatakhanesi'ne gitti ve birkaç dakika için de döndü. Rahatlamıştı artık ve satranç oynamak istiyordu. Chuck da üstünü değiştirmeye gitmişti ve birazdan gelirdi. Beth satranç tahtasını masaya yerleştirdi. Büyücü Satrancı oynayacaklardı ve aşağıya Chuck geldi. Onu görüp yorgun olduğunu sandığını belirten şaşkınca bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. "Hadi gel, oynayalım." diye seslendi Beth ona masumca. Chuck hızlı adımlarla yanına geldi ve yaklaştı. İkisi de memnunlardı kendilerinden.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Ptsi Tem. 27, 2009 1:48 pm

Bu oyunda iyi değildi Chuck, Beth kadar yorgun olmamasına rağmen hala kötü oynuyordu. Birkaç dakika içinde Şah'ını atıyla yok etti Beth haince. İkisi de buna gülerek karşılık verdiler. Çünkü Chuck dalıp gidiyordu arada bir, bunu genellikle yapan Beth olmasına rağmen.

"Aslında yenebileceğimi biliyorsun değil mi?" diye sordu alayla ama Beth hiçbir cevap vermedi. Kendinden memnun bir şekilde onu başıyla onayladı ve satranç tahtasını eline alıp ayağa kalktı. Onları yerine koyup geri döndü ve gene oturdu. Giydikleri şeyler Muggle kıyafetleriydi ama cübbelere göre daha rahattılar. Hele de spor ayakkabılar çok işlerine yarıyordu onların. Bazen Betty sayesinde birkaç şey de öğreniyorlardı. Örneğin Chuck çok iyi basketbol oynayabiliyordu. "Keşke muggle bilimlerine de girebilseydim." diye hayıfladın Chuck ve esneyerek etrafını gözetlemeye başladı.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Tem. 28, 2009 12:11 pm

İki saattir burada oturuyor ve konuşuyorlardı. Bir yandan şömineyi izliyordu Beth. Bazen de salonun diğer tarafındaki radyoya kulak kesiliyordu. Sihir Bakanlığı'nın kararları açıklanıyordu. Beth bunu dinlemek istemedi ve ayağa kalkıp elini saçlarına götürdü. "Chuck ben yatakhaneye çıkıp mektup yazacağım." dedi. Masaya dayanıp Chuck'ın onu onaylamasını bekledi ve merdivenlere yönelip yukarı çıktı. Yatakhanede kimse yoktu gördüğü kadarıyla. Hemen kızıl perdelerle çevrili yatakların yanından geçip çantasına yöneldi. Eşyalarının arasından bir parşömen ve bir tüy kalem çıkardı. Cam kenarındaki pervaza gidip oraya oturdu ve yazmaya başladı. Bu mektup Londra'da yaşayan amcasına gidecekti. Kendisi muggle doğumlu bir büyücüyle evlenmişti, Betty'nin ailesiydiler ve kendi ailesi o Hogwarts'a gelirken İrlanda'ya gittiğinden onlarda kalmıştı birkaç gün. Mürekkebe çok fazla ihtiyaç duymadan bir paragrata neler yaptığını anlattı ve parşömeni içer doğru iki kere katladı. Böylece kanatlar açıldığında mektup okunulabilecekti. Bunu yarın sabah gidip Baykuşhane'de dinlenen Sovie'ye verecekti. Kimseye görünmeden gitmesini umuyordu, beyaz aslında dikkat çekici olabilirdi. Ama evcil olduğunu sanmazlardı, çünkü yeterince huysuzdu.

Yazdığı mektubu darmadağan çantasının içine atıp tekrar aşağıya indi ve masada oturup kitap okuyan Chuck'a yöneldi. Onun yanındaki sandalyeye geçti. "Gövdesini okşamayınca açılmıyormuş değil mi?" diye sordu Sihirli Yaratıkların Bakımı dersinin yaratık şeklindeki kitabını kastederek. Chuck ona gür bir kahkaha atarak karşılık verdi ve kitabı ters çevirerek gözlerinin altlarını okşadı. Kitap mırıldanarak cevap verdi gibi geldi Beth'e. "Sakın onunla arkadaşlık yaptığını söyleme!" diye fısıldadı ona şaşırarak. Chuck'ın beslediği bir hipogrif vardı kendi babasından armağan olan. J gerçekten sevimli bir yaratıktı ama Chuck'ın bu vahşi kitapla anlaşması gerçekten çok ilginçti.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Tem. 28, 2009 12:17 pm

Beth ona gerçekten şaşırmıştı. Ama aslında kendi kitabına buna yapssa aynı tepkiyi alacaktı. "Böyle görünebilir ama hayır. Derileri çok hassas, hemen gıdıklanıyorlar. Bundan hoşlandıklarını söyleyebilirim." dedi ve kitabın bir yandan gövdesini okşarken bir yandanda gözlerinin altına tırnaklarını sürttü. Kitap hırladı ve Chuck gövdesini okşamaya başladı. Kitap gene mırıldanarak sakinleşti ve sustu. Chuck kitabı okumak için ters çevirdi ve Beth'e bir bakış attı. Neler yaptığına bakıyor ve gülüyordu. Chuck'ın bu arayışı garipti gerçekten ama Beth için daha da garipti. Chuck'ın bu anormallikleri Chuck'a göre çok normal olduğundan buna şaşırıyordu. Chuck ise bunu çok olağan karşıyordu. Okuduğu kitaba geri dönüp yoğunlaştı. Birkaç dakika sonra ayağa kalkıp radyoyu kapattığını farketti Beth'in. Radyoda habre vaktiydi şimdi. Dışarıdan haber almamak onlar için daha iyiydi. Gelecek Postası ve Dırdırcı'yı okumak onlara daha çok zevk veriyordu.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Tem. 28, 2009 5:42 pm

Birkaç dakika daha burada oturduktan sonra, radyoyu kapatmasına rağmen, sıkılmaya başlamıştı. Chuck'ın omzuna tutunarak ayağa kalktı ve gözlerini ovuşturup doğruldu. Öncelikle hafifçe yutkundu ve "Ben yatmaya gidiyorum." dedi. Saat daha erkendi ama uyuyacaktı. Chuck ona birazdan kendisinin de yatakhaneye çıkacağını söyleyip ona iyi geceler diledi. "Umarım..." diye cevap verdi suratındaki hafif bir gülümsemeyle ve daha sonra da "Sana da iyi geceler." dedi ve yaylanarak merdivenlere doğru ilerlemeye başladı.

