|
|
| ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ | |
|
+17Katty Ashley Harrington Tom Miller Vittoria April Brigham Clementine L. Alcore Darq Black Rabel Xyre Mélania L. Mythique Regina L. Archangel Justin Isaac Black Patrick S. Patel Vladimir Stepan Nieltsev Victoria Lynn Hogan Michael Nymins Miller Jack William Black Nerissa Olivia Wolf Riley Beth McConnor Britney Vera Curtis 21 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Britney Vera Curtis Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 262 Nerden : mi? Cehenemin dibinden! -_- Meslek : Eli asalı öğretmen Gerçek İsim : Boşversene Patronus : Çita Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 24 Asası : Düşlerin Merakı Özel Yetenek : Zihinfendar&İç Göz Evcil Hayvan : Bir gözü toprağa bakan,gri tüylü,sevimli bir baykuş:Ola Kayıt tarihi : 02/07/09
| Konu: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 10:52 am | |
| 'Tik tak.' Meşe ağcından yapılmış çalışma masasının üstündeki krem renkli saatin sesleri odayı doldurmuştu. Saat, zamanın geçtiğini, boş durmaması gerektiğini vurgulamak istercesine çığlık atıyordu sanki; ama Vera'nın zihni başka şeylerle meşguldü. Bir aşağı bir yukarı volta atıyordu odasının içinde. Ellerini arkasında kavuşturmuş, kaşlarını çatmıştı. Dudakları ince bir çizgi haline gelmişti. Sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu, az da olsa başarmıştı. Masasını tek bir yumruğu ile ikiye ayırma düşüncesini kafasından silmişti, bu da bir başarıydı. Gözleri masanın üstündeki mektuba gitti. Zarfı, paramparça etmişti, mektubu ise sekize bölmüştü. Masanın üstü kağıtlarla dolmuştu birden. Gözlerini avının üstüne atlamak için hazırlanan bir kedi gibi kıstı, kaşlarını iyice çattı. Elleri, istemsiz bir şekilde yumruk halini almıştı. Üvey amcasının kötü biri olması onu neden ilgilendiriyordu? Aralarında kan bağı bile yoktu, sırf soyadı Curtis diye başına binbir türlü bela açmıştı. O adamı eline geçirse boğazlayacaktı. Hırsını çıkarmak için ayağı ile masaya vurdu; fakat hırsını alamadı. Vera'yı daha da öfkelendirdi. Ayak baş parmağının ağrımasına yol açmıştı çünkü. Başını duvarda asılı olan altın sarısı rengindeki, büyük büyücü saatine çevirdi. Öğrenciler geldi gelecekti. Artık sinirlerini bir kenara bırakıp ders için hazırlanması gerekiyordu. Tüm hazırlıklarını yapmıştı aslında. Gecenin bir köründe uyanıp sınıfı, odasını, eşyalarını düzenlemişti. Eh, kendisine bakmayı da ihmal etmemişti. Asasını cübbesinin altından çıkarttı. Yapması gereken son bir şey kalmıştı artık. 'Evanesco,' diye mırıldandı. Masanın üstündeki kağıt parçacıkları yok olmuştu. Öfkesinin azaldığını hissetmeye başlamıştı. Topuklarının üstünde dönerek kapıya doğru yöneldi. Üstünde kartal kabartması bulunan kapı koluna özlemle baktı. Her şey geçmişte kalmıştı şimdi. Hızlı bir şekilde sınafa girdi. Sıraları, masaları aralıklı ve düzenli bir şekilde sıralamıştı. İçeri de hoş bir lavanta kokusu vardı. Pencerelerin hepsi açılmıştı. Davetkâr bir şekilde sonbahar güneşini içeriye alıyorlardı, içerisi apaydınlıktı. 'Derslik dediğin böyle olur,' diye düşündü içinden, 'Öğrenciler için uygun bir öğrenme yeri oldu.' Masasına oturduğunda koridorda sesler duydu. Öğrenciler yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. Vera, hiç rahatını bozmadı. Masasının üstünde duran kitaplardan kendisine en yakın olanı aldı. Kitabın üstünde büyük harflerle 'Pratik İksirci' yazıyordu. Kitabın kapağını ağır ağır açtı. Bu sırada sınıfın kapısı büyük bir gıcırtıyla açıldı. İçeriye altı öğrenci girdi. Hepsi de şaşkın gözüküyordu. Zindanların arasındaki bir dersliğin bu kadar cıvıl cıvıl olmasını beklemiyorlardı anlaşılan. Vera, giren öğrencilere şöyle bir göz gezdirdi. Şaşkınlık içinde birbirlerine bakıyorlardı. 'Yanlış mı geldik?' diye düşündü öğrencilerden biri. Vera, özel yeteğini kullanmıştı. Ama, öğrencilere belli etmek istemiyordu. Tek tek hepsine gülümsedi. Eliyle masaları gösterdi öğrencilere. 'Ders birazdan başlayacak,' dedi tatlı tatlı. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Her gelen öğrenci şaşkınlık içinde etrafa bakıyordu. Vera, çıkardığı işten gayet memnundu. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Teker teker öğrencileri süzüyordu. Vera'nın bakışlarından rahatsız değildiler. Arkadaşları ile fısır fısır konuşuyorlardı. Vera, onların konuşmasına ders zili çalana kadar izin verecekti. Profesör Jackson onlara zil çalana kadar her türlü çılgınlığı yapmalarına izin verirdi eskiden. Bu küçük öğrencilere sınırları belli olan bir özgürlük tanıyacaktı elbette. Zil sesini duyunca Vera, hemen ayağıya kalktı. Elini çevik bir harektle cübbesinin içine soktu, asasını çıkarttı. Asasını kapıya doğru yöneltti, kapı 'küt' diye çarptı. Sınıfa birden bir sessizlik çökmüştü. Vera, bu sessizlikten hoşlanmıştı. Yüzündeki gülümsemesini tüm yüzüne iyice yaydıktan sonra asasını yerine koydu. Sınıfın ortasına doğru yürüdü. Gür ve tane tane konuşmaya başladı. 'Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.' Sınıfta birden bir uğultu oluştu. Vera, bundan hiç hoşlanmamıştı. Tehditkar bakışlarını öğrencilerde gezdirdi, sınıfa tekrar sessizlik hakim oldu. Kaşlarını çatarak sıralar arasında gezinmeye başladı. Sınıfta bir otorite olmalıydı. Bu otoriteyi sağlamaya kararlıydı. 'İksir...' dedi öncekinden yüksek bir sesle, '... kolay gibi gözükebilir,' sinirli olduğu sesinden belli oluyordu, öğrenciler Vera'ya artık ürkek ürkek bakıyordu. 'İksir hata kabul etmez!' dedi üstüne basa basa. Öğrencilerin, iksirin inceliklerini kavraması gerekiyordu. Bu sıradan bir şey değildi. En ufak bir hata sakatlanmalara, hatta ölüme kadar gidebilirdi. Öğrenciler, iksiri sıradan bir ders olarak görmemeliydi. 'En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir,' dedi soğuk bir şekilde, 'Bu yüzden...' öğrencileri yine süzdü, '... dikkatli olmalısınız.' Yüzünde tekrardan kocaman bir gülümseme belirdi. Topuklarının üstünde ani bir şekilde dönerek yerine oturdu. 'Bugün uygulama falan yapmayacağız.' dedi, sınıftan 'ya' sesleri geldi, Vera sesleri duymamış gibi devam etti. 'Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.' Gözünün ucuyla saatine baktı. Dersin bitmesine yarım saat vardı. Bu süre, öğrencilere yeterdi. Arkasına doğru yaslandı ve sadece kapağını açtığı 'Pratik İksirci'yi okumaya başladı. Defalarca okumuştu bunu. Okuduğu bir şeyi tekrar tekrar okumaktan zevk alıyordu nedense. Birkaç sayfa okuduktan sonra kitabı masanın üstüne koydu. 'Adınızı yazmayı unutmayın.' dedi sakin sakin. On bir yıl önce, ilk dersinde kendisinden böyle bir şey istendiğinde adını heyecandan yazamamıştı. Aklına, bu komik anısı gelince güldü. Soru sorarcasına bakan öğrencilere döndü. 'Ben yazmamıştım.' dedi neşeli neşeli. Sınıftaki soğuk hava ısınmıştı şimdi, sessizlik yerini kıkırdamalara bırakmıştı. Öğrenciler bir yandan yazıyor, bir yandan da gülümsüyorlardı. Vera, iyi bir izlenim bıraktığını düşünüyordu artık. İçini bir huzur kaplamıştı. Önemli olan işini iyi bir şekilde yapmaktı ve Vera, bunu becerdiğini biliyordu. Dersin başında soğuk biri gibi gözükse de, yeri geldiğinde eğlenmesini bilen biri olduğunu göstermişti. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı Vera. Öğrencileri izlerken birden zil çalmıştı. Öğrenciler toplanmaya başlamışlardı. Vera, ayağıya kalktı ve asasıyla kapıyı açtı. Sınıftaki uğultuyu bastırmak için bağırarak konuşması gerekti. 'Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.' eliyle kapıyı işaret etti, 'Çıkabilirsiniz.' Öğrencilerin masaya kağıtlara bırakıp sınıftan çıkmasını izledi. Sonraki dersi boştu, odasında biraz gözlerini dinlerdirse iyi olacaktı... | |
| | | Riley Beth McConnor Gryffindor III.Sınıf
Mesaj Sayısı : 875 Gerçek İsim : Buseee' Tarafı : Aydınlık ' Z.A.Y. ' D.O. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 15 Asası : Çoban Püskülü Evcil Hayvan : Köpek Fake ve Baykuş Sovie Kayıt tarihi : 16/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 11:42 am | |
| Diğer Gryffindorlar gibi onlar da onlar merdiven inerek zindanların bulunduğu yere ulaştılar. İksir Derliğine girdiler ve içerideki temiz havaya içlerine çektiler. Burası düşündüğü gibi değildi Beth için. Ama burasının doğru yer olduğundan gövdelerine doğru gelen masa sağladı. Çünkü odanın diğer tarafına da uzanan bu masanın üzerinde bir kazan vardı. Profesör onlara doğru yöneldi ve onlara gülümsedi. İlk gelenler olmuşlardı. Profesör eliyle masaların olduğu tarafı zarifçe göstererek gülümsedi ve “Ders birazdan başlayacak.” dedi onlara doğru.
İçerisi dolmaya başlamıştı, birkaç dakika içinde herkes burada olurdu. Beth burayı çok sevmişti. Açık olan pencereler içerideki havanın daha iyi olması sağlamıştı. Odanın yapısı sayesinde loş olan ışık ise onu rahatlatıyordu. İçerinin böyle ferah olması çok hoşuna gitmişti, açık havadaki derslerden sonra en güzel derslikti. Diğer derslikler genellikle ahşap kokuyordu. Ahşap kokusunu severdi ancak buradaki kokuyla kıyaslanamazdı. Profesör gelenleri geniş bir gülümsemeyle karşılıyordu. Gelenlere önce bir göz gezdiriyor sonra sınıfın geri kalanına bakıp onları gene birlikteyken süzüyordu. Profesörün bu tavırları çok umut verici İksir Dersi için. Bedeninin duruşu dahi öğrencilere olumlu olarak yansıyordu. Diğer profesörlerin aksine Bayan Curtis gevezelik yapanlara şimdilik bir şey söylememişti. Beth konuşmamasına rağmen hoşnuttu bu durumdan ve etrafını gözlüyordu. Birkaç sakin dakikadan sonra zil sesiyle birlikte ayağa kalktı provesör. Elini cebine sokup asasını çıkardı ve hafif bir hareketle kapıyı kapattı. Kapının tepkisi ise ağır bir sesti. Sınıf bu sesten ürküp sessizleşmişlerdi. Ne olduğunu anlamayan etraflarına bakınıyorlardı. Profesörü görünce ise rahatlıyorlardı. Bayan Curtis yüzündeki gülümsemeyi asla yitirmiyordu. Asasını tekrar eski yerine koyup onlara doğru yöneldi yeniden. “Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.” dedi ve öğrenciler mırıldanmaya başladılar. Beth bundan rahatsız oldu ve ayağıyla olduğu yerin öbür tarafındaki gürültüyü en çok çıkaran Gryffindorlu arkadaşının ayağına bastı masanın altından. Aradaki boşluk işine yaramıştı. Profesör birkaç adım atarak sınıfın ortasına doğru geldi ve gözlerini kısarak diğer bakışlarına göre daha sertçe onları süzdü. Sıralar arasında gezindi ve gür bir sesle “İksir…” diye sözüne başladı ve “…kolay gibi gözükebilir.” diye devam etti. Beth’in en çok başarısızlığa uğrayacağını düşündüğü dersti İksir. Oranlarla arası iyi olmaması ve patlamalardan korkmasıydı nedeni. “İksir hata kabul etmez!” dedi profesör onu korkarak süzen öğrencilere doğru tane tane. “Bu yüzden dikkatli olmalısınız.” dedi. Sesinin sert olması dahi Beth’e içten geliyordu. Profesör diğerlerine göre hızlı adımlarla masasının önünden geçerek aniden arkasına döndü ve masasına oturdu. “Bugün uygulama falan yapmayacağız.” Dedi. Beth bundan çok ama çok memnundu. Ne yapabileceği hakkında hiçbir fikri yoktu çünkü. Öncelikle elindeki kitapları profesörün isteklerine göre karıştırmak istiyordu. Onun bu düşüncesine rağmen sınıftan homurdanışlar yükseldi. Profesör kendinden emin bir şekilde “Şimdi herkes bir parşömen çıkartın.” Herkes eliyle malzemelerini karıştırıp parşömenlerini önlerine koydular. “Evet…” dedi profesör onları onaylayarak ve “Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.” diye devam etti. Beth gözlerini profesörden ayırıp eline tüy kalemini aldı ve masanın ortasındaki mürekkebe batırıp geri çekti. Öncelikle kendini tanıtmayı planlıyordu. Daha sonra İksir Dersi ve Bayan Curtis hakkında düşünceleri yazacaktı. Eliyle mürekkebe batırılmış tüy kalemi hafifçe salladı ve yazımına başladı.
“Godric’s Hollow’da annem ve babam ile birlikte yaşıyorum. Ailemin çoğu bireyi Gryffindor’dan. Şimdiye kadarki tek istisna kuzenim Betty, annesinin bağı sayesinde oda bu sene Hufflepuff’a girdi. Seçmen Şapka binamın özelliklerini taşıdığını söylemişti. Aslında yıllardır Hogwarts’a gelmeyi bekliyorum. Eskiden yaptığım büyüler diğer çocuklara oranla daha kontrollüydü ve bunu burada geliştirip bilgilenmek için çok heyecanlıyım. Sanki yaptığım şeyler daha yoğundu arkadaşlarıma göre yada ben öyle hissediyordum. Ailem Yoldaşlık’ı destekliyor ve bende bu düşünceyi her zaman doğru buldum. Düşüncelerime gelirsek ayrımcılığı ve kibiri sevmem. Belki ego tatmini birisi olabilirim az da olsa ama bencilliği sala desteklemedim. Kendimi yazarak daha iyi anlatabiliyorum. Çoğu zamanım kitap okuyarak, yazarak, dinleyerek yada spor yaparak geçiyor. Sadece yanlış anlaşılmak ve yanlış anlatılmaktan korkarım.
İksir Dersi bana başarabileceğim bir ders gibi gelmiyor. Gerçekten zor ve mantığa bağlı bir ders. Yapacağımız uygulamalar nasıl olursa olsun vasat bir düzeyden yukarı çıkabileceğimi sanmıyorum. Umarım iyi bir ders dönemi geçiririz. Bu dersi seviyorum ancak gene de kendim için endişelerim var. Profesörümüzden çok memnunum, olumlu etkileri var benim için. Her gülümseyişi rahatlamamı sağlıyor.
Pearl Beth Side Gryffindor”
Yazısının altına kötü yazısıyla birlikte imzasını attı ve doğrulup etrafına bakındı. Onun gibi bitiren birkaç kişi daha vardı. Parşömenini kuruması için birkaç santimetre önüne ittirdi. Profesör oturduğu yerde bir kitap okuyordu. Beth ona bakmaya başladı ve çok geçmeden profesör kitabını kapattı. Omzunu dikleştirerek “Adınızı yazmayı unuymayın.” dedi öğrencilerine doğru. Beth yazdığını düşünerek şükretti ve kontrol için kafasını çevirip gene baktı parşömenine. Arkasına döndü ve profesör hafif bir gülümsemeyle “Ben yazmamıştım.” dedi mutlu bir şekilde. Sınıftaki herkes gülümsüyordu şimdi. Yanındakinden kin duyup yüzünü buruşturanlar dahi kafalarını dikleştirip profesöre bakıyor ve dişlerini göstererek gülümsüyorlardı.
Sınıftakileri izlemek Beth’e çok eğlenceli gelmişti ilk on dakika. Ama daha sonra canı sıkılmaya başladı ve tam karşısındaki penceren dışarıyı izlemeye koyuldu. Çok memnundu halinden, bu derste rahatlamıştı. Umutla dışarıyı süzüp düşüncelerine dalmışken zil çaldı. Öğrenciler hemen ayağa kalkıp toplanmaya başladılar. Profesör ayağa kalkıp onların uğultusunu susturmaya çalışarak konuştu gür bir sesle.
Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı Vera. Öğrencileri izlerken birden zil çalmıştı. Öğrenciler toplanmaya başlamışlardı. Vera, ayağıya kalktı ve asasıyla kapıyı açtı. Sınıftaki uğultuyu bastırmak için bağırarak konuşması gerekti. “Gelecek derste Biber iksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz dezdirip gelin, soru sorabilirim.” dedi tane tane ve onlara kapıyı gösterip “Çıkabilirsiniz.” dedi. Beth elindeki parşömeni masaya bırakarak malzemelerini topladı. En sın çıkanlardandı, herkes aceleyle dışarı çıktığından ne olduğunu anlamamışçasına sınıftan ayrılmıştı. Zindanlardan ayrılırken bir gülümseme yayılıyordu yüzüne.
Miss Side, rp'nizin uzunluğu gayet yerindeydi. Fakat, görüntü olarak pek hoş durduğunu söyleyemeyeceğim. Konuşma bölümleri kalın yapmaktansa, eğik yapmasını tavsiye ederim. ^^ Rp'nizde anlaşılmayan iki cümle vardı. 'Gövdelerine doğru gelen masa' ile 'Yanındakinden kin duyup...' cümlelerini anlamış değilim. Anlatımınıza biraz daha dikkat etmeniz gerekiyor. Birçok yerde yazım hatanız vardı. Biraz daha dikkatli olursanız bu yazım hatalarını en aza indirebilirsiniz. Noktalama işaretlerine gelince... Bir, iki yerde noktalı virgül kullanmanız gerekirken kullanmamışsınız. Bunun dışında, noktalama işaretleri doğru kullanılmıştı. Betimleme, yok denecek kadar azdı. Kendinizi bu konuda geliştirmeniz gerekecek. Rp'nizin akıcılığı hakkında tam bir yorum yapamıyorum. Bazı bölümler akıcı; fakat bazı yerler insanı okurken sıkıyor. Gelecek derse bu sorunu halledeceğinizi umuyorum. Son paragrafımızda kopyala-yapıştır yapmışsınız. Üzgünüm; ama buradan puan kırmak zorundayım. Karakterinizin düşünceleri de betimlemeler gibiydi. Burada önemli olan, yaptıklarımız değil, düşünceleriniz.
Puan: 16,U | |
| | | Nerissa Olivia Wolf Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 121 Gerçek İsim : Büşra Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Derin Uyku Evcil Hayvan : Bozkurt (Dark) Kayıt tarihi : 25/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 11:48 am | |
| Nerissa adımını derslikten içeri attı.Zindanda olduğu için güneş ışınlarında uzak kalacaktı."Güneş ışınlarından ne kadar uzak olursam o kadar iyi."diye içinden söylendi.Yine arka sıralardan birisine doğru yürüyordu.O sırada yanından geçtiği sırada oturan Regina'yı fark etti.Soğuk bir gülümseyişle selam verip yerine geçti.Yanına kimsenin oturmaması için kitaplarını koymak için baktığında Regina'nın çoktan gelmiş olduğunu gördü.Gülümseyerek kitabını masasının üzerine koydu.Ardından diğerleri gibide konuşmaya başladı.Konuşacağı konu yine profesörüydü.Genç ve güzeldi.Nerissa okula gelirken profesörlerin hepsinin yaşlı ve huysuz olacağını sanıyordu.Fısıldayarak Regina'ya yaklaştı.
"Profesör oldukça genç ve güzel.Ben huysuz bir cadı bekliyordum."
dedi kıkırdayarak.Ardından parşömenlerinden birisini çıkarıp tüy kaleminin yanına koydu.Tüy kalemini tek bir model olarak almıştı.Kahverengimsi ve sarı tonlarda tüyleri vardı.İnce ve uzundu.Ara sıra elini gıdıklıyor olsa da tüylerin arasında ki siyah tonlarıyla çok şık duruyordu.Regina'nın söylediklerini ve tüy kalemini elinde inceleyerek vakit geçirmeye çalışıyordu.Ardından profesörün yine sesini duyarak dikkatini ona verdi.
"İksir hata kabul etmez."
Nerissa bu sözüne katılıyordu.İksir'i asla basit birşey olarak görmemişti.Yunanistanda bir çok büyücü yanlış yapılan iksirler yüzünden ölmüştü.İksir iyileştirebildiği kadar öldürebiliyorduda.Profesör'ün söylediklerini dikkatle dinliyordu.Arkada oturduğu için zindan'lara gelen hafif güneş ışınları sadece orta sıralardan önlere doğru uzanıyordu.Nerissa'yı etkilemediği için oldukça rahat dersine odaklanabiliyordu.Gülümsemesiyle profesör'ün kurduğu otorite ve anlattıklarını dinliyordu.Sessizlik profesör'ün söylediklerinin daha kalıcı oluşunu sağlıyordu.
"Bugün uygulama yapmayacağız.Herkes bir parşömen çıkarsın.Kendinizi ve dersten beklentilerinizinde belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum"
Nerissa iksir yapamayacakları için hafif üzülmüştü.İksirlerle uğraşmayı seviyordu. "En azından doğru yapılan iksirler" diye söylenerek kıkırdadı.Regina'da anlamış sayılmalı ki Nerissa'ya katılmıştı.Neyse ki kıkırdamaları profesör farketmeden yerini tüy kalemin çıkardığı seslere bırakılmıştı.Nerissa parşömeninin sonuna geldiğinde ders'in bitimine çok yaklaşılmıştı.Bunu anlaması kolay olmuştu çünkü profesör son konuşmalarını yapıyor gibiydi.Ayrıca isim unutma olayı sayesinde sessizlikle bütünleşen sınıfa hafif bir ses yayılmıştı.Nerissa sadece gülümsemekle yetinerek kompozisyonunu bitirmeye devam etti.Sonunda profesörün ayaklanmasıyla birlikte Regina'ya döndü.
"Sonra görüşürüz Regina."
dedi göz kırparak ve ardından profesör'ün masasına doğru ilerledi.Kompozisyonunu yazdığı kağıdı bırakarak derslikten çıktı.
Rp Out:..Kompozisyon.. Adım Nerissa Olivia Wolf.Yunanistan'ın Volos kentinde 18 Ekimde doğdum.Annem ve babam Yunanistanda gerçekleştirilen bir savaşta öldü.Ablamla yaşıyorum.Şımarık büyütüldüğüm için kötülük etmeye bayılıyorum.Yanımda olmayan kişileri ezmek ve dalga geçip rezil etmeyi severim.İyi birisi olduğum söylenemez.İyilik yanlılarındanda her zaman nefret ederim.İksir dersinden beklentim olarak ileride ki hayatım boyunca uygulayacağım yararlı ve etkili iksirler öğrenmek.İksirlerin önemini yeterince bildiğim için her iksiri kusursuz öğrenmeyi istiyorum. Miss Wolf, rp'iniz biraz kısaydı. Bir paragraf daha eklenerek yeterli uzunluk sağlanabilirdi, tabi bu size kalmış. Renkler birbirleri ile uyumluydu. Hem gözü yormuyor, hem de aradan sırıtmıyordu. Betimlemelerde hatanız vardı, güneş ışınlarından dolayı içerisi apaydınlıktı. Biraz daha dikkatli olmalısınız. Bunun dışında yaptığınız tüy kalem betimlemesi hoştu. Gerçekten beğendim. Fakat betimlemelerinizin sayısını biraz daha arttırabilirsiniz. Gerçekten akıcı bir rp'ti. Tebrikler. Rp'in bitmesini hiç istemedim. Yazım hatalarınız vardı, aynı zamanda noktalama hatanız. Ders, özel isim değildir, bu yüzden kelimeye gelen eki kesme işareti ile kesmenize bir anlam veremedim. Bunun dışındaki noktalama işaretleri yerindeydi, doğru kullanılmıştı. Kopyala-yapıştır uygulamasına gitmemişsiniz, bu gerçekten hoştu. Düşüncelerinizi iyi yansıtmışsınız; ama daha fazla olabilirdi. Genel olarak güzeldi. Ama dediğim gibi rp'iniz kısaydı,hatalar vardı. Bunlar düzeltilince emin ki gelecek derse benden yüksek bir puan alacaksınız. Puan: 19,B.Ü.
| |
| | | Jack William Black Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 2738 Nerden : Transilvanya Patronus : ^^2 Yıl sonraya inşallah^^ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Kontrolsüz Çağrı: En iyi büyü Expelliarmus. - 22 cm. Özel Yetenek : Yaşamak :D Evcil Hayvan : Baykuş Wood Kayıt tarihi : 08/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 11:58 am | |
| Derslik yine aynı kattaydı. Pek fazla yürümesi gerekmemişti Jack'in. Dersliğe girdiğinde biraz üşür gibi oldu, çünkü duvarları saran büyük pencerelerin hepsi açılmıştı. Masaların arasında aralıklar vardı ve Jack'e biraz dar geldi. Sanki sınıf özenle temizlenmiş ve bakımı yapılmış gibiydi. Lavanta kokusu sayılmazsa sınıf dört dörtlüktü. Kendine bir sıra buldu Jack. Oturmadan etrafına baktı. Çoğu kişi gelmişti. Beklemekten sıkılmış gibi halleri vardı. Jack'den sonra gelen öğrencilere bakan profesör, onlara dersin az sonra başlayacağını bildirdi. Böylece Jack de böyle bir soru sorma zahmetinden kurtuldu. Hemen ardından da zil çalınca profesör cebindeki biraz uzun olan asasını çıkartıp kapıya doğru yöneltti. Kapının hızlıca çarpması, bazı öğrencileri korkutmuştu. Ancak Jack bundan korkmamıştı. Çünkü zaten profesörün ne yaptığına bakıyordu.
Sınıfta oluşan sessizlikten hoşnut gibi görünen profesör, yüzüne yayılan koca gülümsemeyle Jack'in yakınlarına geldi ve kendini tanıtıp, İksir dersini vereceğini söyledi. Aslında İksir dersini verceğini herkes gibi Jack de çok iyi biliyordu. Buraya geldikten sonra içeride olan profesör oydu sonuçta. Sınıfta aniden oluşan gürültü, Jack'i çok memnun etmişti. Keşke bu sıkıcı tanıtma bölmünden kurtulsa da biriyle shobet edebilseydi... Jack biriyle sohbet etmeye başlamıştı. Aynı zamanda kafasını çevirip korkuyla profesörün bezgin suratına bakıyordu. Profesör ilk baştaki sessizliği istedi. Jack gibi çoğu kişi ondan korkmaya başlıyordu şimdi. Aniden profesörün ilk derste bir parşomen çıkarıp üzerine kendilerini tanıtan bir kompozisyon yazmalarını istedi. Jack, hiç hoşlanmamıştı bu uygulamadan. Her ders aynı şey oluyordu. Ve artık bıkmıştı. Ancak itiraz etmenin de faydası yoktu. Bu yüzden tüy kalemiyle birlikte parşömeninin çıkarıp yazmaya koyuldu.
"Adım Jack William Black. Çok alaycı bir yapıya sahibim. Havalı olduğumu söylerler ama ben kendimi pek öyle bulmam. Kızlarla vakit geçirmeyi severim."
Sihir Tarihi dersinde yazdığı kompozisyon aklındaydı, bu nedenle aynı şeyleri bu derste de yazdı. Bazılarının yavaş yazmaları nedeniyle, Jack de dersin sonuna kadar sıkkın bir şekilde bekledi. Yanında oturan Slytherinliyle sohbet ediyordu dersin başındaki gibi şimdi de. Kısık sesli olan sohbetleri, diğer öğrencilerin ses tonlarının artmasıyla iyice arttı. Sonunda çalar saatinin sesi kadar tırmalayıcı sesi ile birlikte zil çalıyordu. Herkes kalktı ve masanın etrafına, bir yere yetişeceklermiş gibi koşarak parşömenlerini koydular. Jack'in acelesi yoktu, kalabalığa gireceğine daha sonradan rahat bir şekilde parşömenini koyabilirdi. Aynen öyle yaptı. Kuzenlerini görüp onlarla birlikte yavaş adımlarla dışarı çıktılar. Jack kuzenleri gibi düşünüyordu. İlk İksir Dersi çok sıkıcı geçmişti. Ancak ikinci derste uygulama olacağından biraz neşesi yerine geliyordu. Mr. Black, rp'iniz kısaydı, uzunluğu bir paragraf kadar arttırılabilirdi. Kullandığınız renkler klasikti; ama uyumluydu. Okurken hiç gözlerimi yormadı. Betimlemeleriniz fazla yoktu. Oysa, sınıfın betimlemesini çok güzel yapmışsınız. Betimlemeyi yaparken karakterin düşüncelerini de aralara serpiştirmişsiniz. Biraz daha betimleme olsaydı, gerçekten çok güzel olurdu. Anlaşılan konuşkan bir öğrenci Jack Black. Pek akıcı değildi, sıra arkadaşı ile konuşma teması işlenmişti. Aslında akıcıydı; fakat daha iyi olabilirdi, demek daha doğru olur. Noktalama işaretlerinin hepsini doğru kullanmışsınız, tebrikler. Yazım hatanızda çok az. Gelecek derse, umuyorum ki hiç yazım hatanız olmayacak. Bu arada, 'cep' olayını anlamış değilim. Vera, asasını cübbesinin içinden çıkartmıştı. Biraz daha dikkatli olursanız iyi olur. Puan: 19,B.Ü.
| |
| | | Britney Vera Curtis Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 262 Nerden : mi? Cehenemin dibinden! -_- Meslek : Eli asalı öğretmen Gerçek İsim : Boşversene Patronus : Çita Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 24 Asası : Düşlerin Merakı Özel Yetenek : Zihinfendar&İç Göz Evcil Hayvan : Bir gözü toprağa bakan,gri tüylü,sevimli bir baykuş:Ola Kayıt tarihi : 02/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 1:19 pm | |
| *** Buraya kadar okundu. *** | |
| | | Michael Nymins Miller Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 379 Meslek : Serbest Meslek Gerçek İsim : Hakan Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Gerçeğin Aynası Özel Yetenek : Bilmem,belkide vardır. Evcil Hayvan : yok Kayıt tarihi : 04/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 1:28 pm | |
| Saçını bir kez daha kurulayarak düşünceden yoksun İksir dersliğine dalmıştı.Sınıfın ambiyansı dışarıdakine göre pek temiz,zerre dahi toz parçası yoktu.Etrafta bir lavanta kokusu,pencereden dışarıya yöneliyor kayboluyor,açık pencereden zerre kalmış batan güneşin ışığı içeriye süzülüyor.Düz gümüşi mermerin altında ayaklar sürtünmüyor,cam gibi bir yapıya sahipti.Sıralar,kazanlar simetrik bir hizaya sokulmuş,kehribar rengi pano etraf ile uyumlu.Koyu yeşil,gri karışımı bir sıraya yüklenmiş üç kız sohbet halinde beklemekte.Mich gözden ırak arkalarda bir yer beğendi,arada bir kazanına göz atarak diğer çocukları,profesörün yolunu gözlemeye koyuldu.Buda pek uzun sürmemişti,yaklaşık on iki kişi içeren bir öğrenci grubu içeriye dağılmışi,ortamın havasını garipsemiş olmalılar-ki,bir kaç dakika şaşkın bakış,mırıltılar ardından yerleşebilmişlerdi.Mich'in yanına kimsenin gelmemesi büyük şans,yalnız kalmayı tercih eder.Kulak parçalayan bir ses'in ardında müdahale edecektiki,ses profesörün hızlı bir şekilde sınıfa girmesiyle son bulmuştu.Profesör iyice bi etrafı süzdükten sonra,ortamın havasını içine çekmişcesine gözlerini rahatlığa bırakarak kırpıştırıyordu.Bir altı kişi daha sınıfa girdikten sonra,profesör dersin başlayacağının haberini vermişti.Her konuşmasında yüzüne bir gülümseme yerleştiriyordu,sanki.Profesör içeri girdiğinde oluşan sessizlik kaybolmuştu,yeni ve daha büyük bir ses etrafa el verirken muzip çocuklar ayakta taklitlere başlamıştı.Taki Mich'in hep garipsediği melodik zil sesiyle reflekstir,profesör ayaklanıp asasını hızla sallayarak ''Küt'' sesinin çıkmasına yol açmıştı.Kapının hızlı çarpmasının yanı sıra,demirden ağır bir kapı olması sesi arttırmıştı,üç saniyelik bir yankılanma meydana getirmişti.Öğrencilerin sesi kesilmiş,hizaya girmişlerdi.Profesör kendini tanıtmıştı,İksir profesörü ''Brandelyn Vera Curtis'' .Tehdit depolu bakışlarını etrafına bırakırken,sessizliği garantilemek istermiş gibi bir hal,tavır sergilemekte.Öğrencilere iksirin zararlı olduğu hakkında korku filminden çıkmış bakışlarla bilgi aktarıyor,korkan öğrencilere bakarak zevk alıyordu sanki.En azından Mich'e göre,bazen böyle fikirlere kapılabilirdi.Her sözünde olduğu gibi bu seferde yüzünde bir büyük bir tebessüm örneği vardı.Masasına oturdu,ve bu gün uygulama yapılmayacağı şeklinde kesinlik içeren bir ses tonu ile sözlerini devam ettirmişti.Öğrencilerde mırıltılar başlayınca konuşmasının devamı halinde sessizlik yine elvermişti.'Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum.Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.' Pek hoşnut olmasada yapacaktı,elbette.Bunun nedeni kendini ifadede pek -hiç- iyi olmaması.Bir parşömen çıkardı,kırışıklığı göze çarpıyordu,eliyle şöyle bir düzeltti,fazla uğraşmadan elindeki tüy kalemle parşömene gömüldü.Profesörün ''adınızı yazın''demesine aldırmadan.
