William Jack Marjanovic

Konu: William Jack Marjanovic Paz Eyl. 27, 2009 7:42 am

Uzun ve sıcak yaz günlerinden biriydi o günde. Williamin Hogwarts'ın dışında ailesiyle gittiği muhteşem bir kamp alanı vardı. Güneşin tam öğlen vakitlerinde çıkarttığı o ateş gibi yakan fakat bir o kadar da, uzayın derininden yolladığı o ışıkların, gökyüzü mavisiyle buluşması, aşağı doğru nazikce süzülmesiyle göle vuran ve gölde muhteşem bir iz bırakması ... William, şuanda bunları düşünmekle meşgulken bir yandan da geçirdiği o hoş vakitlerin anısını tutmakla meşguldü. Ailesi, William'in büyücü olduğunu bilse de diğer Muggle arkadaşları bilmiyordu ve bunu da onlara pekte söyleyecek gibi görünmüyordu. William bunları düşünmeden dışarıya çıktı fakat annesinin arkasından bağırmasıyla içeri girmesi bir oldu.

" William! Sana kaç kez demem lazım önce kahvaltı etmen gerektiğini? "

William, annesine suçlu gözlerle bakarken birden ailesinin ona hoş bir sürpriz hazırladığını görmüştü. Masanın üzerinde ki o damla çikolataların asaleti, karamelin o kremalı pastanın üzerine dökülüş şekli ve şekilli bir biçimde nazikçe konulmuş olan vişneler. Daha onları gördüğü an ağzı sulanan William, hemen pastayı yemek istese de annesinin arkadaşlarını beklemesi gerektiğini söylemesiyle birden düş kırıklığına uğramıştı. Dışarıdan teker teker gelen ve her birinin elinde üstü sıkı bir şekilde kurdelelenmiş paket. O an anlamıştı ki William'in bugün doğum günüydü. Muggle arkadaşlarının onu bu kadar sevdiğini görünce çok duygulanmıştı açıkcası. Parti çok güzel gitsede yalnız bir aksilik vardı, Muggle arkadaşının elinde Cédric'in asası, fakat asa denilemeyecek kadar kötü bir biçim almıştı. Asasının kırıldığını gören William, Muggle arkadaşına tepki vererek partiyi bozmuştu. Herkesin teker teker ayrıldığını gören William, o anda sadece kırılan asasını düşünüyordu. Asasını doğrulttu ve tam büyü yapacakken :

" Hogwarts dışında büyü yapmanız yasak küçük bay William! Ayrıca seni annen olarak uyarıyorum ki eğer seni bir insan arkadaşına büyü yaparken görürsem, senin için Hogwarts hikaye olur. Ayrıca sizin şu bizim gibilere taktığınız ad, ismi Muggle idi sanırım, onu bana karşı demezsen çok sevinirim. "

Dedi ve bu cevap William için yeterince açıklayıcı olmuştu. Annesinin dediğine göre insan arkadaşlarının kıvrak zekalarını kullanarak, hemen odadan bulduğu bir bant ve uhunun onun işine yarayacağını düşünmüştü. Çadırlarından çıkarak kendine sessiz bir yer aramıştı. Dediği kriterlere uygun bir yer bulduğunda bir köşeye oturarak uhunun kapağını açtı ve çok dikkatli bir şekilde uhuyu, asanın kırılan yerine sürdü. Ardından asanın diğer parçasını üstüne tuttu. Bir eliyle kırılan asanın yerini tutarken, diğer eliyle bandı aldı fakat tek eliyle açamadığı için bandın ucunu bularak, dişleri sayesinde bandı açtı. Tekrar dişiyle kopardıktan sonra uzun ve ince olan asasına sarmaya başladı. Oldukça çirkin ve garip bir görünüşe sahip olsada, Diagon'a gitmesi için daha çok vardı ve her ihtimale karşı asasını yapmak istedi. Hogwarts dışında büyü yapılmasının yasak olduğunu bilsede, hem asasını denemesi için hemde sadece bir kereden birşey olmaz düşüncesiyle bir büyü yapmaya yeltendi.