Uyayacağını sanmıyordu. Bir iki saat düşünüp daha sonra uyuyabilirdi. Merdivenin koluna tutundu ve kendini yukarıya çekti. Arkasına dönüp elini yukarı kaldırdı ve Chuck'a bakıp geri arkasına döndü. Merdivenlerden çıkarken merdivenin nasıl izinsiz yukarı çıkan erkek öğrencileri ayırt ettiğini düşünüyordu.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Perş. Tem. 30, 2009 1:40 pm

Justin biçim değiştirme dersinden çıkmış Gryffindor ortak salonuna girmişti. Salonda bir kaç kişi hariç kimse yoktu. Ortak Salon yine çok aydınlıktı yine insanın içini rahatlatıyordu. Justin hazır havada güzel deyip güneş ışınlarının yansıdığı geniş kırmızı koltuğa doğru ilerdi. Justin Sihir Tarihi dersinde aldığı notları çıkardı geniş koltuğun ucuna oturup yazdığı şeyleri incelemeye koyulmuştu. Gryffindor'dan fazla arkadaşı olmayışı canını sıkıyordu ama bunu kimseye belli etmemeye çalışıyordu. Justin arkadaşlarını düşünmeye başlayınca onun en yakın arkadaşarı olan kuzenleriyle okul başladığından beri doğru düzgün konuşmadıklarını farketmişti. Justin bunu feda etmeyi düşünüyordu bügünlerde gidip kuzenleriyle konuşup güzel bir program planlamayı düşünüyordu.Justin'in saçları çok uzamıştı notlarını okurken önüne gelip duruyor buda onun dikkatini dağıtıyor ama yinede saçlarını kestirmeye niyeti yoktu saçlarının halinden memnundu uzun saçın kendine yakıştığını düşünüyordu. Notları okumayı bitirdikten sonra Sihir Tarihi kitabını çıkarak gelecek dersteki konuya çalışmaya başlamıştı. Kitapta okudukarı profesörün anlattığı kadar etkili olmuyordu ama yinede Justin Sihir Tarihi dersine hazırlıklı gitmek istiyordu. Kitabı okurken Sihir Tarihi Profesörünün verdiği ödev geldi aklına ama bu ödevi yapmak onun için biraz zor olacaktı çünkü seçmen şapkanın ne dediğini hatırlamıyordu. Bir yandan şiiri düşünüp bir yandan da kitabı okumak zor oluyordu. Bu yüzden Justin şiir düşüncesini bir kenarı bırakıp kitabını okumaya devam etti. Kafası hala biraz karışıktı aklında bin bir türlü düşünce dolaşıyor Justin hiç bir şeye odaklanamıyordu. Bu düşüncelerinin ne olduğunu bilebilse belki bu düşüncelerden kutula bilirdi ama Justin kafasındaki düşünceleride bir türlü toparlayamıyordu.Justin sıkıca gözlerini kapattı ve kafasını düşüncelerden kutulmaya çalışarak kitaba tekrar gömüldü kitaba tekrar gömüldü.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Perş. Tem. 30, 2009 2:08 pm

Victoria Biçim değiştirme dersinden çıkar çıkmaz, yaylanarak ortak salona gitmeyi planlıyordu. Sıkıcı bir dersten sonra arkadaş muhabbeti ve kahkahalar onun neşesini yerine getirmeye yeterdi. Victoria kapıya doğru yaklaştığında odadan hiç ses gelmediğini duyunca çok şaşırmıştı. Ne zaman dersten çıkıp, ödevlerini yapması gerekse, buradaki kahkahalar koridorun başından beri duyulurdu. Victoria'nın Bugün dersi yok. Arkadaşlarıyla eğlenmek istiyor ve tek bir çıt bile gelmiyordu. Bu onun canını sıkmıştı. Victoria içeri girdiğinde ortam oldukça sessizdi. Kendisini kütüphanede gibi hissetmişti. Kapının önünde dikiliyordu boş boş. Kapının yanındaki kız Vicky'e sersem gibi bir bakış atarak;
"Ahh, orda öylece dikilmeyi mi planlıyorsun? İstersen bir yere otur!" Diye bağırmıştı ona. Victoria bu kıza baştan beri gıcık olduğu için pek ilgilenmiyordu. "Senin derdin ne ? Aptal şey." Dedi ve oturmak için bir yere bakınıyordu. Victoria ilerlerken o kız arkasından bağırarak kafasına yastık atmıştı. "Aptal sensin sersem." Victoria ona dönüp "Lanet olsun kes şunu!" Diye bağırmıştı. Odadaki herkez onlara bakıyordu. Victoria kıza bir bakış atarak;
"Sorun yok arkadaşlar." Diye bir duyuruda bulundu ve gülümsedi. Victoria ileride birisinin tek başına oturduğunu gördü. Bu çocuğu hada önce hiç görmemişti. Aynı binada olduklarına göre yavaş yavaş herkezle tanışıyordu Victoria. Ve onunla da tanışmadan geçemezdi. Sessizce yanına doğru yaklaşıp okuduğu kitabın arkasına geçti. O, Victoria'yı görmüyordu. Victoria gülmemek için kendisini zor tutuyordu. Victoria elleriyle iki tarafından kitabı kapatarak;
"Merhaba, ben Victoria. Seni daha önce hiç görmemiştim." Dedi gülümseyerek. Karşısındaki şaşırmıştı. Muhtemelen dalmıştı ve Victoria onun rahatını bozmuştu...