-Adım Michael Nymins Miller.Pek azınızın bildiği gibi ben bir Black'tim.Ailem Lord tarafında öldürülünce,velayetimi Carolyn Anna Miller aldı.Şimdi o,kardeşlerim ve ev cinimiz ile birlikte Moskova'daki Miller Malikanesin'de yaşıyoruz.Amacım seherbaz olmaktır.İksir dersi hepinizin bildiği gibi zorunlu bir derstir zaten.Ama yinede bu derse girmenin büyük bir zevk olduğunu belirtmek isterim.Zevki yanısıra iksirin bir çok yararı ,sevdiğim bir ders olan Bitkibilim ile bir yakınlığı vardır.Nerdeyse hepsinde yada çoğunda bitki kullanılmaktadır.Ve bu yüzden iksir ile ilgili bir kaç bilgi edindim,gözüme pek kolay göründü.Bina puanlarımıda büyük bir etki edeceğini düşünmekteyim.Bir çok ölümcül ve faydalı iksir olduğunu bildiğim gibi herkes gibi bende bunları bir artı olarak kullanmak istiyorum.
Michael Nymins Miller Gryffindor/Birinci sınıf
şeklinde noktaladığı yazı ardından kafasını kaldırdığında profesör bir kitap okumakta,bir kaç öğrencide elindeki tüy kalemle sıraları karalamakta.Okuduğu kitabın arasından öğrencilere göz gezdiriyor,bunu yaptığında Mich'de yazıyormuş gibi yapıyordu.Zilin çalmasıyla reflekstir,öğrencilerin suratı tebessümle sıralanmış,profesör ayaklanmıştır.Sıradaki konu olan Biber iksiri hakkında bilgi edinmemizi istermişçesine şifreli konuşuyordu,belliki zor bir konu.Mich hareketleri ağır bir şekilde,parşömeni ahşap masaya bıraktı,parşömen masanın rengi ile kamufle olmuş gibiydi,sadece siyah mürekkep eleveriyordu,onu.Derslikten ağır adımlarla ayrıldı.
Out:Ders öncesine yazdıklarımızda,verilen puana dahil mi?Mr. Miller, maalesef rp'iniz için iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Gerçekten vasattı, bunu bilin yeter.Rp'iniz kısaydı, biraz daha uzun olması daha güzel olurdu.Renklendirmeler gayet başarılıydı, belki de rp'i kurtaran renklendirmeler olmuştur, kim bilir?Betimlemeler güzeldi; ama diğerlerine dediğin gibi, betimlemeler arttıralabilirdi.Akıcı mıydı? Hayır! Okuduklarım beni sıktı, yer yer sinirlendin. Ve zaman kiplerinin yanlış kullanımı yüzünden karman çorman bir rp olmuştu.İlk cümlenizden itibaren hatalar yapmaya başlamışsınız. İlk cümlenizde virgül kullanmanız gereken bir yerde, virgül kullanmadığınız için bir anlatım bozukluğu oluşmuş. Bir iksir dersliğinin düşünceden yoksun olma gibi bir ihtimali yoktur-ki bu da mantık hatasıdır. 'De' bağlacının kullanımında ciddi sorunlar var. Bağlaçlar daima ayrı yazılır. Ses, özel isim değildir, kelimeye gelen ek kesme işareti ile ayrılmaz. 'Ki' bağlacının yazımında da sorunlar var. Eylemin ardından kullanılan ki bağlacı ayrı yazılır.Kurgu hatalarınız da mevcut. Öncelikle, profesör en başından beri sınıftaydı. Sınıfa ilk önce altı kişilik bir grup gelmişti. Ve daha bunun gibi hatalar... Ve, kusura bakmayın.Puan: 12,U | |
| | | Victoria Lynn Hogan Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 764 Gerçek İsim : Nino Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Özel Yetenek : Şimdilik yok xDxD Evcil Hayvan : pingui Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 1:56 pm | |
| Victoria, bu sefer dersliğine rahatça gidebilecekti. Çünkü tek değildi. Önünde iksir dersliğine giden birkaç öğrenci daha vardı. Victoria arkalarından takip etmeye başlamıştı. Hem dersliğe kolaylık varacak hem de koskoca okulda tek başına yürümekten ve ürkmekten kurtulacaktı. En azından öndeki büyücülerin sohbeti etrafa birazda olsa ses veriyordu. Bu da Victoria’nın hoşuna gidiyordu. Aslında onların yanına gidip tanışabilirdi. Ama bugün canı biraz sıkkındı. Uçuş dersinden kaynaklanmalı olsa gerek. Kısa bir yürüyüşten sonra derslik görünüyordu. Biraz garip bir yerde ders işlenecekti ama Victoria buna aldırmamıştı. “Ders olsunda nerede olursa olsun.” Diyip kapıdan içeri girdi. Victoria şaşkınlıkla bir sınıfa birde sandalyesinde rahat bir şekilde oturan profesöre bakıyordu. Sınıf harika görünüyordu. Böyle bir yerde böyle bir sınıfı Vicky, rüyasında görse inanmazdı. Profesör hafifçe gülümsüyordu. Gözlerindeki ışığı Victoria hissedebiliyordu. Profesörün sıcakkanlı ve iyi birisi olduğunu düşünmüştü. Saçları ise göz ve ten rengine bayağı uyum sağlıyordu. Her şey dört dörtlüktü. Profesör Sınıf. Victoria böyle bir Profesörü olduğu için kendisini mutlu hissediyordu. Sevinçli bir şekilde boş bulduğu ilk sıraya yerleşti. Victoria’nın ardından gelen birkaç öğrenciden sonra Profesör asasının bir hareketi ile kapıyı kapatmıştı. Birden bire sınıf sessizliğe bürünmüştü. Bir çıt sesi bile yoktu. Bu muhtemelen Profesörün rahatlamasına neden olmuştu. Asasını yerine koydu ve sınıfın tam ortasına dikilivermiş konuşmaya başlamıştı. İlk olarak her Profesörün yaptığı gibi kendini tanıtmıştı. Sesi oldukça kibar ve gür çıkmıştı. Bu en arkalarda bulunan büyücülerin için sorun olmayacaktı. Konuşmasından sonra derin sessizlik birden bozuluvermişti. Arkalardan bir kız önündeki çocukla konuşmaya çalışıyordu. Bunu Profesör görmemişti ama sesten oldukça rahatsız olmuştu. Profesör bu rahatsızlığını yansıtma konusunda çok başarılı olmuştu. Profesörün gözlerindeki ifade sınıftaki herkesin sadece ve sadece Profesörün söyleyeceği cümlelere kenetlenmelerine neden olmuştu. Birden sınıfın eski sessizliği geri dönmüştü. Profesör sessizlikten emin olduktan sonra konuşmasına devam etti. Sesi oldukça fazla çıkıyordu. Ama rahatsız edecek kadar değildi. Profesör İksir’i basit ve kısa cümlelerle tanımlamıştı. Ama bu tanımlama herkesi ürkütmüştü. Sinirli oluşu sesine yansıyordu. Buda sınıfın çoğunun ürkmesine neden olmuştu. Victoria mum gibi sadece profesörü izliyordu. Başka hiçbir şey ile ilgilenmiyordu. Profesör, en son olarak, “İksir hata kabul etmez.” Demişti ve çok iddalı görünüyordu. Bu Vicky’i biraz ürkütmüştü. İksirin bu kadar zor bir ders olacağını düşünmüyordu. “Yoksa Prof. Bizi baştan korkutmak için mi böyle konuşuyor?” Demişti içinden. Olabilirdi de. Vicky aklındaki düşüncelerini bir kenara atıp dersi dikkatlice dinlemeye başlamıştı. Profesör kaldığı yerden devam ediyordu. İksirin en ufak bir hataların çok önemli olduğu konusunda konuşmuştu. “Bu ne demek oluyordu? En ufak bir yanlışın bile başımıza kötü şeyleri gelebilmesi miydi?” Demişti içinden. Bu kesinlikle doğru olmalıydı. Victoria bunları düşünürken, Profesör tam da üstüne basmıştı. “En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir.” Demişti. Profesör aslında biraz sinirli bir kadın görünse de, yine de dersine girdiği tüm büyücüleri düşünüyordu. Profesör, sınıfı tekrardan dikkatli olmaları konusunda uyarmıştı. Konuşmasından sonra yüzünde yine bir gülümseme belirmişti. “Bir gülüyor, bir sinirleniyor anlamadım bu işten ben hiç bir şey.” Demişti kendi kendine Vicky. Profesör yerine oturmuştu. Profesör sınıfı süzerek, bugün hiçbir şey yapmayacaklarını söylemişti. Bütün sınıf şaşırılmış tipinden sesler çıkarıyorlardı. Victoria Profesörün kızmasını beklerken görmezden gelmişti ve konuşmasına devam etmişti. “Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.” Dedi ve sandalyesine yaslanıp kitabını okumaya başladı. Victoria tüy kalemini mürekkebe batırıp, en güzel el yazısıyla yazmaya başladı.
Adım Victoria Lynn, Soyadım Hogan. Teyzem ve dayım ile birlikte İtalya da yaşıyorum. Orada doğduğum için İtalyalıyım diyebilirim. Babam trafik kazasında ölmüştü. Bu benim için en kötü durumlardan birisiydi. Babamı hiç görmedim… Fotoğrafı bile yok elimde. Sadece annem anlatırken biraz hayalimde canlandırabiliyordum. Annem ise hastaydı. Tedavisi olmayacak bir şeydi. Oda ben 10 yaşımdayken ölmüştü. Aile açısından pek bilgim bulunmamaktadır. Aile sevgisi pek yaşayamadığım için utangaç bir kızım. Ayrıca çok duygusalım. Bu yönüm çok sevilir. Farklı birisi olmayı severim. Başkası olmak asla istemem. Ben kendim gibi olmayı seven bir kızımdır. Bu dersten beklentilerim ise sadece Profesörün ayrımcılık yapmasını istemiyorum ve işimize yarayacak en önemli iksirler ne varsa hepsini öğrenmek istiyorum...
Victoria Lynn Hogan
Yazısını yazıktan sonra tüy kalemini hafifçe sıranın üstüne bırakıp etrafı incelemeye başlamıştı Vicky. Birçok büyücü bitirmişti yazısını ama yazanlarda vardı. Victoria yazısını bitirt bitirmez Profesör yüzünde masum bir gülümseme ile adlarını yazmalarını istemişti. Bunu neden söylediğini bir anlam veremiyordu Vicky. Ardından bir şey daha eklemişti. “Ben yazmamıştım.” Victoria tek kaşını havaya kaldırıp Profesöre bakıyordu. Adeta sınıftaki gerginlik gitmişti. Gevşeme olmuştu herkes de. Victoria zaman, zaman Profesörlerin böyle şeyler söylemeleri gerektiğini düşünmüştü. Ders bitimi yaklaşıyordu. Profesör ayağa kalkıp asasını kapıya doğru işaret etti. Kadı hafifçe açılmıştı. “Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.” Demişti. “Klasik profesör cümleleri.” Deyip gülümsedi kendi kendine Vicky. Profesör kapıyı işaret ederek çıkmalarını söylemişti. Victoria parşömenini ve eşyalarını sırasından alıp parşömenini Profesörün masasına kuş tüyü gibi bıraktı ve rahatlamış bir şekilde derslikten ayrıldı. Miss Hogan, rp'inizin uzunluğu yerindeydi. Ne destan kadar uzun, ne de bir kaç cümleden oluşmuş kadar kısaydı. Dereceyi iyi ayarlamışsınız. Kullandığınız renkler gerçekten birbirleri ile uyumluydu. Renkleri çok beğendin. Sade ve hoş bir görünüm katmış rp'e. Betimlemeleriniz fazla yoktu. Bu, açıkcası beni hayal kırıklığına uğrattı. Umarım, gelecek derse betimlemelerin bol olduğu bir rp'le karşılaşırım. Birkaç yerde yazım hatanız vardı. Ama bunlardan en göze batanı, tırnak işaretinden sonra büyük harfle yazdığınız 'dedi'lerdi. Bunları düzeltmelisiniz. Noktalama işaretlerinde hatalar vardı. Ancak, ama gibi bağlaçların ardından noktalı virgül kullanmanız gerekiyor. Birkaç yerde de virgülleri unutmuşsunuz. Bu da anlatım bozukluğuna neden olmuş. Biraz daha dikkatli olmalısınız. Rp'iniz, akıcıydı. Okurken sıkılmadım; ama hatalar da gözüme sürekli çarptı. Profesörün yaptıklarından daha çok sizin düşünceleriniz önemli, bunu tekrar belirtmem gerekiyor anlaşılan. Gerçi, kendi düşüncelerinizi de iyi yansıtmışsınız; ama profesörün yaptıklarını uzun uzun anlatmanıza bir anlam veremedim. Genel olarak hoş bir rp'ti. Puan: 16,U | |
| | | Vladimir Stepan Nieltsev Chornoye Pravda Solisti/Piyanisti & Rol Oyun Akademisi Üyesi
Mesaj Sayısı : 1269 Nerden : İzmir ~ Bakü. ^^ Meslek : Ne iş olsa yaparım. Malum işsizlik var. :P Tarafı : Sağ-sol-ön-arka. Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 19 Evcil Hayvan : Kaoru. Maalesef evcil değil. Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 2:56 pm | |
| Zindanlara giden merdivenleri inerek İksir sınıfına varmıştım. Henüz gördüklerime anlam verme aşamasındaydım. Burası bana hep basık tavanlı, kasvetli ve havasız bir yer olarak anlatılmıştı. Oysa gördüğüm yer; kaygan mermer zeminli, hafifçe eğri duran sarımsı bir pano ve gayet muntazam havalandırılmış bir derslikti. Üstelik muntazam olan tek şey bu da değildi, kazanlar uzatılmış bir ipi andırır şekilde dört dörtlük dizilmişti.Profesör içeri girdiği anda gürültü bir taşın denizde bıraktığı kabartılar halinde yayılmaya başlamıştı; ta ki asasını sallayıp kapının bir "Pat" sesiyle kapanmasına yol açana dek. Kapı muhtemelen demir veya çelikten olmalıydı, Profesör'ün bu hareketiyle ani bir yankılanma meydana gelmişti çünkü. Ayrıca benim gibi haşarı öğrencilerin kuralları daha kolay çiğnemek için malzemeleri buradan aşıracağı düşünülürse, bu gayet mantıklı bir seçimdi.Hemen ardından Profesör iksir dersini vereceğini söylemiş, ben de bu sözün ardından omuz silkmekle yetinmiştim. İsminin "Brandelyn Vera Curtis" olduğunu öğrendiğim Profesör'ün tehditkar havası pek ilgimi çekmese de, birçok kişide bunun tam tersi bir etki yaratmış gibiydi. Nitekim, etrafıma bakınmak için başımı çevirdiğimde korku dolu bakışları anında yakalamıştım. Yüzüme eğlenen birinin gülümsemesinin yerleştiğini fark ettim."İksir, hata kabul etmez."Profesör'ün bu sözüne katılmamak elde değildi. Transilvanya'daki birçok büyücünün, beceriksiz şifacıların iksirleri yüzünden iyileşme umuduyla ölümü tattıklarına şahit olmuştum. Bununla beraber, bu söz bana gereksiz bir gözdağı izlenimi vermiş ve gözlerimi devirmeme sebep olmuştu. Neden bazı profesörler hitabetleriyle etkileyemedikleri öğrencileri bu tür korkutmalarla derslerine bağlamaya çalışıyorlardı ki?"Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum.Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun."Tüy kalemimi çıkardığım anda kılların sertliğini hissetmiştim. Kartal tüyü olmalıydı bu, siyah rengin arasına yer yer koyu gri tonlarla işlenmiş bir kalemdi. Binasına göre bir ayrıntıydı bu; tüy kalemler de asalar gibi insanın karakterine küçük bir ayna işlevi görüyordu sanırım."İsmim Vladimir Stepan Riddle. Slav kökenli bir Transilvanyalıyım. İnsanlar tarafından hitap tarzım beğenilir. Keskin bir mizah anlayışım vardır, kızlar bundan hoşlanıyor. İksir, yaratıcılığın en iyi şekilde kullanılabileceği derslerden biridir. Uygulamaya dönük olması bu dersi ilgi çekici kılar. Bu yüzden rahat yapabileceğim bir iş olduğunu düşünüyorum. Dersin hayal gücüne açık kapı bırakacak şekilde geçmesini bekliyorum."Vladimir Stepan Riddle" Kompozisyonumun altına paraf attıktan sonra yazımı bitirip profesöre götürenlere ve hala yazmakta olanlara son bir bakış attım. Bir dersin daha sonuydu işte, biber iksiri yapacağımız gelecek derse kadar vaktim vardı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra sınıftan çıktım. Teneffüsü okulu keşfederek geçirmek için iyi bir fırsat olabilirdi... Mr. Riddle, rp'iniz biraz daha uzun olabilirdi. Renklendirmeler güzeldi; fakar biraz daha pastel renkler kullanmanızı tavsiye ediyorum.Betimlemeleriniz harikadaydı. Kısa bir rp için, yeteri kadar betimleme yapmışsınız. Tebrikler.Çok akıcıydı, kendimi HP'nin bir kitabını okuyormuşum gibi hissettim. Yine tebrikler.Kelime hazneniz bayağı bir gelişmiş. Paraf kelimesine ilk defa sizin rp'inizde rastladım. Bu, size bir artı kazandırıyor.Noktalama işaretleri yerindeydi, hepsi doğru kullanılmıştı.Tek bir imla hatanız vardı. O da 'hâlâ' gelimesinde a'ların üstüne düzeltme işareti yapmayışınızdan kaynaklanıyor.Fakat... Kurgu hatanız vardı. Profesör, en başından beri sınıftaydı. İçeriye girme gibi bir durum söz konusu değildi.Genel olarak, çok başarılı bulduğum bir rp'ti. Ufak tefek hatalarınız vardı, eminim ki gelecek derse bu hatalar en aza inecek. Puan: 23,B.Ü.
