Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Chuck Lefty Constantine

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Chuck Lefty Riddle
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.



Mesaj Sayısı : 15
Nerden : New York
Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 13
Asası : Sade Düşler
Özel Yetenek : Expeliarmus
Evcil Hayvan : Köpek(Dark Pumpkin) xD
Kayıt tarihi : 20/07/09
Chuck Lefty Constantine Keyifl10

Chuck Lefty Constantine Empty
MesajKonu: Chuck Lefty Constantine   Chuck Lefty Constantine Icon_minitimeSalı Tem. 21, 2009 8:55 am

Bembeyaz ay ışığından başka hiç bir şey yoktu odayı aydınlatan.Genç
yatağına uzanmış,düşünüyordu.Aslında düşünmeye çalışıyordu,kulağında
onun sesi çınlarken,gözünün önünden gülüşü gitmezken pek de başarılı
sayılmazdı.Ne kadar da muhteşem gülüyordu,adını o kadar güzel
söylüyorduki,ismi o dudaklardan her çıktığında içinde bir şeyi
eritiyor,alevlendiriyordu.Ne kadar güzeldi.Sonra durdu,”Kardeş gibi
büyüdük,saçmalıyorum.”diye düşündü.Artık onu düşünmemeliydi,herkes
onları kardeş gibi görüyordu;ama herkesin ne önemi vardı ki?Önemli olan
onun nasıl gördüğü değil miydi?Birden kapı çalındı,genç düşüncelerinden
sıyrıldı,

-Girin.
İçeriye giren kişi ışığı
açtı.Oydu,kapının önünde duruyordu.Her zaman ki gibi söz dinlemeyen
yaramaz kahverengi bukleleri o güzel yüzünü muhteşem bir şekilde
çevreliyordu.Kahverengi gözleri mutlulukla parıldıyordu.İçeriye girip
kapıyı kapattı.

-Ne o,karanlığı sevdiğini bilmiyordum.

Kız bunları söyledikten sonra gidip,oğlanın uzandığı yatağın
ucuna oturdu,o güzel gözleriyle ona bakmaya başladı.Genç elleri başının
arkasında birleştirilmiş bir şekilde uzanırken,

-Ah,bazen karanlıkta yalnız kalıp düşünmek gibisi yok.
-Ah,eğer yalnız kalmak istiyorsan ben gideyim.Bilmiyordum,özür dilerim.


Tam kalkacakken,genç ani bir şekilde yerinden
doğruldu,bileğinden tutup onun biraz yukarıdaki yüzüne,o güzel
gözlerine bakarak,yalvarırsacasına,

-Lütfen gitme.

Genç kız oğlanın o güzel zümrüt yeşili gözlerine baktı,tamam
anlamında başını sallayıp kalktığı yere oturdu.Narin dudaklarını
aralayarak,

-Sen iyi misin?
Oğlan yatağından
kalktı,ilerleyip kapının yanındaki kitaplığın önünde durdu.Kıza arkası
dönük bir şekilde konuşmaya çalıştı,

-Sanırım değilim.
Kız şaşırmıştı,bu ne demekti?İnsan nasıl olurduda ne durumda olduğunu bilmezdi.Bu onun mantığına aykırıydı.
-Kafan mı karışık?

Kız ayağa kalktı,gence doğru yürüyüp tam arkasında
durdu.Elini omzuna koyup bekledi.Genç kafasını evet anlamında
salladı.Kız onu hafif bir hareketle kendine doğru çevirdi,zümrüt
gözlerine baktı.

-Neler oldu?Ayrıldınız mı?
-Uzun süre önce.

Kız şaşırmış bir ifadeyle,
-Haberim yoktu.Neden?
-Onu sevmiyordum,bir başkasını sevdiğimi fark ettim.


Oğlan bunları söylerken o kadar ciddi ve kendinden
emindiki,kız onun söylediklerinden bir saniye bile tereddüt
etmedi.Zümrüt gözleriyle kahverengilere o kadar yoğun bakıyordu ki,o
kadar istekli,o kadar hasret,o kadar aşık.Kız bir an afalladı.Bu
gözlerde gördükleri yada gördüğünü sandığı şeyler gerçek
olamazdı.Delikanlı ilerledi,kızın gerilemesine sebep olarak
ilerledi.Kız artık daha fazla gerileyemezdi,yer kalmamıştı.Delikanlı
ona yaklaşıyordu,durdu.Artık aralarına yok denecek kadar az mesafe
vardı.Kız dudaklarını güç bela aralayarak,

-Kimi?
Delikanlı soruyu duymamazlıktan geldi,ona biraz daha yaklaştı.Gözlerini delercesine ona bakarak,
-Sizin ilişkiniz nasıl gidiyor?
Bunu söylerken canı öylesine yanmıştı ki,yumruğunu sıktı sinirle.