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Perş. Tem. 30, 2009 2:48 pm

Justin kafasındaki düşünceleri birazcıkta olsun dağıtmış ve kitaba dalmıştı. Kafasında ki düşüncelerden kurtulduğundan kendini iyi hissediyor ve okuduğu kitaba kendini verebiliyordu. Justin kitaba dalmışken. Ortak salonda sesler yükselmeye başlamıştı. Kitaba o kadar dalmıştı ki o sesler onun hiç dikkatini çekmiyordu. Seslerin geldiği yere bakınca kafasının yeniden bulanıklaşacağını ve dikkatinin dağılacağını tahmin ettiğinde sesleri duymazdan gelmeye çalışıyordu. Yinede sesler kulağına geliyordu "Senin derdin ne ? Aptal şey." , "Lanet olsun kes şunu!" konuyu bilmediğinden cümleleri aklında birleştiremiyordu. Justin seslerden kendini iyice soyutlamaya çalışarak tekrar kitaba yoğunlaşmıştı. Kitaptan sıkılmaya başlamıştı ama yapacak başka bir şey olmadığından buna mecburdu en azında zamanı geçiriyordu. Şu sesler yüzünden okuduğu son birkaç cümleden hiçbir şey anlamamıştı. Neyse ki sesler kesilmişti. Justin kendini gevşetmek için koltuğa iyice yayılmış oturuyordu.

Justin kitaba tam yeniden odaklanmışken birden elindeki kitap kapanır ve önünde çok tatlı bir şekilde gülümseyen bir kız belirir. Kız gerçekten çok güzeldir. Justin ne diyeceğini bilemez çünkü çok şaşkındır. Kız yine gülümseyerek "Merhaba, ben Victoria. Seni daha önce hiç görmemiştim." der Justin’e. Şaşkınlığını üzerinde atar atmaz güzel kıza cevap verir “Bende Justin tanıştığıma memnum oldum Victoria, beni buralarda görmemiş olman doğal bu aralar biraz fazla ders çalışıyorum” der ve oda gülümser. Justin gülümsemesini yüzünden atarak Victoria’ya “Ben seni buralarda görmediğimi söyleyemeyeceğim, çoğu dersi beraber alıyoruz ve sen güzelliğinle biraz dikkat çekiyorsun” der tekrar gülümseyerek.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Perş. Tem. 30, 2009 3:08 pm

“Bende Justin tanıştığıma memnum oldum Victoria, beni buralarda görmemiş olman doğal bu aralar biraz fazla ders çalışıyorum” Demişti Justin. Victoria ufak bir kahkaha atıp;
"Ahah, harika! bende memnun oldum Justin. Fazla çalışmak iyi değildir bu arada" Dedi ve yğzğnde kocaman bir gülümseme belirdi. Justin'in saçları çok uzundu. İlk gördüğünde gözüne batan şey buydu. Neden uzattığını merak etmişti. Bu yaz sıcağında kim katlanırki. Odanın ışığının altında mas mavi gözleri parlıyordu. Victoria buna bayılmıştı. Bazı gözler ve bakışlar onu çok etkiler. Özelliklede ilgi çekici olanları^^
“Ben seni buralarda görmediğimi söyleyemeyeceğim, çoğu dersi beraber alıyoruz ve sen güzelliğinle biraz dikkat çekiyorsun” Demişti Justin. Gülümsüyordu. Bu ona yakışıyordu. Keşke hep böyle şeyler söylesede gülümsese diye düşünüordu Victoria. Justin'in bu söylediklerinden sonra Victoria kızarmıştı. Perçemini eliyle arkaya atarak;
"Hmm, buna sevindim. Ya burası biraz sıcak olmadı mı?" Dedi ve gülümsedi. Yalancı bir gülümsemeydi bu. Victoria yalan söylemeyi iyi becerirdi. Vicky, ayakta durmaktan sıkıldı ve koltuğa gömülüverdi. Kendisini bebek gibi hissediyordu. Justin ile iyi bir arkadaşlık kurabilirdi. Aynı binada olmaları güzeldi. Bunu değerlendirmek Victoria için çok önemli. Victoria biraz Justin'i tanımak istemişti. Belkide Vicky gibidir oda. Aynı özellikler vs. Victoria hem zaman geçirmek hemde merak ettiği için sormuştu. "Justin, seni tanımaya müsade var mı?" Diye sormuştu gülümseyerek, 2-3 saniye kadar durdu ve konuşmasına devam etti. "Bana biraz kendinden söz etsene ? Neleri seversin-sevmezsin? Özelliklerin neler? Merak ettim doğrusu. Bide şu saçın neden bu kadar uzun? Çokmu seviyorsun?" Victoria, üst üste çok fazla soru sorduğunu anlayınca birden kendini kötü hissetmişti. Ama o zamanla öğrenmek istemiyordu. Şimdiden herşeyi bilmek onun için daha sağlıklıydı. Koltuğun ucundan tombul bir yastığa sarılıp Justin'in söyleyeceklerini merakla bekliyordu.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Perş. Tem. 30, 2009 4:01 pm

Victoria’nın sorusuna verdiği cevap Victoria’yı güldürmüştü. Justin başkasını güldürmekten hoşlanırdı. Victoria kahkahasını durdurarak konuşmaya başladı. “Ahah, harika! Bende memnun oldum Justin. Fazla çalışmak iyi değildir bu arada" Justin’de Victoria’nın son sözünü onaylayarak“Haklısın galiba artık çalışmaya bir ara vermem lazım”diyerek kitabın çantasının içine yerleştirdi. Justin bakışlarını Victoria’dan alamıyordu. Nedenini bilmeden ona bakıyordu. Victoria Justin’in sözünden sonra perçemini eliyle arkaya atarak "Hmm, buna sevindim. Ya burası biraz sıcak olmadı mı?" dedi. Justin yine aynı şekilde Victoria’yı başıyla onaylamıştı Victoria sonunda ayakta durmaktan vazgeçti ve Justin’in yanına oturdu.