En son Vladimir Stepan Riddle tarafından Çarş. Tem. 29, 2009 3:20 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | Patrick S. Patel Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 604 Nerden : heryerden Meslek : başbelası Tarafı : Kan Durumu : melez Rp yaşı : Evcil Hayvan : Kayıt tarihi : 06/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 3:06 pm | |
| Daniel büyük salondan çıkıp zindanlara doğru yola koyuldu.Sabahki Bitkibilim'den sonra İksir.Daniel'in en sevdiği dersler hem de ardarda.Daniel bunun da mutluluğuyla zindana girdi.Tam o anda burnu lavanta kokularıyla doldu.Zindan beklediği gibi değildi.Beklediğinden daha sıcak,daha tertipli,daha güzel kokuyordu.Öğrencilerin çoğu gelmişti.Daniel de bir sıraya oturup dersin başlamasını bekledi.Bir süre sonra profesör konuştu; -Merhaba birinci sınıflar.Ben Brandelyn Vera Curtis.Bir aksilik olmazsa İksir dersine ben gireceğim. Sınıfta bir uğultu başladı ancak profesör bakışlarıyla bu uğultuyu kısa sürede kesti ve konuştu; -İksir kolay gibi gözükebilir,sesi sinirli çıkıyordu; -İksir hata kabul etmez!En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir.Bu yüzden dikkatli olmalısınız,dedi ve gülümsedi.Bir süre sonra devam etti; -Bugün uygulama falan yapmayacağız,bu sözün üstüne Daniel acayip hayalkırıklığına uğradı.Önce uygulamasız Bitkibilim.Şimdi de uygulamasız İksir.Ama profesör sözüne devam edince bu düşünceler ortadan kalktı; -Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın.Evet...Kendinizi tanıtan,dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum.Dersin sonuna kadar zamanınız var.Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun. Daniel hemen eline parşömeni aldı ve yazmaya koyuldu.Bir süre sonra profesör; -Adınızı yazmayı unutmayın.Ben yazmamıştım,dedi.Daniel gülsün mü gülmesin mi bilemedi amasonunda hafif bir gülümseme oluştu ağzında.Daniel yazmayı bitirdiğinde parşömende şunlar yazılıydı; -Londra kırsallarında güzel bir evde yaşıyoruz.Çünkü annem bir Büyücü köyünde yaşamak istemiyor-Kendisi Muggle-.Ailemin tek çocuğuyum.Hogwarts'a kabul edildiğimi duyunca çok sevindiler.Kendime gelince,en sevdiğim şey kitap okumaktır.Onun dışında Quidditch'i de çok severim.Kibirlilikten ve ukalalıktan hoşlanmam.Ama dostluk kurmayı severim. Dersten beklentilerime gelince İksir Biçim Değiştirme'den sonra en çok ilgimi çeken derstir.Bu derste en az on iksiri öğreneceğimiz beklentisindeyim.
Daniel DUMBLEDORE HUFFLEPUFF Derken dersin bittiğine dair o çan sesi duyulmuştu.Daniel toplandı.O sırada profesör; -Gelecek derse,Biber İksiri yapacağız.Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin soru sorabilirim.Çıkabilirsiniz... Daniel parşömeni tomar haline getirip profesörün masasına koydu.Sonra ödev planlayıcısını çıkarıp:"Biber iksirine çalış"yazdı.Ve sınıfı terketti.
Mr. Dumbledore, rp'iniz kısaydı. Daha uzun olsa hiç fena olmazdı. Renklendirmeler kötüydü. Sarı renk, gözlerimi yordu. Zaten sarı ile yeşilin uyumunu anlamış değilim. Sarı-turuncu, sarı-kırmızı, sarı-beyaz, yeşil-mor renklerini tavsiye ediyorum. Betimlemler yok denecek kadar azdı. Gerçi onlara, betimleme bile diyemeyiz. Sadece gelen kokudan ve dersliğin düzenli oluşundan bahsetmişsiniz. Betimlemeleriniz üstünde çalışmanız ve onları arttırmanız gerekiyor. Çok fazla kopyala-yapıştır yapmışsınız. Bu yüzden hiç akıcı değildi. Düşüncelerinizi hiç katmamışsınız! Bu, büyük bir felaketti. İkinci cümleniz yarım kalmış bir cümleydi, nokta yerine üç nokta kullanılması gerekiyordu. Aynı zamanda ikilemeler bitişik yazılmaz. Üzgünüm; ama kendinizi geliştirmeniz gerekecek.
Puan: 10,U | |
| | | Justin Isaac Black Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 31 Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Geniş Manzara Evcil Hayvan : Hector adında bir baykuş Kayıt tarihi : 27/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 4:23 pm | |
| Justin iksir dersliğine ilk adımını atmıştı. Zindanda olmasına rağmen çok temiz ve düzenli gözüküyordu. İksir dersliğini sevmişti tam ona uygun bir yerdi. Oranın loş ışığına temiz görünüşüne ve birazcıkta gizemli oluşuna bayılmıştı. Sağa sola bakarak kendisine boş sıra aramaya koyulmuştu. Sonunda 2. sırada boş bir yer gördü ve oraya oturdu. Öğretmenin “Ders birazdan başlayacak” dediğini duydu ve sabırsızlıkla dersi beklemeye başladı. Dersin nasıl geçeceğini gerçekten çok merak ediyordu. Bu derste başarılı olmayı istiyordu çünkü iyi bir büyücü olmak için iyi iksirde yapmalıydı. İksirler bir büyücüye bir sürü özellik kazandıra biliyordu. Justin iksir hakkında birkaç kitap okuduğundan birkaç iksir hakkında biraz bilgiye sahipti. “Örneğin çok özlü iksir”diye geçirdi içinden onu içtiği zaman istediği bir kişi olabiliyordu. Böyle şeyleri yapabilmek için dersi çok iyi dinleyecek ve iyi bir iksir yapımcısı olacaktı.
Justin ders başlayana kadar biraz kitap okuyup iksir hakkındaki bilgilerini tazelemeye başladı. Bir profesörün anlatması kadar iyi olmasa da kitaptan da birkaç şey öğrenilebiliyordu. Justin kitaba iyice dalmıştı ki birden zilin çalmasıyla irkildi. Zil sesiyle beraber profesörde ayağa kalkmıştı. Justin o ana kadar profesörün orda olduğunu görmemişti. Bu aralar çok dalgındı çoğu şeye dikkat etmiyordu. Şimdi profesörü inceleme imkânı bulmuştu. İçinden “ Yine genç, yine genç, yine genç”diye geçirdi. Profesörlerin genç olması Justin için önemli değildi ama yinede Hogwarts’ta bu kadar genç profesörün bulunuşu onu şaşırtıyordu. İksir profesörü asasını çıkardı ve kapıyı kapattı. İşte ders başlamıştı. Justin çok heyecanlıydı. Profesör anlaşılır bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
“Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.” dedi. Profesör sınıftaki uğultudan rahatsız olmuştu anlaşılan ve öğrencileri susturmak için sert bir bakış attı. İksir profesörü de diğer profesörler gibi derse biraz sert bir ses tonuyla başlamıştı. Justin bu ses tonuna pek aldırmamıştı onun için gerçekten iyi bir profesörmüş gibi görünüyordu ve iyi bir ders anlatışı olduğuna da emindi. Profesör sınıfı susturunca konuşmasına aynen devam etti. ”İksir... Kolay gibi gözükebilir.”dedi. Sesi yine yüksekti ama Justin hocanın söylediklerini düşünürken ses tonu dikkatini çekmiyordu. Profesör konuşmasına devam etti “İksir hata kabul etmez!”sesi bu sefer gerçekten sertti. Profesör haklıydı iksir çok dikkat gerektiren bir işti. Profesör öğrenciler süzerek ”En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir,”dedi ve sözünü tamamlayarak “Bu yüzden...' öğrencileri yine süzdü, '... Dikkatli olmalısınız.”dedi. Justin hocayı pür dikkat dinliyordu ve derse geçmek için sabırsızlanıyordu. Profesör yerine oturarak 'Bugün uygulama falan yapmayacağız.”dedi. Bu cümle Justin’i üzmüştü çünkü uygulamayı sabırsızlıkla bekliyordu. Onun yerine kendimizi anlatan bir parşömen yazacaktık bu biraz sıkıcı olmuştu bu ders için ama görev görevdir deyip bir parşömen çıkartıp kompozisyonunu yazmaya başladı.
Adım Justin Isaac Black. Ailemle birlikte Transilvanyada Black Malikânesinde yaşıyorum. Ailemizin tüm üyeleri gibi bir safkanım. Arkadaşlarıma ve aileme çok değer veriyorum. Bir Gryffindorluyum ne kadarda Slytherin olmak istesem de bir Gryffindorluyum. İksir dersinden beklentilerim çok büyük çünkü bence iksir bir büyücünün en büyük yardımcısıdır. Dünyada bulunan bir sürü iksir vardır ve bunarın hepsinin de ayrı bir şeye yararı vardır. Bazı iksirler bir insanı ölümden bile döndürebilir; bazıları ise insanı öldürebilir. Bu yüzden iksir dersini önemsiyorum ve bu derste başarılı olmak istiyorum.
Justin Isaac Black
I.Sınıf Gryffindor
En son adını ve binası yazdı ve parşömeni ders çıkında vermek için sırasının kenarına yerleştirdi ve bir anlık düşüncelere daldı. Kompozisyonun kısa olduğu düşüncesindeydi ama yazacak başka bir şey bulamamıştı. Kompozisyonu ne kadar kısada olsa ona göre açıklayıcı olmuştu. Aradan fazla zaman geçmemişti ki zil çaldı. Profesörde asasını kapıya doğru tutarak kapıyı açtı öğrenciler çıkmak için profesörün sözünü bekliyorlardı profesör öğrencileri bırakmadan önce “Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.” dedi ve ardından 'Çıkabilirsiniz.' dedi bütün sınıfa.
Justin Biber İksirinin içindekileri ve yapmasını bilmiyordu. Ortak salona gider gitmez kitabı açıp bakacaktı iksire yavaş yavaş iksir dersliğinden çıktı ve ortak salonun yolunu tuttu. Mr. Black, rp'inizn uzunluğu normaldi. Ne destan kadar uzun, ne de iki, üç cümleden oluşacak kadar kısaydı. Renklendirmeleriniz güzeldi. Kompozisyon bölümünde kullandığınız turumcumsu renk, pek hoş olmamıştı. Başka bir renkle daha güzel bir uyum sağlanabilir. Betimlemelerinizle pek karşılaşmadım. Betimlemeler daha ayrıntılı olabilirdi. Gelecek derse eminim ki betimlemelerin sayısı artacak. Üzgünüm; ama imla ve noktalama işaretleri konusunda sorunlarınız var. Yüzeysel olarak bakıldığında fark edilmiyor; ama dikkatli bir şekilde okunduğunda kendilerini çok belli ediyorlar. 'De' bağlacının yazımlarında sürekli hata vardı. Bunları düzeltmelisiniz. Noktalı virgüller ve virgüller eksikti. Kazandıra bilirdi değil, kazandırabilirdi olacak. Son cümlenizi anlamadım. ^^ 3. paragrafın sonunda şahıs değişimi olmuş, biraz daha dikkatli olmalısınız. Puan: 14,U
En son Justin Isaac Black tarafından Perş. Tem. 30, 2009 8:28 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Regina L. Archangel Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 93 Nerden : Nereye =D Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Başak Patronus : 1. sınıfta Patronus mu olurmuş cıkcık Tarafı : Karanlık tabii ki... Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Özgür Kanat~ Özel Yetenek : 4 saat uykuyla durabilitem var ve bu da bi yetenek bence =D Evcil Hayvan : Queen isimli gri bir pisi (: Kayıt tarihi : 23/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Çarş. Tem. 29, 2009 7:17 pm | |
| Sınıfa adımını atan Luna gözlerini kısmak zorunda kaldı. İçerisi ışıl ışıldı ve zindanların karanlığından sonra bu ışık gözlerini rahatsız etmişti. Sınıfa göz gezdirdi. Bütün sıralar eşit aralıklarla dizilmişti, aralarında oldukça büyük boşluklar olduğunu ve öğrencilerin de oldukça kalabalık olduğu düşünülürse, gerçekten geniş bir sınıftı. Bütün pencereler açılmıştı, içeriye sonbahar güneşinin ışıklarıyla birlikte serin diyebilinecek bir hava da doluşmuştu. Lavanta kokan sınıfın en sağında kocaman bir dolap vardı, malzemeleri içinde bulunduran dolap. Yanındaki kocaman kara tahtanın üzerinde bir şey yazmıyordu. Beyaz fayanstan yapılan yerler, tertemizdi. Sıraların üzerinde kazanlar olmadığını görünce hayal kırıklığına uğradı Luna, bugün uygulama yapılmayacaktı herhalde.
Kocaman adımlarla yürüdü ve ortalardaki bir sıraya oturdu. Ne çok önde olmalıydı, ne de çok arkada. Derken profesörün farkına vardı, masasında oturuyordu ve gülümsüyordu. Oldukça güzeldi, kahverengi saçları omuzlarına dökülmüştü. Daha yaşlı birini bekliyordu Luna ve daha asık suratlı birini. Luna profesörü incelerken Nerissa gözüne çarptı, siyah saçları sonbahar güneşinin ışıklarıyla parlıyordu. Luna'yı hemen farketmişti, yanından geçerken gülümsedi. Birden Luna ayağa kalktı ve çantasını omzuna vurarak Nerissa'nın oturduğu sıraya gitti. Nerissa kitaplarını sırasının üstüne koydu. Luna da yanına oturdu.
"Profesör oldukça genç ve güzel. Ben huysuz bir cadı bekliyordum." dedi Nerissa kıkırdayarak. Luna da ona katıldığını belirten bir ifadeyle başını salladı. Profesör gerçekten gençti, hem de çok genç. Çantasını açtı ve içinden tüy kalemleriyle parşömenini çıkardı. Mürekkep şişesini açtı ve her derste yaptığı gibi not alacağı parşömenin üzerine dersin adını yazdı. Böylece daha rahat düzenleyebilecekti. Dışarıda kuşların sesleri, öğrencilerinin fısıltılarının arasına kaynıyordu. Derken zil sesi kulaklarını doldurdu.
Arkasından gelen bir gümleme. Profesör atik bir hareketle oturduğu yerden kalkmıştı ve asasının bir hareketiyle kapıyı kapatmıştı. Sınıftaki bütün sesler kesildi. Herkes dikkatle profesöre bakıyordu, profesörse yüzünde kocaman bir gülümsemeyle öğrencilerini izliyordu. Ağzını açtı ve konuşmaya başladı.
'Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.' dedi anlaşılır bir ses tonuyla. Luna bir aksilik olmamasını umdu, bu profesör ne yaptığını bilen ama yeri geldiğinde öğrencilerine anlayışlı davranan biri gibiydi. Bu kanıya zil çalana kadar öğrencilerinin kendi aralarında fısırdaşmalarına izin vermesinden dolayı varmıştı. Ama profesörün ne yaptığını anlamayan öğrenciler yeniden konuşmaya başlamış ve profesörün kaşlarının çatılmasına neden olmuşlardı.
Profesör kızmıştı, ya da kızmış gibi görünmeye çalışıyordu, Luna bunu anlayamamıştı. Dikkatle profesörü dinlemeye devam etti. İksir kolay gibi gözüküyüyordu gerçekten ve Luna onun haklı olduğunu kabul etti. Kolay gibi görünse de her zaman için dikkatli olmak zorundaydı. Yapılabilecek en küçük hata, içen kişinin upuzun kulaklara sahio olmasına neden olabilirdi, vücudunun kontrolsüzce şişmesine veya ölmesine. Luna iksirleri bu yüzden seviyordu, oldukça çeşitliydi ve elinde yeteri kadar malzemeyle beraber yeterli miktarda bilgin varsa yapamayacağın hiç bir şey yoktu. Bu yüzden İksir yaparken sadece kazanı ve içine katacağı malzemeleri düşünmeliydi, bu da zihin için oldukça büyük bir kontrol gerektiriyordu.
'İksir hata kabul etmez!' dedi profesör tane tane. Sanki ifrit beyinlilerle konuşuyordu ancak bunun herkesin iksirlerin yeri geldiğinde ne kadar tehlikeli olduğunu anlayabilmesi için yapıyordu muhakkak. Luna bunun farkına çoktan varmıştı. Yanlış iksirler yüzünden St. Mungo'nun dolup taştığına şahit olmuştu. Fazladan eklenen bir malzeme veya yanlış bir madde iksirin yapısını tamamen bozabilir ve amacını değiştirebilirdi. Bu da oldukça tehlikeliydi ve panzehiri çabuk bir şekilde bulunmazsa ölüme sebebiyet verebilirdi. Oldukça dikkatli olunması gerekiyordu bu yüzden de.
