Alan James William

" Ahh. Yine saçma bir gün daha."


Alan homurdana homurdana yatağından kalktı. Yeşil cüppesi yatağının başında onu bekliyordu. Zorla "Beni Giy" diye bağırıyordu sanki. Etrafına baktı. Çoğu uyuyordu. Kalkıp yüzünü yıkadı. Tekrar yatakhaneye döndüğünde yatağında duran cüppeyi alıp giydi. Derse gitmesi gerekiyordu. Sihirli Yaratıkların Bakımı. Değişik bir dersti. Hakkında okumuştu. Aslında pek okumazdı. Onun ilgisini çeken tek kitaplar içinde lanet olanlardı. Böyle bir kitapta karşılaşmıştı sihirli yaratıklarla. İlk derste vahşi bir yaratık görmek istiyordu. Ama profesör pek öyle yaratıklar anlatacak birine benzemiyordu. Aynı zamanda müdür yardımcısıydı. "Bir insan neden müdür yardımcısıyken, profesör de olur ki?" diye düşündü. Üzerini değiştirdikten sonra portre deliğinden çıktı. merdivenleri kullanarak Ana Salonun bulunduğu koridora gelmişti. Ana Salona uğrayıp kahvaltı etmeyi düşündü. Fakat bu onun için zaman kaybıydı. Daha sonra yapabilirdi. Bahçeye indi. Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliğine doğru yürümeye başladı. Etrafta uçuşan hayaletler iğrenç görünüyordu. Biri yaklaşarak Alan'ın içinden geçti. Alan ona doğru sert bir bakış atıp küfretti. Bu okuldan nefret etmeye başlamıştı. Bir an önce kendi grubunu kurmalıydı.


Baykuşhane'nin yanından geçerken oraya doğru koşturan öğrencileri gördü. Alan'a mektup gelmezdi. O yüzden gitme gereksinimi duymadı. Aşağıya doğru inip kulübeye geldi. Profesör kulübede miydi acaba? Sanmıyordu. Dersliğe yaklaştı. Biraz sonra profesör geldi. Eline bir kavanoz vardı. Kendini tanıtıp bir soru sordu. Alan'ın bu saçmalıkla ilgili bir bilgisi yoktu. Tek bildiği şey iğrenç göründükleriydi. Bu sırada bir inek el kaldırıp söz aldı. Aslında yarım yamalak birşeyler söylemişti. Kitabı açıp bu konuya baktı. Resimdeki gerçekten iğrençti. Galiba kavanozdaki de bunun yavrusu olmalıydı. Böyle düşünürken profesör onun bir larva olduğunu söyledi. Profesör güzel anlatıyordu. Fakat bu konu Alan'ın ilgisini çekmemişti. O daha büyük yaratıklarla ilgilenmeyi seviyordu. Biraz sonra sersemletme büyüsünün onlar üzerinde işe yaramamasını duyunca şaşırdı. Dersle ilgilenmeye başladı. Demek sersemlet işe yaramıyordu. Nasıl bir canlıydı bu? Resimde sürüyle iğneli iğrenç bir yaratık olarak görünüyordu. Alan not almaya başladı.


Aslında kolay kolay hiçbir yaratıktan korkmazdı. Fakat bunları duyunca biraz korkmaya başladı. Aslında tam olarak korku sayılmazdı. Şaşkınlık da denebilirdi buna. Midesi bulana bulana larvalara baktı. Gerçekten iğrençti. Sersemlet büyüsünü üzerlerinde denemek istiyordu. Fakat o büyüyü tam olarak öğrenmemişti. Ve bu derste bunu yapabileceğini sanmıyordu. Ve onları kızdırabilirdi. Resimdeki yaratıktan gerçekten korkmuştu. Alan not almaya devam ederken profesör son konuşmasını yapıyordu. Ders bitmişti. Profesör asasını sallayarak birkaç şey yazdı. Bu tablo doldurularak profesöre verilecekti. Alan hemen tabloyu bir parşömene doldurdu. Ve çantasını alarak derslikten ayrıldı.



Dipnot : SYB Dersliğinde yaptığım bir RP.

Fazlasıyla tekdüzeydi. En azından bulunduğun yerin özelliklerini falan daha ayrıntılı anlatsaydın.


Betimleme:10

Biraz daha uzun yazmaya çalış. Ders Rp'si olsa bile yeterince uzun değil.

Uzunluk:9

Renkler iyiydi ama beyaz çok fazla parlıyordu. Ayrıca vurgulamak istediklerini renklerle değil de noktalama işaretleriyle yada cümledeki yerleriyle yapsan daha iyi olurdu.

Renk: 10

İmlâ konusunda bir problem yoktu.

İmlâ:20

Dediğim gibi çok sıkıcı bir Rp'ydi. Ders Rp'lerini puanlandırmak yerine özgüm bir yazını ekleyebilirdin. Herneyse cümlelerin çok kısa ve okuyucuya hiçbirşey vermeyecek türdendi.

Yazım:10

Rp Puanın: 59 + 1=60