Victoria yine Justin’ e güzel güzel bakarak "Justin, seni tanımaya müsaade var mı?" dedi. Justin bu soruya “ Tabi ki ” diyerek cevap verdi ve Victoria’nın sorularını beklemeye başladı. Victoria birkaç saniye bekledikten sonra sorularına başladı "Bana biraz kendinden söz etsene? Neleri seversin-sevmezsin? Özelliklerin neler? Merak ettim doğrusu. Bide şu saçın neden bu kadar uzun? Çok mu seviyorsun?" Justin bu soru yağmuru karşısında şaşırmış ve kendisini toparlayarak Victoria’nın sorularına teker teker cevap vermeye başladı. “ Öncelikle en kolayından başlayayım” dedi Victoria’yı nazikçe süzerek ve devam etti “Evet saçarımı çok seviyorum ve bana yakıştığını inanıyorum bu yaz günlerinde biraz sıcak oluyor ama yakışıklı olmak için katlanılır” dedi ve gülümseyerek ekledi “Beni saçlarım kısayken görmek istemezsin gerçekten berbat gözükürüm” dedi. Justin gözlerini hiç Victoria’dan ayırmadan devam etti. “ Gelelim ikinci soruya neleri severim neleri sevmem “ Justin düşünmek için kendine birkaç saniye izin verdi ve düşünmesi bitice konuşmaya başladı “İlk olarak sevdiklerimi yanıtlayım, Bu dünyada en sevdiğim şey ailemdir ailem için yapmayacağım şey yoktur. Tabi ondan sonrada arkadaşlarım gelir onları ve onlarla takılmayı severim. Sevdiğim daha basit şeylere gelince müzik dinlemek, kitap okumak, özgürlük bunların hepsini çok severim. Sıra sevmediklerime geldi; aslına bakarsan benim sevmediğim fazla bir şey yoktur ama ille de cevap ver diyorsan birkaç şey sayabilirim. Örneğin ukala kişiler cimri kişiler kendini bir şey sana havalı kişiler vb. şeyleri de sevmem. Sıra geldi en son ama en zor soruya, özelliklerim “ Justin derin bir nefes aldı ve soruyu cevaplamaya devam etti “ Ben kendi özelliklerimi anlatma konusunda pek yetenekli değilimdir. Eğer senle arkadaş olursak sen zaten benim kişisel özelliklerimi öğrenirsi ama ben sana yinede biraz bilgi vermem gerekirse kısaca şöyle diyeyim konuları zekâmla çözerim, ailem için hayatımı feda ederim, Arkadaşlarım benim her şeyim. Geri kalanını tanıştıkça öğrenirsin nasıl olsa” dedi ve yutkunarak “ Sıra sende aynı sorular senin içinde geçerli cevapla bakalım” dedi iyice sırıtarak.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Perş. Tem. 30, 2009 4:25 pm

"Wouuw, tebrikler Justin. Bütün sorularımı cevapladın bıkmadan sen ilksin doğrusu. Bunu kitabıma not almalıyım." Demişti dalga geçermişçesine. Victoria Justin'in şu bitmez, tükenmeyen sabrına hayran olmuştu. Justin hiç durmadan anlatmıştı. Özelliklerini, neler sevdiğini, sevmediğini. Herşeyi (neredeyse). Özellikle de Victoria'nın hoşuna arkadaşlarına önem vermesi gitmişti. Bu onu rahatlatmıştı. Arkadaşlarına önem vermesi ona da önem vericek demektir. Victoria için arkadaşlık çok önemli bir kavramdır. Bu yüzden arkadaş seçiminde daima akıllıca davranır. Justin'in sinsi bakışlarından Victoria'yı da aynı şekilde yoracağı okunabiliyordu.
“ Sıra sende aynı sorular senin içinde geçerli cevapla bakalım.” Demişti Justin ve yüzünde şeytanice bir gülümseme oluşmuştu. Victoria anlatmaya üşendiğini belli etmek istemiyordu. Bu yüzden hiç birşey yokmuş gibi rahat bir tavırla bir bakış attı Justin'e. Vicky, koltuğa iyice oturdu Justine vücudunu döndü ve ayaklarını çapraz bir şekilde bağladı. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Ihıım. Harika Justin. Benim için sorun değil. İstersen sabaha kadar burda oturup, sana kendimden söz edebilirim." Demişti kendini kasarak. Victoria üşengeç birisydi. 2 saat kendisinden bahsetmek istemiyordu. Yalanları ilk kez iyi bir şey için işe yaramıştı. Kendisini güçlü göstermek konusunda. Victoria saçlarını kulağının arkasına attı ve konuşmaya başladı;
"Hımm, ilk başta özelliklerimden söz etmek istiyorum Bay Black!" Victoria ciddi olamaya çalışıyordu ama elinde değildi. Her cümlsinde gülüyordu bu Justin'i rahatsız etmediği sürece böyle olmaya devam edebilirdi.
"Kendim gibi olmayı seven bir tipimdir. Başkalarıyla pek ilgilenmem. Gereksiz kavgalardan nefret ederim ayrıca kıskançlıkta dahil bunların arasında. Hmm bir düşüniyim... Birde kendime yapılmasını istemediğim birşeyi asla yapmam. Ayrıca 3 yaşımdan beri piyano çalıyorum. Şarkı sözü yazmayı severim. kendi şarkılarım var ama duruyor öle kenarda bir işe yaradıkları yok. Sıkıldıkça söylüyorum. Bence bunların arasında özelliklerim, sevdiklerim, sevmediklerim'de bulunuyor yani 3'ü 1 arada hesabı. Kabul olur umarım." Dedi ve soluklandı. İşaret parmağını havaya kaldırarak;
"Haa, şeyi unuttum saç bölümü benim için geçerli olmadığı için bu soruyu atıyorum." Dedi ve koltuğa yaslandı.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Perş. Tem. 30, 2009 5:07 pm