'Bugün uygulama falan yapmayacağız.' dedi profesör gözleri öğrencilerin üzerindeyken. Sınıftan yükselen seslere katılmamak için kendini zor tutan Luna, bir taraftan da açıklanamaz bir şekilde rahatladığını farketti. Bu kadar gerilmesine gerek yoktu, diğer derslerden oldukça önemli ve farklı bir ders olmasına rağmen kaderini belirleyecek olan şey bu değildi. Suratına rahat bir ifade takındı ve profesörün dediklerini dinlemeye devam etti.
'Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın.' dedi profesör. Sınıfı açılan fermuarların sesi, çıkarılan parşömenlerin hışırtısı kaplamıştı. Luna önceden hazırlanmış parşömeninin kenarlarını düzeltti. Daha sonra siyah ve ince uçlu tüy kalemini siyah mürekkebine yeniden batırdı. Şimdi profesörün dediği şeyi yapıyordu, kendini anlatıyor ve dersten beklentilerini yazıyordu. Aslında bu küçüklüğünde gizliydi. Derin bir nefes aldı ve yazmaya başladı.
Adım Regina Luna, soyadım ise Archangel. 4 Aralık günü, Londra'da doğdum. Henüz küçük bir çocukken anne ve babamı kaybettim. Cesurca söylüyorum ki ikisi de Karanlık Lord'a hizmet ediyordu ve onun verdiği görevleri eksiksiz bir şekilde yerine getiriyorlardı. Sık sık göreve gitmeleri gerekiyordu, buna geceler de dahil. Bir gece yine ikisi birden gitmişti, bu durumlarda bana bakan teyzem yine yanımdaydı. Ertesi gün bekledim ama annem ve babam hala daha gelmiyorlardı. Küçük sayılabilirdim, henüz 5 yaşındaydım ama olanları dün gibi hatırlıyorum diyebiliriz. Haber gelince teyzem göz yaşlarına boğulmuştu ve olanlara anlam veremeyen ben, teyzemin ağlamasına şaşırmıştım. Teyzem olanları bana anlatınca, ailemin ölümüne neden olan o Seherbazlardan intikam almayı kafama koymuştum.
İksir de o zamanlarda hayatıma girdi. Teyzem beni oyalamak için sürekil bir şeyler arıyordu ve bir profesör olan teyzemi bir gün iksir yaparken görünce iksirlere duyduğum ilgiyi farkettim. O zamanlar küçük bir kız olduğum için renk renk sıvılar, buharlar ve iksirin eğlenceli kısmı beni cezbetti sanırım. Ama teyzemin işini yaparkenki konsantrasyonunu hala daha hatırlarım, kaşlarını çatardı ve konuşmama izin vermezdi.
Hogwarts'a gelince ise iksir dersinin büyüsü beni hakimiyeti altına aldı. İstenilen çoğu şeyin sahip olunabileceğini iksir kitaplarından öğrendiğimi söyleyebilirim. Şimdi ise iksir hakkındaki bilgilerimi genişletmek istiyorum. Dersten beklediklerim ise disiplinli ve amaçlarından sapmayan bir ders olması. Profesördense sınıfa hakim olmasını istemekteyim ve bu isteğimin çoktan gerçekleştirildiğinin farkındayım. Bu şartlar sağlansa da sağlanmasa da iksire gereken önem ve ilgiden fazlasını vereceğime emin olabilirsiniz.
Bana gelince, arkadaşlarım sessiz ve sakin biri olduğumu söyler. Çok fazla konuşmam, gerektiğinde kısa ve özlü konuşmalar kullanırım. Gördüklerimi yorumlamaya bayılırım ama bunları kimse bilmez. Çok yakın bir arkadaşım yok, sonuçta hepimiz bu dünyada yalnızız. Yaşıma göre olgun olduğum söylenir, kararlarımı kendim veririm ve baskı altında olmaktan hoşlanmam. Bazen inatçı olduğumu söyleyebilirim ama mantıklı bir açıklaması varsa düşüncelerimi bir kez daha gözden geçirebilirim. Sonuç olarak iksir benim için Hogwarts'taki en önemli ders, hatta dersten de öte diyebiliriz. Gereken ilgi ve önemi, iki taraf da gösterirse başarılı olabileceğime inanıyorum. "
Kompozisyonu bittiğinde eli ağrıyordu. Son kez gözden geçirirken profesörün sesini duydu. Adların eklenmesi gerekiyordu, kompoziyonun içinde bulunmasına rağmen sağ üst köşeye irice adını yazdı. Göz ucuyla profesörün güldüğünü gördü. Kafasını kaldırdığında profesör 'Ben yazmamıştım.' dedi gülerek. Yüzünü bir tebessümün kaplamasına engel olamadı, profesör yeri geldiğinde disiplinliydi, yeri geldiğinde eğlenceli. Luna bu dersle ilgili en önemli isteğinin gerçekleşmesinden memnuniyet duydu. Daha sonra saatine baktı. 10 dakika kalmıştı. Etrafı izleyerek beklemeye koyuldu.
Zil çaldığında parşömenini masanın üzerine koymak için ayağa kalkmış olan Luna Nerissa'nın sözlerine gülümseyerek karşılık vermişti. Sıraya geri dönüp eşyalarını toparladı. Korktuğu gibi geçmemişti ders, zaten korkması için de gerek yoktu. Profesörün Biberli İksir hakkında bir şeyler söylediğini duydu, öğrenciler kapıdan dışarıya akmaya başlamışlardı bile. Uzun ve güzel bir ders geçirmenin verdiği huzurla sınıftan çıktı.
Miss Archangel, rp'inizin uzunluğu iyiydi; ama paragraflar arasındaki boşluklardan dolayı biraz uzun gözüküyordu.^^Renklendirmeler klasikti. Ama yine de kötü durmuyordu, güzeldi.Betimleme, akıcılık gerçekten mükemmeldi. Çok beğendim. Kendimi rp'e kaptırdım, diyebilirim. Böyle devam edin.Birkaç yerde virgül kullanmayı ihmal etmişsiniz. Biraz dikkatli olursanız, diğer derse hata yapmazsınız.Tek bir yazım hatanız vardı; o da 'farketti' yazarken oluşmuş bir hata. Doğrusu: Fark etti.Tebrikler ^^ Puan: 24,O
| |
| | | Britney Vera Curtis Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 262 Nerden : mi? Cehenemin dibinden! -_- Meslek : Eli asalı öğretmen Gerçek İsim : Boşversene Patronus : Çita Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 24 Asası : Düşlerin Merakı Özel Yetenek : Zihinfendar&İç Göz Evcil Hayvan : Bir gözü toprağa bakan,gri tüylü,sevimli bir baykuş:Ola Kayıt tarihi : 02/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Perş. Tem. 30, 2009 10:04 am | |
| *** Buraya kadar okundu.*** | |
| | | Mélania L. Mythique Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 390 Gerçek İsim : Çisem Tarafı : Sizce..? Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : İnatçı Sisler Evcil Hayvan : Reks. Köpeği.. Kayıt tarihi : 10/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Perş. Tem. 30, 2009 10:43 am | |
| Bitkibilim sınıfından yüzü gülümseyerek çıkmıştı. Tamam, sabahın köründe uyanmak hoş bir şey değildi; ama uyandıktan sonra bitkilerle uğraşmak gerçekten rahatlatıcıydı. Bu iyimser düşünse Mél'in kişiliğiyle zıt düşüyor olmasına rağmen, Mél bu bitki düşkünlüğünü kişiliğine dahil etmesi gerektiğini kabullenmişti. Sınıftan çıktıktan sonra, zindanlara doğru yürürken sürekli esniyordu. Bünyesi alışamamıştı bu erken kalkma işine. Bu girdiği üçüncü dersti, yani alışamaması doğaldı. Herneyse. Adımlarını sıklaştırdı. Normalde uyumak veya eğlenmek için kullandığı yolu şimdi derse girmek için kullanıyordu. Slytherin'in kapısını görünce içinde oraya gitmek için büyük bir arzu uyansa da bunu kontrol etmeyi başardı ve kapıdan girmeyerek yoluna devam etti. İksir dersine girecek diğer öğrencilerin bağırışlarını duyabiliyordu artık. Gözlerini devirerek ofladı. Ne gerek vardı bunca gürültüye?
Sınıfa birkaç metre kala adımlarını yavaşlattı mecburen. Bu koku da neydi ve nerden geliyordu? Etrafa garip garip bakarak sınıfa ilerledi. Koku keskinliğini ve gücünü arttırmıştı. Sınıfa adımını attığı an anladı kokunun geliş yerini. Kendisine hakim olamadan "Iyk. İğrenç!" deyivermişti. Profesör duymamış olmalıydı ama hemen yanındaki, yani en ön sıradaki, öğrencilerin duyduğuna emindi. Hiç umrunda da değildi açıkçası. Gerçekten iğrenç bir kokuydu. Biraz fazla... İyilik kokuyordu! Burnunu kıvırarak ve iğrenerek profesöre baktı. Nasıl böyle bir şey yapmıştı. Ağzından derin bir nefes aldı ve sırasına ilerledi. Kokuyu duymamak için ağzından nefes alıp vermeye devam ediyordu.
Yerine geçtikten sonra gözlerini sınıfın üstünde gezdirmeye başladı. Nerissa... Şu Slytherinli kız. Yanında bir kız daha vardı ama kim olduğunu çıkaramamıştı. Fazla da üstünde durmamıştı. Sınıfı taramaya kaldığı yerden devam etti. Stepan.. Şu Japon'umsu çocuk da bu derse giriyordu demek. Ah saçmalık! Bütün birinci sınıflar bu derse giriyordu tabii ki. Mél'in gözleri bu çocukta da fazla durmadı ve dolanmaya devam etti. Başka tanıdık kimseye rastlayamamıştı. Ya da o tanıyamamıştı, herneyse. Arkasına yaslanıp kafasını tekrar Nerissa'ya çevirdiğinde yanındaki kızın da suratını gördü. Regina... Burun kıvırarak tekrar profesöre döndü.
Profesör bir anda parlayınca sınıfla alakalı bir şey daha farketmişti. Lanet olsun! Burası güneş alıyordu. Yeniden kendisine hakim olamayarak kısık sesle ciyakladı. Ortam gerçekten iğrençti. Dersin de böyle olmamasını umuyordu. Yoksa böyle bir dersle bu okul bitmezdi. Derin bir iç çekti ve profesöre odaklandı. Sesini dinlemekten çok ağzını okuyordu. Ya da ikisini aynıanda yapıyordu. Neyse, profesör kendisini tanıtmıştı. Curtis... Bu soyismi bir yerden duymuş gibiydi. Sınıfta oluşan gürültüden dolayı kafasını toparlayamamış, Curtis adını nerden duyduğunu hatırlayamamıştı. Çantasından hemen bir parşömen çıkardı ve bu soyismi kağıda küçücük harflerle yazdı. Daha sonra kütüphaneden falan bunu araştırmalıydı. Önemsizdi aslında, biliyordu; ama yine de kafayı takmıştı işte. Öğrenmeden rahat edemezdi.
Profesörün yüksek çıkan sesiyle irkilerek bakışlarını parşömenden ayırıp profesöre çevirdi. İksir hakkında bir şeyler söylüyor, daha doğrusu bağırıyordu. Bazı öğrencilerin bakışında ürkeklik vardı. "Embesiller" diye mırıldandı sessiz bir şekilde. Profesör sinirli olabilirdi; ama kime ne? Sinirli diye gelip Crucio falan mı yapacaktı öğrencilere? Omuz silkti ve kafasını düşüncelerden arındırarak profesöre odaklandı. İksir hakkındaki uyarılarına devam ediyordu hala. Mélania bunları umursamadığını açıkça belli etmek amacıyla profesörün gözlerine bakarak esnedi. Profesör bunu farketmişmiydi bilmiyordu; ama farketmiş olmasını umuyordu. Profesörün bir sonraki sesleri Mél'in yüksek sesle "Lanet olsun!" demesini sağlamıştı. Uygulama yapmayacaklar mıydı? Ne saçma bir şeydi bu? Ders içinde tanısan daha kolay olmaz mı, diye söylendi içinden. Ardından profesörün dediği gibi yeni bir parşömen çıkardı -çünkü diğer parşömenin üstünde Curtis yazıyordu, onu kullanamazdı- ve kendisini tanıtmak üzere yazı yazmaya başladı.
"Ben Mélania Luciana Mythique" Acaba bu kadarla mı bıraksam? Ahh, boşver, yaz gitsin. "Fransız(mış)ım. Annem de babam da yok, ben küçücükken öldürüldüler. Chris diye birisinin yanında yaşıyorum. En sevdiğim ders iksir(di)" Evet, -di ekini özellikle vurgulamıştı. "Bitkilerle uğraşmayı çok severim. Slytherinli olmama rağmen bitkileri sevmem garip; ama neyse, bu sadece beni ilgilendirir sanırım. Hmm... Bu kadar."
Ah, olmamıştı. Başı derde girecekti kesinlikle. "Ne güzel işte.." diye söylenerek sırıttı. Düşünceleri yine çakışıyordu. Zil çaldığında başka çaresi kalmamıştı. Parşömeni güzelce rulo yaptı. Çıkarken profesörün masasına bıraktı. Önceki dersten kalan gülümseme tamamıyla yok olmuştu. Şimdi geriye sadece esneme kalmıştı. Bu kalıntıyı sürdürmeye devam ederek, esneyerek, sınıftan dışarı çıktı. Miss Mythique, rp'iniz mükemmeldi. Tek bir hatanız vardı: 'Farketti' değil, 'Fark etti' olucaktı. Bunun dışında, rp'iniz takdire değer bir rp'ti. Böyle devam edin.
Puan: 24,O | |
| | | Rabel Xyre Piyanist
Mesaj Sayısı : 1600 Gerçek İsim : Miğve yah Gizem bulduydu. Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 21 Özel Yetenek : Düşünebiliyor(aa ne ilginç) Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 05/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Perş. Tem. 30, 2009 1:16 pm | |
| Melanie saatine baktı dersin başlamasına çok az bir zaman kalmıştı, işte Hogwarts’taki ilk günü. Son kez hazırlıklarını kontrol edip sınıfının yolunu tuttu. Koridorda yürürken o çok sevdigi melankolik havayı bir kez daha içine çekti. Günün ilk dersiydi. Burada henüz yeni olduğu için bu zindanlara giden bu merdivenlerden yalnız iniyordu. Birkaç öğrencinin kapıda tereddüt ettiğini görünce meraklanıp hızla yanlarına gitti. Ve manzara karşısında şaşkına döndü. Burası da neresiydi? Bu kadar ışıltılı bir yer...Hemde bu karanlık zindanların yanında. Sanki cennet gibiydi. Belki de öyleydi. Bu manzara onu büyülemişti. Uzun bir süre bu manzaraya bakakaldı. Sonra yavaş yavaş bütün öğrencilerin geldiğini görünce o da içeriye girdi. "Ders birazdan başlayacak" Profesörün bu sevimli ses tonu Melanie'nin ona şimdiden ısınmasını sağlamıştı. Bu ders favorileri arasına girebilirdi. Uzun bir süre Melanie şaşkınlığına devam etti. Ancak etrafı kalabalıklaştığında kendisini toparlaması gerektiğini anladı. Ve profesörü dinlemeye başladı. Aslında çok hoş bir bayandı. Bu sınıfta nasıl otorite sağlayacağıı merak etmişti. Çünkü bu bayanı bütün sınıfı azarlarken düşünemiyordu. Ders başlamıştı. "Merhaba birinci sınıflar.Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim." Profesörün bu ses tonundan olsa gerek bütün sınıf profesörü umursamadan yüksek sesle konuşmaya başladı. Profesör birden sınıfa tehditkar bir bakış attı. Melanie otoriteyi nasıl sağlayacağını anlamıştı. Gülümseyerek profesörün konuşmasına devam etmesini bekledi. "İksir...kolay gibi gözükebilir." Profesörün sesindeki sinir çok açık ve anlaşılırdı. Ama bu iyiydi. Kendini birşey sanan Slytherinlilere yada Ravenclawlara bir ders olabilirdi bu. Gülümseyerek etrafına baktı. Tanıdık birileri var mı diye. Ortalarda oturduğu için arka sıralara bakamadı ama önlerde de tanıdığı yoktu. Sonra umursamayıp profesöre odaklanmaya çalıştı. "İksir hata kabul etmez." Profesörün bunu üstüne basa basa söylemesi Melanie'yi meraklandırdı. Gerçekten de bu kadar tehlikeli olabilir miydi? "En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir.Bu yüzden dikkatli olmalısınız." Melanie bu dersten biraz ürkmeye başlamıştı. Ama profesörün ani ruh hali değişikliğiyle kendine gelmişti. "Bu gün uygulama felan yapmayacağız.Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet...Kendinizi tanıtan,dersten beklentilerinizi de belirttiğiniz bir kompozisyon yazmanızı istiyorum.Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun." Herkes oflayarak yazmaya başladı. Melanie tüy kalemini çıkardı ve yazısına başladı.
