Tanışma

Melanie Micheal'ın cevabını beklerken baykuşuna bakıp onunla ilgileniyormuş gibi yaptı. Ancak uzun bir süre cevap gelmeyince ona baktı. Biraz rahatsız gibi görünüyordu.

''Aslında bende ne düşündüğümü bilmiyorum''

Melanie şaşırmıştı.Neden kafası karışmış olabilirdi ki?

''Arkadaşlar sanırım bu günlük bu kadar sohbet yeter...Mell istersen sana evine kadar eşlik ederim.''

Melanie şaşkınlığını gizleyemeden

Tabii teşekkür ederim.

Dedi ve eşyalarını toplamaya başladı. Baykuşu ve aldıklarını ellerine topladıktan sonra ayağa kalktı ve Michael'ın ilerlemesini bekledi.

Sean Mich ve Mel'in gideceğini duyunca biraz üzüldü.Birazda kırıldı.Onu ortada bırakıyorlardı.Ancak Belli etmek istemiyordu.

"Pekala siz bilirsin Görüşürüz."

Dedi biraz soğuk bir sesle..Mich ve Mel'in Gitmesini izledi.O duruyordu hala.Kız arkadaşı geç kalmıştı.Ama biraz daha beklemeliyim diye düşündü.Mich ve Mel gidince bir kaymak birası daha ısmarlayıp beklemeye başladı.

Swieta Çatlak Kazana Arkadaşı ile buluşmaya geldi.İçeri çok ama çok doluydu.Ama Swieta'nın arkadaşı orada değildi.Boş Masa Kalmamıştı.Swietada malesef bir Gry.ludan yer istemek zorunda kaldı.Swieta insanların binası ve tarafıyla ilgilenmesede Gry. sevmiyordu. Swieta;

-Oturabilir miyim?

Diye sordu.Şimdi cevap bekliyordu.

Sean oturmuş bekliyordu.Sevgilisinin gelmeye niyeti yok gibiydi.O gelene kadar iki kaymak birası bitirmişti.Bu sefer daha sert bişey olsun diye ateş viskisi ısmarladı.Tam viskiden bir yudum almışken sağından çok hoş bir ses geldi

"Oturabilir miyim?"

dedi.Bu bir Slytherin'di.Ancak nasıl olurdu böyle bir yüz böyle hoş biri gibi görünen biri nasıl Slytherin olurdu.Neyse diye düşündü.İnsanları binalarına göre yargılamazdı.Hiç tereddüt etmeden

"Tabii buyrun."

dedi eliyle karşıdaki sandalyeyi işaret ediyordu.Kızın cevabını beklemeye başladı.

Swieta şaşırdı.Çünkü bir Gry.lunun onu masasına alması biraz acayipti.Aslında Swieta'nında oturma teklifi etmeside biraz acayipti.Neyse Swieta Sandalyeye Oturdu.


-Sağolun.Aslında sorup sormamak konusunda kararsız kalmıştım ama yer kalmamış.Sanırım biraz daha erken gelmeliydim.

Dedi.


-Bu arda ben Swieta Miranda Black.Siz kimsiniz?

Diye sordu.

Sean kızın yer teklifini kabul edince kız biraz şaşırmış gibiydi.Haklıydı bir Gry. nasıl olurdu da Slyt. birine yer verirdi.Olsun diye düşündü.Slyt. Sadece okulda rakibiydi.Kız sandalyeye oturmadan önce

"Sağolun.Aslında sorup sormamak konusunda kararsız kalmıştım ama yer kalmamış.Sanırım biraz daha erken gelmeliydim."

dedi.Sean

"Doğru bu saatlerde burası çok dolu olur.Biraz daha erken gelseniz iyi olurdu."
dedi gülümseyerek.Kızdan olumlu elektriği almıştı.Tam bir Slyt. olmaya layık değil gibi görünüyordu.Neyse dedi kendi kendine.Kız ona dönüp

"Bu arda ben Swieta Miranda Black.Siz kimsiniz?"

dedi ona bakarak.Sean'da buna karşılık

"Bende Sean,Sean Jake Miiller.Tanıştığıma memnun oldum"

dedi gülümseyerek.Adının Swieta olduğunu öğrendiği kişiye şöyle bir baktı.Gerçekten güzel gözleri vardı.Sean kendine inanamıyordu.Bir Slyt. kızına yakınlık duyuyordu.Hemen kafasından silip attı bu düşünceleri.Kıza dönerek

"Aa unutmadan ne içersin ?"

Dedi tekrar gülümsedi.

Swieta yine şaşırdı.Çünkü: Sean beklediğindende sıcak biriydi.Swieta kafasında bu soruları düşünürken Sean'a cevap vermeyi unuttu.Sonra hemen toparlandı.

-Tanıştığıma sevindim.Bu arad ben bir ateş viskisi almak istiyorum.

Dedi.Çocuk sanki dalıp gitmiş gibiydi ama birşeyler düşünüyor gibiydi.

Sean ne kadar güzel olduğunu düşünürken kızdan beklenen cevap geldi

"Tanıştığıma sevindim.Bu arada ben bir ateş viskisi almak istiyorum."

dedi.Sean'da

"Bende aynısından istiyorum.Hesaplar bana yazılacak"

dedi kıza bakıp gülümseyerek.Hoşlandığı kişilere birşeyler ısmarlardı.Bu kız gerçekten çok tatlıydı.Ondan hoşlanmıştı.

"Ee sormak istiyorum.Ama kızlarla pek konuşamam da nerelisin ve yaşın kaç? Ve bu arada gözlerin Çok hoş !"

dedi.Kızarmıştı.Giderek kızarıyordu.Ateş viskileri gelmişti.Bir yudum aldı.Ancak fayda etmedi.Bütün bardağı içti bir dikişte.Tık yoktu.Garsona bağırdı

"Birtane daha!!"

dedi.Herkez ona bakıyordu ama umurunda değili.Kızın cevabını beklemeye başladı.

-Ben Yunanlıyım.13 yaşındayım.Sanırım sizden küçüğüm.

Dedi.Sean tekrarar konuşmaya başladı.Ve ona gözlerinin çok güzel olduğunu söyledi.Swieta biraz kızardı.Bu knou hakkında birşey söyliyemedi.

-Çok naziksiniz.

Dedi.Sean 2. Ateş Viskisini isteyince Swieta merak edip sordu.

-Sert başladın.İyi misin?

Diye sordu.

Sean'ın kaç yaşındasınız sorusuna Swieta


"Ben Yunanlıyım.13 yaşındayım.Sanırım sizden küçüğüm."

dedi.Sean sorusuna ceva vermek için başını kaldırdı

"Aslına bakarsan bende 13 yaşındayım.Hogwarts'a başlıyıcam."

Gözlerinin çok güzel olduğunu söyleyince kız kızararak

"Çok naziksiniz."

demekle yetindi.Kızarıyordu.Kızardıkça Sean'ın gözüne daha tatlı görünüyordu.Gerçekten tatlı birisiydi.Sean 2. ateş viskisini de söyleyince kız şaşırarak

"Sert başladın.İyi misin?"

dedi.Sean oynadığı bardaktan kafasını kaldırıp

"Teşekkür ederim.Aslına bakarsan iyi değilim.Zor günler geçiriyorum.Boşver sanada anlatıp canını sıkmak istemem."

dedi ve tekrar bardakla oynamaya başladı.Sonra garsona seslenip

"Buranın hesaplarını bana yaz.Ben ödeyeceğim.Sen birşey istermisin?"

diye sordu.Zorda olsa gülümsedi.Kızın cevabını beklemeye başkladı.

-Hesabı kabartıyorum sanırım.O yüzden birşey almıyım.

Dedi.Sean'nın bardakla oynadığını görünce Swieta'da bardakla oynamaya başladı.

-Sanırım benimle tek arkadaş olan Gryffindor'lu sensin.Aslında binan benim için pek önemli değil.Karekterin benim için önemli.Aslında bir Gryffindor'lu ile bir Slytherin'li biri neden arkadaş olamamalarının sebebi bina farkı.Voldemort Slytherin'den mezun olduysa bana ne beni ilgilendirmiyor.Çok konuştum ama benimle arkadaş olur musun?

Diye sordu.Şimdi bu acayip sorunun cevabını bekliyordu.

Sean hesapla ilgili sorusunu sorunca Miranda

"Hesabı kabartıyorum sanırım.O yüzden birşey almıyım"

dedi.Sean buna biraz alınmıştı.Nasıl böyle düşünebilirdi.Onun için paranın değeri yoktu.

"Ahh merak etme.Kabartmıyorsun.Buraya 1 ateş viskisi daha.Bir tanede Kaymak birası.Kaymak birası seversin değilmi?"

dedi yüzüne gülümseyerek.Ama oda bardağıyla oynuyordu.Sonra başını kaldırıp Sean'a bakarak

"Sanırım benimle tek arkadaş olan Gryffindor'lu sensin.Aslında binan benim için pek önemli değil.Karekterin benim için önemli.Aslında bir Gryffindor'lu ile bir Slytherin'li biri neden arkadaş olamamalarının sebebi bina farkı.Voldemort Slytherin'den mezun olduysa bana ne beni ilgilendirmiyor.Çok konuştum ama benimle arkadaş olur musun?"

dedi.Yüzü gülüyordu.Sean

"Sana katılıyorum.Tabii ki arkadaşın olurum.Bu benim için bir şereftir."

Dedi.

Daha sonra birden Çatlak Kazan'ın kapısı açıldı.İçeri giren Miranda'ya çok benzeyen birisi girdi.Hemen onların olduğu masaya koşarak

"Swy birazdaha bekler misin? Bir işim vardı.Bitince söz asa almaya gidicez."

dedi.Sonra direk Sean'a baktı

"Merhaba! Ben Swieta'nın ablası Swetlana Mariee Andié."

dedi.Gülümsüyordu.Sean'da başını kaldırıp kıza bakarak

"Merhaba.Ben Sean,Sean Jake Miller.Tanıştığımıza memnun oldum Swetlana."

dedi ve yine bardağıyla oynamaya başladı.Tekrar küçük kardeşine dönerek

"Size iyi eğlenceler benim gitmem lazım.Bu arda tanıştığıma sevindim Sean."

dedi ve Miranda'nın yanağına bir öpücük kondurup kapıya doğru koştu.Sean Miranda'ya dönerek

"Güzelliğini kimden aldığın belli oldu.Sende ablan kadar güzelmişsin.Ancak senin gözlerin daha güzel."

dedi.Kızarmıştı ve gittikçe kızarıyordu.Bardağında son kalan birkaç yudum ateş viskisini de dikip bitirdi.Kıza dönerek

"Bundan sonrası fazla kaçar.En iyisi etkisini azaltmak için bir balkabağı suyu."

dedi ve garsona bağırdı.

"Hey buraya bir balkabağı suyu."

diye bağırdı.

-Öyleyse ben bir ateş viskisi daha alıyım.Ama ablama söylemeni istemiyorum.

Dedi.Sean ona iltifat ediyordu ama Swieta'da kızarıyordu.Swieta yine sustu çünkü konuştukça daha çok kızarıyordu.Ateş Viskini bir dikişte içti.

-Sen ablamı tanımazsın sana iyi tarafı denk gelmiş.Odamın kapısında kocaman Mellysa ve Swetlana giremez yazısı var.
Mellysa en gıcık olan ablam.

Dedi.Garso bugün kafayı bulmak istiyorum.Bir Ateş Viskisi Dahaaa.

Diye Bağırdı.

-Sanırım senin beklediğin kişi sevgilin.

Diye tahmin etti.

-Ablam gelince hep birlikte gideriz.Sonra tekrar buraya geliriz.Tabi eve gitmem gerekmezse.

Dedi.Ve gülümsedi.

-Bu gün en güzel günlerimden biri.Çünkü asamı alıcam.

Dedi.

-Ben Lavaboya gidip geliyorum.

Dedi.Ve Lavaboya gitti.

Birlikte gitme sorusuna Miranda

"Ablam gelince hep birlikte gideriz.Sonra tekrar buraya geliriz.Tabi eve gitmem gerekmezse."

dedi ve gülümsedi.Sean ona bakarak gülümsedi ve

"Bundan şeref duyarım."

dedi.Yüzünde gülümseme ile Miranda

"Bu gün en güzel günlerimden biri.Çünkü asamı alıcam."
dedi.Sean

"Ben zaten almıştım.Hatta birkaç maceram oldu."

dedi ve Sisli gölde olanları hatırladı.Gerçekten çok zor durumlardan dönmüşleri.Ama sonunda tek parça halinde Çatlak Kazan'da güzel bir bayanla baş başa oturuyordu.Miranda ayağa kalkarak


"Ben Lavaboya gidip geliyorum."

dedi ve yürüdü.Sean onu beklemeye başladı

Swieta Sean'nın yanına doğru yürürken yan taraftaki masada çok güzel bir pasta gördü o pastayı yemek istiyordu.Swieta pastalara bayılırdı.Sean'nın yanına gitti ve oturdu.


-Bir pasta istiyebilir miyiz?

Diye sordu.Swieta'nın canı çekmişti.O sırada arka masadaki pastaya bakıyordu.İçinden düşündüğünü sanan Swieta aslında konuşuyormuş.

-Siz yemezseniz ben yicem.

Diye konuşuyordu.Swieta utandı ve sandalyesinde küçüldü küçüldü ve en sonunda masanın altına girdi.

Swieta tam masaya gelirken arkada bir pasta gördü.Belli ki canı çekmişti.Sean'a dönüp

"Bir pasta istiyebilir miyiz?"

diye sordu.Belli ki canı çok çekmişti.Sean

"Tabii ki istediğini söyleyebilirsin."

Dedi ve gülümsedi.Parası boldu.Gelmeden önce ailesi gringrots'a yüklü miktarda galleon bırakmıştı.Sonra Miranda'nın sesini duydu.Galiba sessiz düşündüğünü sanıyordu ancak sesli düşünüyordu

"Siz yemezseniz ben yicem."

dedi.Arkadakiler gülmeye başlayınca utanmıştı.Adeta küçülüyordu.Sean ona dönerek cesaretinin kırılmaması için

"Sen onlara aldırış etme.Hem merak etme biz onlardan daha büyük bir pasta alırız olur biter.Yeterki senin yüzünden o gülüş eksik olmasın."

dedi.Kızarmıştı ama mutluydu.

Sean Mirandaya bakıp gülümsedi.Miranda ona bakarak

"Pastanın büyüklüğü önemli değil.Sadece çok uttandım.Sanırı çok sakarım evdede herşeyi düşürüyorum şimdide başıma bu geldi."

dedi.Sean ona bakarak

"Senin yaptığın sakarlık değil.Sadece sesli düşündün.Banada hep olur.Ama ben kimsenin benim hakkımda söylediği şeylere aldırmam.Ben kendimle barışık bir insanım"

Dedi ve gülümsedi.

Masanın altından çıkmıştı Miranda.Çatalı eline aldı

"Ben en iyisi çatalımı düşürmüş numarası yapıyım."

dedi hemen aşşağıya indi.Sonra masanın altından seslendi

"Gözüküyor muyum? Ve onlar hala bana bakıyorlar mı?"

dedi.Sean ona çaktırmadan

"Merak etme gözükmüyorsun.Onlar sana bakmıyorlar."

dedi.Çok tatlı birisiydi Miranda.Ondan çok hoşlanmıştı.Gerçek bir Slytherin olduğuna inanamıyordu.Sonra kafasını tatlı bir şekilde masanın kenarından çıkardı.Böyle daha tatlı görünüyordu gözüne Sean'ın.Sean'a bakarak

"Burdan çok büyük gözüküyorsun."

Dedi ve dediği gibi kafasını masanın kenarına vurarak çıktı.Sean'a dönerek

"Ahh! Bak işte yine sakarlık yaptım."

Dedi.Kafasını ovuyordu.Sean ona doğru yaklaştı

"Sen iyimisin?Dur bakalım birşey olmuşmu"

dedi ve kafasını çarptığı yere hafif hafif dokundu.Saçları yumşacıktı.Çok güzel kokuyorlardı.Sanki bir gül bahçesindeydi Sean.

"Hafif şişmiş.Buz koyarsak geçeceğine eminim.Ama istiyorsan öpeyim geçsin"

Dedi ve güldü.Kızarmıştı ama gülüyordu.Hemen garsonu çağırıp

"Buraya biraz buz getitrirmisin.Miranda iyi olduğuna eminsin değilmi ?"

diye sordu.Hala gülüyordu.Orada durmuş kafasını ovan Mirandayı izliyordu.Gerçekten çok tatlı görünüyordu.

-İyiyim.Buza gerek yok.Zaten hafif vurdum.

Dedi.

-Gıcık ablamda nerede? Aman onu boşver ben senle çok iyi dost olucağımızı düşünüyorum.

Dedi.Bu arada aklı hala pastadaydı.


-Biraz garip olucak ama pasta istemiş miydik?Benim canım çok çektide.

Dedi.

-Gelmiyorum.Kava çıkarmaya yer arıyorsun.Sanki benden çok büyüksün.Bir ay.Kendini birşey sanma.Ne yaptığım seni ilgilendirmez.Defol Gitt.


-Oldu mu?Tüm sorularına cevap verdim.Eve filanda gelmiyorum.Akşamda yokum.İşini yap sen.

Dedi ve sinirliydi.

Sean sorularını yöneltmişt.Miranda ona bakarak

"İyiyim.Buza gerek yok.Zaten hafif vurdum."

dedi.Gene çok tatlı görünüyordu.Ona o haller çok yakışıyordu.Sonra tekrar dönerek

"Gıcık ablamda nerede? Aman onu boşver ben senle çok iyi dost olucağımızı düşünüyorum."

dedi.Sean'da böyle düşünüyordu.Zaten bu kızla dost olmazsa kimseyle olamazdı.Sean ona dönüp

"Bende öyle düşünüyorum.Belki de çok yakın arkadaş oluruz belkide..Neyse boşver"

dedi.Kız kapıya baktı ablası hala yoktu.Tekrar Sean'a dönerek

"Biraz garip olucak ama pasta istemiş miydik?Benim canım çok çektide."

dedi.Tatlıydı.Pastadan daha tatlı olduğu kesindi.Sean garsona

"Hey pasta istemiştik.Pastayı kuzey kutbundan getirmiyorsunuz değilmi ?!"

dedi.

Sonra birden kapı açıldı.Gelen gene ablasıydı.Onlara doğru yaklaşıp

"Swy işim var.Asanı bugün alamayız.Hadi sen eve git.
İşimi bittirip gelicem."

dedi.Belli ki çok işi vardı öünkü aceleyle konuşuyordu.Miranda'nın önündeki içki bardağını görünce

"Sen içki mi içiyorsun?Sorularıma cevap ver.Hadii.Bak kızıyorum.Swietaaaaaaaaaaa."

Diye bağırdı en sonunda.Swietaa'yı öyle bir vurgulamıştı ki bütün büyücüler onlara bakıyordu.Sean Mariee'ye dönüp

"Biraz sakin olurmusun ? Hem o onun bardağı değil.Daha demin bir arkadaşım gelmişti.Önümdeki içki bardağını gördü.Çok susadığını söyleyip bir dikişte bitirip Miranda'nın önüne bardağı koyunca orada kaldı.Hem senin işin varsa biz birlikte gidebilirz.Tabii izin verirsen.Sana uyar mı Miranda ?"

dedi Mariee'ye.İçinden "Tanrım lütfen karşı çıkmasın.Lütfen,lütfen,lütfen"diyordu.Tam o sırada pasta gelmişti.Sean Miranda'ya dönüp

"Al bakalım pastan.Sende pasta istermisin Mariee?"

dedi yarı alaycı bir şekilde.

-Defoll.

Dedi.Ve kafasından pastaları ayıklıyordu.

-Ben şimdi nerde kalıcam? Ne giyicem?Öff.

-Sizde kalabilir miyim?Başka kalıcak yerim yok.O haklı parasız,kirli,başka kıyafetim olmadan ve kalıcak yerim olmadan nasıl yaşayabilirm?


-İçki olayındanda söz etmediğin için sağol.


Dedi.Saçından pastaları ayıklamaya devam ediyordu.