Victoria Justin’i sorularını hiç sıkılmadan cevapladığını şakacı bir yoldan tebrik etmişti. Justin Victoria’nın bu şakacı yanından haşlanmıştı esprileri onu güldürüyordu. .Justin Victoria’nın sorularını cevaplamasını sabırsızlıkla bekliyordu ve bir an önce sorularını cevaplaması için Victoria’dan gözlerini ayırmıyordu. Victoria Justin’nin sorularını cevaplamak için konuşmaya başladı. "Ihıım. Harika Justin. Benim için sorun değil. İstersen sabaha kadar burada oturup, sana kendimden söz edebilirim." dedi. Victoria’nın böyle demesine sevinmişti çünkü Justin ona kendisi hakkındakileri anlatmıştı. Victoria hakkında da bilgi almak istiyordu böylece onun için nasıl bir arkadaş olacağına karar verebilirdi. Victoria saçlarını kulağının arkasına atarak devam etti. "Hımm, ilk başta özelliklerimden söz etmek istiyorum Bay Black!" kendisine Bay Black diye hitap etmesi Justin’in komiğine gitmişti ama yinede gülmeden ciddi bir şekilde Victoria’yı dinliyordu. Victoria Justin kadar ciddi değildi gülerek devam ediyordu kendini anlatmaya. Gülmesi Justin’i rahatsız etmiyor hatta gülerkenki güzelliğine hayran kalıyordu. Victoria hala kendinden bahsediyor Justin’de onu pür dikkat dinliyordu. Victoria kendini anlatmayı bitirdiğinden Justin’nin yüzünden Victoria’nın kendini anlatmasından memnun olduğu farkediliyordu. Justin Victoria’yı tanıdıkça daha çok hoşlanmaya başlamıştı. Karakteristik özellikleri birbirine benziyordu ve kendine bu kadar benzeyen bir arkadaş bulduğu için memnundu Justin. Justin Victoria’nın kendini anlatırken şarkı söylediğini söylediğini hatırlar ve Victoria’ya lütfen der gibi bakarak “Şarkı söyleyip söyleyemeyeceğini” sorar

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Cuma Tem. 31, 2009 9:12 am

Victoria, konuşmasını bitirdikten sonra Justin'in yüzünde bu söylediklerinden memnun olmuş bir tavır vardı. Victoria'nın bu, ister istemez hoşuna gitmişti. Victoria, Justin'e bakınca gülümsediğini fark etmişti. Bu gülümseme yine bir soru soracağını gösteriyordu muhtemelen diye düşündü Vicky. Justin ardından;
“Şarkı söyleyebilir misin?” Dedmişti Justin sırıtmasını yüzünden eksik etmeyerek. Victoria bu soruyu duyduğunda beyninden vurulmuşa dönmüştü. O hayatı boyunca kimse şarkı söylemesini istememişti. Victoria 1-2 dakika boyunca düşündü. O sadece odasında gitarıyla baş başa odanın boş duvarlarına şarkı söylerdi. Victoria düşündükten sonra aklında bulunan bir şarkıyı söylemeye karar vermişti. Bu hem onun için bir ilk olacaktı. Hemde şarkısını başkasına söylediği için, mutlu olurdu. Victoria, rahat bir şekilde;
"Tabiii ki, söylerim Justin bu benim için güzel olur. Ama sevdiğim bir parçadan birazcık seslendirebilirim. Kendi şarkılarım pek güzel değildir." Dedi ve ellerini birbirine birleştirdi. 2-3 saniye bekledikten sonra boğazını temizledi ve sesini kontrol ederek;
"This moment is perfect, please don't go away, i need you now
And i'll hold on to it, don't you let it pass you by." Victoria kendisini bir melek gibi hissediyordu. Sesi çok yumuşak ve tatlı çıkmıştı. James'in de hoşuna gittiğini düşünmüştü. Victoria gülümseyerek;
"Eee, nası buldun yorumumu isterim." Demişti küçük bir çocuk gibi...

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Cuma Tem. 31, 2009 12:54 pm

Justin Victoria’nın şarkı söyleyeceğinden pek emin değildir çünkü daha yeni tanışmışlardır. “Şarkı söylemek istememesi normaldir” diye düşünüyordu Justin. Victoria birkaç dakika düşündükten sonra yanıtını verdi "Tabiii ki, söylerim Justin bu benim için güzel olur. Ama sevdiğim bir parçadan birazcık seslendirebilirim. Kendi şarkılarım pek güzel değildir.”. Justin bu isteğini onaylamıştı kendi şarkısını söylemek zorunda değildi. Justin sadece onun sesini duymak istiyordu. Victoria sesini temizledi ve şarkıyı söylemeye başladı. Justin hipnotize olmuş gibi Victoria’yı dinliyor ve izliyordu. Justin bu sese hayran kalmıştı. Victoria şarkıyı biraz kısa kesse de şarkıyı beğenmişti. Victoria şarkının ardından Justin’nin şarkısı hakkındaki düşüncelerini Justin’e sormuştu. Justin “ Çok güzel bir şarkıydı gerçekten bayıldım” diye cevap verdi.

Justin Victoria’ya bakarken Victoria’nın arkasında bulunan cama bir baykuşun konduğunun görür. Koltuktan kalkar ve cama doğru yaklaşır ve bunun kuzeni Johnny’nin baykuşu olduğunu görür. Baykuş hemen içeri alır ve ayağına bağlanmış olan notlardan birini koparır ve okumaya başlar.