Eclipse ailesinin kalan son fertlerinden biriyim. Ailemizde birçok binadan menzun vardı.Annemiz iksir ile çok uğraşırdı. Hatta bir sözü vardı. "İksir yapımı bir sanattır." Diye. Ve bu derste de hepimiz bir sanatçı oluyoruz. Umarım iyi bir sanatçı olurum
Melanie Eclipse
Melanie yazısını tamamladıktan sonra profesörün masasına bıraktı.Ve zil çaldı. Melanie eşyalarını toplamaya başladı. "Gelecek derse biber iksiri yapacağız.Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin,soru sorabilirim. Şimdi çıkabilirsiniz." Gelecek ders uygulamalı bir ders olacaktı demek. Melanie heyecanla eşyalarını toparlayıp derlikten ayrılan öğrencilerin arasına karıştı.
Miss Eclipse, rp'iniz kısaydı, biraz daha uzun yazabilirdiniz. Renklendirmeler fena değildi; ama pek uyumlu renkler seçmemişsiniz. Biraz özen gösterirseniz, görünüş olarak rp'iniz, göze hitap eder. Betimleme yoktu- ki bu yüzden fazla puan kaybettiniz. 'De' bağlacının ve 'şey' in yazımında hatalar vardı, bunlar da gelecek derse düzeltilebilir. Rp'iniz pek akıcı değildi, bu da bana göre, betimlemelerin olmamasından kaynaklanıyordu. Kurgu hatanız da vardı. Ders programına baktıysanız eğer, İksir dersinin salı günü, bitkibilimden sonra olduğunu görecektiniz. Ayrıca, HP'ye göre Hogwarts'taki ilk gününüz olamaz. Çünkü ilk gün, seçim yapılır, ders verilmez ^^
Puan: 14,U | |
| | | Darq Black Manken
Mesaj Sayısı : 237 Nerden : Londra-Hogwarts *Dolaşıoruz işte xD* Meslek : Manlen Gerçek İsim : Aslan Patronus : Almadı Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 19 Asası : Gürgen Özel Yetenek : Yok Evcil Hayvan : Anka Kayıt tarihi : 18/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Perş. Tem. 30, 2009 2:22 pm | |
| James'in Kaçması İyi Olmuştu.Biraz Sonra İksir Dersleri Başlayacaktı,James Bütün Hızlıyla Koşmaya Başlamıştı.Dersin Başlamasına 5 Dakika Kalmıştı,Yürüyen Merdivenlerden İnmesine 5 Adım Kalmışken Merdiven Hareket Etti,James Bunun Üzerine Merdivenden Ulaşıcağı Yere Kadar Zıpladı.Parmak Uçları İle Oraya Tutundu Ve Kendini Yukarı Doğru Çekmek İstedi.Şöyle Bir Aşağıya Doğru Baktı,Bu Yükseklikten Düşse Herhalde Ölürdü.Korku Dolu Anlar Onun İçin Başlamıştı.Pamakları Uyuşmaya Başlamıştı.Adrenalin + Korku + Şüphe,Kendinden Şüphe Etmeye Başlamıtı Acaba Kendini Yukarı Çekebilir Miydi,Bütün Bu Cümleler Onun İçinde Gizliydi Parmak Uçlarıyla Kendini Yukarı Çekmeye Başladı Ve Kendinden Emin Bir Tavırla Gülümsedi,Bir Ayağını Attı Ve Kendini Çekmeye Devam Etti.Bu Atraksiyon Onu Bayağı Bir Yormuştu,Hemen İkisri Dersliğine Doğru Koştu Ve Hemen İçeri Girdi,İçeride Bir Sürü Kişi Vardı Ve Victoria'da Ordaydı.Onunla Konuşmak İçin Yeterince Zamanı Yoktu,Yerine Oturdu Ve Profesörün Orada Olduğunu Fark Etti.Bu Süre Zarfı İçinde İksir Kitabını Karıştırmaya Başladı Ve Kendisini Süzmesinden Pek Hoşlanmıyordu Ama Daha Sonra Neden Baktıklarını Anladı,Cübbesinin Kenarı Yırtılmıştı İçinden "Merlin Aşkına,Ben Şimdi Ne Yapıcağım" James,Bakmalarına Aldırmadan Kendini Kitaba Gömdü Daha Sonra Öğretmenin Dediklerine Kulak Verdi.'Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.' James,Bu Klasik Öğretmen Klasiğinin Arkasından Gelecek Laflara Dikkat Kesilmeye Çalışıyordu Ama Bir Yandan Da Aklı Cübbesindeydi.Profesör Sıraları Geziyordu Ve Kızgın Bakışlarla Sınıfı Süzüyordu,Tam Olarak Olmasa Bile Nerdeyse James'in Yanında Durdu Ve Bağırdı 'İksir...' Bu Ses Kulaklarında Çınlamaya Başladı,Öğretmenein Suratına Baktı Ve İçinden Hayrıkırcanısına Ona İçinden Cevap Verdi "Neden Yanımda Bağırıyorsun Be Kadın!" James,Öğretmenin Yüzüne Baktı Ve Kaşlarını Çatarak Ona Karşılık Vermek İstedi Ama Bunu Yapamadı,Sinirlenmişti Delirecek Gibiydi Sanki Daha Sonra Tekrar Sesini Duydu.'... kolay gibi gözükebilir,' James Bu Gözden Sonra Gülümsedi Ve Kendine Çeki Düzen Vermeye Başladı Ama Daha İçindeki Siniri Tamamen Bitmemişti,Profesör'ün Sesini Duydu 'İksir hata kabul etmez!' James,Öğretmenin Dediğine Gülerek İçinden Cevap Verdi. "Hadi Ya!Çok Kötü Tırstım." James,Gülümseyerek Öğretmene Odaklandı Ve Her Zamanki Tebessümünü Yüzüne Yerleştirdi.Daha Sonra Profesörün Sözlerinine Odaklandı 'En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir,Bu yüzden, dikkatli olmalısınız" James,Sınıfa Bir Göz Attı Daha Sonra Öğretmeni Süzdü Ve Öğretmenin Sözlerine Kulak Kesildi.'Bugün uygulama falan yapmayacağız.' James Gözlerini Düşürdü,İlk Derste Ders İşlemenmemesi Onun Hoşuna Gitmemişti,Daha Sonra Öğretmenin Yüzüne Bakarak Ne Dediğini Anlamaya Çalıştı. 'Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.' James Cebindekini Çıkardı Ve Yazmaya Başladı.
"Adım James,Soyadım Black.Herşeyden Önce Bir Safkanım.İnsanlara Fazla Tepeden Bakmam Ama Önemli Bir Kişi Olduğumu Bilirim.Arkadaşlarımla İyi Geçinirim.Özelliklerime Gelince Asla Yılışıkları Sevmem,İki Yüzlüler Benim İçin Hayal Kırıklığıdır.Hayatımda Bugüne Kadar Buranın Hayalleriyle Büyüdüm,Abim Burayı Bana Anlatırdı,Gördüğümde Mest Oldum.175 Boyundayım 60-65 Kiloyum Ve Kalıplıyım.Siyah Şaçlı Siyah Gözlüyüm.Bu Dersten Beklentilerim,Güzel Bir Ders Olmasını bekliyorum,Zevkli Geçecektir.
James Eragons Hammer Black Hufflepuff/1. Sınıf" James,Bunu Yazdıktan Sonra,Kendini Rahatlatmak için,Ellerini İki Yana Doğru Açtı Ve Esnedi.Parşömenini Profesörün Masasına Bıraktı Ve Yerine Oturdu Öğretmeni Dinlemeye Koyuldu 'Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.' James Bu Sözlerden Sonra Toparlanmaya Başladı Ve Öğretmenin Verceği Emiri Bekledi Ve Öğretmen Çıkabileceklerini Söylemişti,James Kapıya Koştu,İlk İksir Dersi Pek Güzel Geçmememişti Ama Öğretmenin Öğütleri Onu Biraz Olsun Akıllandırmış Olabilir Miydi,Her Ne Olursa Olsun Deyip,Başka Bir Dersliğe Doğru Yürüdü. Mr. Black, yazı düzeninizi gözden geçirmeniz gerekiyor. Göze pek hitap ettiğini söyleyemeyeceğim. Sürekli olarak büyük harfle başlamanız kötü olmuş. Türkçe'de her kelime büyük harfle mi başlıyor? (Özel isimler hariç) Noktalama işaretlerinin çoğu yanlış kullanılmış. Pek yazım yanlışı yok; ama yine de bir gözden geçirmeniz gerekecek. Noktalama işaretlerinden kaynaklanan bir anlam kargaşası var. Betimleme yok, betimleme yapmalısınız. Puan: 13,U
En son James Eragons H. Black tarafından Perş. Tem. 30, 2009 9:55 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Clementine L. Alcore Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 17 Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Evcil Hayvan : Angel (Kedi)... Kayıt tarihi : 24/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Perş. Tem. 30, 2009 3:26 pm | |
| Büyük salonda yaptığı güzel bir kahvaltıdan sonra, çantasını alıp iksir dersliğine doğru yola çıktı. Nasıl bir yerle karşılaşacağını bilmiyordu. Peşi sıra devam eden merdivenlerin daha da sürdüğünü gördüğü zaman dersliğin karanlık kasvetli ve rutubetli bir yer olucağını düşündü. Çünkü aşağıya indikçe rutubet ve gün ışığı azalıyordu. Bir yandan dersi düşünürken bir yandan da yavaş yavaş indiği merdivenlerin ona sunduğu ortamı inceliyordu. Tuğladan yapılma duvarlar rutubetin yol açtığı yosunlu tabaka yüzünden yeşilleşmiş görünüyorlardı. Duvara değmemeye çalışarak yanından koşar adım geçen aceleci bir iki öğrenciye yol verdi. "Ne kadar aceleci insanlar..." diye düşünürken sabah uyanmasına neden olan çalar saat aklına gelince "Çok kısa zamanda aynı düşünceye yol açıklarını göre bu sene işimiz var." diye aklından geçen düşünceler devam etti.
Bu sırda burnuna gelen güzel bir koku düşüncelerinden sıyrılmasını sağlamıştı. Nerden geldiğini ararken kapısı açık ikisir sınıfından geldiğini farketti. Yol boyunca soluduğu rutubet kokusunun burda sona ermiş olması onu şaşırtmıştı. Kapıdan içeriye girerken " O zaman içerisi de belki karanlık ve kasvetli bir yer değildir." diye düşünmesine kalmadan aydınlık ve ferah sınıf karışında duruyordu. Yüzündeki şaşkınlık ifadesi profesörü pek ilgilendirmemişti. İçerideki öğreci sayısını gördüğü zaman karşılaştığı bu ifadeye alışmış olduğunu düşündü. Ama şaşkınlığı hala geçmemişti çünkü içerisi aşırı derece düzenli ve cıvıl cıvıldı. Pencerelerin sonuna kadar açık olması içeriye yayılmış lavanta kokusunun dağılmasına etki etmiyormuş gibi gözüküyordu. Ancak açık pencereler zaten pek hevesli güneş ışığını içeriye dolduruyorlardı. İşte bu kesinlikle Clementine'ın beklemeyeceği bir şeydi çünkü sabah vedalaştığı güneş şimdi dersliğin içindeydi...
Yüzünde dolaşan alaycı gülümsemeyle birilikte kendine bir yer buldu. Önler çoktan "heyecanlı öğrenciler" tarafından doldurulmuştu. Kendini öne oturarak göstermek isteyen öğrencilerden olmak pek onun tarzı değildi. Derste başarılı olacağına zaten emindi. Bu yüzden öne veya arkaya oturması Profesörün onu farketmesinde bir rol oynamayacaktı. Oturduğu yerden etrafını incelemeye koyuldu. Henüz pek kimseyi tanıdığı söylenemezdi fakat iki sıra arkasında oturan turuncu saçlı kızı tanıyordu. Aynı yatakhanede kalıyorlardı. "İyi bir kıza benziyor." diye düşündü ve bir ara kızla tam anlamıyla tanışmayı aklının bir köşesine yazdı. Tam önüne dönecekken kız Clementine'ın ona baktığı gördü ve gülümsedi. Aynı şekilde karşılık veren Clementine zil sesiyle birlikte önüne döndü. Gözleri profesörü buldu ve orda kaldı. Onun pür dikkat Profesörün konuşmasını beklemesinin aksine profesör dikkatini toplayamıyormuş gibi gözüküyordu. Galiba sınıftaki uğultu konuşmaya başlamasına engel oluyordu fakat cübbesinden çıkardığı asasının yardımıyla gürültülü bir sekilde kapıyı kapaması bu uğultuya son verdi. Yüzüne yerleşen kocaman gülümseme olusan bu sessizlikten gayet mutlu olduğunu açıkça ortaya koyuyordu. Sesini herkese ölçülü bir sekilde duyurabilmek için sınıfın ortasına ilerledi ve oldukça gür bir sesle konuşmaya başladı.
"Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim."
dedi ve anında sınıftan sesler yükselmeye başladı. Zindalarda yapılan iksir dersi için daha farklı bir sınıf beklemesi gibi profesörü de daha farklı beklemişti. Ancak profesör beklenin üzerinde gayet güzel ve gençti. Kahverengi saçları omuzlarına geliyordu. Clementine sakince profesörün konuşmasına devam etmesini beklerken sınıftaki uğultu kesilmemişti. Bu uğultu profesörün az önce yüzünde oluşan gülümsemenin sıcaklığının yerini gayet ciddi bir ifadeye bırakmasına neden olmuştu. Yüzündeki bu ciddi ifade tam da istediğini elde etmesine olanak sağladı. Konuşmayı bir türlü kesemeyen sabırsız öğrenciler bu ifadeyi gördükleri anda sessizliğe bürünmüşlerdi. Bu sessizlik ortamının bir daha bozulmasını istememiş olacak ki yüzündeki ifade gittikçe daha da sertleşiyordu.
"İksir kolay gibi gözükebilir... Fakat iksir hata kabul etmez."
diye konuşmasına devam etti. Sesinin tonu ciddi bir ifadeyi aşmış artık sinirliymiş gibi çıkmıştı. Belki de gerçekten sinirlenmişti. Profesör haklıydı. Birisi konuşmasını bitirmeden araya uğultuların girmesi gerçekten sinir bozucu olurdu. En azından Clementine için... Bu arada profesörün dediklerini düşünmeye başlamıştı. Gerçekten çok ciddi sorunlara yol açabilirdi iksir yapmındaki dikkatsizlik. Bununla ilgili birşeyler duyduğunu hatırlıyordu ama nerde nasıl olduğu şu anda aklına gelmiyordu. Sanırım babası St. Mungo 'ya iyi yapılmamış bir iksiri içen birisini kaldırılmasıyla ilgili bir şeyler anlatmıştı. Her neyse zaten önemli olan böyle şeylerin gerçekten olduğu ve tek damlanın herşeyi mahvedeceği gerçeğinin göz önünde bulundurlarak iksir yapımına başlanmasıydı. Clementine bunları düşünürken profesör konuşmasına devam ediyordu.
"Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun."
Az önceki sinirli ifadesi şimdi de yerini yeniden sıcak gülümsemeye bırakmıştı. Clementine bu ani ifade değişiminin bu ilk derse özel olup olmadığını anlayamadı. Yine de gerçekten ilginçti, çok çabuk ifadesini değiştiren bir Profesör şaşırtıcı olduğu kadar açık da olabilirdi. Yani en azından ne zaman sinirlendiğini yada sinirinin geçtiği anlaşılabilecekti. Clementine saati kontrol etti. Dersin bitmesine yarım saatten biraz fazla vardı. Kelimlerle barışık bir insandı ve yazmak onun açısından çok eğlenceliydi. İlk derste iksir yapmayı beklemiyordu ama azıcık da olsa hayal kırıklığına uğramıştı. Herkesin yaptığı gibi çantasından tüy kalemini ve parşömenini çıkarıp yazmaya koyuldu...
"Ben Clementine Lilith Alcore. Safkanım... Alcore ailesi çok uzun zamandır safkan ve konuda oldukça katı kurallara sahipler. Benim bu durumdan hoşnuş olmadığım söylenemez. Yetiştirilme tarzım göz önüne alındığında bunun gayet normal olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemin getirisi olarak melezlerden hoşlandığım söylenemez. Gerçi melezler ailemize katılmadığı sürece onlara karşı çok fazla katı kurallarım olduğu da söylenemez. Fakat tutup da bir melezle arkadaşlık yapacak değilim. Sadece ona bakış açımın sert olucağına dair katı kurallarım yok."
Clementine sınıfa hakim olan tüy kalemlerin sesinin ahengini bozan ve "Adınız yazmayı unutmayın." diyen profesörün sesiyle irkildi. Yazının başında adını yazmıştı. Devamında binasını da yazacaktı fakat yine de en sonunda toplu bir şekilde adını, binasını ve sınıfını eklemeye karar verdikten sonra yazısına döndü.
"Ailem daha önceden farklı ülkelerde yaşamış olsalarda ben doğdumdan beri İngiltere'de yaşıyoruz. Bu ülkeyi sevdiğim söylenebilir çünkü yağmurlu ve kasvetli bir havaya sahip olması bence bu ülkeyi kesinlikle çekici kılıyor. Çok nadir de olsa ortaya çıkan güneş, benim için eğlence kaynağıdır. Annemin küçüklüğümde anlattığı bir hikayeden beri güneşli günlerin güzel geçeceğine inanırım. Bu şekilde inandığımdan mıdır bilemiyorum ama gerçekten de güzel geçerler...