-İlişki mi?Saçmalıyorsun,onu sevmiyorum,o da beni.Bir ilişki olmadı olamaz.
-Ama o böyle düşünmüyor.
-Onun ne düşündüğü umrumda değil,onu sevmiyorum.

Delikanlı biraz daha yaklaştı,artık nefesini yüzünde hissediyordu.Kızın gözlerine bakarak,
-Bir başkası mı var?

Kız ondan uzun olan oğlanın gözlerine biraz aşağıdan
bakıyordu.O gözler beyninin allak bullak olmasına neden
oldu.Konuşamıyordu,uzuvlarına verdiği emirlerin karşılığını
alamıyordu,düşünemiyordu.Kız cevap vermedi,tek yaptığı onun zümrüt
gözlerine bakmaktı.Delikanlı eğilip onun dudaklarını buldu.Kız bir anda
damarlarında akan kanın derisini delip çıkabileceğini düşündü.O kadar
yakınlardı ki,delikanlının kalp atışlarını kendi göğüs kafesinde
hissediyordu.İki kalp…Sanki vücuduna iki kalp hayat veriyordu.O kadar
şaşkındı ki,karşılık vermedi,delikanlı onu tutkuyla öpüyordu.Bir anda
kız onu itti.Delikanlı ondan ayrıldı,biraz gerileyip başını
eğdi.İkiside çok hızlı nefes alıp veriyordu.

-Afedersin,k-kendime hakim olamadım.
-Biz kardeş gibiyiz,herkes bizi öyle görüyor.


Kız kendi söylediklerine inanamıyordu.Umrunda değildi ki
başkalarının ne düşündüğü,onun tek istediği oydu,O!Delikanlı başını
kaldırdı,ona o zümrüt gözleriyle baktı,

-Bir önemi var mı,başkalarının ne dediğinin?Önemli olan biz değil miyiz?

Sesi resmen yalvarıyordu,ona öyle bir bakıyordu ki,genç kız
ölmek istedi.Gözlerini kapattı,konuşamıyordu.Ah bir konuşsa,neler
söyleyecekti;ama sözcükler çıkmıyordu.Nefes almakta zorlandı,gözlerini
daha da sıktı,tek gördüğü karanlıktı.Birde onun varlığını
hissediyordu.Delikanlının yaklaşan ayak seslerini duydu,gene nefesi
yüzündeydi.

-Konuşmana gerek yok.
Sesi
titriyordu,kız gözlerini açmaya korkuyordu.Belinde bir el hissetti,onu
kendine çeken bir el.Yine o sıcak dudaklar,o tutkulu öpüş.Önce kararsız
kaldı,ardından düşünmeyi bırakıp,onun o kuzgun karası saçlarından
parmaklarını geçirdi ve o da tutkuyla karşılık verdi.Birbirlerinden
ayrıldıklarında ikiside kendini çok tuhaf hissediyorlardı,kardeşliğe
ihanet etmiş gibi.Delikanlı sevdiği kıza tutkulu bakışlarını yönelterek,

-İçeriye gitsek iyi olacak sanırım.Yoksa yemeğe geç kalacağız.

Genç kız bir tebessümle başını onaylarcasına salladı,ayağa
kalktı.Onun ardından delikanlıda anında ayağa fırladı,belini hafifçe
kavrayıp,kulağına fısıldadı,

-Sevgilim?
Genç kız
irkilerek arkasına döndü,işte yine aynı ümrüt gözler,aynı nefes,aynı
tutkulu bakışlar.Delikanlı istediği cevabı almıştı,vakur bir edayla
gülümsedi.Kız onun belindeki elini hafifçe tuttu.