Kuzen ben Johnny, Artık yeni karargâhımız dördüncü kattaki boş sınıf... Burayı rahat bulabilmeniz için kapıya JB diye kazıyacağım. Geldiğinizi kimse görmesin ve getirmek istediğiniz önemli şeyler varsa hemen getirin. Kimsenin sizi görmediğinden emin olun ve dikkat edin. Bu arada James sen önce kütüphaneye uğra ve şifreli kilitleme büyüsünü nasıl yapacağımızı öğren hatta o kitabı buraya getir. Hadi hepinizi bekliyorum..."

Justin hemen Victoria’ya döner ve “ Çok üzgünüm gitmem gerek, aile içi bir mesele anlarsın ya “ der ve ortak salondan çıkıp boş sınıfa doğru yola koyulur.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu C.tesi Ağus. 01, 2009 10:40 am

Victoria, şarkısını bitirir bitirmez Justin hiç düşünmeden yorumunu söylemişti. “ Çok güzel bir şarkıydı gerçekten bayıldım” Dedi Justin. Victoria, bunun sadece onu rahatlatması amacıyla söyleyip söylemediğini düşünürken, Justin'in gözlerinin içine baktı. Vicky için gözler en önemli planda tutulur. Gözlerden herşey anlaşılırdı. Bu taktikle, Justin'in düşüncelerinin gerçek olduğunu anlamıştı. Victoria'nın oturduğu koltuğun arkasındaki cama bir baykuş gelmişti. Justin, baykuşun bacağında bağlı bulunan kağıdı alıp, okumaya başladı. Yüzünden garip şeyler döndüğünü anlamıştı. Çünkü James'e de gelmişti aynı yazıdan. Justin yazıyı okuduktan sonra Vicky'e gideceğini söyleyecekti muhtemelen. Bunu James'ten biliyordu. Justin kağıdı okuduktan sonra;
" Çok üzgünüm gitmem gerek, aile içi bir mesele anlarsın ya" Ded Justin. Gerçekten yüzü asılmıştı. Ya Victoria'nın yanından gitmesinden ya da kağıttaki habere morali bozulmuş olmalıydı. Victoria, bunu söyleyeceğini bekliyoru ve başını hafifçe eğdi. Justin, jet hızıyla odadan ayrıldı. Victoria, yorulmuştu. Oda yatakhaneye gitmeyi düşünüyordu. Sesli bir şekilde, ağır ağır merdivenleri çıkmaya çalışıyordu...

Not:(Devamı Kızlar yatakhanesinde)

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Ptsi Ağus. 03, 2009 4:35 pm

Salon, çok sessizdi. Takılıcak kimse yoktu. Victoria'nın canı iyice sıkılmıştı. Biraz oturup kendine gelmesi gerekiyordu. James'i çok özlemişti. Bu aralar hiç dışarı çıkmıyordu. Bu durumda, onu görmesi imkansızdı. İyi de onu görebilmeyi, önceki sefer olduğu gibi tesadüfe mi bırakacaktı? Victoria, iyice koltuğa yayıldı. Sadece ilerisinde bulunan şömineye bakıyordu. Büyük ve eskiydi. İçi kapkaraydı. Victoria, gözünü şömineden devirip, saçıyla oynamaya başladı. Vicky, kendi binasında Beth'den başka kimseyle takılmıyordu. Neden bilmiyordu. Diğerleri belki ondan hoşlanmıyordu belkide kanı ısınmıyordu. Victoria, biraz daha oturdu ve çantasındaki kitabı çıkarıp okumaya başladı. Bu belki onu biraz oyalardı.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Ptsi Ağus. 03, 2009 4:56 pm

Saatlerdir uyuyamıyordu Chuck, haftanın yorgunluğunu atlatmasına rağmen düşünceleri karmakarışıktı. Ortak Salon'a inip kitap okumak istiyordu. Yanına Sihirli Yaratıkların Bakımı ders kitaplarından birini aldı ve yatağının etrafındaki perdeleri çekip merdivenlere yöneldi. Yatakhanedeki herkes uyuyordu ve ortadaki yataklardan birisinden horlama sesi geliyordu. Chuck bunu duyup suratına hafif bir tebessüm ekledi ve eliyle üstünü düzeltip aşağıya indi.

Düşündüğü gibi bomboştu salon. Yavaş ve yayvan adımlarla ortadaki masaya ilerledi ve bir sandalye çekti. Yüzünü merdivenlere döndü ve birden aşağıya inince görülemeyecek bir koltukta oturup kitap okuyan Victoria'yı gördü. Kitap raflarından birisinin ardında kaldığından görememişti Chuck onu ve onun sessiz yürüyüşündende Victoria onu fark edememişti. Onu rahatsız etmek istemediğinden önceki hareketlerine göre daha yavaşça sandalyesine yerleştirdi ve kitabını önüne koydu. Kitabın gövdesini yavaşça okşadı ve yaratık gözlerini açtı. Saatlerdir karanlıkta kalmasından dolayı ışık onu rahatsız etmişti ve yaratık homurdanıp hırlamaya başladı. Chuck Victoria'nın rahatsız olduğunu düşünüp yüzünü buruşturdu ve yaratıktan parmaklarını çekti. Kafasını doğrultum Victoria'ya baktı ve onun kendisini şaşkınca süzdüğünü gördü. Chuck elini biriyle masaya yaslanıp "Galiba ışıktan rahatsız oldu." diye lafı ortaya attı ve "Merhaba." diyerek devam etti. Victoria'nın nasıl karşılık vereceği hakkında hiçbir fikri yoktu ve ona boş gözlerle bakıyordu.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Ptsi Ağus. 03, 2009 5:11 pm