Ailemin düşüncesinin aksine ben Ravenclaw binasına seçildim. Aile fertleri genelde Slytherin'e gittikleri için onlar da benim oraya gideceğimi düşünüyorlardı. Fakat yanıldıklarını hep biliyordum. Çünkü benim diğer aile üylerinden büyük bir farkım vardı, zekam... Bu arada lafı gelmişken kendime fazla güvenim olduğundan bahsetmemin bir sakıncası yok sanrım. Bu güvenim hiç boşa çıktığını da görmedim. İksirler konusunda da kendime güveniyorum. Bu nedenle iksir dersinin de benim için sorun olmayacağına eminim. Evet dikkat ve beceri gerektiren bir ders, fakat benim yapamayacağım bir şey kesinlikle değil. Hem öğreneceğim iksirlerin ileride ne kadar işe yarayacağını düşündükçe bu dikkat ve becerinin bu ders için gerçekten gerekli olduğunun farkındayım..."
Yazısını bitirip kontrol okuması yaptıktan sonra zamanlamasının harika olduğunun işareti geldi. Tam zamanında zil çalmıştı. Zilin çalmasıyla birlikte derste uğultuya yol açan konuşmalar yerini yüksek sese bırakmıştı. Profesör sesini duyumak için yüksek sesle "Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim." dedi. Clementine tabiki de kitaba çok önceden göz attığı için hocanın neyden bahsettiğini biliyordu. Yine de bir kere daha göz atmaya karar veriken kompozisyonun bulunduğu parşömeni masanın üzerine bırakıp sınıftan çıktı... Miss Alcore, rp'iniz gerçekten çok hoştu. Birkaç yazım hatası dışında hata görmedim. (Fark etti olucaktı.) Alıntıları azaltırsanız gelecek derse tam puan alabileceğinize inanıyorum. Puan: 23,B.Ü. | |
| | | Vittoria April Brigham Ravenclaw I.Sınıf
Mesaj Sayısı : 451 Nerden : Mersin Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Seda Patronus : Yok~~ Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Yok~~ İşimi asasız görüyorum. Özel Yetenek : Yok~~ Evcil Hayvan : - Kayıt tarihi : 22/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Perş. Tem. 30, 2009 9:52 pm | |
|
Aptal kız ! Seçmen Şapka'nın seni Rawenclaw'a nasıl uygun bulduğuna hâlâ şaşırıyorum !
Merdivenlerden zindanlara doğru inerken Vittoria'nın kendi kendine öfkeyle mırıldanmaları çoğu kişisin dikkatini çekmiş olmalı ki garip garip - ah ya da aptal aptal- suratına bakıyorlardı. Vittoria'nın kimseyi umursayacak hali olmasa da böyle gereksiz bakışları üzerinde hissetmek zaten yeterince rahatsız eden şey varken daha da beter hale getiriyordu herşeyi. Hışımla merdivenleri geride bırakırken, zindanların o soğuk havası yüzüne çarpıyordu. İksir dersi. Günün ilk dersi olmasına rağmen çoğu kişiye göre sıkıcı, çoğu kişiye göre iç açıcı gelebilirdi. Uyandığında Vittoria içinde öyleydi ama şu an derse karşı hiçbir sempatisi kalmamıştı. Hatta bugün yapacağı hiçbir şeye karşı. Sabırla sıkça yaptığı derin nefes alıp verme tekniğini uyguladı. Bu çoğu zaman gerçekten de işe yarıyordu. Dersin işleneceği zindanın kapısına vardığında, karanlık koridorların aksine içerisinin ne kadar da aydınlık olduğunu farketti. Bu halini pek sevmese de sınıfın içine girip taş duvarlara dayalı sıralardan birine usulca ilişmişti. Bugün yaptığı şeylerden zevk alacağını pek düşünmüyordu zaten. Dirseğini sıraya dayayıp eliyle başını destekledi. Sınıf dolupta Profesör derse başlayıncaya kadar içinden bir şatkı mırıldanabilirdi.Ahh ! Lanet olası şarkı ! Yaptığı davranışlarının dışardan birine ne kadar garip geleceğini bile bile dikada bir oturuş pozisyonunu değiştiriyordu. Lanet olsun ! Bugün herşey rezalet olacaktı. Düşünceleriyle nasıl geçtiğini anlamadığı zamanın ardından Profesör'ün pek sesini duydu. Sesi taş duvarların arasında yankılanıp, zaten yeterince ağrıyan Vittoria'nın başında uğulduyordu. Gözlerini kapatıp kulaklarında çınlayan gür sesi dinledi.
Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.
Gülümsemesine engel olamadan, klasik cümleler diye geçirdi içinden. Her derste bu tür kişisel tanıtma fasıllarından fazlasıyla sıkılmıştı artık. Profesör devam ederken Vittoria'da yarım kaldığı yerden dinlemeye devam etti.
...herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.
Tanrım ! Bunu yapmak zorunda mıyız? Neredeyse her ders Profesörü bu tür saçma bir tanıtım yazısı istiyordu. Vittoria o parşömenlerin okunduğundan bile emin değildi oysaki. Boşa yazılmış bir kağıt parçası gibi gelmeye başlamıştı yavaş yavaş. Mecburi davranışlarla önünde duran eski parşömeni ellerinin arasına aldı. Yazım konusunda ne kadar vasat olduğunu birkez daha ortaya koyuyordu. Tüy kalemini mürekkebin üstünden hafifçe değdirerek kağıdın üzerine batırdı. Kalem hareket ettikçe cızırtıları kulaklarını tırmalıyordu. Dişlerini sıkarak yazmaya devam etti. Nasıl olsa bitecekti.
Adım, Vittoria April Brigham. İngiltere'nin Hampshire kasabasında dünyaya geldim. Benim dışımda 2 kardeşim daha var ve onlar Beauxbatons mezunular. Aslında hayalim o büyüleyici Fransız akademisine gitmekti ama sanırım İngiliz geleneklerini yaşatabileceğim en uygun yer Hogwarts. Ailem Londra'da yaşıyor. Londra'yı ve onun güzel sokaklarını çok özledim ama ne yazık ki sadece okulun avlusunda yürümekle yetinebiliyorum. İnanamazsınız Profesör, buradaki herkes gereğinden fazla kaba. İngiliz gelenekleri buna tamamen aykırıdır oysaki.Ahh..sanırım bu kadar. Dersiniz eğlenceli Profesör, ve bir o kadar da önemli.
Vittoria April Brigham I. Sınıf Rawenclaw
Neler yazdığının farkında bile olmadan neredeyse aklından geçen tüm gizli saklı düşüncelerini öylece döküvermişti kağıda. Profesör'e neydi ki İngiliz geleneklerinden? Yazdılarını tekrar gözden geçirip, tekrar yazmayı düşündü. Kolarının sabahki öfkesinden uyuşmuş hali bu fikre adeta itiraz ediyordu. Vittoria dudak kıvırıp parşömeni rulo haline getirdi. Bu sırada Profesör Curtis tekrar söze başlamıştı.
Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim. Çıkabilirsiniz.
Sonunda ! Daha ilk saatlerinden sıkıcılığını ortaya koymuş olan günün ilk dersinden sonunda çıkabilecekti. Bundan sonraki hiçbir derse girmeyi düşünmüyordu zaten. Kütüphanede yada yatakhanede yalnız kalıp kafasını dinlemek iyi bir fikir olabilirdi. Ders kitaplarını tekrar kollarına alıp birkaç kişiyi iteleyerek kapıya ulaştı. Arkasından yükselen sesler umrunda değildi. Vittoria'nın tek istediği biraz sessizlik ve yalnız kalabilmekti. Miss Brigham, keşke tırnak işareti kullansaydınız. Birkaç yerde yazım hatanız var. Ah, bir de kurgu hatası. Ders programına göre iksir dersi, salı günü bitkibilimden sonra yapılıyor. Puan: 22,B.Ü.
| |
| | | Tom Miller Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 52 Nerden : İzmir Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : kutay erzin Patronus : Yaşım Tutmuyor. Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Tanınan Adımlar Özel Yetenek : Okuldan mezun olunca... Evcil Hayvan : anka Kayıt tarihi : 29/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ C.tesi Ağus. 01, 2009 9:55 am | |
| Tom Hogwarts'ın karanlık zindanlarına doğru iksir dersliği için yola çıktı. İksir dersini seveceğini düşünüyor,ama bunda sihir tarihi dersindeki kadar başarılı olacağını düşünmüyordu.Hatta dersin karanlık bir zindanda işleniyor olması bile bu önyargısını güçlendiriyordu. Zindana girdi. Sınıf genişti. Beklediğinden çok daha aydınlık ve ferahtı. Genç iksir profesörüne gülümseyip iyi günler dileyerek içeri girdi Tom. İçeride bir çok öğrenci vardı ve çoğu beklediğinden çok daha huzurlu görünüyorlardı . Bu atmosferle şaşırıp rahatlayan Tom hemen boş bir yere oturup beklemeye başladı.
'Ders birazdan başlayacak,' diyerek giriş yaptı Profesör.
'Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.' 'İksir...' '... kolay gibi gözükebilir,''En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir,' 'Bu yüzden...' '... dikkatli olmalısınız.'
Sert bir sesle söylemişti bunları. Sınıftaki uğultulara,mırıldanmalara,meraklı bakışlara aldanıp kesintiye uğramayan güçlü bir tonda.
'Bugün uygulama falan yapmayacağız.' 'Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.'
Tom gözünün ucuyla saatine baktı. Dersin bitmesine yarım saat vardı. Parşömenlerinden birini çıkarıp yazmaya başladı.
TOM: Benim adım Tom Miller. İsviçre'de yaşıyorum.Burda Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okuluna geldim. Seçmen Şapka tarafından Gryffindor'a seçildim. PATATOS sokağında yaşıyorum. Tabikide ailemin hepsi gibi safkan'ım ailemin çoğu Hufflepuff olmasına rağmen Gryffindor'lu olmaktan gurur duyuyorum. -Tom Miller
Parşömeni profesörün maasına bırakıp, çevresindekilere iyi günler dileyerek dışarı çıktı. Mr.Miller, rp'iniz oldukça kısa. Renkler vasat, kullandığınız renkleri değiştirmeniz gerek. Betimlemeleriniz az; ama en azından birkaç nitelik belirtmişsiniz. Alıntılar fazla, daha az kopyala-yapıştır yaparsanız iyi olur. Puan: 16,U | |
| | | Katty Ashley Harrington Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 7 Nerden : Dünya Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : cızzzz... Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Özel Yetenek : - Evcil Hayvan : kedi Kayıt tarihi : 01/08/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Paz Ağus. 02, 2009 9:30 am | |
| Katty büyük salonda öğle yemeğini yiyiyordu.Sabahki boş dersinin ardından şimdi İksir dersi vardı... İksir en merak ettiği derslerdendi.Çünkü bazı iksirler gerçekten güçlü olabiliyordu...Katty zindana doğru inerken bunları düşünüyordu.Acaba ilk ders uygulama yapacaklar mıydı?Yoksa usul usul bir şeyler mi yazacaklardı... Katty dersliğe girdiğinde tüm bu düşüncelerden sıyrıldı.Zindan beklediği gibi kötü kokmuyor aksine şahane kokuyordu.Katty bunun lavanta kokusu olduğunu anladı.Yani Katty'nin en sevdiği koku... Sınıf yavaş yavaş dolmuştu.Sonunda zil sesi de duyulmuştu.Profesör kapıyı kapattı.Kapı da hatrı sayılır bir ses çıkarttı. Sonra profesör adını söyleyerek derse başladı.Bir aksilik olmazsa İksir dersine o girecekti.Katty merak ediyordu...Neydi bu aksilik...Bütün profesörler bundan bahsediyordu... Profesör hemen İksir'in hata kabul etmeyeceğine dair birşeyler söyledi.Ama Katty bunun doğru olduğunu biliyordu.Sırf iksiri yanlış yaptı diye ölenler,sakatlananlar,kaybolanlar... Sonra profesör; -Bugün uygulama falan yapmayacağız,dedi.Katty buna çok üzüldü.Ona göre ilk dersten uygulama yapmak en büyük artıydı.Böylece iksirle kısa sürede tanışıp ne kadar ilginç olabileceğini anlarlardı...Bunun yerine profesör onlardan kendilerini tanıtan ve dersten beklentilerini içeren bir kompozisyon yazmalarını istemişti.Acaba neden profesörler dersten beklentilerini merak ediyorlardıki?Ama o da diğer öğrenciler gibi itiraz etmeyip yazmaya başladı: "Adım Katty Ashley Harrington...Ailem ben dokuz yaşındayken öldü...Olanları tam olarak hatırlayamıyorum.Bir akşam Z.A.Y. görevleri olduğunu söyleyip çıktılar.Ertesi sabah başka bir Z.A.Y. üyesi gelip babam ve annemin öldüğünü söyledi. Bana gelince...Oldukça çalışkanımdır...Ders çalışmayı çok severim...Eğer bana bir dilek hakkı verseler isteyeceğim şey-Annemle babamın geri dönmesi dışında-Gözümle bir kitaba bakınca bütün bilgilerinin beynime kazınması olurdu. Dersten beklentilerim...Benim ilk beklentim bugün gerçekleşmedi.Derse uygulamayla başlamayı çok isterdim...Bugünün dışında çok sayıda iksir öğrenmek isterim o kadar... Profesörü-Yani sizi-çok sevdim.Gerçekten bir zindanı getirebilecek en güzel hale getirmişsiniz... Katty Ashley Harrington Hufflepuff
Dersin bittiğine dair zil çaldı.Katty hemen parşömeni profesörün masasına koyup çıktı.Hiç beklediği gibi bir ders olmamıştı...
Out:Fazla alıntı yapmamaya çalıştım umarım olmuştur... Miss Harrintong, rp'inizi kısa olmuş biraz. Fazla yazım hatanız yok; ama noktalama işaretleri yanlış kullanılmış. Üç nokta, tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur. Biraz daha dikkatli olmalısınız. Betimleme... Sadece kokudan bahsetmişsiniz. Alıntı yapmamınız -sadece bir yerde yapmışsınız- çok iyi, benim açımdan. Puan: 13,U | |
| | | Godric Mick Appeals Seherbaz
Mesaj Sayısı : 187 Tarafı : Tarafsız Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 29 Asası : Porsuk Evcil Hayvan : Hipogrif Kayıt tarihi : 16/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Paz Ağus. 02, 2009 10:35 am | |
| Merdivenlerden aşağıya indi Chuck. Ortak Salon’dan buraya gelmek çok zordu ve onu yormuştu. Önünden dersliğe giren Beth’i takip edip açık kalan kapıdan içeriye girdi. Dersliğe erken geldiğini düşünüyordu Chuck, doğruydu da. O içeriye girdiğinde profesör bir şey söylüyordu ancak Chuck cümlenin son kelimesini duyabilmişti: “…başlayacak.” Bu kelime dahi onu rahatlatmıştı ve hemen Beth’in yanına geçti. Malzemelerini masaya koydu ve daha önce hiç bakmadığı etrafına bakındı. Burası zindandaki bir derslik gibi değildi. Açılan pencereler içeriyi ferahlatmıştı, içerinin düzeni oldukça sadeydi ve profesörün hafif gülümsemesi Chuck’ı rahatlatıyordu. Alerjisi olmasına rağmen hafif lavanta kokusu da onu hoşnut etmişti. Gerçekten güzel bir derslikti ve diğer sınıflar gibi matem yüklü değildi. Yazın havasını taşıyordu sınıf, hafif ve rahat bir yoğunluk vardı. Chuck derin bir nefes aldı ve elleriyle önündeki malzemelerini düzenledi. Masanın ortasındaki kazana baktı ve kafasını dikleştirip içindekilere göz attı. Sadece karıştırıcı bir çubuk vardı, demek ki ilk ders uygulama yapmayacaklardı. Chuck malzemelerini düzenlemekle uğraştı. Çünkü parşömenler ders kitabının içindeydiler ve tüy kalemlerde parşömenlerin kenarına kıstırılmışlardı. Bunları teker teker ayırmak da Chuck’ın birkaç dakikasını almıştı.