" Expelliarmus! "

Dedi ve asasından yeşil kıvılcımlar çıktığını gördü ve ondan sonrası karanlıktı. Gözlerini açtığında bilmediği bir yerdeydi. Çevresine baktığında bulunduğu yer taş duvarlardan yapılmış bir kulübeydi. Tavan rutübetliydi ve örümcek ağlarıyla kaplıydı, içeride pis bir koku varken birden kapının gıcırdamasıyla yerinden hızlı bir şekilde doğrulan William, kapıdan içeri girenin Hagrid olduğunu görünce sevindi. Hagrid'in yüzünde korkutucu bir ifade varken Hagrid söze başladı :

" Hogwarts dışında büyü yapılmama kuralını sana söylemeye gerek duymamıştım fakat görünüşe aldanmamak lazımmış. Eğer böyle bir daha birşey yaparsan başının büyük belaya girebileceğini belirtmek isterim. Ayrıca asla bir Muggle'ye, yani annenin dediğine göre bir insana karşı büyü yapmamalısın. Eğer böyle birşey yaparsan hiçbir bahane, seni yüksek cezalardan alıkoymaya yetmez. "

Der sert bir tavırla. Olan bitenin hala farkına varamayan William elini, başının ağrıyan yerine koyduğunda, ağrayan yerin sarılı olduğunu görür. Ardından karşısında ejderha yumurtasıyla uğraşan Hagrid'e sorar :

" Peki Hagrid, bana buraya neden ve nasıl geldiğimi söyleyebilir misin? Ayrıca başım, başıma ne oldu? "

Diyerek, oturduğu yere kalkık olan başını yastığına tekrar koyar. Ardından Hagrid, elini üfleyerek yüzünde ki o buruşuk ifadeyle yanıt verdi :

" Sana asan kırıldığında yada hasar gördüğünde asla büyü yapmamalısın kuralını kimse söylemedi mi? Açıkcası geçirdiğin koca bir sene, sana hiçbir şey öğretememiş. Sen bilmiyorum hangi büyüyü yaptın fakat görünüşe göre sert bir büyü olmalı ki başına çok sert bir darbe indirmiş. "

Diyerek konuşmasını bitirir. Bir bakımdan başı için üzülen ve ailesi için üzülürken, diğer yandan ise Hogwarts'a geldiği için sevinmiştir. William, kendini alıkoyamayarak tekrar Hagrid'e soru sorar :

" Peki ya ailem? Onlara ne dediniz? Beni böyle gördüklerinde kesinlikle beni Hogwarts'a bir daha yollamayacaklar. Çünkü beni uyarmışlardı. "

Diyerek, Hagrid hemen yanıtı verdi :

" Ailene, hafızayı silme büyüsü yaptık. Senin hala Hogwarts'a olduğun süreye kadar hafızasını sildik. Yani ailen için endişelenmene gerek yok. "

Dedikten sonra William artık rahat bir uyku çekebilecekti. Kendini gayet yorgun hissederken derin düşüncelere daldı ve gözünü yumdu. Gözünü tekrar açtığında sabah olmuştu ve yerinden kalktı. Artık kendini iyi hissederken dışarının manzarasını, hatta kokusunu bile özlemişti Hogwarts'ın... William, bunları düşünmeden tek düşünebildiği şey ; Hogwarts için tamamen yeni bir başlangıç yapacağıydı.

Konu: Geri: William Jack Marjanovic Paz Eyl. 27, 2009 9:14 pm

Betimleme: Arada birkaç çevre betimlemesi olsa da, ruh tahlillerine yer vermediğin için karakterin hakkında bir fikir edinemedim. William ne düşünür, nasıl hisseder, neyi sever, neye kızar... Bu konuda hiçbir ipucu yok. 15/30

Uzunluk: Yeterliydi, ancak konuşma cümleleri için ayrı paragraf açmanın da bunda payı var. 13/15

Renklendirme: Her kişinin konuşmalarını farklı renkle belirtseydin daha hoş durabilirdi. Nasıl herkesin ses tonu farklıysa, her kişinin konuşmasının da farklı renk alması kurguya gerçekçilik katacaktır. Ayrıca beyaz ve ten rengi pek uyumlu değil. 12/15

İmlâ: Dahi anlamındaki -de ekini bazı yerlerde ayrı, bazı yerlerde bitişik yazman göze batıyor. Ayrıca konuşma cümlesinden sonraki "Dedi"leri büyük yazman da kötü duruyordu. 17/20

Yazım: Birçok anlatım bozukluğu ve ne anlama geldiğini anlayamadığım cümle vardı. Örneğin güneşi tasvir ettiğin cümle kafamı karıştırdı. Tavsiyem, bu konudaki hatalarını fark edebilecek duruma gelene kadar daha kısa cümleler kullanman. Ayrıca geçmiş zamanla yazarken mağaradaki konuşmada niye birden geniş zamana geçtiğini de anlamış değilim. 13/20

Rp bıraktığınız için teşekkürler, toplam puanınız: 70.

Vladimir

» William Jack Marjanovic
» Jack William Black
» Jack William Black
» Jack William Black (3)
» Jack William Black