Victoria, bir süredir kitap okuduğundan artık gözleri yorulmuştu ve boynu ağrımaya başlamıştı. Eliyle boynuna hafifçe dokundu ve kafasını bir sağa bir sola çevirdi. Biraz düzelmişti. Ama yinede kendisini bir daha bu kadar fazla kitap okumaya kaptırmayacaktı. Victoria, merdivenlerden inen Chuck'ı gördü. Ama Chuck onu muhtemelen görmemişti. Vicky, ona selam vermeyi düşündü. Ama sonradan vazgeçti. Çünkü onu rahatsız etmek istemezdi. Belki de bir işi vardı. Bu yüzden Vicky'i görmezden gelip ona selam vermediğini düşünmüştü. Birkaç dakika bekledikten sonra Victoria, şaşkınlık Chuck'ı izlemeye başlamıştı eline bir kitap almış, masada okuyordu. Victoria, gözetlememek için kafasını bir kitaba birde Chuck'a veriyordu. Bir yaratık görmüştü Victoria, birden yerinden doğrulup elini ağzına götürdü. Victoria, bir anda sessizlik içerisinde tamda dalmışken bunu görmesi onun biraz keyfini kaçırmıştı. Vicky'nin gözleri faltaşı gibi açılmıştı ve ağzı açık Chuck'ı izliyordu. Victoria, hiçbir şey söyleyemedi. Değişik bir şeydi ve bu Vicky'nin pek de hoşuna gitmemişti. Chuck, Victoriayı sonunda fark edip yüzüne bir tebessüm yerleştirdi. "Galiba ışıktan rahatsız oldu." Dedi Chuck yüzünü buruşturarak. Victoria hem şaşkındı hemde gülümsüyordu. Chuck, Victoria'nın konuşmasına müsade etmeden, "Merhaba." Dedi. Victoria halen şaşkındı. Ama bunu Chuck'a fazla belli etmemeye çaba sarfediyordu. Victoria, yüzüne aptal bir gülümseme vererek;
"Ahh, Chuck sen miydin öyle, Nasılsın Görmeyeli?" Dedi ve kitabını hafifçe koltuğa bıraktı. Aralarındaki mesafe oldukça büyüktü. Victoria bu mesafe arasında konuşmakta zorluk çekiyordu bu yüzden oturduğu yerden kalktı ve masanın yanına doğru yavaşça yürüdü. Victoria, Chuck'ın birkaç sandalye ötesine oturdu. Bu diğerinden daha güzel olabileceğini düşündü ve Vicky, konuşmaya devam etti. "Chuck, o yaratık neyin nesi öyle? Birden görünce ürkmeme sebep oldu da..." Victoria, oldukça nazik konuşmuştu. Chuck ile fazla tanışmıyordu. Sadece bir keresinde Beth ile buluşmuşlardı o kadar. Fazla da iyi anlaştıkları söylenemezdi.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Ptsi Ağus. 03, 2009 5:19 pm

Victoria eski ders kitabını yaratık sanmıştı, zaten öyleydide. Yapısı derse uygun hale getirildiğinden ürkütücüydü. Ama bunu almak yerine diğer ciltleri almak isteyen daha çoktu. Onun şaşırmasına şaşırmayan Chuck eliyle kitabı sayfalarını açıp yavaşça ona gösterdi. "Sihirli Yaratıkların Bakımı ders kitabı, herkes ürküyor ama bundaki uygulamalar daha çeşitli. Unutulan bir kitap..." dedi ve hafif bir gülümsemeyle esnemesini kapattı. Uykusu yoktu ama bu birden gelişmişti.

Victoria'yı az-çok tanıyordu Chuck, aslında az. Onunla ya derslerde yada Ortak Salon'da karşılaşıyordu. Sadece birbirlerine selam veriyorlardı, düşünceleri tam olarak birbirlerine uyuşmuyordu ama Chuck biraz daha düzelmişti. Victoria hala biraz olsun ürküyordu ve Chuck kitabı biraz iterek kapağını kapattı ve üstündeki bandı kapattı. "Nasılsın Victoria?" diye sordu ve ellerini gövdesinde birleştirerek Victoria'nın cevabını bekledi.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Ağus. 04, 2009 7:24 am

Chuck, kitabı açıp Victoria'ya eliyle yavaşça sayfalarını gösterdi. "Sihirli Yaratıkların Bakımı ders kitabı, herkes ürküyor ama bundaki uygulamalar daha çeşitli. Unutulan bir kitap..." Dedi Chuck. Çok bilmiş bir tavrı vardı ama Victoria artık buna alışmıştı. Yavaş yavaş Chuck'ı tanımaya çalışıyordu. Düşünceleri ne kadar fazrklı olsalarda bazı konularda iyi anlaşabilirlerdi. Victoria gülümsedi. "Yaa, öylemi şaşırdım ama aslında güzel kitaba benziyor." Dedi ve elini başının üstüne koydu. Yüzünde aptal bir sırıtma olmuştu. Çünkü böyle kitabı daha önce ne görmüş nede duymuştu. Chuck, muhtemelen bu kadar şaşırmasını normal bulmuştu. Bu da Vicky'i rahatlatmıştı.

"Nasılsın Victoria?" Dedi Chuck, değişik bir tavırla. Victoria, gülümsedi. "İyiyim seni sormalı." Dedi ve sandalyesini hafifçe geriye doğru itti. Sandalyede çıkan ses Chuck'ı etkilemişti. Yüzünü buruşmuş biçimdeydi. Victoria, kaşlarını çatarak, "Üzgünüm." Dedi ve gülümsedi. Vicky, Chuck'ın kitap ile ilişkisinin kesildiğini görünce, ortaya bir konu atıp vakit geçirmek istiyordu. Victoria, tavana bakıp bir düşündü. "Şuu... Garson olayını aklıma getiriyorum da. Ne saçmalıkmış ya!" Dedi ve koca bir kahkaha atıverdi. Chuck'ta gülüyordu. O zaten baştan beri saçma buluyordu.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Ağus. 04, 2009 9:33 am

Garson, Victoria ondan hoşlanmıştı ama Chuck pek güvenememişti garsona. Aslında böyle şeyleri pek sevmezdi ama kendine ait düşüncelerine de sahip çıkmadan duramazdı. Victoria ve diğerleri için artık hiçbir şey söylememeye kara vermişti buraya gelirken, isteyen istediğini yapabilirdi ve Victoria yeterince özgüven sahibiydi. "Aslında orada biraz aptallık ettim. Bundan sonra kimseye karışmayacağım." dedi. İşaret ve orta parmağını açık bırakarak başının hizasına çıkardı ve ufak bir gülümsemeyle bunu onayladı. Victoria hafif bir tebessümle ona bakıyor ve şaşkınca yüzü yaylanıyordu aşağı-yukarı.

Victoria'nın bundan hoşnut olacağını düşünüyordu Chuck ve kimseye karışmayacaktı. Hogwarts'a gelirken aldığı kararlardan en olumlusu buydu herhalde.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Ağus. 04, 2009 10:38 am

"Aslında orada biraz aptallık ettim. Bundan sonra kimseye karışmayacağım." Chuck, bunu söylerken ciddiydi ama bir yandan yaptığı hareket Victoria'nın hoşuna gitmişti ve yüzüne hafif bir gülümseme yaymıştı. Victoria, fazla düşünmeden Chuck'a dönerek;
" Chuck, aslında saçmalıktı ama kimseye karışmayacağım demen saçma. Eğer doğru olduğunu biliyorsan ve başkasının bir hata yaptığı görüyorsan mutlaka karışman gerek. Karşındakinin iyiliği için. Sende bunun için böyle yaptın sanırım. Bu yüzden ben sana baştan beri kırgın falan da değilim açıkçası." Victoria uzun ve kapsamlı bir konuşma yaptığını düşündü. Ellerini kucağında birleştirerek, Chuck'ın yorumunu merakla bekledi.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Ağus. 04, 2009 11:46 am

Chuck Victoria'nın söylemine aslında tamamen katılıyordu, çünkü bu düşünceleri eğer ağır basarsa açığa çıkaracağı kesindi ve bunu Victoria'nın tahmin etmesi de onu hiç şaşırtmamıştı. "Eğer düşüncelerimden eminsem ve bunlar fazla yoğunsa belki kışkırtabilirim kendimi ama güvendiğim kişiler için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim." dedi ve Victoria'ya çevirdi yüzünü. Victoria bir yandan kendini uyumamak için zorluyor gibiydi, kıstığı gözlerini açıyor ve gövdesindeki ellerini kıpırdatmıyordu. Chuck elini boynuna götürüp gerindi ve "Bazen çok böbürlendiğimi sanıyorlar ama bilmiyorum. İnsanlar gerçekten garip, bazen farklılıklardan hoşnut olsam bile..." diye devam etti ancak sözünü tam olarak bitiremedi.

Victoria'da onu bekledi saniyelerce ve Chuck başını dikleştirip doğruldu. Victoria'ya baktı ve uykusu geldiğini gördü. Kendi gözlerine çöken karartıda onun uyumak istemesine neden oluyordu. Gözlerini ovuşturup derin bir nefes aldı ve biraz ferahladı. "İstersen yatakhane çık Victoria, uyumalısın..." diye lafı değiştirmek istedi Chuck gördüğü uykusuzlıuktan faydalanırcasına. Burada sabahlayacaktı ama Victoria'yı daha fazla iç hayıflanmalarıyla yormak istemiyordu. Cevabı beklerken masanın öteki ucundaki kitabını izledi.

Konu: Geri: Gryffindor Ortak Salonu Salı Ağus. 04, 2009 4:17 pm

Chuck, Victoria'nın düşüncelerine katılırmışçasına bir iafde yerleştirdi yüzüne. Bu Victoria'nın oldukça hoşuna gitmişti. Fazla ortak yanları olmadığı için bunu algıladığına sevinmişti. "Eğer düşüncelerimden eminsem ve bunlar fazla yoğunsa belki kışkırtabilirim kendimi ama güvendiğim kişiler için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim." Dedi Chuck. Victoria, bunları dinlerken bir yandan gözleri kapanıp açılıyordu. Ama bunu olabildiğince belli etmemeye çalışıyordu Vicky. Bir yandan yatakhaneye çıkıp, horul horul uyumayı o kadar çok istiyordu ki. Ama Chuck ile sohbet etmek te hoşuna gitmişti. Chuck, biraz kendisinden söz ettikten sonra muhtemelen Vicky'nin halini anlamıştı. Gözlerinden uyku akıyordu sanki. Chuck Victoria'ya dönerek;
"İstersen yatakhane çık Victoria, uyumalısın..." Dedi. Aslında Victoria, hiç cevap vermeden yatakhaneye koşabilirdi. Ama saygısız bir kız değildi. Biraz daha oturduktan sonra Chuck'ın kitabını incelemeye başladığını gördü. Muhtemelen oda uyuyacaktı. Victoria hafif bir esnedi ve gülümseyerek;
"Chuck, seninle sohbet harikaydı. Zaten fark etmişsindir acayip uykum geldi. Kusura bakma." Dedi ve yüzünde tebessüm oluştu. Victoria, kitabını kolunun arasına tıkıştırara, masadan hafifçe kalktı ve merdivenlere doğru yürüdü. Arkasını döndü ve birkaç saniye Chuck'a vaktı. "İyi geceler." Dedi ve elini havaya kaldırdı. Chuck'ında kafasını hafifçe eydiğini gördükten sonra ağır bir şekilde merdivenleri çıkmaya başladı.

» Gryffindor Ortak Salonu
» Hufflepuff Ortak Salonu
» Ravenclaw Ortak Salonu
» Hufflepuff Ortak Salonu
» Slytherin Ortak Salonu