Sınıfa gelen her öğrenci şaşırıyorlardı. Burada ki olumlu hava onları şaşırtıyor ve her biri gülümseyip yerlerine geçiyorlardı. Ego tatmini olan Slytherinliler dahi bundan hoşlanmışlardı. Profesör oturduğu yerden gelen öğrencileri yavaş yavaş süzüyordu. Gevezelik yapanlara kızmıyordu profesör ve onlarda daha sonra yelerine geçtiler. Profesörde zilin çalışıyla hemen ayağa kalktı ve asasını hızla çıkartarak açık olan kapıyı sertçe kapattı. Sınıftaki uğultu birden kayboldu ve herkes dikkatle profesörü izliyordu. Profesör yüzündeki gülümseme yüzünde daha da genişledi ve birkaç küçük adımla sınıfın ortasına geldi. “Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.” dedi. Chuck profesörün ismini daha önce öğrenmişti ve sessizce onu izlemeye devam etti. Profesör Curtis gerçekten güzel ve gençti. Chuck onu süzerken gerçekten çok şaşırdı; çünkü yirmili yaşlarda olduğunu düşünüyordu. Sınıf bu gür bir sesle yapılan tanıtımdan sonra hemen konuşmaya başladı ve Chuck bundan çok rahatsız oldu. Beth’in yanından masanın diğer tarafında duran öğrenciye tekme attığını gördü ve buna içinden gülüp tekrar profesöre döndü. Profesör Curtis sert bakışlarla onları gözden geçiriyordu, sınıf tekrar bu uğultudan arındı. Profesör buna biraz olsun sinirlenmiş bir biçimde mimiklerini tekrar düzenledi ve sıralar arazında geniş ve yavaş adımlarla gezinmeye başladı. “İksir…” diye başladı sözüne diğer söyleyişlerinden daha sert bir sesle. “…kolay gibi gözükebilir.” Profesörün her kelimesindeki vurgu onun sinirli olduğunu anlatıyordu sınıfa. Chuck daha çok anlama bakarken dudağını büküp tavana bakıp gözlerini boş yerlerde gezdiriyordu. “İksir hata kabul etmez!” diye devam etti profesör. Chuck’ın en çok korktuğu ve endişelendiği dersti bu. Yapacakları uygulamalardaki aksilikler ve sakarlıklarını düşününce umudunu daha da kaybediyordu, bu da onun bu dersten korkmasını sağlamıştı. Profesör gene sınıfın ortasına gelip arkasını döndü ve “Bu yüzden dikkatli olmalısınız…” diye onları tehditkâr bir biçimde uyardı. Chuck eliyle saçlarını karıştırdı ve tekrar profesöre odaklandı. Profesör Curtis Chuck oyalanırken yerine geçmiş ve onları geniş bir gülümsemeyle süzüyordu. “Bugün uygulama yapmayacağız.” dedi profesör ve sınıftan homurdanışlar yükseldi. Aslında Chuck bundan çok hoşnuttu, korkuyordu. “Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.” diye isteğini belirtti onlara. Chuck hemen masadaki parşömeni önüne aldı ve mürekkebi biraz yanına çekti. Siyah tüy kalemini ararken ne yazacağını düşünüyordu. Tüy kalemi parmağına batırmamak için yavaşça eline aldı ve üstündeki beyaz kılları süzdü. Elini yavaşça salladı ve tüy kalemini mürekkebe batırdı. Hemen kenarları eskidiğinden dolayı kıvrılan parşömen rulosunu açtı ve sol eliyle destekleyip yazmaya başladı.
Her kelime iki saniye de bir geliyordu aklına, üşeniyordu ama aslına yazmakta istiyordu. O paragrafın yarısına gelmişken profesör herkesin yüzünde bir gülümseme belirmesini sağladı. Adlarını yazmalarını unutmamalarını istedi ve kendisinin unuttuğunu söyledi herkes gülümseyerek dişlerini gösterdi. Dakikalar sonra paragrafını bitirebildi Chuck ve o malzemelerini toplarken zil çaldı. Her şeyi çantasına yerleştirmeye başladı. Profesör ayağa kalkarak sınıftaki aceleciliği yavaşlattı ve “Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.” dedi ve eliyle kapıyı göstererek dışarı çıkabileceklerini belirtti. Chuck malzemelerini tam olarak yerleştirdi ve parşömenini profesörün masasına koyarak dışarıya çıktı. Bu dersten çok memnun kalmıştı. Profesörün tavırları onu hoşnut etmişti ve artık İksir Dersi için o kadar da endişelenmiyordu.
---
Adım Chuck Tonks. Godric's Hollow'da amcam ile yaşıyorum. Annem ve babam birkaç yıl önce lanetlendirilerek öldürüldü. Bana vasi olarak amcamı atadılar. Gryffindor'danım, tüm aile bireylerin gibi. Aydınlık tarafı destekliyorum. Arkadaşım Beth babamın en yakın arkadaşının kızı, kardeşim gibi diyebiliriz. Mugglelar'ın yaşayışlarını biraz merak ediyorum. Yaptıkları gelişmeler gerçekten etkileyici. Sporları Basketbol'da iyi olduğumu söylüyorlar ama tam olarak bilmiyorum. Umarım bu dönem güzel geçer. Mr. Tonks, noktalama ve imla hatalarınız -eksikleriniz- dışında çok güzel bir rp'ti. Alıntılarınızı azaltmalısınız. Puan: 20,B.Ü. | |
| | | Betty Cathie Right Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 43 Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Melez Rp yaşı : 13 Evcil Hayvan : Kurbağa Kayıt tarihi : 16/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Paz Ağus. 02, 2009 10:56 am | |
| Sonunda gelebilmişti zindana ve hemen sınıfın açık olan kapısından içeriye girdi. Son gelenlerdendi ve en arkadaki yerlerden birine geçti. Sınıf çok hoş bir şekilde aydınlıktı, bir zindan için fazlasıyla aydınlık. Çok hoş bir koku vardı içeride de, ilk başta Betty anlayamasa da lavanta kokusu. En arkada tek başına otururken ön tarafı göremiyordu ve profesörü de göremediğinden hemen malzemelerine yöneldi. Tüy kalemlerini, parşömenlerini ve ders kitabını önüne çıkartıp biraz doğruldu. Boyunun ne kadar kısa ya da uzun olması önemli değildi. Sadece kafasını ne kadar dikleştirebildiği önemliydi. Sonunda profesörü biraz olsun görebildi ve arkasından güç alıp eliyle masaya yaslanınca bunun devamlı olabileceğini fark etti. Profesör zilin çalmasıyla ayağa kalktı ve kapı kapandı. Betty gene de her şeyi göremiyordu.
“Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.” Diye kendini tanıttı profesör. Betty Profesör Curtis’i hiç görmemişti, bunun nedenini kendisi de bilemiyordu. Profesör gerçekten çok gençti ve oldukça güzeldi. Sınıf bu başlangıçtan sonra mırıldanmaya başladı. Profesör onları tehditkâr ve sert bakışlarla susturdu ve sınıfın içinde gezinmeye başladı. Geçtiği her sıradaki bir öğrenci biraz daha ürkme başlıyordu ve yerinde iyice büzüşüyordu.. “İksir kolay gibi gözükebilir.” Profesör sertçe ve vurgulu bir biçimde onları uyarıyordu, Betty bundan çok hoşnuttu. “İksir hata kabul etmez!” diye devam etti profesör. Onlara her hatanın sonuçlarının yeterince kötü olduğunu ve dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Bugü uygulama yapmayacaklarına değindiğinde ise sınıf bundan hoşlanmamıştı. Profesör tekrar yerine geçti ve Betty gene onu görememeye başladı. “Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.” Dedi ve Betty hemen önündeki parşömene yöneldi. Kendini tanıtan bir paragraftan sonra profesörün küçük serzenişine diğer öğrenciler gibi güldü ve malzemelerini yavaş yavaş toplamaya başladı.
Birkaç dakika sonra zil çaldı ve sınıf birden ayaklandı. Profesör ayağa kalkarak onları zarif el hareketleriyle susturdu ve dikkatleri üstüne çekti. “Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.” dedi ve eliyle kapıyı göstererek dışarı çıkabileceklerini söyledi. Betty’nin bu dersten beklentileri barizdi ve maalesef kendinden pek emin değildi. Eliyle üstünü düzelterek en arka sıradan kalktı ve parşömenini masanın üzerine bırakıp derslikten emin olamadığı düşüncelerle ayrıldı.
---
Adım Betty Cathie Right. Londra'da ailemle yaşıyorum. Annem muggle doğumlu bir büyücü babam ise safkan. Genellikle –her zaman- iyimser davranırım. Sinirlenirsem bu anlar benim için çok zordur. Pek hassas olduğum söylenemez, bazı durumlar hariç. Bir şeye üzülsem bile hemen kendimi düzeltirim.
Miss Right, betimlemeleriniz biraz az olmuş, arttırırsanız çok iyi olacak. Birkaç yerde yazım hatanız var, bunlar giderilebilir. Rp'iniz biraz kısa olmuş, alıntılarınızı azaltmalısınız.
Puan: 17,U | |
| | | Jasper Ruby Black Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 1967 Nerden : Her yerden xD Meslek : Öğrenci Gerçek İsim : Utku Patronus : Unicorn Tarafı : Ö.Y Yakında Senide Yicemm :D Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : Zor Seçim Özel Yetenek : Öğrenci Daha O Dur :D Evcil Hayvan : Griffin Kayıt tarihi : 16/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Salı Ağus. 04, 2009 3:28 am | |
| Elinde Kitap Zindana Geldiğini Farketmemişti Jasper!O Ağır Kokuyu Aldıktan Sonra Anlamıştı Jasper Buraya Geldiğini!Son Gelenlerden Biriydi.İksir Dersliği Pek Sevilmezdi.Onun İçin Arkadlar Dolmuştu.Jasper Önlerden Bir yere Oturdu.O Az Da Olsa Seviyordu İksir Dersini.Yerine Oturdu. Hala Kitapını Kapatamıyordu.Bu Ders için Çalışmamıştı.Şimdi Çalışmak İstiyordu.Ve Göz Attıktan Sonra Kapattı.Ve Etrafına Bakındı!Vay Be!Güneş Ne Kadar Güzeldi Öyle?Jasper'ın Aklı Bütün Ders Orda Kalacaktı.Ayrıca Çeteden Justin Abisi James Ve Dostlarından Biri Danielde Oradaydı.Ne Güzel Bir Ders Geçecekti.Jasper Pencerinin Yanıan Gitti Ve O Harika Manzarayı Seyretmeye Başladı.O Arada Öğretmen Girdi.Jasper Hemen Yerine Oturdu.Ve Üstünü Başını Düzeltti.Öğretmen Her Zamanki Öğretmenler Gibi Şöyle Başladı --------------------- ''Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim.” Bu Başlayışlar Çok Basitti.Kimse Ama Kimse Biçim Değiştirme Profesörünün Yerini ALamzdı.Ortam Güzeldi.Ama Biraz Ter Kokuyordu İçerisi.Herhalde Sıcaklıktan Olmalıydı Öğretmen Kalın Bir Sesle Ve Sert Bir Bİçimde ''İksir kolay gibi gözükebilir.'' Evet Öğretmen Bu Konuda Oldukça Haklıydı.İksir Kolay Gibi Gözükürdü Ama Hata Kabul Etmezdi.Jasper Bunu İlk Gördüğü Günden Beri Aklındaydı Diye Jasper Düşünrken Öğretmen Araya Girdi“İksir hata kabul etmez!” Ağzından Çalmıştı Resmen Jasper'ın Öğretmen.Jasper İleride Büyük Adam Olmak İstiyordu Ve Çok Çalışıyordu.Amacı Bir Profesör Olmaktı.Jasper Bu Hayallere Dalmışkan Öğretmen Devam EttiŞimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun. Evvet İstediği Öğretmenlerden biri Ve Sevdiği Öğretmenlerden Biriydi Artık Öğretmen Brendalyn.Öğretmen Kolay Başlasada ayet İyi Bir Öğretmen Çıkmıştı.Ve Jasper Bundan Çok Hoşlanmıştı.Ve Bir Parşomen Çıkarıp Kendini Uzun Şekilde Betimledikten Sonra Öğretmene Vardı.En Son Veren O Olmuştu.Birden Zil Çaldı.Öğretmen Çocukları Engellemek İstemeyen Bir Tavırla Söylemişti Su Sözcükleri Gelecek derse, Biber İksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.” Dedi Ve Kitapı Gösterdi Jasper Koşa Koşa GÜle Oynaya Dışarı Çıktı Çok Mutluydu. ------------------------------------------------ Adım Jasper Ruby Soyadım Black Ama Siz Bana Çaylak Rubiş'te Diyebilirsiniz Takma Adım Böyledir.Okuldaki Herkes Bana Öyle Der.Ricam Olur Sizde Derseniz Ricam Olur.Neyse Gelelim Özelliklerimi 1.75 BoyundaOlgun Biriyimdir.Ayrıca Kilomda Hİç Fena Değil 55.Kendim Safkanımdır.Çok Cesur Ve Zeki Biriyimdir İdealım Profesör Olmak.Bu Kadar Yetti Mi Sizce Mrs. Vera? Mr. Black, ne zamandan beri Türkçe'de tüm kelimeler büyük harfle başlıyor? (Özel isimler hariç)Noktalama işaretlerinin kullanımını bildiğinize emin misiniz?Sınıfın ter koktuğuna dair hiçbir şey yoktu. Profesör, hep içerdeydi. Alıntılarınızı da azaltmalısınız.
Puan: 14,U | |
| | | Mia Claire Abbey Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Mesaj Sayısı : 372 Nerden : Londra* xD Gerçek İsim : ~ Damla Patronus : - Tarafı : Aydınlık Kan Durumu : Safkan Rp yaşı : 13 Asası : *Çabuk Çözüm* Ceviz ağacından yapılma,Özünde Timsah Pulu vardır.En iyi büyüsü:İmpedimenta Özel Yetenek : - Evcil Hayvan : kedi* Kayıt tarihi : 22/07/09
| Konu: Geri: ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ Salı Ağus. 04, 2009 3:57 am | |
| Sonunda zindana gelebilmişti.Zindanın o ağır kapısını açarken nefesini tuttu ve kapıyı açtığı gibi hızlıca verdi.İçeri girdiğinde meraklı gözleri etrafını süzdü.Burası hiçte düşündüğü gibi değildi.Ürkütücü ve soğuk kavramlarını bu yerde görmeyi umuyordu fakat tam tersiydi;ferah ve sımsıcak.. Birçok öğrenci yerlerini almıştı.Hatta profesör bile gelmişti.Geç kalmayı sevmezdi ama kalmıştı.Profesöre özür dilercesine baktı,ve profesörün ona içtenlikle gülümsemesiyle rahatlayıp sıraya doğru yavaş yavaş yürüdü.Etraftaki öğrencilerin hangi binada olduğunu sezebiliyordu;önünde kitaplara gömülmüş Ravenclaw'lar,etrafa neşe saçan Hufflepuff'lar,Sinsi gözler ve aralarında fısıldayan Slytherin'liler,derse odaklanamayıp arkadaşlarıyla muhabbete dalan Gryffindor'lar.. Aslında bunları anlamak onun için hiçte zor değildi.Bu derste fazla göze batmak istemiyordu.En arkada boş olan sıraya geçti.Elindeki kitapları hızlıca masaya koydu çıkan *küt* sesine sadece gözlerini faltaşı gibi açabilmişti. "Ders birazdan başlayacaktır" aniden masaya devrilmiş gözlerini kaldırarak Profesöre baktı.Birkaç dakika sonra sıkılmaya başladığını farkedip baş parmağını saçına götürüp burkulmuş bukleleriyle oynadı.Profesörün sesini duydupu anda ona odaklandı ve tüm dikkatini profesörde topladı. "Merhaba birinci sınıflar. Ben Brandelyn Vera Curtis. Bir aksilik olmazsa İksir dersinize ben gireceğim." Profesörün susmasıyla beraber sınıfta uğultular yükselmişti.Mia bir kez daha etrafı meraklı gözleriyle turladı. Profesörün kızgın bir bakışı tüm öğrencilerin susmasına yetmişti. "İksir.." diye söze başlayıp daha sonra yüksek bir sesle devam etti ; "...kolay gibi gözükebilir.İksir hata kabul etmez!" birşeyler vurgulamak istercesine üstüne basa basa söylüyordu. "En ufak bir hatanın bile sonucu kötü olabilir"diyerek aniden sustu ve sonra devam etti ; "Bu yüzden dikkatli olmalısınız." Cümlesini bitirdiğinde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle başka bir cümleye başladı; 'Bugün uygulama falan yapmayacağız.' daha sonra fevam etti ; 'Şimdi herkes bir parşömen çıkarsın. Evet... Kendinizi tanıtan, dersten beklentilerinizin de belirtildiği bir kompozisyon yazmanızı istiyorum. Dersin sonuna kadar zamanınız var. Ders çıkışında yazdıklarınızı masamın üstüne koyun.' Mia kitabının arasına sıkışmış parşömenini çıkartı ve buruşmuş yanlarını eliyle düzeltti.Tüy kalemini çıkartıp,siyah mürekkebe batırdı ve hızlıca yazmaya başladı. 'Adınızı yazmayı unutmayın.' Mia kafasını kaldırıp profesöre baktı ve profesör o içten gülümsemesiyle devam etti ; “Ben yazmamıştım.” sınıfta kahkahalar yükselmişti ve Mia'nında bu kahkahalara katkısı olmuştu. Mia profesörü sevmişti.İçten ve samimiydi ve o böyle insanları severdi;profesörde onlardan biriydi. Parşömene yazmaya devam etti.
Ben Mia Claire Abbey.Londra'da babamla birlikte yaşıyorum.Annemi küçük yaşlarda kaybettim.Muggle'ların içinde büyüdüğüm için onlar gibiyim de denilebilir.Ailemdeki herkes neredeyse Gryffindor ve görünüyor ki bende öyleyim. İksir dersine gelince büyücü ve cadı dendiğinde akla ilk gelen şeydir iksir.Bu yüzden benim için önemli bir ders. Her nekadar zor görünsede başarabileceğime inanıyorum.
~ Mia Claire Abbey
Daha sonra parşömenin sonuna adını yazdı ve profesörün sesini duyduğunda bıraktı;“Gelecek derste Biber iksiri yapacağız. Kitabınıza şöyle bir göz gezdirip gelin, soru sorabilirim.” Kitabının sağ tarafına profesörün söylediğini yazdı.Ve parşömelini katladı.Profesörün çıkabilirsiniz demesiyle hızlıca profesörün yanına ilerledi.Parşömeli masaya koyup "İyi günler Profesör Brandelyn Vera !" diyerek hızlıca kapıdan dışarı çıktı.
Miss Abbey, yazım hatalarınız ve sıkça yaptığınız alıntılar dışında çok güzel bir rp'ti. Biraz daha uzun olabilirdi. Puan:17,U | |
| | | | ~Birinci Sınıflar*Birinci Ders~ | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|