Odadan çıkıp kapıyı kapattılar.Salonun önüne geldiklerinde içeride koyu
bir sohbetin olduğunu belli eden konuşmaları duydular,yemeğe
geçilmemişti.Delikanlı centilmence kapıyı açıp,sevdiğinin içeriye
girmesini bekledi.İçeriye girdiler,genç kız sandalyelerden birine
oturdu,delikanlı hemen yanında ayakta durdu.Sohbet birden bölündü,orta
yaşlı adamlardan biri delikanlıya dönüp,

-Oğlum bir sevgilin varmış,bizimle ne zaman tanıştırmayı düşünüyorsun?
Salondaki herkes orta yaşlı adama döndü,karısı onaylamaz bir havayla,
-Tatlım damdan düşer gibi sormasan olmaz mıydı?
-Önemi yok anne,tabi tanıştırırım baba,neden olmasın?


Bunları söylerken göz ucuyla genç kıza kaçamak bir akış
attı.Genç kız yerinde huzursuzca kıpırdanıp,kendi anne ve babasına
baktı.Bu delikanlının hoşuna gitmişti,muzipçe güldü,

-Neden şimdi tanışmıyorsunuz?

Salondaki herkes şaşkındı,delikanlıya
bakıyorlardı.Delikanlı genç kızın oturduğu sandalyeyi centilmence
geriye çekti,genç kıza elini uzattı.Kız istemeyerek ve utançtan
kıpkırmızı bir halde elini tutup ayağa kalktı.Delikanlı onu yanına
çekip,elini beline doladı.Genç kız utangaç bir şekilde ellerini önünde
birbirine kenetledi.Herkes şaşkın şaşkın genç çifte bakıyordu.Jack
sessizliği bozdu,

-Siz ciddi misiniz?
Mark’a dostuna katıldı,yeğenine döndü,
-Evet ciddi misiniz?
Dick ve Brad ayağa kalktı,Dick elini Matt’in omzuna attı,Brad ise Rose'a kocaman sarıldı.Dick iki dosta bakarak,
-Bildiğim kadarıyla ikiside bize,yani Brad ve bana çekmemiş.
Brad devam etti,
-O zaman ciddiler.

Dick pas almışcasına konuştu,
-Hem küçük kardeş Mark,baksana benden yakışıklı olamassın.Yeğenimiz baya yakışıklı.

-Benden mi? Dick ikimizde aynıyız.
-Olsun ben daha karizmatiğim.
-Off çocuklar kesin şunu,

Betty ilk defa konuşmuştu.Emma saçlarını kulağının arkasına alıp,
-Hiç değişmediniz,hala çocuk gibisiniz.
İkizler aynı anda,
-Değişmeli miyiz?


Mark ayağa kalktı,kızını kollarının arasına aldı.Jack bu
sıra Matt’e omzundan yarım yamalak sarılmıştı.İkizler çoktan yerlerine
oturmuştu.Mark kızını alnından öpüp,

-Ya sen o kadar büyüdün mü?
O bunu sorunca,kızıl saçlı mavimsi gözlere sahip bir oğlan,
-Ya baba zaman kavramına ne oldu?O tam onsekiz yaşında.
-Sam sus lütfen.
-Off Lily.

Bu konuşmaları noktayı koyan Paul oldu,yemek masasına oturup bir tabağa kaşığıyla vurarak,
-Yemek yesek artık,yoksa midem kendi kendini sindirecek.


En son Chuck Lefty Constantine tarafından Salı Tem. 21, 2009 2:39 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Felicia Ashley Garcia
Muggle* Lütfen bir mesleğe ya da seçmen şapkaya başvuru yapın.
Felicia Ashley Garcia


Mesaj Sayısı : 146
Gerçek İsim : Merve
Patronus : Tavşan^^
Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Safkan
Rp yaşı : 20
Asası : Güneş Işığı^^
Özel Yetenek : Veela
Evcil Hayvan : ...
Kayıt tarihi : 09/07/09
Chuck Lefty Constantine Keyifl10

Chuck Lefty Constantine Empty
MesajKonu: Geri: Chuck Lefty Constantine   Chuck Lefty Constantine Icon_minitimeSalı Tem. 21, 2009 9:52 am

Lütfen daha düzenli bir rp gönderin. Puanınız malesef 40'ı geçmeyecektir...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Chuck Lefty Constantine
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Chuck Lefty Black
» * Chuck Lefty Riddle'ın Odası *
» Leonard Vicente Constantiné
» Chuck Tonks
» Chuck Tonks

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Seçmen Şapka ve Puanlanan Rpler-
Buraya geçin: