Tanışma

Melanie Çatlak Kazan'ın kapısını, ağır olabileceği düşüncesiyle kuvvetlice ittirir ittirmez, kapı aniden açıp duvara çarparak korkunç bir ses çıkardı. Bu arada uyguladığı kuvvetin dengesini bozması yüzünden kendisi de yere kapaklanmıştı elindekiler; poşet dolusu şekerlemeler, yeni birer çift Quidditch eldivenleri, kafesiyle birlikte yere düşerken çırtlak haykırışıyla kapının çıkardığı sesi tuz-biber olan baykuşu, yerlere saçılmıştı.

Yüzüstü yerde yatarken yavaşça kafasını kaldırdığında herkesin onaylamaz, rahatsız olmuş bakışlarını üzerinde hissediverdi.

''Ehm- özür dilerim'' dedi gülmekten zorla kendini alıkoymaya çalışarak ama kimse bunu umursuyormuş gibi görünmüyordu. Omuz silkerek eşyalarını toparlamaya başladı. En son baykuşun kafesini kaldırmaya yeltendiğinde ise ani bir acıyla elini çekti. ''Dêmon seni kuşbeyinli!'', elini ısıran siyah renkli baykuşu anlaşılan oldukça öfkeliydi.

Nihayet herşeyini toparladığından emin olduğunda hemen yanıbaşındaki, (saçılan son Çikolata Kurbağa'yı alabilmek için bu masanın altına girmesi gerekmişti) masaya kafesini yerleştirdikten sonra oturdu. Etrafına bakıp bir garsonun gelmesini bekledi.Uzun bir süre sonra garson geldi. "Balkabağı suyu lütfen."
dedi. Garson ordan uzaklaşırken Melanie etrafındakileri incelemeye devam etti.

Daniel Çatlak Kazanda oyuruyordu.Birden kapı çarparak açıldı.Bir kız yere düştü.elindekiler etrafa saçıldı.Daniel kahkaha atacak duruma geldi ama hemen kaymakbirasından bir yudum alıp kızı izlemeye koyuldu.kız boş bir masaya oturdu.garsona birşeyler söyledi ve sonra Daniel'e baktı.Daniel gözlerini kaçırdı.kaymakbirasından bir yudum daha içti.acaba kız hala ona mı bakıyordu?yoksa onu izlediğini fark mı etmişti?...

Melanie etrafını incelerken birinin ona baktığını hissetti. Çaktırmadan etrafına baktığında birinin güldüğünü gördü. Evet az önce rezil olmuştu. Ve kendisine gülünmesi doğaldı. Kızararak önüne bakmaya başladı.
Ama bir yandan da komik geliyordu ona. Az önce gerçekten de rezil olmuştu. Belki de burada bulunan kişilerin yarısından fazlası gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı . Ama Melanie bu gruba dahil değildi. Çünkü o açık açık gülüyordu. Melanie kendisiyle barışık biri olduğu için rezil olması hiç önemli değildi. Zaten küçüklüğünden beri sakar olduğu için böyle şeylere alışıktı.
Gülümsüyordu. Ve garson balkabağı suyunu getirdi. Melanie büyük bir yudum aldı ve az önce ona gülene baktı. Çocuk gülerek Melanie'ye bakıyordu ama ne zaman Melanie ona baksa gözlerini kaçırıyordu. Melanie gülümseyerek çocuğun yanına gitti. Şimdi gülme sırası Melanie'deydi. Yanına gidip
Eğlenmiş olmalısın. Sürekli gülerek masama baktığına göre.
dedi.

Daniel bir kez daha kıza bakmaya cesaret etti ve yine güldü.hemen başını önüne çevirdi.bir iki dakika sonra birkez daha baktı.kız onun masasına doğru geliyordu.kız güldü ve dediki;
-Eğlenmiş olmalısın. Sürekli gülerek masama baktığına göre.
Daniel ne diyeceğini bilemedi.biraz düşündü ve ağzından şu kelimeler döküldü;
-şe..yy özü-r dile..rim.ama biraz komikti,dedi cesaretle.şimdi kıza biraz daha dikkatli baktığında kendi yaşlarında olduğunu çıkardı.ve sorduİ;
-Hogwarts'a mı gideceksin?

Daniel kızın cevabını bekledi.kız;
Evet bu sene ilk senem.Sen de mi gideceksin?
Daniel nedendir bilinmez cevabı hemen vermedi.ama sonra;
-evet benim de ilk senem dedi
tam o anda yanlarına biri geldi.bu Michael Black'ti.üç gün önce aktarda karşılaşmışlardı.biraz konuşmuşlardı.ama Daniel onu hiç sevmemişti.çünkü bazı görüşleri tersti.sonra Michael;
''Merhaba Melanie.Şu köşedeki masada bana eşlik edermisin.''
dedi.Daniel'e kaşlarını çattı.Daniel da karşılık verdi ve sonra;
-yo yo gerek yok masamda oldukça yer var Michael,dedi alayla ve Michael'in cevabını bekledi...

out:Micheal yazılarını kırmızı yazsan iyi olur.Melanie ile aynı olmasın daha iyi olur öyle.

Melanie masanına göz gezdirirken çocuk konuşmaya başladı.
Evet benim de ilk senem
dedi. Melanie gülümsedi. Demek ki okulda da karşılaşacaklardı. Bu gün yaşananları hatırlatmaya kalkarsa ama Melanie onunla uğraşabilirdi. Gülümseyerek sessizce
Yaa öyle mi...
Diye söylendi. Çocuğa tam adını soracakken arkadan bir ses duydu.
''Merhaba Melanie.
Bu ses? Melanie tanımıştı bu sesi.
Michael?
Melanie gülümseyerek arkasını döndü. Evet bu Michael'dı.
Şu köşedeki masada bana eşlik eder misin?
Melanie gülümsedi. Tabiiki de eşlik ederdi. Tam cevabını vericekken
-Yo yo gerek yok masamda oldukça yer var Michael,
dedi çocuk. Melanie şaşırdı. Ne yani birbirlerini tanıyorlar mıydı? Melanie Michael'ın yüzüne bakmaya başladı. Vereceği cevabı bekliyordu.

O arada Sean canı sıkıldığı için çatlak kazana doğru geliyordu.Gerçekten sıkılmıştı.Dün yaşadığı olaylar onu boğmuştu.Yaptığı çarpışma.O bütün büyüler onu yormuştu.Belki birşeyler içerim diye Çatlak kazan'ın yolunu tuttu.Tam kapıyı açtı içeri girince Mich'in bir çocuğun omuz iliklerini sıktığını gördü.Hemen yanına gidip

"Hey Mich naber.Ahh hadi ama dostum onu fazla zorlama.Burdan görüldüğü kadarıyla bir çömeze benziyor.Bu arada merhaba Melanie."

Dedi.Ses tonunda bir değişiklik yoktu.Mich ve Melani'yi hep sevmiti zaten.Hep kafa dengi kişilikleri vardı.Sean Mich'e dönüp

"İstiyorsanız size katılabilirim.Ama yalnız kalmak istiyorsanız gidyim"

diyip beklemeye başladı.

Sean sorssunu sorduktan sonra olumlu cevap almıştı.Oldum olası Mich'i severdi.Yetimhanede çok iyi arkadaştılar.Ancak Sean onun kızların bile tavlardı.Ama bu sefer Mich ona kaş göz işareti yapıyordu.Bunu anlamı "O kız benim sakın sulanma" işaretiydi.Bunu Yetimhanede de hep yapardı.Sean tamam anlamında kafasını salladı.Yanlarına oturup koyu bir sohbet açtı.

"Ee Mellanie neler yapmayı düşünüyorsun Hogwarts'ta.Mich gibi birini bulduğun için kendini şanslı saymalısın.Mich yetimanede çok iyiyidi.Uzun zamandır görmemiştim gördüğüm iyi oldu.Bu arada Mich yalnış anlama Melanie'yi başka bir yerde görrdüm yani yanlış anlama.Oradan tanışmışlığımız var... "
dedi gülmseyerek.

Melanie Michael'ın gelmesiyle çok mutlu olmuştu. Gülümsüyordu. Ancak o çocuğa ayıp olmasın diye onun cevabını beklemişti. Michael

-Sınırları fazla zorlama.

Demişti. Melanie biraz endişelendi. Çünkü kavga çıkmasını istemiyordu. Aralarında anlamadığı bir anlaşmazlık var gibiydi. Hiç birşey demeden Michael'ın dediğini yaptı ve masalarına gitti. Michael her zamanki gibi Melanie'nin oturması için sandalyesini tutmuştu.Melanie gülümseyerek teşekkür etti. En sonunda baykuşu ve eşyalarına kavuşmuştu. Dêmon'a baktı. Ancak o sırada bir ses daha duydu. Ancak bunun kim olduğunu tanıyamadı.

Hey Mich naber.Ahh hadi ama dostum onu fazla zorlama.Burdan görüldüğü kadarıyla bir çömeze benziyor.Bu arada merhaba Melanie."

Bu Sean'dı. Michael ile tanışıyorlardı demek. Melanie buna şaşırmadı. Çünkü gördüğü kadarıya Michael buralarda çok popüler biriydi.

Merhaba

Dedi sadece çünkü Sean konuşmasına devam ediyor gibiydi.

"İstiyorsanız size katılabilirim.Ama yalnız kalmak istiyorsanız gidiyim

Melanie bir şey demeden Michael'a baktı. Onun cevap vermesini bekledi. Michael;

''Tabiki Sean elbette katılabilirsin.

Deyince Melanie gülümseyerek dağılmış olan eşyalarını topladı ve Sean'a oturacak yer açtı. Ve Sean oturdu. Ancak kısa bir süre Michael ile bakıştılar. Neden bunu yaptıklarını anlamadı Melanie. Sonra umursamamaya çalışarak etrafına bakmaya başladı. Sean;
Ee Mellanie neler yapmayı düşünüyorsun Hogwarts'ta.Mich gibi birini bulduğun için kendini şanslı saymalısın.Mich yetimanede çok iyiyidi.Uzun zamandır görmemiştim gördüğüm iyi oldu.Bu arada Mich yalnış anlama Melanie'yi başka bir yerde görrdüm yani yanlış anlama.Oradan tanışmışlığımız var...

Melanie gülümseyerek Michael'a baktı.
Evet biliyorum. Çok şanslıyım.
Dedi ve gülümseyerek elini tuttu.
Ve Hogwarts'a gelince bilemiyorum. Aslında biraz heyecanlıyım bu konuda.
Dedi ve mahcup bir gülümsemeyle onlara baktı.
Ama en azından yabancılık çekmem. Çünkü tanıdıklarım var en azından.
Dedi.

(Out: Aslında bu Melanie'yle benim rp'm olacaktı. :( :()

Daniel bu olayların ardından kalktı.barmene parayı ödedi.ve micheal'a baktı.içinden"umarım Hogwarts'da benim binama düşmez"dedi ve Çatlak Kazan'dan çıktı.


out:arkadaşlar üç süpürge de 3 kişilik bir rp yapmayı düşünüyorum katılmak isteyen olursa belirtsin.yalnız kendi isimlerimizle değil.sanki daha önce tanışmamışız gibi.

(Out Yazık oldu)
Sean sorularını sormuş Melanie'nin cevabını bekliyordu.Sonunda beklediği cevap gelmişti

"Melanie gülümseyerek Michael'a baktı.
Evet biliyorum. Çok şanslıyım.
Dedi ve gülümseyerek elini tuttu.
Ve Hogwarts'a gelince bilemiyorum. Aslında biraz heyecanlıyım bu konuda.
Dedi ve mahcup bir gülümsemeyle onlara baktı.
Ama en azından yabancılık çekmem. Çünkü tanıdıklarım var en azından."

dedi gülmseyerek.Aslında Sean biraz kıskanmıştı.İlk defa Mich'in yanında kız arkadaşı yoktu.Ve durumlar tersine dönmüştü.Eskiden Mich tekti ama şu anda kendisi tek.Aldırmadı.O en yakın arkadaşıydı buna sevinmeliydi.Onun için mutluydu.Sonunda en yakın arkadaşı kendine harika birini bulmuştu.Aslında Sean buraya kız arkadaşı için gelmişti.Hemen ayağa kalktı ve etrafa şöyle bir baktı.Göründüğü kadarıyla Melody daha gelmemişti.Hiçbir zaman geç kalmazdı.Herhalde işi çıkmıştı.Sorun değil diye düşündü Sean.Hiçbir zaman beni ekmedi şimdide ekmez diye düşündü içinden.


Mich Melanie'nin konuşmasından sonra

''EEh hangi derslere girmeye karar verdiniz?''

diye sordu gülümseyerek.Sean hemen yanıtladı

"Seherbaz olmak istediğim için:KsKs,Tılsım,Bitkibilim,Biçim değiştirme,İksir,Uçuş ve mitolojiyi aldım siz ne aldınız ??"

dedi.Sonra tekrar Mich'e dönerek

"Ee Mich neler yapıyorsun görüşmeyeli?Bu arada tebrik ederim kendine harika bir kıız arkadaş bulmuşsun.Hey baksanıza ne dersiniz Hogwarts'a giderken trende birlikte gidelim.Bende kız arkadaşımı alırım.Birlikte takılırız ne dersiniz."

dedi gülümseyerek

Melanie verdiği bu ani tepkinin karşısında utanmıştı. Ama Micheal'ın da elini daha da sıması iyiye işaretti Sonra hemen leini çekti. Michael;
''EEh hangi derslere girmeye karar verdiniz?''
Dedi. Aslında bu muhabbete pek uymuyordu. Demek ki konuyu değiştirmek istemişti. Sean hemen;
Seherbaz olmak istediğim için:KsKs,Tılsım,Bitkibilim,Biçim değiştirme,İksir,Uçuş ve mitolojiyi aldım siz ne aldınız ??"

Melanie aslında konuşmaktan sıkılmıştı. Bu yüzden sustu. Kısa bir süre sonra Sean yine konuştu;

Ee Mich neler yapıyorsun görüşmeyeli?Bu arada tebrik ederim kendine harika bir kıız arkadaş bulmuşsun.Hey baksanıza ne dersiniz Hogwarts'a giderken trende birlikte gidelim.Bende kız arkadaşımı alırım.Birlikte takılırız ne dersiniz."

Deyince Melanie kızardığını hissetti.

Hayır biz arkadaşız Sean. Ve az önceki de dostum olduğu içindi lütfen yanlış anlama.

Dedi ve kaşlarını çattı. Aslında bu ani çıkışı kendisine yakışmıyordu. Ama bir an kendini tutamadı.Çünkü bu konudan rahatsız olmuştu. Konuyu bir an önce kapatmak istedi.

Neyse belki trende karşılaşırız evet.

Dedi ve kaşları çatık bir şekilde etrafı izlemeye koyuldu.

Sean Sorusunu sormuştu.Cevabıda kısa süre içinde Melanie'den gelmişti

"Hayır biz arkadaşız Sean. Ve az önceki de dostum olduğu içindi lütfen yanlış anlama"

dedi kaşları çatık bir şekilde.Sean

"Oww Afedersin bilmiyordum."

demekle yetindi.Melanie kaşları çatık şekilde etrafa bakıyordu.Sonunda dönerek

"Neyse belki trende karşılaşırız evet."

dedi ama hala kaşları çatıktı.Sean biraz kırılmıştı.Yanlış anlaması onun kabahtimiydi.Oda onun elini tutmasaydı dedi kendi kendine.Ama dışarıya belli etmiyor sürekli gülüyordu.Aslında buraya sadece birşeyler içmek için gelmişti.Hemen garsonu çağırdı

"Bana bir kaymakbirası.Siz birşeyler istiyormusunuz ?"

diye sordu gülümseyerek..

Sean kaymak birası isterken Mich ateş viskisi istemişti.Zaten onun favori içkisi ateş viskisiydi.Sean Mich'e dönüp

"Hey Mich eğer ayrı planlarınız varsa ben karışmayayım.Lütfen gerçekleri söyle."

dedi gülümseyerek.Kaymak birasından bir yudum aldı.Kendine gelmişti.Şöyle bir baktıda Melanie galiba ona hala kızgın gibi görünüyordu.Sean

"Melanie gerçekten bilmiyordum.Daha kaç kere özür dilemeliyim?"

Dedi hafif alaycı bir tavırla.Kaymak birasından bir yudum daha aldı.Mich orada ateş viskisi bardağına bakıyordu.Demekki kafasında birşeyler kuruyordu.Sean

"Hayırdır Mich. seni ilk defa bu kadar düşünceli görüyorum.Bir problem mi var? Yoksa şu (Arkalarında oturan daha önce tartışdıkları çocuğu gösteriyordu) arkamızdaki çömezmi keyfini kaçırdı ?"

Diye sordu ..Cevap beklemeye başladı..

Melanie ani çıkışının pişamnlığını duymaya başlamıştı bile. Çünkü bu saçma çıkışı Michael'ı istemediği düşüncesi oluşturuyordu. Ama Melanie öyle bir şeyi kastetmemişti. Sadece şimdilik aralarında birşey olmadığını anlatmaya çalışmıştı.
Michael'ın sessizleşmesi de zaten herkesin yanlış anladığını gösteriyordu. Melanie üzüldü. Çünkü yanış anlaşılıyordu ve düzeltmeye çalışırken daha da mahvediyordu. Sean
"Oww Afedersin bilmiyordum."
Dedi. Melanie etrafına bakıyormuş gibi yapıp Michael'a baktı. Ama bu kaşlarının daha da çatılmasına sebep oldu. Aslında kendine kızıyordu. Çünkü Michael çok farklı göründü gözüne.
Sean kendine kaymak birası ısmarlamıştı. Melanie gelir gelmez ısmarladığı balkabağı suyunu hatırladı. Ve büyük bir yudum aldı. Sean'ın birası gelince Michael ateş viskisi ısmarladı. Bu Melanie'nin dikkatini çekmişti ama birşey söylemeden önüne bakmaya başladı. Uzun bir sessizlik sonrası Sean;
"Hey Mich eğer ayrı planlarınız varsa ben karışmayayım.Lütfen gerçekleri söyle."
Dedi.Melanie rahatsız olmaya başlamıştı. bu muhabbetten sıkılmıştı çünkü.
Melanie gerçekten bilmiyordum.Daha kaç kere özür dilemeliyim?"
Melanie Sean'a birşey demek istedi ama kalbini kırmak istemediği için söyleyemedi.
Hayırdır Mich. seni ilk defa bu kadar düşünceli görüyorum.Bir problem mi var? Yoksa şu arkamızdaki çömezmi keyfini kaçırdı ?"

Melanie Sean bunu söyleyene kadar Michael'ı farketmemişti. Ona baktığında düşünceli bir şekilde bardağına baktığını farketti. Üzülmüştü. Michael'ın kalbini kırdığını düşünüp kendine daha da kızmaya başladı. Ve Michael'ın konuşmasını bekledi.